5 Kasım 2018 Pazartesi

Gastrit Ve Ülser Meselesi - 05.11.2018



Bugün 2-3 haftadır yine gittikçe artan Gastrit problemim sebebiyle doktora gittik. Şişkinliğim ve yediğim neredeyse her şeyi hazmedememe problemim meydana çıkmıştı yine ve bu sefer daha dayanılamaz boyuta ulaşmıştı... Bu ara bu rahatsızlığımın, hareketsizliğe bağlı olduğunu ve şişkinliğimin bir tek akşam yemeklerinden sonra meydana çıktığını gördüm. En az hareketli olduğum ve soğukların en çok olduğu saatlerde, soğuktan ötürü daha fazla hareket edemez oluyorum. Ve şişmeye başlıyorum; herkes gibi yürüyerek çalıştıramadığım metabolizmanın, eritemediğim yiyeceklerin sıkıntısını çekiyorum...

Bugün doktor, şikayetimi duyar duymaz Endoskopi ve Kolonoskopi istedi önce... En son 2016'nın Sonbahar mevsiminde mide mikrobu tedavisi olmadan önce, rahatsızlıklarım sebebiyle endoskopi yapılmıştı. Bugün Endoskopi ve Kolonoskopi deyince doktor, şikayetlerimi doktoruma ayrıntılandırma gereği duydum daha çok. Sıkıntılarımın eskisinden farklı olarak sadece hareketsiz kaldığım saatlerde yaşadığım sıkıntılar olduğunu ve Endoskopi istemediğimi söyleyince de; önce bir ilaç tedavisi yapalım o zaman dedi doktorum... İyi ki de anlaşabildik ve direk yöntem olarak kolonoskopiye başvurmadık şimdilik. 

Doktor ilaçlarımı yazdıktan sonra (iki hap -biri aç biri tok-, bir de şurup), beslenmemde nelere dikkat etmem gerektiğini sordum... Bana yanında hazırlanmış not kağıtlarından birer tane koparıp; İki kağıt verdi bana, "beslenme stilini bunları oku aklına yatanı uygula!" dedi. Bu kağıtlardan birinde Reflü ve Beslenme Alışkanlıkları, diğerinde de Bağırsak sıkıntıları için doktora görünülmesi gerektiği ve herhangi bir testinin olmadığı yazıyordu...

O kağıtlarda, Ülser ve Gastrit ile yaşamakta, yaşam kalitesini düzeltmeye yönelik öneriler vardı...


Bu önerilerde beni en çok ilgilendiren ve memnun eden, Reflü Ve Beslenme Alışkanlıkları başlıklı kağıt oldu... Öncelikle reflü'yü ve gastriti tanıtarak başlıyordu; "Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri gelmesi demektir ve bunun sonucunda göğüs kemiğinin tam arkasında yanma, ekşime, ağıza acı-ekşi su ve yenen yiyeceklerin geri gelmesi gibi birtakım şikayetler ortaya çıkar." diyordu. Bir Gastrit ve Reflü tanımı, böyle güzel yapılır... :)

Bugün okuduğum bir başka yazıda, gastritin reflüye doğru gittiğini ve birleştiğini okudum. Sanırım benimki şu an bu... Ama daha ötesinin, zehirli reflü falan olduğunu da duymuştum. Umarım o kadar öteye kadar gitmeden, "Yaşam Tarzı Değişiklikleri" ile bu gastrit problemlerimden kurtulurum... 


Üst resimde de görüldüğü gibi Yaşam tarzı değişiklikleri önerileri veriyor sonra. Kağıdın ön sayfasında, o yaşam tarzı değişiklikleri şöyle;

- Sol tarafınıza dönük yatın, bu daha az reflüye neden olur. (Ben yatağımın pozisyonu gereği sağ tarafıma yatıyorum. Bugünden itibaren, kaçtır duyduğum üzere bunu değiştireceğim.)

- Yatağınızın baş kısmını yükselterek başınızı yüksekte yatın. Böylece yemek borusu içerisine mide içeriğinin kaçışı azaltılmış olur. Ancak sadece başınızı yükseltmeniz yetmez, yatağınızın baş tarafınızı ayak tarafına göre yükseltmeniz gerekir. - (Ben nefes sıkıntım sebebiyle yüksek yastıkta yatamıyorum ama biraz daha yüksek yapmaya çalışacağım yastığımı.)

- Fazla kilolu olmak da reflüyü artırır. Kilonuz fazla ise vermeye çalışın. 

- Sigara ve alkol kullanımızı azaltın ve mümkünse hiç almamaya dikkat edin. 

- Çok sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçının, çünkü aşırı sıcak yemek borusundaki hasarı artırır. Yiyecek ve içeceklerinizi ılık olarak tüketin. 

- Yemek yedikten sonra, en az 3 saat geçmesini yani midenin boşalmasını bekleyin. - (Yemekten kaç saat sonra yatarsam yatayım, midem boşalıyor gibi hissetmiyorum çoğu zaman. Ama ilaçlarımı kullanıp, talimatlara da uyup bunu da toparlayacağım umarım.)

- Bir defada aşırı yemek yerine, sık aralarla küçük porsiyonlarda yemeyi tercih edin. - (Bu kendimle gurur duyarak, en iyi yerine getirdiğim maddelerden biri!)

- Reflüyü tetikleyecek gıdalar kişiden kişiye değişebilir. Bunlardan mümkün olduğunca uzak durun. (Daha dikkatli olacağım, söz veriyorum. Bakınız, aşağıdaki resimin altına...)

- Yağlı ve kızarmış yiyecekler ile kafein ve çikolata şikayetlerinizi arttırabilir.

- Lifli (posalı) gıdalar tüketmeye çalışın. 

- Bazı ilaçlar reflüyü artırır. Reflünüz var, hekimizden kullandığınız diğer ilaçlarla ilgili bilgi edinin.



Bir de uzak durmanız gereken, özellikle içeriğinde sizi rahatsız eden yiyecek ve içeceklerin bulunduğu gıdalardan uzak durun maddesi var! Bu da en işime yarayacak olan diye düşünüyorum; çünkü "yok ya, bu rahatsız etmiyordur" dediğim ve toz konduramadığım ne varsa, hatırladığım üzere bu listedekilerin çoğunluğu onlar...


Bana ve size faydası olacağını umduğum için, bu "uzak durulması gereken yiyecekleri", burada da dursun istedim. Toz konduramadığım ve bugün onlara da ihtimal verdiğim üzere bırakacaklarıma (+) koyuyorum. Diğerleri zaten benim bıraktığım yiyecek ve içecekler, bırakmayacaklarıma da (-) koyuyorum. Bunlar;

= Domates, ketçap, domates ve salça içeren soslar. (+)
= Turunçgiller (limon, portakal, mandalina, greyfurt). (Çekimser +)
= Gazlı içecekler.
= Çay ve kahve. (-) (Bunlar bana dokunmuyor, acı kahveler hariç!)
= Acı biber (+)
= Soğan 
= Sarımsak
= Turp
= Çikolata (-)
= Hardal
= Karabiber
= Sirke (Büyük bir artı (+), zira ben iyi gelir diye bile içiyordum ama dokunmaya başladığını da gördüm.)
= Turşu
= Acı baharatlı gıdalar (+)
= Nane ve naneli yiyecekler
= Fazla yağlı gıdalar ve kızartmalar
= Çok ekşili ve acılı salata sosları (-) (Gariptir, çok acı ve ekşili soslar dokunmuyor da bana, içinde sarımsak ve soğan olmadıkça!)



Bu haftaya hastane randevuları ile başladık böyle işte; Reflü ve gastrit, en çok rastlanan rahatsızlıklardan biri... Olur ya, hem kendim hem de aynı rahatsızlıkları yaşayanlarla beslenmelerimizi düzenleyebilir ve yaşam kalitelerimizi düzenleyebiliriz! dedim. İnşallah, sağlıkla dolu hafta ve haftalar geçiririz. Gastritten, reflüden uzak... :)

Ben yarın da hastaneye gideceğim, cildiyeden küçük bir operasyon geçireceğim. Bacağımda çıkan ve bu sıra bir garip çoğalan sivilcelerimi de gösterdim bugün cildiye polikliniğinde... Yarın son çıkanı alıp patolojiye göndereceklermiş. Gittikçe artan değişik bir sivilce kendisi diye, "iyi huylu deri tümörü" dedi. Kötü bir durum yok dedi, korkmadım da zaten ama vuracakları iğneden ve yapacakları operasyon korkuyorum doğrusu... :) "Ah bu ben!"

Velhasıl; Allahım ne hastanelere düşürsün ne de doktorsuz bıraksın, der bizim büyüklerimiz... Böyle bir yazıyı yine bu cümle ile bitireyim dedim. :) Sevgilerimle, hepimize bol şifalarla dolu günler olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...