1 Mart 2014 Cumartesi

Bahar Mı Geldi? -Hayır Henüz Değil...


Bu yazıma başka başlık bulabilir miyim bilemedim. Bu bir Mart'ın gelişini daha konu edindiğim bir yazı. 4 senedir benim için Bahar mevsimi Nisan ayında geliyor. Sebebine, yazımın devamında yer vereceğim...


4 senedir Mart ayının gelmek üzere oluşuna, psikolojik veya fizyolojik tepki verir oldu vücudum. O kadar alışkanlık olmuş olmasına rağmen bu durum bende, yine de anlam veremiyorum aslında bu duruma hala... Mart ayının başına doğru, hep içime bir huzursuzluk konuyor. Tabii son durumumu buna bağlamıyorum, o çok başkaydı. Kullandığım tedavi amaçlı ilacı kullanmayı bırakınca; göğüs sıkışıklığım da, huzursuzluğum da, dikkat bozukluğum da, uykuya bağlanmamın şiddeti de geçti...

4 yıldır Mart'ın gelişini kabul edemeyişim, 4 sene önce Mart'ın ilk haftasında kaybettiğimiz dostumdan ötürü. Gerçek bir dostu yitirirseniz, hayatınızın bir kısmını yitirmiş gibi olursunuz, böyle söylüyorum artık. Ben bunu öğrenmiştim o zamanlar... Mart'ın gelişini bir türlü kabullenemedim o zamanlardan beri. Her Mart geldiğinde sanki yeniden o zamanları yaşayacakmışız gibi gelir bana, bir tedirgin olurum. Somut anlamda yaşamıyorsak da, ben Mart'ı bitirene kadar yaşıyorum o zamanları her sene...

Bir Mart daha geldi işte, hüzün dolu bir Mart daha... Ama bu Mart'ın bir sene içinde geçiş evresi olarak varolmuş olması, hayatımın bir rutini artık kabullendim bunu. Garip bir kabulleniş, kabullenmesi zor ama mecburi... Mart'ın başları benim için, her zamankinden daha çok hatırlamalar ile geçiyor. Bu Mart da öyle geldi yine...

Bu 4 senede öğrendiğim çok şey oldu. Bir dostu kaybetmenin, yaşanan güzel hatıraları daha da canlandırdığını ve dostun hiç unutulmadığını... Beraber büyüdüğünüz dostla beraber, aslında küçüklüğünüzü de gömüyorsunuz bir bakıma... Ve düşünüyorsunuz ki, herşey yakındır o andan sonra size. Hayatı daha gerçekçi yönden de ele almaya başlıyorsunuz. "Anı Yaşamanın Önemine" vurgu yapardı son 1 senesinde dostum. Şu bir gerçek ki; ben ondan sonra "Gerçekten Anı Yaşamayı" da öğrendim...

Ve son olarak, zor oldu bu cümleleri edebilmek elbette. Ama bir gün hepimizin yerinin toprak altı ve öteki dünya olduğunu bilmek, biraz ferahlatıyor işte. Ama bir tek şeyin hiç yitip gitmeyeceğini öğreniyorsunuz zamanla; Özlem... Özlem bitmiyor, hep ama hep artarak devam ediyor... Benim, ailem ve arkadaşlarım için bu kadar zorken bu şey, ailesi için daha zor biliyoruz. Allahım cümlemize sabır versin böyle zamanlarda. Özlem, bir yıl dönümü daha gelirken katlanıyor işte...

Velhasıl bu yazıyı yazmak geldi içimden bir Mart daha başlarken. Bahar mı geldi dersiniz? -Benim için henüz değil... Ama Mart ayı geldi, günler çabuk geçiyor. Umarım bol hatırlamalarla ve anmalarla geçecek bu ay da... Aslında hatırlamak da bir lütuf bizlere, hele güzel insanlarla yaşanmışsa güzel anılar... :)

Mutlu bir ay diliyorum hepimize. Sevgilerimle...

* Resim alıntıdır. Arkadaşımın resmini eklemek istemedim bugün. Onun yerine bu beğendiğim tablonun resmini paylaşmak istedim. Olduğunca, alıntı yapmamaya gayret etsem de bazen oluyor işte. Sahibinin kim olduğunu bilmiyorum bu tablonun, araştırdım ama bulamadım da maalesef...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...