Daha önce de benzer yazılar yazmıştım. Ara ara sevdiğim şiirleri paylaşıyorum, paylaşmaya da devam edeceğim böyle. Bir seri gibi oldu bu yazılar. Bu 3. yazımla da, serinin adı "Şiirlerle Hayat" olsun dedim. :)
İlk yazdığım Şiir Yazısı, Pablo Neruda Ve Hayatı Doya Doya Yaşamak yazısıydı. Okumak İsterseniz, Burada bulabilirsiniz.
Sonra da Cemal Süreyya Ve Uzaktan Sevme Sanatı adlı yazımı yazmıştım, onu da Burada bulabilirsiniz.
Bu yazının çıkış konusu da Cahit Sıtkı TARANCI'nın, Desem Ki şiiri. Küçüklüğümden beri bu şiiri severim, ama bir de benim için önemi de büyük aynı zamanda. Sebebi de 3 sene önce karşıma çıkması oldu yeniden.
Okulların hazırladığı şiir geceleri olur her sene çoğunlukla, bilirsiniz. Lisede iken ben neredeyse her sene olurdu şiir gecemiz... O şiir gecelerimizin çıkışında rulo şekline getirilmiş kurdeleli şiirler dağıtılırdı. İşte o şiir gecelerinde, 3 sene önce vefat eden arkadaşıma denk gelen şiir Cahit Sıtkı TARANCI-Desem Ki şiiriydi. Tabii ben bunu daha sonradan öğrendim, ki öğrendikten sonra da iyice anlamlandı bu şiir benim için...
Satır aralarında tüylerimin ürperdiği bir şiir bu. Buyrun şiire geçelim. Söz Cahit Sıtkı Tarancı'nın... Sevgilerimle...
DESEM Kİ…Bu yazının çıkış konusu da Cahit Sıtkı TARANCI'nın, Desem Ki şiiri. Küçüklüğümden beri bu şiiri severim, ama bir de benim için önemi de büyük aynı zamanda. Sebebi de 3 sene önce karşıma çıkması oldu yeniden.
Okulların hazırladığı şiir geceleri olur her sene çoğunlukla, bilirsiniz. Lisede iken ben neredeyse her sene olurdu şiir gecemiz... O şiir gecelerimizin çıkışında rulo şekline getirilmiş kurdeleli şiirler dağıtılırdı. İşte o şiir gecelerinde, 3 sene önce vefat eden arkadaşıma denk gelen şiir Cahit Sıtkı TARANCI-Desem Ki şiiriydi. Tabii ben bunu daha sonradan öğrendim, ki öğrendikten sonra da iyice anlamlandı bu şiir benim için...
Satır aralarında tüylerimin ürperdiği bir şiir bu. Buyrun şiire geçelim. Söz Cahit Sıtkı Tarancı'nın... Sevgilerimle...
Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956)
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
CAHİT SITKI TARANCI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)