Not Almak Veya Not Etmek... Bu yazı dizisinde hayatımın içinden not aldıklarımı, sevdiğim veya hoşlanmadığım şeylerden not ettiklerimi, düşüncelerimi ve kaydetmek istediklerimi göreceksiniz... :)
Daha önceki "Not Aldım Veya Not Ettim" yazısı altında notlarımı okumak isterseniz buraya tık tık... :)
Bu haftanın yazısı Cumartesi'den Pazar'a sarktı. :) Haftasonu yazısı diyebiliriz artık buna bir bakıma da yani... :) Buyrun geçelim bu hafta not aldıklarıma ve not ettiklerime... :)
Nil karaibrahimgil- Kanatlarım Var Ruhumda şarkısı;
- Nil Karaibrahimgil, benim en sevdiğim şarkıcılardan biri. Coşkulu hali, şarkı sözlerinin içimi coşturması, şarkı ritimlerinin sözleriyle uyumu bana şunu dedirttiyor; şarkıcı olsaydım Nil gibi eğlenceli ve anlamlı sözler yazan bir şarkıcı olmayı isterdim. :) Hani bir şarkı çıkar da, "Bu şarkıyı ben yazsaydım keşke" diye kıskanırsınız ve çok beğenirsiniz. Öyle şarkılardan biri oldu Kanatlarım Var Ruhumda şarkısı benim için. :)
- Söz ve Müziği Nil Karaibrahimgil'e ait bu şarkı, Bir Küçük Eylül Meselesi filmi için yazılmış. Ben bu haftanın başından beri öyle kafayı taktım ki bu şarkıya. Gün içinde dinlemeden olmuyor işte... :) Nil Karaibrahimgil'in yüreğine sağlık... :)
İnternet yasası onaylandı
*Bu resim Google görsellerden alıntıdır...
- Maalesef ki, İnternet yasası Cumhurbaşkanımızın da onayından geçti. Ve sanırım bundan sonra diyeceklerimiz, izleyeceklerimiz ve daha birçok şey kayıt altına alınabilecek ve aksi bir durum halinde de yargılanacağız. Anladığım ve internette dolaşan söylentiler bunlar. Başından beri söyleniyor bunlar. Resmi gazetede de yayınlandığında gerçekler ortaya çıkacaktır zaten. Olumlu olmaya çalışıyorum şu an, ama olmamasını başından beri isteyenlerden biriydim bende. Şu var ki; böyle bir karar alınacaksa halkın onayıyla alınmalıydı. Veya o kadar imza toplandı ve halk ayaklandı, bunlar dikkate alınmalıydı diyorum.
- Bu Cumhuriyet ile yönetilen bir Türkiye'ye yakışmadı diyorum. Anayasamızda yazan düşünce özgürlükleri dikkate alınmalıydı yine de. Bakalım önümüzdeki günlerde ne olacak, yasaya edilen itirazlar ile iptali veya kaldırılması gerçekleşecek mi? Allah bilir, hakkımızda hayırlısı olsun diyorum...
İntikam Dizisinin Finali vardı bu hafta...
*Resim Google görsellerden alıntıdır.
- İntikam dizisi, başladığından bu yana bu sezona kadar takip eden biriydik annemle. Açıkçası kendi dalında çok hoş bir dizi... İntikam içerikli bir dizi olarak, değişik bir yer aldı kafalarımızda bir Türk dizisi olarak. Ve bu hafta da finali oynadı. En azından bu sezon çok sık takip edemedim ama, finalini kaçırmayayım dedim bende.
- Ne güzel bir final yaptı İntikam, kendine yakışır bir final oldu bence. :) Beren Saat iddialı dizilerde oynamayı kendine adet edinmiş bir oyuncu gibi benim gözümde. Akıllarda kalıcı karakterlere bürünmüş oyuncular ve bölümler içeriyordu İntikam dizisi. Ve bilmem dikkat eder misiniz, dizilerde eskiye nazaran daha bir mesaj kaygısı yatar oldu. İntikam da o dizilerden biriydi. Hele ki bölüm sonlarında yaptığı konuşmalarla, sonunu beklediğim dizilerden biriydi. Final bölümünde en baştan verdiler mesajı bu sefer; Mesaj Konfüçyus'tandı, "İntikam yolculuğuna çıkacaksan, kendin için de bir mezar kaz." Daha diyecek ne kaldı ki, Konfüçyus güzel demiş. :)
Ders veren sözleriyle Kadriye Ana'yı biliyor musunuz?
- Tahmin ediyorum ki Karagül'ü izleyip de, Kadriye Ana'yı ve ders veren sözlerini sevmeyen yoktur. Bilgelikle konuşan bir ana ve babaanne kendisi dizide. Ama dizide oynadığı role o kadar güzel sözler verilmiş ki, bazen kendimi diziyi sırf onun için izleyen biri gibi hissediyorum. İnsan böyle bir babaannesi olsun istiyor onu izlerken ciddi ciddi. :) Ben babaannem ile pek vakit geçiremedim, ben küçük yaşta iken vefat etti. Annannem ile vakit geçirebilme vaktim oldu ama, o da vefat etti maalesef. Allahım vefat eden annanne ve babaannelerimize, büyüklerimize rahmet eylesin. Yaşayan büyüklerimize de uzun ve sağlıklı ömürler versin...
- Yine nasıl konudan saptım değil mi? Pardon. :) Bu konuyu da, şöyle sonlandıracağım. Size Kadriye Ana'dan beğendiğim birkaç söz not edeceğim buraya;
"Karnındayken kanını yer, dışarı çıkar canını yer, ölür gidersin malını yer. Ama evlat işte!" (Allahım böyle evlat olmaktan esirgesin bizleri)
"Ağlamak yüreğin abdest almasıdır" der Kadriye Ana, ne güzel sözdür bu da. :)
Ve son olarak geçen haftaki bölümlerden birinde şöyle sözleri vardı;
"Cehennem dediğin içini kemiren günahın değil mi? Cennet dediğin vicdanın huzuru değil mi? Vicdandan rahat yastık var mı? İffetten rahat döşşek var mı? Edepten güzel elbise var mı? Ben affımın cennetindeyim, herkes kendince yanıyor. Affedin beni."
Bu sözleri yazanların ve söyletenlerin ve söyleyen Kadriye Ana'nın yüreklerine sağlık... :)
Ve bu hafta son not olarak Puzzle'a el attım... :)
- Sonunda puzzle'a giriş yaptım bu hafta bir de, hayırlı uğurlu olsun hepimize. Sandığımdan daha da eğlenceliymiş. :) Bakalım ne zaman bitireceğim ilk puzzle'mı. Bu konuda benden daha fazlasını okumak isterseniz burada bulabilirsiniz yazıyı... :)
- Sonunda puzzle'a giriş yaptım bu hafta bir de, hayırlı uğurlu olsun hepimize. Sandığımdan daha da eğlenceliymiş. :) Bakalım ne zaman bitireceğim ilk puzzle'mı. Bu konuda benden daha fazlasını okumak isterseniz burada bulabilirsiniz yazıyı... :)
Ve bu haftalık da benden notlar bu kadar. :) Haftaya dair notlarım bunlardı. İnternet aksaklıklarından dolayı, bugün epey geç vakte kalmış olabilir bu yazı. Ancak en nihayetinde yayınladım.
Umarım eğlenceli bir yazı olmuştur sizin için de... :)
Yeni bir hafta daha mutlulukla ve iyi haberlerle gelsin inşallah.
Bugünlük yazacaklarım bu kadar, ama haftaya dair daha diyeceklerim var.
Yarın görüşmek üzere, Sevgilerimle... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)