Antalya'dan dönüşümüz, misafirlerimiz, gidişlerimiz-gelişlerimiz derken, okuyamadığım kitapların öcünü çıkarabilmek istiyorum bu sıra. Onca aradan sonra bir kitap bitirebildim nihayet. İyi ki D&R'da indirimde görüp de, "Sonra alırım Rita Hunter kitabını" demeyip almışım. Rita Hunter, bir süredir tanışmak istediğim yazarlardan biriydi. Nihayet Ateş Dizisi'nin 2. kitabı ile tanışmış bulunduk Rita Hunter ile...
Neden ikinci kitabı ile başladın seriye derseniz, indirimde bir tek bu kitabı kalmıştı. Onun haricinde de indirimde veya göz önünde kitabı kalmamıştı, D&R'da gezinirken. Baktım ilk kitap mağazada kalmamış, madem öyle gel böyle dedim bende... :)
Gelelim Rita Hunter ile tanışma maceramın nasıl geçtiğine...
Rita Hunter'in yazı dilini çok akıcı ve sürükleyici bulduğumu söylemek istiyorum önce. Öyle çok cümlelerde takılı kaldım ve geri dönüp tekrar okudum ki, Kağan'ımın da beğendiğinde veya şaşırdığında dediği gibi "Vaaaoov" dedim resmen. :)
Rita Hunter Ruhun Ateşi'nde; aşkı ve tutkuyu da, ruha kötülüğü sindiren hırsı da öyle bir arada anlatmış ki mest etti beni. Arka kapağı okuduğumda, Lily'ye de Sophie'ye de kızmıştım. Bana göre şartlar ne gerektirirse gerektirsin, misilleme yapmak hoş bir durum değil. Ama okudukça anladım, böyle bir durum başıma gelseydi (Ki Allah başıma vermesin) bende durmaz böyle bir kuzene misilleme yapardım....
Çok yüzeysel konuştum, kısaca kitabın konusuna gelecek olursam;
Lily ailesini küçük yaşta kaybedip, amcasının yanına taşınan bir kızdır. Sophie'nin anne ve babası Lily'yi kızlarından ayırmaz, zaman zaman en üstte bile tutarlar Sophie'den. Oysa Lily, büyüdükçe güzelliğinin herşeyi olduğu bilinciyle daha çok daha çok ister. Sophie'den üstün görür kendini, öyle ki kurnazlığı ile Sophie'nin herşeyine sahip olmak ister. Ve herşeyin en iyisine sahip olmak ister...
Sophie, anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş kuzeni Lily'ye her defasında şefkatle davranır oysa. İçinde kötülük barındırmayan bir kızdır Sophie. Ama gel görelim ki, önce ilk aşkını bilinçle elinden almaya kalkışan Lily yerinde durmaz ve Sophie'nin bildiği yalancı tutumundan sıyrılır büyük kavgalarından birinde. Ve büyük kavgaları başlamış olur iki kuzenin. Lily öyle çok güveniyordur ki kendisine, "Bir gün benim de cidden hoşlandığım biri olursa elimden almaya kalkış sende Sophie. Tabii başarabilirsen." der.
Lily'nin tek cazibesi güzelliğidir, Sophie ise aslında hem güzel hem de içtendir. İç güzellik mi, yoksa sadece dış güzellik yeter mi? ikilemesine cevap veren bir kitap bence... :)
Ben okuduktan sonra Sophie'ye hak verdim kısacası. Hırsına kapılmış insanlardan hep korktum ve uzak durmaya uğraştım. Dualarım da hep bu yönde çoğunlukla zaten. Hırsa kapılmak ne kadar güzelse azıyla, çok kapıldığında ise o kadar kötü bence. Sophie'ye hak verip, yazarın anlatımıyla Lily'nin kötülüğü Sophie'nin de iyiliğinin anlatımlarına da bayıldım. Rita Hunter ile ilk tanışmamız gerçekleşti bu kitapla, diğer kitaplarıyla da sürdüreceğiz yazar-okur ilişkimizi diye düşünüyorum... :)
Uzun zaman sonra bir kitap yorumu yapmış olmanın doyamama durumu ve bir de güzel bir kitabı sonlandırmanın mutluluğuydu sanırım bu yazı. Elimde öyle güzel kitaplar var ki, bir an önce onların içindeki hikayeleri de tatmak istiyorum...
Hikayelerinin büyüsüne doyamadığımız kitaplar okumamız dileğimle, Sevgiler... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)