Önceki Fotoğraflarla 1 Haftam yazılarımı burada bulabilirsiniz. :)
Daha fazla fotoğraf için ise İnstagram sayfama buradan bakabilirsiniz. :)
Fotoğraflarla 1 Haftam yazılarım, geçtiğimiz haftayı fotoğraflarla değerlendirmek için yazdığım bir yazıdır. Yazmaya başladığımdan beri, haftalık olarak değerlendirmenin bana epey faydasının dokunduğunu farkediyorum. Bir haftayı nasıl geçirdiğimi, boşa geçirip geçirmediğimi gösteriyor bu yazılar... Bu sayede haftaya değişik başlıyorum. :)
Bakalım geçtiğimiz hafta nasıl geçmiş? :)
Geçtiğimiz hafta hoş bir özlem giderme ile başladı. Melike'm gelmişti İstanbul'dan. Melike'm şimdi üniversitede okuyor. Benim yaklaşık 10 senedir tanıdığım arkadaşlarımdan biri o da. :) Hem komşuyuz, hem de güzel bir dostluğumuz var. :) Geçtiğimiz hafta onunla giderilen özlem giderme anları ile başladı. :) Sevdiklerim uzaklardan gelince yanıma, böyle seviniyorum böyle mutlu oluyorum işte... :)
Ve haftanın ikinci günü kar yağdı tüm ülkeye. Ve bizim buraya da yılın ilk karı düştü sonunda, ya da son karı; o konu biraz muallakta kaldı şimdi. Yılbaşına az kaldı ne de olsa... :) Kar, benim en sevdiğim kış görüntüsünü oluşturuyor. Yağmur'u da seviyorum ama kar'ın getirdiği garip bir hissiyat var. İnsana hem küçüklüğünü anımsatıyor, hem de soğukta olsa güzel dedirtiyor. Güzellik ve soğuk bir arada... :)
Ve Kağan'ım... Şöyle, şu küçücük boyuyla tavırları tripleri yok mu, bayılıyorum resmen. :) Allahıma şükürler olsun bizlere ilkleri yaşattı Kağan ile. Şu elin duruşuna baksanıza bir, tarzı var benim yeğenimin. Maşallah ama de mi? :)
Haftanın keyif anlarından bir görüntü bu görüntü, annemle yaptığımız kahve keyfimizden... Cafe Crown'ın reklamını yapmış gibi oldum biraz ama, ben bu Latte'yi çok seviyorum. Hani "Cafe Crown Latte, Latte keyfi evinde." reklam sloganı var ya; cidden öyle. Nescafe'nin Latte'sini de denedik ama en güzeli ve en yoğunu Cafe Crown. Biz en çok Cafe Crown'u beğendik annemle. Tabii toz olarak hazırlanmış bir kıvam gerçeği gibi olamaz tamamen. Ama gerçeğini aratmıyor Cafe Crown. Şiddetle tavsiye edebilirim yani. :) Aaa bu konularla ilgili küçük bir bölüm ayarlayabilirim, bloğuma. Düşüneyim ben bunu. :D
Aöf vizeleri vardı bu haftasonu bildiğiniz gibi; sınavlara son 2 gün kala tekrarımı ve çalışmalarımı bitirdim ben. Ve direk planlar listemi yeniden temize çekmek istedim, bitmiş de olsa ders çalışma planımın bittiğini de en başta belirttim. :) Bir daha bu kadar yoğunlaşmayacağım dersler üzerine. Daha uzun vadede, küçük küçük çalışmalıyım. Bir yöntem bulmalıyım bu sebeple. İnsan bir noktadan sonra sınav sınav bıkıyormuş valla.
Daha 2,5 sene var bıkmamam lazım. :)
Cumartesi akşamı ablamların evine döndükten sonra bu fotoğraf, eve çıkmadan önce. Cuma günü akşamı kalktık ablamlara gittik. Haftasonu da orada kaldık. Haftasonunun ilk günü güzel geçti sınavlarım ama ikinci gününde sabahki dersler azıcık vasattı. O iki ders ve 1 dönem harici şafak aydınlık. Bu tabir nerden çıktı bilmiyorum ama, şafak aydınlık diyesim geldi işte. :)
Pazar günü öğlen sınav oturumumdan sonra da gezdik azıcık avm'lerde. Ama hava nasıl soğuktu bir bilseniz, bu haftasonu dondum resmen. :) Ama yeni yıl süslemeleri, içimi ısıtmadı değil hani. Bununla ilgili birkaç resmim daha var. Yazarım en kısa zamanda yazısını umarım. :)
İşte bir hafta daha böylece bitti. Bu da Pazar günü öğlen 14:00'daki sınav oturumuma babamla giderken, gökyüzünün hali. :) Gökyüzünü, bulutları, gün batımını ve doğaya dair birçok şeyi sevdiğimi bilmeyen yoktur herhalde artık. O sebeple bunu kaçıramazdım... :)
Ben 3 gündür biraz dinleniyordum, o yüzden bu yazı bu kadar geç kaldı. Kış gelince soğuklar beni epey mahvediyor. Bu haftasonunun yorucu soğukluğundan ve soğukların oluşturduğu ağrılardan kurtulmak kolay olmadı. Tam da kurtulmuş sayılmam ama daha iyiyim şükür... :) Bakalım yeni yazılar ne zaman gelecek, hayırlısı.
Sevgilerimle... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)