Bu yazının alt başlığı olsun efendim bu da;
Kendimi Şikayet Ediyorum :) ;
Bu sabah uyandım ve 4 yılda 1 olan 29 Şubat'ın tadını çıkartmaya başladım herkes gibi. Diğer günlerden farkı yok, sadece fazladan bir günü yaşadığımız bir seneymiş gibi anımsatıyor bana... Bu sabaha uyanmadan haftanın yeni hedeflerini de kurmuştum zaten aklımda yine. Kahvaltımı ettim Kağanımla sohbet ederek oyun oynayarak vaktimi geçiriyordum ki, hedefleri değerlendirmeye başladım bir yandan da; ulaşmakta eksik kaldığım hedeflerimi, şu görüntünün eşliğinde...
Bugün yine birkaç haftadır bitmesini istediğim üstteki kitabım vardı önümde, Önce Dido'yu bitireyim ve sonra da yeni kitaplarıma geçeyim istiyorum;
Ne yazık ki bir süredir yapamadığım bir şey bu. Eskisi kadar kitap okuyamadığım için şikayet ediyorum başta kendimi kendime...
Bu haftasonu eski yeni tüm dosyalarımı daha bir düzene koydum kendimce, bu ben uğraştıkça bitmeyecek bir şeydi bir süredir. Ama nihayet bitti, bir daha düzen bozmadığım sürece; dosyalarım, yazılarım ve daha birçok içeriklerimi düzenle takip etmeye devam etmeyelim...
Bu haftasonu görüp de dumur olduğum esas sorunum şuydu ki; izlemediğim bir sürü film listemin bir köşede durmasının yanında, daha okumak istediğim bir sürü kitap listelerim de var. Eski listelerimin içinden okuduğum kitaplarım var mı diye baktım, onca kitabın içerisinden 5-6 tane okuduğum kitap çıktı. İhmal etmişim okumak istediklerimi, onlar haricinde yine kitap okuduysam da az okumuştum geçen süreye göre. Yani bu listelerimi yeniden ön plana aldım; Daha çok kitap okumalıyım, öncesinde de elimdeki kitaplarımı bitirmeliyim.
3 ay süre biçtiğim, sıkı bir maratona girdim yine geçen hafta başında. Bu süre, alışma etabı olsun sonrası da hep öyle devam etsin inşallah;
Şöyle ki; Buradaki yazı dizimdeki gibi bir maratona soktum kendimi yine. O maratonumda beslenme düzenimi iyice oturtmuştum. Bu da bir benzeri ve belki de daha fazlası olacak. Yediğime içtiğime epey dikkat eder haldeyim uzun bir süredir, ama beni aralıklarla gelen geçiş süreçleri değişikliklere sürüklüyor bu ara, ufak tefek de olsa...
Diyaframa ağırlık koyma egzersizimi uzun süre olmuştu ihmal edeli, ama diğer egzersizlerimi devam ettiriyorum; gün şaşıyorsa bile, ihmal etmiyorum uzun zamandır. Sorun şu ki, gün şaşmamasını ve kesinlikle rutin haline gelmesine vücudumun da düzenimin de ihtiyacı var. Ve artık zamanı da geldi, kendimi daha da kontrol edebilir haldeyim.
İlk hafta geçen hafta idi ve dün bitti. İlk haftaya göre yeterince iyiydim diye düşünüyorum. 3 gün ihmal ettim, diyaframa ağırlık egzersizimi ama... Şimdi gelsin yeni haftanın maraton dolu vakitleri diyorum; egzersizlere kesinlikle uymam, diyaframa ağırlığı ihmal etmemem, beslenme düzenimi tatlıdan iyice arındırmam ve egzersizlerimi yazılı bir düzenle not almam gerek. Mayıs'a kadar bunları eksiksiz yapmalı ve not etmeliyim. (Yazacağım bu konuda yine...)
Dersler ve Yazılarım var bir de, bir de hayatın içinde olmaya çalışan yanım;
Ya fazla ciddiye alıyorum ya da olması gerekenden az, bunu bir düzene uyduramadım. Hem hayatın içinde olacağım, dersleri toparlayacağım hem de yazacağım diye karar veriyor ama orta noktada bulunamıyorum. Bu 3 ayda bu da düzelsin istiyorum. Bitmiş gitmiş sıkıntılar olmayacak, biri gidecek biri gelecek biliyorum. Ben kendimi ortasını bulabilecek kadar cesaretlendiremiyor değilim, fazla uyuştum belki de. Bir çok ölçüde toparlanmış da olsam, bu ölçülerde toparlanamamamdan ötürü kendimi yine şikayet ediyorum.
Toplanmalı toparlanmalıyım. Hayatın hem içinde, hem de kenarında olmaya çabalıyorum. Belki bunu yaparım belki de yapamam, ama karar verdim fazla takılıyorum. Şubat ayının bu son gününde, kendime sadece yapma sözü veriyorum. Hadi sadece yapalım; hayatın içinde iken yapmayı düşünmekle değil, yapan olmakla ilgilenelim. Burada da dediğim gibi yani...
Yeğenimin bugün yaptığı eseriyle bitireyim yazımı diyorum. :) Önümüze koyduğumuz hedeflere ulaşmak için, böyle dönemeçli yollardan da geçecek olsak sabrımız hep daim olsun diliyorum.
Bugün bu yazının yazılmasının sebebi, 29 Şubat'ı da tembellikle değil hedefler belirlemekle ve uygulamaya başlamakla geçirmek istediğimden. Ben nadir gelişen günlerin gelişine bu tür anlamlar da katıyorum, hedeflerimi belirleyip uygulamaya geçirerek... Şu an için tüm bunlara ihtiyacım var;
Okumaya - her gün daha çok okumaya.
Rutine - eksik kabul görmeden egzersizlerimi ve düzenimi yeniden rutine oturtmaya.
Ve hayatın içinde olmaya...
Sizin Şubat'ın 29'unda, hayatınızın ortasında görmek adına planlarınız nelerdi? Epeydir plan program yazılarımı yazmıyordum. Bugün yazmaya ihtiyaç duyduğum şey buydu. Sizlerden de yorumlar gelir ve bir halinizi vaktiniz nasıl söylerseniz çok mutlu olurum. Yeni hafta dopdolu ve hedeflerimize ulaşabildiğimiz bir hafta olsun.
Sevgilerimle... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)