Geldik bir Fotoğraflarla 1 Haftam yazısına daha... Önceki Fotoğraflarla 1 Haftam yazılarımı burada bulabilirsiniz... :)
Antalya'ya geleli bu Pazartesi tam bir hafta oldu. Ancak geçtiğimiz haftanın yazısını ancak yazabiliyorum. İnternet bu hafta biraz sorunlu da burada. :) Bu bir hafta içinde neler oldu neler... ? Buyurun... :)
Geçen hafta Pazartesi sabahı, erkenden kalktık ailecek. Ablam da bizimleydi bir gece öncesinden beri. Sabah uyanıp kahvaltımızı yaptıktan sonra manzara böyleydi, pırıl pırıl bir hava... :) Bu manzarayı özleyeceğim, tatile gittiğimiz yer Antalya olsa bile... :)
Ve aynı sabah, evden çıkmadan önceki Kağan'ın görüntüsü de buydu işte. "Ben Gidiyorum" veya "Biz Gidiyoruz" adlı fotoğraf çalışmam. =)
O gün yolculuğumuz saat 12 civarı başlayabildi ancak. Hava epey vurur sıcak olur dedik ama hava gerçekten çok güzeldi o gün. Biraz da yeni arabadan dolayı yolculuğumuz sarsıntısız geçti, ben eskisi kadar rahatsızlanmadım bir uzun yolculuk esnasında. :)
Ve yolculuk akşam 7'de sona erdi. Kepez tepesinde Annanne-Dede ve Torun görüntüsü böyleydi... :)
Ertesi gün çektiğim fotoğraf bu da. Dedemin evinin ilerisinde, Atatürk Heykeli var. Antalya'nın simgelerinden biri. Merkez diye de tabir ediliyor, bu Atatürk Heykelinin bölgesi. Geçen sene kenarlarındaki çiçeklendirmelerin çalışmaları vardı, bu sene çiçekler yerlerini almışlar. Tam olarak çekemedim, ancak dalga dalga bir görüntü oluşmuş iç içe. Güzel mi güzel yani... :)
Birkaç haftadır elimde olan kitaptan bu görüntü de, Üstün Dökmen'in-Kelebekler Ve İnsanlar kitabından. Rahatsızlığım dolayısıyla yarım kalmıştı bir süre. Bursa Kitap Fuarından almıştım bu sene, Üstün Dökmen ile de tanışma fırsatı yakalamıştım. :) Ama okuma sırası Temmuz ayında geldi ancak.
Antalya'ya geldik, 2 günde bitirdim. Resmini çektiğim sayfanın başlığı ve içeriği çok hoşuma gitmişti, Sonlu Olmanın Sonsuz Kederi... Ne güzel bir anlatım değil mi? :)
Severek okuduğum kitaplar arasına girdi bu kitapta. Yüreğine sağlık Üstün Dökmen... :)
Bu fotoğraf ise 27 Temmuz sabahından, yani doğum günümün sabahından. Sevgili yiğenim (yeğen) sabah erkenden beni tırmıklayarak uyandırdı, ne kadar direndiysem de sonradan uyuyamadım. Bende yataktan kalkmamaya direndim. Aradan 10 dakika geçti ki, annem Kağan'ı uyutup ayak ucuma koyunca pek bir zoruma gitti. :) Sıpa bizi uyutup kendi uyuyor, bir şey de denilmiyor ki Maşallah'dan başka. :))
Bu da doğum günü pozlarımdan biri, kahvaltı sonrasından. Geçtiğimiz hafta 21'imi doldurdum. Aslında 18'imden sonra büyümek sorun gibi gözükmeye başlamıştı. Bu sene dert etmedim ama. 30'a kadar yolu var, yaşlanmaya ne diyeyim. :D
Doğum günü sabahımdan akşamına kadar, o güne ait bir konuşma yapılmadı kimse tarafından. Bende sessizce bekledim birinden biri kutlarsa diye. Ancak süpriz hazırlayabileceklerini de düşündüm bir yandan. Akşamına yengemlerde, yengemin elleriyle yaptığı üstü hindistan cevizli, içi meyveli bir pasta vardı. :) Ellerine sağlık, süprizim çok ama çok mutlu etti beni... :)
Bu da yengemin yiğeni Meryem ile "Bileklik Kardeşliği" adlı fotoğraf çalışmamız. :) Tabii ki Solda duran sağdakine göre tombik kol benim kolum. :) Meryem'in hediyesiydi kolumdakiler, tüm herşey için tekrar teşekkür ederim. :)
Ve doğum günü akşamımdan bir fotoğraf da buydu. Kağan birçok şeyi anlıyor artık. Ve öpmeyi de biliyor, epeydir. Tabii onun öpmesine bazen dişlerini kaşıma eylemi de dahil olabiliyor arada ıssırıyor, o apayrı bir konu. :) Bu görüntü de Kağan'ın beni öpme istemi esnasında babamın çektiği bir fotoğraf. :)
Ailemle nice sağlıklı ve mutlu yıllar diliyorum yeniden...
İşte geçen hafta böyle geçti. Burada günler güzel geçiyor, akşamları internet sorunu var biraz. Bazen vodafone internetim bile çekmiyor. Ve tatil hemen hemen yeni başlıyor gibi. Temizlik ile geçti geçen hafta. Bakalım bundan sonrası daha eğlenceli geçecek diye umuyorum. :)
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Ben daha tatildeyim. Bayram da geliyor ne olsa, hepimize iyi tatiller olsun. :) Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)