26 Aralık 2013 Perşembe

Okudum - Martin Eden


Bu bir okudum yazısıdır. :)


Martin Eden, iki aydır okuduğum bir kitaptı. Jack London'ın kitabı ve klasikler arasında bulunan kitabı... Antalya'dan almıştım, 3 al 2 öde kampanyasından. Ve ilk kitabını ancak okuyup bitirebildim. Diğerlerine sıra ne zaman gelir bakalım. :)

Kitabın dün bitmesi şerefine yazıyorum bu yazıyı. Sonunda okudum bitirdim... :) Ve Martin Eden, birkaç zamandır en uzun sürede bitirdiğim bir kitap oldu. Ve okurken yer yer zorlandığım, yer yer de alışır gibi olduğum bir kitap oldu... :) Resimleri düzenlerken gördüm, bunca zamandır kitapla ilgili çektiğim resimler epey güzel olmuş cidden... :)


Gelelim kitabın tarafımdan küçücük anlatımına;

Fakir bir gencin, yani Martin Eden'in, aşık olduğu zengin kesimden bir kıza yetişmek amacıyla felsefe kitapları okuması ve kendini geliştirmesi ile, onun kesimine yetişme çabasıyla başlar... Böylece hem konuşabilecekleri hem de kendini ailesine kabul ettirmesi mümkün olacaktır. Bu kitap okumalarla kendini geliştirmelerle başlayan Martin Eden'in ilgisi, kitap yazmaya yöneldikten sonra yazarlık yolculuğu başlar Martin Eden'in. Ancak aşkı ve Martin Eden'in çevresi bu durumdan nasıl etkilenecek bilinmemektedir. Kitabın biraz felsefik, biraz da topluma dair içeriği bulunmakta. Ben tahmin ediyorum ki, anlatıldığı dönemde yaşasaydım, kitap daha çok hoşuma giderdi... :)


Kitabın canlandığı noktaya geldim bir sıra; beğendiğim birkaç cümle oldu o noktada... O noktada şu sözler geçiyordu;

"Aşkın, aşıkların yüzlerinde tatlı bir pembe renk bıraktığı söylenir. Yine aşk, aşıkları inceliğe ve zarafete götürür. Aşıkların yüzlerindeki derin izler, hayat boyunca yüreklerinde taşıdıkları güzellik ve zarafetin izleridir. " (Evet bu söz hoşuma gitmişti. Belki de böyledir doğrusu. Aşk böyle bir şeydir)

"Aşk inanmaktır aynı zamanda. Sevgiline gönlünü verdiğin gibi, ruhunu da vermektir. Gerekirse benliğini teslim etmektir. Ruhundan ruh, gücünden güç katmaktır. Hayata gücün oranında hazırlamaktır." (Benliğini teslim etmek kısmına katılmasam da, diğer noktalar doğru olabilir belki :) )

"Yaşanmış günler yaşanacak günlerin içinde erir, saatlerin günün içinde, haftaların ayların içinde eridiği gibi. Harcanmış günlerden insana kalan yalnızca yaşadıklarıdır. Bu yaşadıkları kayda değerse ruhunda, belleğinde unutulmaz izler bırakır. Günler aynı tonda geçiyorsa hayat çekilmez olmaya başlar." (Ve en çok da bu sözü sevdim işte... :) Ne güzel bir anlatım değil mi?)



Şu resimde de gördüğünüz gibi, hafta başında bitmeli diyerek devam ederek 3 günde sonunu da getirdim. Son 3 gündeki ısrarlı gayretim olmasaydı yine elimdeydi hala kitap... :) Yorgan altında, gece lambamla ve ertesi gün zorlamamla derken, ancak dün bitti ama.... :)

Dediğim gibi beni zorlayan bir kitap olsa da, bitirmek istedim nedense; sonunda ne olacağını da merak ettim ve yarım bırakmak da istemedim... :) 


Şimdi Martin Eden'i bitirmemle beraber, Amy Lee kartpostalımla beni diğer kitaplarım bekler... :) Amy Lee; Evanescence grubunun solisti, bilmeyenler için... Ben Evanescence grubunu ve şarkılarını epey severim, her ne kadar bir süredir pek eskisi gibi izlemesem de... :) Bu kartpostal da bir arkadaşıma bir dergiden çıkmış, görünce ben kaptım. O da seve seve verdi sağolsun... :)

İşte Böyle Martin Eden böyleydi, bir dahaki okudum kitabında görüşmek üzere. Umarım okurken sıkılmamışsınızdır...

Sevgilerimle... :)

2 yorum:

  1. "Martin Eden" Jack London'un en önemli kitaplardan birisidir. Aynı zamanda kendi hayat hikayesinin bir izdüşümü olduğu söylenir. Kitabın sonunda Martin'in ölüş biçimini de (biraz farklı olsa da) kendisine uyguladığı söylenir. Kaç kez okuduğumu hatırlamıyorum. Sevgi ve saygı ile.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette öyledir. Güzel kitaptı, kötü kitap olduğunu söyleyemem. Ancak beni içerdiği dönem ve içerdiği birçok konu yüzünden biraz zorladı. Felsefi bir yapıt niteliği taşıyan bir kitap aynı zamanda. Ama dediğim gibi, o döneme biraz daha yatkın olduğum zaman, henüz biraz daha var diye düşünüyorum, tekrar okuduğumda daha çok zevk alacağımı zannediyorum... :) Sevgi ve saygı benden. Yorumunuz için teşekkür ederim. :)

      Sil

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...