Geçen hafta bugün yazdığım Hazımsızlık Adına - Bu Bir adlı yazımdan sonra, ilk haftayı oldukça iyi geçirdim. Kararları uyguladım, uyguladığım ölçüde gözlemledim de. Hiç rahatsızlığım olmaz demiyordum ama o kararlarıma rağmen de rahatsızlanacağımı bilmiyordum. 3 gün kadar hayal kırıklığına uğradım, ama onun haricinde tamamiyle rahatsız olmadan geçirdim.
Velhasıl şükür; "İlk haftayı hem beklenenden garip sonuçlarla, hem de beklenenden iyi geçirdim."
Bu hafta bu halimde birkaç durumun varlığına iyice emin oldum;
Lahana dolması ciddi ciddi dokunuyormuş, balık kızartması dahil kızartmalar hepten dokunuyormuş...
Tüm hafta boyunca dün ve de pazar günü harici, öğle yemeğimi ihmal etmedim ve de bunun sayesinde de daha az rahatsızlanmadığıma ve üstesinden çabuk gelebildiğime emin oldum!
Üstesinden gelmeye çalışırken bulduğum yeni yöntemler de oldu...
Bu ilk hafta dediğim sürecin başındaki haftada, ilk iki gün sorunsuz geçti. İlk gün öğle öğünümde pul biberli ve ekmekli yoğurt yedim. Akşam yemeğimde sıkıntı yaşamadan ilk günümü oldukça hafif atlattım.
İkinci gün ise, öğle yemeğimde az bir yufka ekmeği ile bir tabak tarhana çorbası içtim. Akşamına yediğim yemekte de sıkıntı çekmeyeceğim sanıyordum ama yedikten hemen sonra şişlik değil biraz baskı hissettim rahatsızlanacağıma dair, bu yüzden üstüne bir avuç boş ekmek yedim. Sonra sebebini anladım ki; kızarmış balık da dokunuyor, bana kızartma olgusu dokunuyor...
Daha sonraki günlerde de öğlen öğününü ihmal etmediğim sebebiyle, akşamlarımı kolay geçirdim. Geçen haftalardaki kadar büyük bir rahatsızlanma geçirmedim...
Ertesi gün veya sonraki gün, dolma vardı yemekte; 2 adet lahana dolması, 1 adet de patlıcan dolması yedim. Sonrasında sıkıntı çektim, patlıcandan sebep olmadığını anlıyordum; çünkü lahana tadı safram ile geliyordu ağzıma...
Derken; ekmek çiğnedim bolca o gün de, saframı bastırabilmemin yeni bir çaresi olarak bunu buldum artık ilk haftamda...
Lahana dolmasının, kızartmanın ve de nişasta içeren ürünlerin bana dokunduğuna emin olduğum bir haftalık bu süreçten sonra; Pazar günü gezmek için avm'de dolaştığımızdan sonra, yemek yemek için Meromla Tavuk Dünyası'na oturduğumuzda, paket içerisindeki sosların üzerine baktım; sosların da içinde nişasta varmış meğer. Uzak durmam gerekenlere eklediğim üzere, o gün soslardan da salatadan da uzak durdum ve eve geldiğimde hiçbir şişkinlik ve de rahatsızlık geçirmedim şükür...
Benim Hazımsızlık Adına girdiğim süreçte, ilk haftam böyle geçti. Ve Çarşamba günü başladığım üzere, yine çarşamba günü yazıyorum. Bu haftanın da yeni bir kararı var, hafta başında annemle Meromun annesi İsmet teyzemin önerdiği üzere; yarın sabah, sirkeli su içmeye başlayacağım...
Sirke pek sevdiğim bir meyve suyu değildir aslında (ne denir ki sirkeye diye baktığımda, google'da ekşi bir meyve suyu denildiğini öğrendim). Ama annemle beraber gördüğümüz mikrop tedavisinden sonra, sirkeli su içen annemin mide rahatsızlığı tekrarlamadı ama benim mide rahatsızlığım tekrarladı. Sen de dene, dediler bana. "Zaten içeceğin ne ki, gıdım gıdım başlayacak ve de zamanla bir tatlı kaşığı boyutuna ulaşacaksın sen de" dediler. "Elma sirkesi zaten hafif ki," dediler.
Sadece sabah aç karnına içtiğim bir bardak suyuma sirke koyacaklarmış. Yarından itibaren göreceğiz, bakarsınız benim de midemdeki rahatsızlığı temizler. Ben biraz da safra kesemdeki rahatsızlığa bağlıyordum ama ne alaka diyorlar ona da. Zira sonuçlarım tertemiz çıkıyor safra kesemde...
Resmen şeffaf şeffaf yazdım yine, ama umarım oralarda beni anlayabilenler vardır. Ve umarım benim gibi birilerine de destek olabilir bu yazılarım... Çünkü durum öyle bir hal aldı ki bende, daha bundan önceki yazımda çiğ sarımsak dokunuyor sadece demiştim ya; dün içtiğim çorbadaki pişmiş sarımsak da dokundu... Sınırını aşıyor yani git gide. Ama beslenme düzenimle ve de eklediklerimle bu süreci başarılı kılıp, kendimi toparlayacağıma inanıyorum. Biz inanırsak, neler neler yaparız! :)
Deneyimlerinizi, önerilerini ve de sizin de yaşadıklarınızı yorumlara yazmanızı bekliyorum, sevgilerimle... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)