Fotoğraflarla 1 Haftam, her biten haftayı değerlendirmeye çalıştığım bir yazı dizisi. Bu yazı dizisi kimi zaman o haftayı nasıl geçirdiğimi düşünmemi sağlıyor, çoğu zaman da resimlerle sakladığım anılara dönüp baktığımda yazdıklarımla yeniden geri dönüyorum bu yazı dizisi sayesinde...
Diğer Fotoğraflarla 1 Haftam yazılarım için buraya,
Daha fazla fotoğraf için de İnstagram hesabım burada... :)
Tatile doğru bavul ve eşya toparlamak ile geçen bir haftanın ardından, yine buradayım. Yeni hafta için mutlu haftalar diliyorum şimdiden. Ve geride kalan haftada neler olmuş bir değerlendirme yapabiliriz... :)
Haftaya yarım bıraktığım kitaplardan birini bitirerek başladım. Shakespeare'ın Mitra yayınlarının yayınladığı Toplu Öyküler 1 kitabını bitirdim. En sevdiğim hikaye Macbeth hikayesi oldu. Nedeni ile beraber kitabın okudum yazısı burada... :)
Kağan'ımın İrem Derici'nin Zorun Ne Sevgilim klibine ilgisi gittikçe artmaya başladı bu sıra. 2 haftadır klibi kaç kere seyrettiğimizi söyleyemem bile. Söyleyemeyeceğim kadar çok oldu sayısı... Evde herkes şarkıya alışkanlık sağladı, ancak bağışıklığımızı yitirmeye başladık artık. Ama Kağan hala dinledikçe resimdeki gibi bir gülme ifadesine bürünüyor. Maşallah kuzuma benim, dönem dönem takılıyoruz böyle şarkılara işte ne yapalım. :)
Bu sıra uykuya dalışları zorlu oluyor Kağan'ımın, uykuya gitmemek için uzun süreler direniyor bazen. E bu direnişlerden biri üstteki gibiydi. Gündüz vakti kendisi mayıştı, beni de mayıştırdı. Oturduk sessiz sessiz bir süre televizyon izledik. Sonra dayanamayıp ayıldık tekrar. Fazla donuk kalmamak gerek değil mi ama... :)
Uykuya direnişlere, Tamara abla geldikten sonra da devam ettik Cuma günü. Sebebimiz de İrem Derici'yi dinliyor olmak. :) #DirenKağan
Fizyoterapistim Tamara ablam diye bahsettiğim kişi resimdeki bayan. Bir diğer ablam gibi oldu bana. :) Kağan ile direnişteler ikisi de resimde... :) İkisi de uykuya direndi o gün. Tamara ablanın fırsatı yoktu ama, Kağan güzel uykuya düştü sonra yine... :)
Kaç haftadır oluyor bu ama; yine yağmur yağdı bu hafta. Mevsimler cidden değişti, her hafta: "yağmur yağdı bu hafta 1-2 gün de olsa." diye yazıyorum bu yazı altında... Yine sislerin ardından bir yağmur geldi bu hafta. :) Ferahlatıyor da aslında ama, yine de her mevsim kendisi gibi davransın doğa bozulmasın istiyor insan... Umarım doğamızı geç olmadan koruma bilincine varırız hepimiz....
Ne zamandır bu hallerini çekmek istiyordum, kuzumun kalem tutuşları ve yazı yazışları... :) Bebeğim gördüğünü güzel taklit ediyor, maşallah güzel kalem tutuyor. :) Dilerim okur yazar olur, okuyup güzel yerlere erişir kuzum ve tüm evlatlarımız hayırlısıyla... (Maşallah lütfen)
Ve dün, haftasonunun bitmesiyle ablamları yolladık evlerine. 3 haftanın ardından bu hafta cumartesi günü ikisi de çalıştığı için, Kağan'ı alamadılar. Tatil öncesi birlikte idik yine. Kağan ile anne babasının ayrılması zor olacak tabii ki. Umarım kolay geçer bayrama kadar tatilimiz. Bayrama kadar göremeyecek kuzum annesini babasını. Bakalım nasıl olacak... :)
İşte tüm bu şeyleri düşünerek yattım dün. Bir hafta daha bitti ve yarım kalıp da bitirmeye fırsat bulamadığım şu kitabı da elden çıkarayım dedim. Dün gece baya okudum. Sanıyorum yarın ablamlara gitmeden önce bitecek. Aslında hiç mi hiç kötü bir kitap değil, akıcı ve okudukça daha çok kendine bağlayan bir hikayeye sahip. Ama birçok şey sebep oldu, bir süredir doğru dürüst kitap okuyamama. Bundan sonra okuyacağım ama inşallah. :)
Benim haftam böyle geçti işte, hazırlık telaşları içinde ve biraz da kendi halimde... Güzeldi şükür. Yeni haftada önce tatile doğru yolculuk, sonra da güzel bir tatil bizi bekliyor olacak inşallah. Hayırlı bir hafta olsun yeni hafta yine, sağlık ve mutlulukla dolu. Ve hayırlı yolculuklar ve tatiller hepimizin olsun.. :)
Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)