Başlık aslında anlatıyor bu yazının ana fikrini. Zayıflama ile gelen hassasiyet durumları, her bayana veya her insana oluyordur diye düşünüyorum. Zayıflamaya karar verirsiniz ama gıcıklık bu ya canınız sürekli birşeyler çekmeye başlar. Ama siz yememeye direnirsiniz, inadına. Bu canınızın çektiği en masum şey olsa bile, sanki siz onu yemeyince bir kilo vereceksiniz gibinize gelir. İşte o duruma bir yarım saat önce geldim. Feci bir şey doğrusu... :/
Girdim yine zayıflama hevesiyle bir yola daha, Pazartesi gününden itibaren. Zaten böyle başlangıçları nedense en sevmediğimiz gün olan Pazartesi'ye saklarız. :) Aslında ailecek girdik bu yola. Bahsetmiştim Aöf sınavlarımdan sonra akşam yemeğimizde ailecek rejime girme kararı aldık diye. Benim aslında sağlıklı beslenme demek daha hoşuma gidiyor bu duruma. :) Sağlıklı beslendiğime inansam da üstelik...
Gelelim konumuza; Başlıkta da dediğim gibi Zayıflama isteği ile gelen hassasiyetler var ki, zayıflama uğruna canınızın çektiği zararsız bir şeyi dahi yerken kendinizi suçlu hissetmenize neden oluyor bu hassasiyet. Dediğim gibi; sanki o minicik şeyi yemeyince 1 kilo verecekmişiz gibi. Bir de şu zayıflamanın daha kolay yöntemini bulamadılar ya, ona çok sıkılıyor canım işte. :/
Neyse; bir saat kadar öncesinden beri, canım öyle marul ve peynir çekiyordu ki; ama zayıflayacağım ya, yeme eylemini harekete geçirmeyi bir türlü gerçekleştiremedim bir süre. O kadar çok istiyorum ki zayıflamayı, gerisini siz düşünün... :(
İçimdeki tüm suçluluk duygusuna rağmen utana sıkıla babamdan istedim ve yedim sonunda. Ohh canıma da değsin işte. =) Suçluluk duygusunu yerken, "Çok hafif bu, suçluluk duygusu hissedilecek ne var ki Didem? Ye gitsin kuzum, metabolizmanı çalıştırır belki yeşillik." diye diye yenerek yedim. :) Hayır deli değilim, telkinler cidden işe yarıyor. Ben bu yöntemle kendimi zayıflamaya programlayabilirim de biliyorum :)
Rahatlıkla en nihayetinde yedim o minik şeyi. Ben o şeyi yemeseydim, gece uyuyamayacaktım belki de vazgeçecektim bu istikrarımdan. Buna hiç niyetim yok doğrusu. Biliyorum benim gibi birçok bayanın korkulu rüyası bu. Yasak şeylerin üzerine gitmek daha cezbedici gelir hep, o misal işte. :)
Karikatürle de pekiştirelim konuyu efendim. Bu işin esprisi tabii, konumuzla alakası yok. Ama çok iyi bir karikatür olmamış mı? :)
Sevgilerimle... :)
*Bu yazıdaki resimler Google Görsellerden alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)