* Bu bir Pazar Yazısıdır. :) Uzun zamandır yazmıyorsam da, unutmadım bu yazı dizisini. Geldik Bir Pazara daha nihayetinde, demeye geldim... :)
Bu haftasonumu nasıl değerlendirdiğimi anlatmaya geldim bugün, resimlerden de görebileceğiniz gibi bol değerlendirme etkinliği içerikli bir haftasonu geçirdik çok şükür... :)
Cumartesi akşamımı ufak tefek cilt temizleme ürünlerimin bulunduğu kırmızı ayakkabı kutumun dökülen kenarlarını bantlamak ve yeşil okuma defterimin yüzünü kaplamakla geçirirken, annem ve babamla çay sohbeti ile geçirdim. Ve Pazar günümün ilk yarısını da dün akşamdan kalanların rötüşlerini yaparak ve pembe sağlık defterimi de kaplayarak geride bıraktım. Sonuç üstteki gibi olduğu için, mutluyum dostlarım...
Diyeceksiniz ki; defter kaplamak mı kaldı canım bu zamanda, al bir kap tak işte... Ama bende diyeceğim ki size; kaldı canım kaldı, elle kaplamanın ve emek vermenin verdiği zevki kadar taktığım kapların mutlu edebileceğini sanmam. Hepsinin yeri ayrı.. Eskileri ne kadar canlı tutarsak o kadar iyi diye düşünüyorum çoğunlukla, ben dünden beri epey enerji attım doğrusu üst resimdeki sonuç uğruna. Bir kutu da alamaz mıydım, Allaha şükür bir kutu alabilecek kadar da gücümüz var. Ama yine de böylesi daha eğlenceli ve daha motive edici geliyor bana. Beni bir süre daha idare eder bu kutu, yaklaşık 1 senedir kullanıyorum zaten. Ama kutunun bu hali için, yarım kalmış beyaz kutu bandım gitti doğrusu. Ama ortaya çıkan sonuçtan memnunum her koşulda...
Malzemeler yukarıda gördüğünüz gibi; makas, bant, kaplama jelatini ve beyaz bir banttı (maalesef o bitti, resimde yok o sebeple). Ve bu haftasonunun hasılatı bunlar oldu böylece. Babam kutuyu başka bir kaplama kağıdı ile kaplayacağından bahsediyor daha sonra, bir marketten yenisini almayı şu an düşünmüyoruz bile. Böylesi hem birşeyler yapma fırsatını daha doğuruyor, hem de değerlendirme yapmanın zevkiyle buluşturuyor insanı. Tavsiye ederim... :)
Hatırlıyorum da, okul zamanında defterlerimi ya annem ya babam ya da ablam kaplardı. Ben pek becerikli değildim bu konuda, yanlarında bulunup bantlama kısmını hallederdim daha çok. O zamanlar küçüktük de üstelik, el becerimizi kazanmak uğruna ne güzel zamanlar geçirirdik esasında ailemizde. Şimdi kaldı mı öyle defter kaplamalar bilmiyorum gerçi, ama Kağanımın defterlerini de kaplayacağımız günler olsun istiyorum. O zamanlar eziyet gibi geldiyse de, dünden beri eğlence gibi geliyor nedense...
Defterlerimin yüzleri soyulduğu ve kenarları yırtıldığı için bu yönteme başvurdum ben işte. Bu haftasonuna kısmet oldu. Dün yeşil defterimi babamla kapladık, bugün sağlık defterimi de ben kapladım. Boş bir uğraş gibi gözükse de, benim için önemli bir uğraştı. Her zaman kullanmaya uğraştığım iki kalın olmayan defter kapaklı defterlerimi korumaya aldım böylece.
Ne diyeyim daha başka, değerlendirin elinizdekileri diyorum bu Pazar. Almak ayrı bir heves biliyorum, ama insanın kendi üretkenliğiyle şekil verdiği şeyleri kullanmak apayrı bir zevk ve şevk veriyor insana. Bu mutlulukla dolu güzel günlerimiz ve haftasonlarımız olsun inşallah. Mutlu Pazarlar efendim... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)