2 gündür konuşmak, okumak, görmek, duymak canımı fazlasıyla acıttı. Kişilikle ve kişinin sahip olduğu dünya görüşleri ile, ölümü hak görmeye çalışanları gördükçe canım acıyor. Bu biraz sitem yazısı gibi olacak, ama beni en çok yazmak rahatlatıyor. Ve buraya not ettiğim herşey benim hayatımın notları. Bunları açıp okudukça, ne çok anı toplamışım aslında diyorum acısıyla tatlısıyla...
Bazen ölenin sadece bir çocuk, bir ananın evladı, bir baba, bir anne veyahut bu ülkenin veya değil sadece bir insan olduğunu unutuyor bazıları, görmek istemiyor. Ben böyle görmedim ailemden, bir insanın ölümüne sebep bulamam. Kişiliğine göre hak göremem. Kimse ölümü haketmez bana göre çünkü... Ölüm bir haktır, ama bu Allahın takdiridir. Dünya üzerindeki görüşleri ve yaşama şekilleri, ölümü hakettiğini doğrulamaz...
Ve ben bu konu hakkında son kez yazıyorum bugün. Çok üzüldüm, yıpranmak üzereyim yine. Kendime hakim olmaya çalışacağım yeniden. Çok çabuk etkileniyorum her şeyden çünkü... İnsanlığa zarar geldiğinde, insan olan yerlerim acıyor. Susamıyorum bazen. Ama çok da üzülmemem gerektiğini biliyorum artık...
Diyeceklerim şunlar ki;
- Diliyorum; kimse benimle fikirlerim, insanlığım, değer yargılarım ve dünya görüşüm için tartışmasın. Ben beni kıranı dahi, kolay kolay silemezken; bir başkası gelip başkalarının acılarının üzerine demagoji yapınca, ben yıpranıyorum. Bu hayatta en çok bilmedikleri acılar üzerine konuşanlara öfkelendim ben. Çünkü bir acıyı çekmeden onun kadar anlayamazsınız, içinde olmadan tamamen anlayamazsınız.
- Diliyorum; kimse benimle fikirlerim, insanlığım, değer yargılarım ve dünya görüşüm için tartışmasın. Ben beni kıranı dahi, kolay kolay silemezken; bir başkası gelip başkalarının acılarının üzerine demagoji yapınca, ben yıpranıyorum. Bu hayatta en çok bilmedikleri acılar üzerine konuşanlara öfkelendim ben. Çünkü bir acıyı çekmeden onun kadar anlayamazsınız, içinde olmadan tamamen anlayamazsınız.
- Ve ben 2 günde gördüklerim ve duyduklarım kadarıyla insanlığını yerine getiren kişiler sayesinde, insanoğluna inancımı yitirmemek için çaba göstermeye devam ediyorum... Birilerini eleştirmeden önce, 2 kez düşünün lütfen.
- Bir yerlerde arkamdan konuşan varsa eğer, veyahut beni gerek sağlık durumum, gerek fikirlerim, gerek yaşama çabam hakkında da eleştiren; Ben böyle mutluyum.
- Yolda beni garip şekilde görüyorsanız, yürürken, yürüyemezken, ailemle gezinirken (engelimden ötürü, garipsiyorsanız), üzgünüm ben böyleyim. Ben 2 günde olan olaylara üzülüyorsam, ben böyleyim.
- Kişileri sizin gibi yargılayamıyorsam, ben böyleyim... Ve ben böyle olduğum için, o kadar mutluyum ki...
- Yolda beni garip şekilde görüyorsanız, yürürken, yürüyemezken, ailemle gezinirken (engelimden ötürü, garipsiyorsanız), üzgünüm ben böyleyim. Ben 2 günde olan olaylara üzülüyorsam, ben böyleyim.
- Kişileri sizin gibi yargılayamıyorsam, ben böyleyim... Ve ben böyle olduğum için, o kadar mutluyum ki...
Hiçbir şekilde, bana garip gelen durumları kırıcı nitelikte eleştirmek istemiyorum yine de. Ama özür dilerim, ben sizin insanları dış görünüşlerine, değer yargılarına, inandığı dine, konuştuğu dile ve size yanlış geldiğini düşündüğünüz herşeye göre yargılamanıza karşı duruyorum. Sitemim bu sebeptendir...
Allahım cümlemize bu dünyayı ve bu dünyanın asıl gerçeklerini görmek için gönül gözü nasip etsin diyorum. Ben bir başkasının görüşü benimle aynı değil diye beddua etmem, dilerim sizde bırakırsınız kötü düşünceleri...
Benim gibi düşünen veya düşünmeyen herkese selam olsun. Her insan hata yapar ama düşüncelerinizi dile getirirken birilerini kırmamaya özen gösterin lütfen. Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)