15 Mart 2021 Pazartesi

Üretim Sancısı Çekiyorum Galiba - 15.03.2021

 

Haftasonunu dolu dolu ablamlarla geçirdikten sonra, döndüm geldim çok şükür buraya. Cümlemize mutlu haftalar diliyorum... :) 

Bu sıra planlar ve programlar dolu dizgin ama bugün yapacağım deyip de bazılarını bir iki gün sonrasına tamamlayabiliyorum. Bir günüm bir günüme uymuyor ne yazık ki. Bu yazı başlığını koyarken, içinde bulunduğum halleri düşünerek -bir şeyler yapma uğraşlarımı- "Üretim Sancısı" olarak adlandırdığımı hatırladım yeniden. "Üretim Sancısı Çekiyorum Galiba, gecemde gündüzümde bu konu üzerine yoğunlaştım çünkü..." dedim yine ve böyle başlamayı uygun gördüm. İyi okumalar... :)



(Kolajda ablamla fotoğrafımız var, buraya o yüzden kocaman bir kalp bırakıyorum. Nicedir beraber fotoğraf çektirmiyorduk yine. İkimiz de kocaman olduk be, bazen hala şaka gibi geliyor. Oturup beraber örgü örüyor üretiyor ve satıyoruz beraber olduğumuzda da, bu benim çok hoşuma gidiyor. Buna da kocaman bir şükürle. Masanın karşı çaprazında küçük yeğenim Defnem var, onun yanında ve benim yanımda abisi büyük yeğenim oturuyor. Bunların güzelliğine ve varlığına bin şükür. .)


Dün öyle değişik bir enerjiyle uyandım ki, rüyamın yorumunun etkisiyle geçirdim ilk saatlerimi öncelikle... Sabah hayrına burada da bir ufak anlatayım rüyamı; 

Saksılardan ürünler topluyordum, evimizde saksı bitkileri yetiştiriyormuşum meğer. O saksılardan biri solucanlarla dolu ve ben o solucanları elimle alıp masanın üzerine koyuyorum. 
Sonra o saksılardan başka başka ürünler de alıyorum ama hep dönüp solucanların rengine takılıyorum. Birkaçı ters dönmüş ve alt tarafları canlı renklerle dolu. Diyorum ki, "Ben solucanlardan korkarım ama bunları alabildim. Şimdi nasıl geri koyacağım bilemiyorum!" Utana sıkıla da olsa birkaçını geri koydum sonra rüyamda, ama o gün içinde de tüm uğraşlarım adına yaşadığım sıkıntıyı yaşadım rüyam boyunca...

Sonra uyandım, elime telefonumu alıp rüya yorumuna baktım. Esasında aylardır rüyaları yorumlamanın ve de yanlış yorumlamanın ne kadar kötü olduğunu biliyorum, buna da dikkat ediyorum. Ama dün beni rüyamda etkileyen diğer yorumlardan sonra hissettim ki "Düzgün bir site bulabilirim ve bu rüya iyi bir rüya." Hayırlı rüya yorumu diye bir site başlığını gördüm bundan sonrasında ve oraya girdim... Hayırlara yoruldu rüyam böylece; heyecanlı ve hızlı günler geçireceğime, verilen emeğimin karşılığını tam olarak alacağıma ve çok büyük planlar ve çalışmalar sonucunda çok büyük helal kazançlar elde edeceğime delaletmiş... :)

Velhasıl, bundan sonrasında dün kendimi çok daha iyi hissettim. Bir rahatlık geldi ve planlarım daha şeffaflaştı. Motive eden rüyam mıydı, yorumu mu bilemiyorum şimdi ama iyi geldi. Olmasını istediklerim kadar, olabileceğine dair motive edici hayattan mesajlara da ihtiyacım var bu sıra...

Network Marketing alanında kendi işimi kurma yolunda çalışıyorum çabalıyorum. Hani bir şeyin başında motivasyonunuzu çok sık kaybeder ve toparlarsınız ya, yapamadığınızı hissedersiniz ve çok çabuk da öyle olmadığını hissedersin ama; aynen öyle duygular içerisindeyim bu aralar... (: 

Yapabileceğimi biliyorum ama nasıl yapacağım konusunda hala pişiyorum. Bu üretim sancısı çekmelerim sırf bu yüzden! :)) Plan programlarıma da gelince, bu araya hem yazılarımı hem paylaşımlarımı hem de görüşmelerimi sıkıştırmak bazen yorucu olabiliyor. Kafa karışıklığım en çok bu sebeplerle oluyor zaten... Ama bunlara da alışacağım. 


Pazar günü sabahında yiyerek, öğleninde pinekleyerek ve aralarda yine yiyerek; akşamında da yiyerek geçti. Sanki bu sıra çok yer oldum, o bile üretim sancısından bence... :D 

Haftasonu ablamlarla beraberdik, Cumartesi gününü ablam ve yeğenlerim ile sabahtan akşama beraber geçirdik. Dün de eniştemle beraber ailecek geldiler, sabah kahvaltımızı yaptık beraber ve öğlen eniştemi uykuya Kağancığımı da arkadaşlarıyla dışarıda oynamaya yollayıp pinekleyerek akşamladık yine...

Duraklamak iyi geliyor ya hani, çok şey yapacağım deyip sadece planlar yaparak örgü ördüm dün akşama kadar... Rahatım, hoşum, sıkıntılıyım ama bu zamanları da böyle atlatacağım umarım... (:



13.03.2021 Cumartesi günü, ablamlar gittikten sonra o gün için son 40 sayfası kalan kitabımı bitirdim. Öyle büyük bir rahatlık, iyi hissetme hali yok... Dün bir atkı bere takımımı bitirmiştim, önceki gün bu kitabı. İkisinin de hissiyatı aynı derecede ferahlatıcı... =)

Kitabımla ilgili 1000kitap profilimdeki yorumum burada, İnstagram hesabımdaki gönderim de burada... Kitabı okuması yorucu da olsa yine deneyimlerle dolu bir okuma sürecini yaşattı bana... İki yerde de yorumumu bıraktım, o yüzden kitap hakkında yazmayacağım ama birkaç diyeceklerim var bu okuma sonrası hissettiklerime dair...

Hani diyorum ya sıkıntılar yaşıyorum, üretim sancıları çekiyorum ve ne yapacağımı bilsem de motivasyonum düşüyor bu sıra, ara sıra da olsa. İşte böyle hissediyorum ama; dün bir atkı-bere takımımı örmeyi bitirdim, önceki gün üstteki kitabı okudum bitirdim (ki 33 gündür elimde imiş!). Onlar bitince öyle bir iyi hissettim ki kendimi, bir işe yaramış, bir şeyleri başarmış. Şimdi o hissiyatı iş konusunda yaşamaya o kadar ihtiyaç doluyum ki, sıkıntılarımın garipliği bile bu yüzden bence... (: Bir şeyleri başarınca içim çok rahatlıyor, tamamlayınca uçuyor kanatlanıyor içim sanki...



Velhasıl yaşadığım bir üretim sancısı ise, -ki bence öyle!- yaşayacağım dibine kadar ve sonucu da güzel olacak. Nereden biliyorum biliyor musunuz, hissediyorum. Olmasa bile denedim diyeceğim, bile demiyorum. Oldurmak için elimden geleni yapacağım ve olduracağım... Beni bu sıra sıkan uzun süreçte olabileceğini görüyor olmam! Beni en çok bu sıkıyor biliyor musunuz... Bu konularda o kadar çok denedim ve yenildim ki hayata, içim yorgun ve bu yorgunluğu belli ediyor bana da.

Durup durup motivasyonumu kaybediyor olmam da bu sebepten, üretim sancısı çekiyorum demem de bu sebepten... Birçok konuda önüme engel çıkıyor, diyorlar ki bana "engel deme!" , "olmuyor deme!"; ama olmuyor, benim başarılarım sizlerinki gibi kolay yoldan olmuyor... Birkaç yazı önceki "Engelli Kadın Olmak" başlıklı yazımda bahsettim ya, "evde iş diye bir şey yok ve benim de evden çıkabilme koşullarım iş hayatında yok!" Düşünün işte ne hissediyorum, ömrüm boyunca bir şeylerden soyutlanıyor olduğum gerçeğini kabulleniyor olmak bile motivasyonumu düşürüyor bu ara. Düşünmemem gerek, tamam söylenmemem gerek belki de; ama var olanı görmezden gelince puf diye yok olmuyor ki! İçimde ne kıpırtılar, ne bombalar ve ne hevesler var. Bir de içimde ne hevesler vardı, hepsini ben oldurmaya çalıştım da kırdılar ve oldurmadılar... 

Neyse, çok fazla söylenmeyeceğim daha. Görün, duyun, bilin; evde iş kavramı bile, iş dünyasındaki kişiler pandemi sebepli iş yapamaz oldukları dolayısıyla üretiliyor. Bunu da unutmayın e mi? Olacak mı derseniz, ben benim için de bir yer açılır diye umut ediyorum yine de. Olsun da böyle olsun hadi, diyorum ama büyük beklentilere de girmiyorum. Malum iş dünyası her koşulda yiyip bitirebildiği işçileri alıyor, ben onlar için çok eksiğim bile. "Her 50 işçi çalıştıran yere ben gibiler alınmak zorunda olduğumuz için alınıyoruz!" Daha ne olsun, ben bir önceki cümlenin varlığından utanıyorum; böyle olmak içler acısı bence. Sizce? 


Ben Farmasi'de ve Farmasi'nin Network Marketing dünyasında kariyerimi kuracağım. Yeni kurmaya başladığım ekibim de yavaş yavaş olsa bile büyüyor. Şayet bu yazımı okuyanlar ve ekibime katılmak isteyenler olursa bekliyorum... Beni anladığınızı biliyorum, ben gibi olsanız da olmasanız da; ekibimde beraber kazanmayı öğrenebilir ve bu alanda pişebiliriz. Bir düşünün olur mu? =) 

Linkimi buraya bırakıyorum, siz formu doldurun ben de sizi arayayım ve işimizi anlatayım. Üyelik ücreti, her ay sipariş zorunluluğu yok. Ne kadar büyümek isterseniz o kadar emek ve çaba lazım sadece... Bana mail adresimle de ulaşabilirsiniz bu arada, karar size kalmış. ;)

Sevgilerimle, bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...