Yarın ve sonraki gün vize oturumlarıma girip çıkacağım ve bitecek altı üstü. Ama benim aklım ara sıra rayından sapıyor birkaç gündür ve pozitif yön şükür ki yeniden devreye giriyor; "Deli misin canım benim, niye takıldın bu kadar basit şeye. Hazırlandın da o kadar. Sanki ilk defa vizelere giriyorsun?" Konuşuyor da konuşuyor, güzel de konuşuyor kereta.. :D
İlk defa girmiyorum vizelere evet, üstelik Aöf'ye başlayana kadar derslerim çok iyiydi. Aöf'de ise istisnalarım çıktı ilk dönemlerde. Sıkıntım şu aslında; Aöf İkinci Üniversite'ye başladığım seneden beri güz dönemlerinde ilk vizelerde kafam karıştı, ikinci vizelerde de başım gözüm ağrıdı. Şanssızlık diyorum, çünkü öyle. Ne olursa ilk dönem vizelerinde oldu 2 senede. Ve umarım bu dönem olmaz diye de duamı yineleyip duruyorum birkaç gündür...
Hani aklımızın susmadığı zamanlar olur ya bazen, öyle durumlardayım. Aslında ben pozitif de düşünen biriyim. Bu konuda "Amma polyannaymışsın sende" lafını çok duyarım hala. Ama diyorum ya, pozitif yanıma sinir bozucu bir yan eklendi bu vizeler döneminde. Kendisi şöyle diyor; "Kızımm yapacağım sanıyorsun ama biz senin sistemini bozarsak görürsün sen yine" diyor durmadan. Ne gıcık konuşma stili ama değil mi? :/
Altını çizmek istiyorum KIZIM kelimesini hiç sevememişimdir. Annem, Babam ve Öğretmenim harici arkadaşlarım kategorisinde bulunan kişileri söylememesi için uyarmışımdır hep.
Yani diyeceğim o ki;
Vizelere hazırım ama azıcık da detaylı düşünüyorum. Ama direneceğim ne olursa olsun devreleri yanmış tarafıma. Hem olmadan olursa demek, biraz sinir bozukluğuna sebep olabilir değil mi? En iyisi yine iyi düşünmeye devam etmek... :)
Hepimize güzel enerjiler yollamaya çalışıyorum ben; Sınavlarımız iyi geçecek, inanmaya devam. Sizler de iyi enerjilerinizi yollamayı unutmayın. Bir de aman ha sınavlarda dikkatli okuyup soruları dikkatli cevaplayalım e mi? :)
Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)