* Bu bir İzledim yazısıdır. :)
İki film izledim; Ruby Sparks (Hayalimdeki Aşk) ve Bir Varmış Bir Yokmuş... Böylece İzlemek İstediğim Filmler Listem 2'den şimdiden 2 filmin üstü çizildi bile...
Ruby Sparks (Hayalimdeki Aşk);
2 hafta önce Pazar günü izlemiştim bu filmi. Ve konusu epeydir çağırıyordu beni. Filmin konusu şöyle; Calvin, ilhamını kaybetmiş bir yazardır. Ve günün birinde evinde yazarak oluşturduğu karakteri Ruby Sparks ile karşı karşıya kalır. Eksikliklere rağmen, kızın hayatında yer edinmesi ile karşı karşıya olmaktan mutludur ve bir şekilde kabullenmiştir. Kız Calvin'e aşıktır ve aşk yaşadıklarını iddia etmektedir, Calvin'de Ruby Sparks'a aşık olur. Ama sanırım hep böyle anlarda olan olur ya; istediğimiz gibi olmaz bir şeyler, kontrolü ele almaya çalışırken her şeyi batırırız işte. Calvin zamanla her şeyi eline yüzüne bulaştırıyor böyle. Sürpriz bir sona doğru gidiyor böylece film...
Ben bu kadar anlatabiliyorum filmin konusunu. Esas değinmek istediğim konu şu; Bunu burada açıkça yazmayacağım, ama bende hayalimde bir aşk düşlüyorum elbette. Ve bu filmi ne zamandır izlemek istiyor olmam bundandı biraz da. Filmden beklediğim daha başkaydı ama film yine de güzeldi. Beni yazarlık ve yazmak ile ilgili olan filmler çekiyor kendisine, bu filmde de sıkılmadım bu sebeple.
İster istemez düşünüyor filmi izleyince insan, yazabildiğim gibi birini oluşturabilseydim nasıl olurdu? Diye. Bana sorulsa böyle bir soru, ben istemeyeceğime karar verdim. Her ne kadar inansam da düşlediğim şeylerin bir gün gerçek olabileceğine... Her ne kadar hayatta istediklerimiz olmayabiliyorsa da bazen tamamıyla, böyle bir şekilde bir aşkı elde edebilmeyi sindiremezdim içime yine de.
Sormak istiyorum bu sebeple size; siz ister miydiniz, size aşık birini oluşturup bir aşk yaşamak? Gönlünü kendinizce kendinize yönelttikten sonra, mutlu olabileceğinizi düşünebiliyor musunuz? Lütfen bu konuda bana yorum yapın ve bu filmi müsait anınızda izlemeye çalışın bence. :) Değişik bir bakış açısı...
Bir Varmış Bir Yokmuş;
Geçtiğimiz Pazar gününde izledim Bir Varmış Bir Yokmuş filmini de. Ve beni filmin en çok etkileyen yanı müzikleri idi. Mert Fırat'ın sesi ve oyunculuğu, Melisa Sönmez'in körü körüne aşık karakterini canlandırırken gösterdiği oyunculuğu. Film her ne kadar eleştirilen filmlerden biri olmuşsa da, ben bu iki oyuncuyu birbirine çok yakıştırdım filmde. :)
Nehir masallara tutkun bir anasınıfı öğretmeni, Ozan ise yaşamayı unuttuğunun farkında olan bir solist bu filmde. Tüm içinde yaşadığı karmaşıklıklar, Ozan'ın sesine yansıyor. Nehir ise bu sese ilk duyduğu anda tutuluyor ve peşine düşmeye karar veriyor. İki zıt yaşama sahip Ozan ve Nehir, aşkı yaşayabilmeye çalışıyorlar. Bu amaçla uğraşan kişi daha çok Nehir aslında... Cümlelere inancı kalmamış birine, nasıl kendinizi anlatabilirseniz işte o kadar anlatmaya çalışıyor Nehir kendisini ve bir aşkı yoluna sokabilmeye o kadar uğraşıyor. Yeri geliyor hareketleri ile, yeri geliyor cümleleri ile... Bazen terkeden taraf olamıyor insan, Nehir işte böylelerinden...
Bazen insan karakterleri seviyor bir filmi veya kitabı okurken. Ve bazı filmler, müziklere de bir rol veriyor. Mert Fırat'ın sesini ve şarkılardaki yorumunu çok beğendim. Özellikle de Nilüfer şarkısına yorumunu çok beğendim. Siz de dinleyin istedim...
Filmi izlerken; Nehir'in körü körüne kendini yıpratmasını doğru bulmayan arkadaşı rolünde de hissettim kendimi, Nehir olarak da... Nehir karakterini de sevdim bir yandan. Ama bir yandan da dedim ki, insan böyle yaparak bazen sonrası için "çabaladığından ötürü" rahat hissediyorsa da kendini; bazen de çabalamanın fayda etmediğini en sonunda görmek bir ömür kötü hissettirecek bir hisse sahip ediyor insanı... Yani; Nehir gibi olmak lazımsa da bazen, Nehir gibi olmamak da lazım bazen. Dozunda yani, anlatabildim mi acaba kendimi???
Siz en iyisi bu filmi de izleyin izlemediyseniz de, konuşalım biz bu konuyu bence. Yorumlarınızı bekliyorum; aşkınız için kendinizi sonuna kadar harcayan mısınız, kötüye gideceğini anladığınızda çabalamaktan vazgeçebilecek kadar cesaretli misiniz? Bu soruların cevapları yaşanılan aşka göre de değişir elbet. Ama bir yandan da, yaşamanız gereken bir şey döner durur sizi bulur demiyorlar mı?
(Sormayın, ben bunlarla kafayı doldurmayı tercih ediyorum bir filmin veya kitabın hikayesine kapılınca işte. Eğlenceli bir uğraş ama, hobim oldu resmen. :) )
Bu yazımı bitirmeden önce, Bir Varmış Bir Yokmuş filminin müziklerini dinlemenizi tekrar tavsiye ederim. Okuduğunuz için teşekkür eder, sevgilerimi de sunarım. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)