Ablamlardan yeniden evimize döneli 3 gün oldu. Ama buraya bir türlü yazamadım. Bildiğiniz gibi geçen hafta yine onlarda idik. Ablamların tadilat işleri, bizim gittiğimiz gün bitmişti. Ama biz zaten beraber olabilmek için de gitmiştik ve yine beraberdik geçen hafta. Beraberce güzel 1 haftayı daha geride bıraktık nihayetinde...
Yazamadım buraya hafta başından beri, bir ders düzeni tutturmaya çalıştım yeniden döndüğümüzden beri. Derse giriş yaptım ama bir türlü devam ettiremedim istediğim şekilde. Çok korkmuyorum da bu konuda ama, umarım bu rahatlığım güzel bir yere ulaşır... Kafam yine dolu dolu aslında, hadi hayırlısı artık... :)
Yani yine bir zamanı geciken Fotoğraflarla 1 Haftam ile karşınızdayım. Ah bu hafta da böyle oldu, dilerim dersleri de bloğumu da eski seyrine kavuşturacağım bu hafta. E madem öyle gelelim geçen hafta neler yaptığımıza... :)
Geçen hafta önceden yayınlansın diye yazıp otomatik olarak yayınlanması için bıraktığım yazılar harici yazamadım. Ama elimi oyaladığım şeyler vardı tabii, Kağan'ımla oyunlar oynamak televizyon izlemek ve fırsat buldukça kitap okumak haricinde... Bunlardan biri Fasulye ayıklama mevzuusu idi bir ara. Oturduğum yerde de olsa yardım etme fırsatı verilince bana, daha da iyi hissediyorum kendimi. :) Fasulye mevsiminin hala bitmediğine seviniyorum ama sanırım az kaldı bitmesine de...
Bol bol yedim yine geçen hafta ablamlarda, Çiğ Köfte Yoğuran Ablam sağolsun. Ablamlarda tutmaya çalışsam da kendimi olmuyor biraz, "kalabalık olunca insan daha çok yiyor" bu bir gerçek. Kilo aldım geçen hafta biraz yine. Ama inkar edemem, nefisti çiğ köfte de diğer yediklerimiz de. Etsiz çiğköfte yaptık, 2 gün yedik. Ara sıra yemek lazım aslında ama, tam bir vitamin deposu... Annem ve ablamın ellerine sağlık... :)
Kağan'ım ile değişik pozlardan birine daha imza attık geçen hafta. Bu da Tv Ünitesi mankeni Kağan'ım, maşallah... :) Tabii resimden de belli olduğu gibi, her şekilde oyun oynamaya devam ettik yine. Oyunlarımız daha sık ve daha da istekli olmaya devam ediyor. Şükür oyuna daha da yönelir oldu kuzum. Günlerimiz eğlenceli geçiyor, ama biraz inat durumumuz var o beni zorluyor ve yoruyor. Ama sağlık olsun, zamanla o da geçer diyorlar. Sabır gerekiyormuş. :) Çocuk büyütmek zor ama herşeye rağmen çok güzel...
Annemin ablamlarda iken, biraz da olsa dinlenebilmesine sevindim yine. Kağan'ım ile annemin bu hallerini izlemeye bayıldığım bir gerçek. Yeğenim, anne-baba evinde daha rahat elbette. Ama bu Vizelere kadar sondu, bir daha böyle sık aralıklarla gidebileceğimizi tahmin etmiyoruz. Artık derslere Ablam ve Eniştem de dahil ağırlık vermemiz lazım... :)
(Ablam bu sene Aöf'nin Sınavsız İkinci Üniversite fırsatına başvurdu nihayet, eniştem de yeniden üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Hayırlısı olsun inşallah)
Ve bir arada olduğumuzda her akşam gerçekleşen çay keyfimiz de her zamanki gibi hakimdi elbette. Akşamları annemin ablamlarda dinlenebiliyor olması iyiydi en azından. Kağan'ım büyüdükçe düzenimiz daha iyi kurulacak inşallah. Henüz geçiş dönemlerimiz, sık sık gelip gidiyor. Biraz belirsiziz, ama şükür daha iyiyiz...
Böyle geçti işte geçen hafta kısaca. 3 gündür yazamadım, bu yazı telafisi olsun istedim. Güzel bir hafta olsun inşallah bu hafta da, sevgilerimle... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)