Sevgili İnternet Günlüğüm;
Bloğuma yeniden dönüş yapayım derken sana bile yazmayalı çok zaman atlattığımı farkettim. Seni seçtim gibi bir durum oldu yine. Çok özledim, ciddi ciddi yazmayı çok özledim. Ama neden yazamadığımı neden yazmaktan uzak durduğumu şimdi konuşmayalım.
31 Mart 2024'te bir seçim dönemi atlattık, değişim dönüşüm geldi ülkemize. Gerek o sebeple gerekse de hemen öncesindeki iki günde artan sıcaklıklar dolayısıyla, "Memleketimize çoktan bahar gelmiştir" duyurulur! =)
***
Baktım da en son bu tarz Ocak ayı sonunda yazmışım buraya, o yazımı burada bulabilirsiniz. (Bir de sonrasında, arkadaşım için bir yazı yazmıştım; esas bundan öncesi yazım da odur. Onu da burada bulabilirsiniz.) Ondan beri de değişen çok büyük bir değişiklik var mı hayatımda diye düşündüm, daha çok örgü öğrendim ve daha çok okudum ve de instagram hesaplarımda daha çok paylaşım yaptım. En büyük değişiklikler bunlar oldu sanırım.
Ben bu kışı herkesten daha zor geçirdim sevgili günlük, soğuk olmadığını iddia ettikleri soğuk zamanlar kaslarım beni çok sınadı. Havaların ısınmasına en çok ben sevinmiş olabilirim, son bir haftadır daha iyiyim; ağrılarım ve de psikolojik durumum açısından. =)
Özellikle Şubat ayı Astım sıkıntısından gözümü açamadığım bir aydı. Nefes alamıyordum ki, dönüp yazı yazmaya dermanım olsun. Şarjlı nebülazitör aldım o ay kendime, günde 3-4 kez ilaçla kullandım da toparladım sonrasında. Üstteki fotoğrafta da gördüğünüz gibi... Kitap okudum öksürmeden durabildiğim aralarda, nefes alamamak gerçekten büyük bir eksiklikmiş tekrar anladım. Allahım kimseyi nefessiz dermansız bırakmasın...
Hal böyle olunca Şubat bittiği gibi "oh" çektim. O ayı daha çok, ördüğüm örgüler sırasında izlediğim filmlerle geçirdim. Bir tane de dizi sığdırabildiğim o aya, "Kuş Uçuşu". Bugün de 11 Nisan'da 3. sezonu gelen son sezonu izlemeye başlayacağız yeğenim Kağan ile... =) Kağancımla izleyeceğiz diye ben girişmedim bile izlemeye, geç kaldık herkes gibi ilk haftadan izleyemedik...
Mart Ayına Gelince...
Ağustos 2023 sonunda aldığımız akülü sandalyemin üzerinden düştüğüm Ekim ayından sonra başlattığım tüketici hakem heyeti süreci, Mart başında tamamlandı. Nisan ayının başında da iade kararıyla alacağımız miktarın tamamını aldık. Ekim'de ilk defa fren sistemi çalışmayıp sağ tarafına dönüş yapamadığı için sol tarafa boşluğa çekerek, bir yokuş üstünde iken düşmüştüm üzerinden. Bu benim akülü sandalye ile geçirdiğim ilk ve tek kaza şu ana dek. Bu durumu tüketici hakem heyetinden karar çıkana kadar çok savunmam ve de ispatlamak için uğraşmam gerekti.
Sonucunda bilirkişi incelemesi ile durum tespit edilip, iade hakkım onaylandı. Martın ikinci haftasında kararım elime ulaştı, ben de satın aldığımız medikal dükkanı aradım. Onlar da anlaşmamız sonucunda taksit taksit ödedi...
Bilirkişi geldikten sonra elimdeki eski sandalyemi alelacele tamire göndermiştik bu arada. Elime karar ulaşmadan birkaç gün önce de o nispeten toparlanmış geldi. Aküsünü değiştirmişti Nilüfer Belediyesi Akülü Sandalye Tamir Atölyesi. Emeklerine çok ama çok teşekkür ederim. Bursa'da yaşayan vatandaşlarımızın herhangi bir sorununda akülü sandalyesini oraya götürebileceğini bilmesi lazım. Bunu da buraya iliştireyim dedim. Senelerdir var olan en güzel hizmetlerden biri... :)
Bu konuda eklemek isterim ki; gerek akülü sandalye kullanan arkadaşlarım ve gerekse de yakınlarına, lütfen size "akülü sandalye yokuş çıkmaz ve inemez" diye inandırmaya çalışmalarına razı gelmeyin. Şimdiki akülü sandalyem, fren sistemi aktif halde çalışarak yokuş da iniyor yokuş da çıkıyor. Tek sorunu elbette ki yokuşların dik bölümlerini çıkarken biraz arkadan destek verilmesi gerektiği oluyor. Ama herhangi bir yokuşu inerken, beni fren sistemi eksik halde savurup atmıyor sürüklemiyor. Kontrolü bıraktığım gibi durmasını biliyor... :)
Yani eğer elinizdeki ürün arızalı ise, tüketici hakem heyetine başvurmaktan ve hakettiğiniz gibi iade edebilmek için savunmanızı yapmaktan geri durmayın.
Mart 2024'ün Diğer Konularına Gelirsek;
Mart ayı okumakta da zorlanmadığım ve nicedir üretimde olduğum birçok örgü projemi de tamamladığım aydı. Ay başında 5 Mart 2024 Salı günü, bir kadın girişimci platformunun etkinliği vardı İstanbul'da. Ona katıldık. Etkinlik detaylarını
buradaki instagram paylaşımımda bulabilirsiniz. Benim için değişiklik içeren bir etkinlikti. Annem ve babamın da desteğiyle gittim, Mayıs ayında belirlenecek bir durumlar olacak umarım bu konuyla alakalı. Bakalım kısmet diyorum şimdilik... :)
Mart ayının yarısı Ramazan idi, özellikle kişisel bakım ürünleri sattığım işimde en durgun olan aydır Ramazan; o sebeple de durgun geçmişken sarıldım örgülere. Bir sürü ip alıp siparişlere başladım. Onun haricinde Bursa Kitap Fuarı ziyaretimiz ile bir sinema etkinliği sığdırdık o aya arkadaşım Gülin ile... Özellikle benim için ikisi de apayrı bir deneyim oldu. Birincisi ilk defa bir arkadaşımla Bursa'ya gittik, Gemlik'ten otobüsle beraber. Bir diğeri de 2018'den sonra ilk defa sinemaya gitmiş olmam ki, ilk defa bir arkadaşımla beraber sinemaya gitmem de cabasıydı... :) Mart yine benim için bir özgürlük ilanı gibi oldu, çetin bir kışın ardından yani...
Kitap Fuarından 12 kitap aldım, üstteki fotoğrafta biri görünmüyor. Eklemeyi unutmuşum sanırım. Sene boyunca yaptığım toplu kitap alışverişimin en karlısı idi sanırım. Gün boyu 500 TL harcadım, 450 TL'yi kitaplara verdim. İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle bu fiyata 12 kitap almak sürekli mümkün olabilen bir durum değil... :) (Bu kitaplardan şimdiden üçünü okudum bitirdim bile.)
VEEE NİSAN AYINA GELELİM
31 Mart seçimleri ülkemiz adına gerçekten bir baharın gelişini simgeliyor. Değişim her zaman iyidir, a parti b parti için söylemiyorum cidden. Ama bir ülke üzerinde sürekli egemen tek bir parti varsa ve değişim adına bir şey olmadığına dair şikayetlere rağmen ocu bucu bölünmeleri de oluştu ise, oraya değişim şarttır. Seçim sonuçlarını böyle yorumlamayanlar da, bence fazla taraf tutuyordur. Cumhuriyet sisteminde yaşıyoruz ve değişim hepimizin hakkıdır diyorum. 5 sene boyunca memnun olmadığınız yönetimi değiştirmek her il ve ilçenin hakkıydı. Çoğunlukta memnuniyet varsa elbet devam etsin ama "memnun değiliz ama başka kim yönetebilir ki?" kafası çok başka bir durum. Hoş olmayan durumlara karşılık geliyor bence...
Chp'nin başarısını kutluyorum, nasıl daha önceki seçimlerde de ülkemiz için hayırlısı neyse o olsun dediysem aynı öyle. Bir oyumuz vardı, biz de onu verdik. Dilerim bu 5 sene için de ülkemiz adına yine en hayırlısı en güzelleri olur... :)
**
Örgü kursuma tam katılım göstermeye devam ediyorum bu ay da, Ekim ayında başladığım örgü kursumda daha şu son üç aydır tığ işi örgüleri kavramış halde kendim örmelere de başladım. Bu durum beni bu sene en çok mutlu eden konulardan biri.
**
Bu ayın son ve en önemli konusu, beslenmeme dikkat ederken egzersiz düzenime de geri dönmek oldu. Son 1 haftadır, oturduğum yerde Leslie ile "
walk at home"a geri döndüm. Eskiden 15 dakika boyunca yapardım, yapabilirdim. Bu hafta maalesef 5 dakikayı iki sete bölerek yapabiliyor olduğumu gördüm. Bu benim moralimi bozmuş da olsa, devam ettirirsem bu rutini, yeniden 15 dakikaya çıkabileceğime inancım var... Yeme düzenim kadar gerdirmelerime dikkat edip, adımlamalarımı da odaklanmayı koydum yani aklıma. Umarım bundan sonra bırakmadan devam edeceğim...
***
Bu benim bloğuma dönüş yazım olsun istiyorum bir de. Nicedir beklediğim yazı rutinime beklediğim dönüşüm olsun, devamı gelsin yazılarımın ve anlatımlarımın... Size diyecek çok şey biriktirdim ve biriktireceğim yine. Çünkü yazdıkça daha çok varım, tam anlamda yazamayınca eksikliğim baki maalesef ki... Gölgem eksiliyor sanki yerden, biraz öyle hissediyorum kendimi... =)
Velhasıl, iyi ki okudunuz ve iyi ki oradasınız demek istiyorum yeniden. Şimdilik aranızdan ayrılıyorum ama en kısa zamanda yeni bir yazımla dönebilmek üzere.
Sevgilerimle, Didem Köse... (:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)