18 Mayıs 2019 Cumartesi

Geçmiş Mi Şimdi Mi - 18.05.2019


Hani bazen düşünürsünüz, geçmişi yeniden mi yaşamak isterim yoksa şimdiye devam etmek mi? Ben yine bu sıra düşünmedim diyemem bu ikili olguya, hele ki Mayıs ayının başında geçirdiğim rahatsızlık çok fazla düşündürdü...

Hastayım, hasta olmadığım halimde yaşamak istedim yeniden. O enfeksiyon beni bezdirmişti, nedenini "Her Şeyin Başı Sağlık" adlı yazımda anlatmıştım hani bu hafta başlamadan önce... E şimdi de düşünüyorum, hayır yaşamak istemem yeniden geçmişi yaşayıp Mayıs başındaki sıkıntılarımı dahi yeniden çekmek istemem. Yaşadığım güzel günler uğruna değer mi, belki eski bir yaşıma dönerek kendimi koruyacağım yaşamayacağım o eski günleri; ama belki işte, yok yine de istemem! Böyle garip düşüncelere kapıldım bu ara, sonra da ardı arkası geldi işte... :)



Bugün bu konuyu yazmak nereden aklıma geldi peki dersiniz? Facebook hatırlattı, 7 yıl önce bugün üstteki dizeleri paylaşmışım. (: Bazı dizelerin size o zaman neler hissettiğini hatırlıyorsunuz ya hani, kalbimin acısını hissettim yeniden; şimdiyi değil, o zamandakini! :) Belki şimdiki aklımla o zamana gitsem, "değmez" diyebileceğim. Ama acısı yine taze olacak ya, o kırgınlıkların ilk zamanlarda her defasında olduğu gibi zorlu geçtiğini artık kabullendim...

Geçmiş Mi Şimdi Mi diye sorulunca, "şimdi" diyorum hiç şüphesiz... :) Oysa bu aralar şimdimdeki durumlara ve davranışlara aslında anlam da veremiyorum çoğunlukla, hem de her anlamda. Ama geçecek, değişen ve değiştiğine üzüldüğüm şimdide ne varsa; yakın zamanda bu durumu da atlatacağımı umuyorum diyelim...

Bundan başka, geçmişimde yapabileceklerimi şimdi yapamıyor ve bugünü geçmişten beri süregelen isteklerim doğrultusunda şekillendiremiyor olabilirim ama başka şeyler yapıyorum şimdilerde... Biz İnstagram'da bir örgü siparişi alabileceğimiz hesap açtık ablamla, dün de bir ay oldu açalı aslında; ancak yazabiliyorum. Çok az takipçimiz var şimdilerde ve de henüz satışa açılmamış halde ama o da olacak inşallah. İnstagram hesabımızın adı; orgulerimizvar :) Akmasa da damlar zamanla inşallah, olur ya istersek gerçekleşir hayallerimiz bir açıdan daha işte...

Örmeyi seviyoruz ablamla beraber, kimine göre amatör ama elimizden en iyi geldiğince kendimizi geliştirmeyi isteyerek devam ediyoruz işte... Ablam iş sonraları akşamları kafasını boşaltıyor örgüyle, ben kendi başıma bir şeyler üretebiliyor olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorum örgü sayesinde... :) Geçmiş mi şimdi mi dersek, bu sebepten bile şimdi diyebilirim. Üretmek güzel şey çünkü... (:


Bir de şu sıra yazmak olgusunda durgunluğumu yitirip bitirme uğraşındayım da, bu olgunun öncesindeki uğraşlarımdan beri şu anıma bakıyorum da; sırf çalışma hayatına atılamadığımdan sebep bile, bunca zamanki durgunluğumun süregeldiğini de artık iyice hazmettim. Yani diyebilirim ki, bu durgunluğa son vermek için de çalışmalarım mevcut. Yakın zamanda bir "Hayat Hikayem" yazısıyla, şu anda da bir süredir yazmaya uğraştığım ama nicedir hep ertelediğim "İlk Atağım" bölümünü yazmak istiyorum.

Çünkü biri bana sorsa, "Atak senin için nedir?" diye, derim ki; "Bir atak geçirdim, hayatım değişti!" Bundan ötürüydü yazamamam ve yazmakta zorlanmam. Bu ayın başında geçirdiğim enfeksiyon ve tansiyon kaynaklı hastalığım bana ve aileme "ya yine bir atak geliyorsa?" diye düşündürdü ya, var işte her şerde bir hayır yine! Hayat Hikayem ile geri dönmek istiyorum buralara, çalışamıyorum ama bizim hayata katılamadığımız alanlarda da yazacağım çok şey var daha... :)


Bu sıra üzüldüğüm birçok şey var aslında ama enfeksiyon geçirip yatmadan önce; "hastalansam da şu huzursuzluklar bitse!" diye düşündüğüm zamanlardaki gibi değilmiş hayat, önce sağlık sonra huzurmuş... Şükür ki şu an iç huzurum da, rahatlığım da hakim sağlık anlamında. Ama gel gelelim, çok uzaklaştık hayatta birbirimizden. Çevremde görebileceğim ailemden başka kimsem kalmadı nedense, herkes kendi telaşesinde anlıyor ve de algılıyorum da ama bazı noktaları asla anlamıyorum ve anlıyor gibi yapma kararı aldım şu sıra! Bu konuda geçmiş mi şimdi mi diye sorguluyorum kendimi, içim geçmiş diyorsa da aklım şimdi diyor. "Şimdi görüyorsun işte, görüşemediğin halde bile kimler çabalıyor tersi olabilsin diye" diyor aklım bana... Aklımla oynatmaya niyetim yok kimseyi, kendi başıma bir şeyler yapmak için uğraşıyorum şu sıra ve düşünüp üzüldüğümü de, düşünmemem gerektiğini de görüyorum işte.

Bugün annemin ve benim telefonumuz garantiye gitti, haberli olan sadece yakın çevrem var. Yani yazdığım ve konuşabiliyor olduğumuz kişiler. O kadar azmış ki yakın çevrem meğer, biraz üzücü geldi. Ama vardır bir hayır dedim yine. Birilerini anlamaya çalışırken en çok anlaşılamadığıma üzülüyorum şu an. Öyle ki, kendimi en olmadık zamanda anlatırken bile, çaba gösterilmediğini görmek üzdü bu sıra beni. Durgunluğumu bu yazımla bitiriyor olayım madem dedim işte tüm bu sebeplerle. Geçmiş mi şimdi mi dersem bir kere daha; geçmiş olmasa şimdinin öğretilerini bu kadar net algılayamazdım, biliyorum diye yanıt vereceğim bir kez daha! :) 


Yarın 19 Mayıs 2019 bu arada; şimdiden gençlik bayramımızın ve de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a ayak basarak bir milletin "Kurtuluş" yolunu açtığı o güzel günün 100. Yıldönümünü kutluyorum. O gençlik ateşiyle yarın kendim için bir kez daha ayağa kalkmayı ve buralara sağlam şekilde geri dönmeyi umuyorum.

İçimden geldiği gibi yazdım yine bugün ve o samimiyetle okuyup hak vereceğinizi de hissediyorum. Sevgilerimle, şimdilik yine görüşmek üzere diyorum... (: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...