Nisan 2018; ilk 5 günü Antalya'da başlayan, sonrasında Bursa'da devam edip biten bir aydı. Evi özlemek nedir, bir kez daha anlatan bir aydı... Tamamlandığım, bir daha gideceğimizi bildiğim ama buraya geldiğimize; buradaki sevdiklerimize kavuştuğumuza sevindiğim bir aydı... Bitti bile, Mayıs başladı...
Bir sınav atlattım bu dönemdeki ara sınavımda, bir de finalleri olacak Antalya'da; ama ara sınav notu çok iyi geldi. Bu dönemden itibaren kalan ders sayım 3. Bu Temmuz ayındaki 3 ders sınavında da bitmiş olacak inşallah...
Nisan 2018; Kağanımın çocuk bayramını daha derin yaşadığı bir aydı ve bunu bizler de daha derin yaşayabildik. :) Kağanıma kavuştuğuma mutlu olduğum bir aydı yine ve Antalya'ya beraber gideceğimiz gün de kesinleşti bu ayda; 15 Mayıs'ta gidiyoruz kısmetse Antalya'ya...
Annenim doğum günü olduğu için de özeldir benim için Nisan ayı ya, kutladık bu sene de bir pasta ile ve onu mutlu edebileceğini düşündüğümüz bir hediye de aldık şükür ki. Üstteki kolaj fotoğrafta; ablam ile benim, Kağanım ile de annemin fotoğrafları o günden, 23 Nisandan... :)
Çok film izleyemedim ama Antalya'da ara verdiğim kadar çizgi film de izleme gayretindeydim bu arada Nisan'da. Eena Meena Deeka, yeğenim Kağanımın benim yokluğumda en çok sevdiği çizgi filmlerden biri haline gelmiş, bu ara her fırsatta o çizgi filmi izliyoruz. Memnunum doğrusu, daha izleyecek çok çizgi filmimiz var; bunu da öğrendim. Bölümler aynı olsa bile, tekrarlıyoruz izlenimlerimizi... :)
Çok film izledim gibi hissettim, az kitap okudum. Ama ben bu Nisan ayında bir film izledim; Senden Önce Ben, bu film bana çok izlemişim gibi geldi. Yazmaya başladım bu film sayesinde yeniden... "Zamanı gelince yaparsınız, hiçbir şey için kendinizi zorlamayın" diyordu bir Tweet, yeniden yazmaya başladığım gün; ben de böyle olduğuna inanıyorum şimdi, Hayat Hikayeme dair yazmaya başladım yeniden. Bu içinde bulunduğum, uzun zamandır beklediğim en güzel durumlardan biri şu an... :) Çok şükür, mutluyum; daim olacağını umuyorum...
Dedem ikinci kür kemoterapi tedavisini geçtiğimiz Çarşamba günü bitirdi, tedavi beklediğimizden iyi gidiyor gibi. Kolay değil midesi alınmıştı dedemin ve buradaki tedavi sürecinde bulunma süremizi de doldurduk; 15 Mayıs'ta gidiyoruz Antalya'ya ve bu sefer de hayırlısıyla Işın tedavisine başlayacak dedem... Bu sene, Şubat ayından beri seferiyiz ama amacımız sağlık olsun; umarım tedavisini iyi şekilde bitireceğiz ve yeniden ferah günlere erişeceğiz İnternet Günlüğüm... :)
Geldiğimizden beri, alabildiğim kadar fizik tedavi almaya uğraşıyordum. Geçtiğimiz hafta Cuma günü fizyoterapistim Merve ile son dersimizi yapmıştık, başka bir rehabilitasyonda çalışmak için benim rehabilitasyonumdan ayrıldı. Bugün ise yeni bir fizyoterapist ile çalışmaya başladık; Ömer bey ile, ben gidene dek 4 ders yapabileceğiz ama hayırlısı olsun. Az olur ama öz olur inşallah diye uğraşıyor olacağız...
Şimdi bu Nisan ayından bilgilerimizle dolu İnternet Günlüğüm yazısını yazarken, aklımda Hıdırellez var bir de...
Yarın sabah kalkacağım ve hıdırellez ritüellerimle dolu, bir dilek-istek mektubu yazacağım. Akşamına bir gül ağacına asacak ve ertesi günü denize atmak üzere bekleteceğim orada. Aklımda bunlar var şimdi bu gece İnternet Günlüğüm. Hayallerimi gerçekleştirebileceğime dair umudum daha çoğaldı, bu Nisan ayını bitirmek üzere olduğumuz 30 Nisan 2018 günü izlediğim o film. Hayalleri gerçekleştirmek, niyetlere bağlı. Hıdırellezi, gönlümüzde ve aklımızda biz yazıyor çiziyoruz belki de tamamen ama inanmak ve de ihtimalleri göğüslemek lazım. Onlar için çabalamayı, hayalleri göz önüne getirmeyi ve evren ile bütünleşmek adına hayallerle bütünleşmeyi göze almak lazım. Ben böyle düşünüyorum en azından...
Dualarımızın kabul olduğu bir Hıdırellez günleri bizi sarsın sarmalasın inşallah. Evren ve Tanrı, kabul etsin isteklerimizi dileklerimizi; hayırlısı... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)