9 Eylül 2021 Perşembe

Eylül Geçişi - 2021

Eylül geçişi çok hızlı gerçekleşti sanki; Ağustos Eylül'le bütünleşmiş gibi, Eylül bir ayın sonrası değil de devamıymış gibi... Bana öyle hissettirdi, tüm değişen havasına rağmen güzel de geldi. Umarım hepimize öyle güzel gelir ki Eylül, artık iyi şeylerin zamanı gelmiş de bu güzelim ay gelmiş deriz her birimiz!! =)


Eylül kışa hazırlık ayıdır ya hani, bizim evde de durum aynen böyle... Eylül başlamadan Ağustos'un son haftasında başladı hazırlıklar, kuru bakliyatları hazırlamak benim işimdi ve annem yine soslarla uğraşmayla pek meşgul idi bu ara. Ben de barbunya bezelye ve beyaz fasulye gibi öğeleri ayıkladım bu zaman dilimlerinde. Allah ağız tadıyla yemeyi nasip etsin cümlemize inşallah, bu hazırlıklar tadı yaz sonunun ve birbirimizle birlikteliklerimizin.. :)

Salı günü Defnem de bana yardım etti; ben açtım fasulyelerin bazılarını, o da küçücük elleriyle kaba attı. 17 aylık yeğenimin şu sıra küçük çabaları ve aramıza karışmak adına uğraşları hakim! (: Daha nice etkinliklerimize, beraber uğraşlarımıza olacak bu uğraşlar inşallah... =)

Hazırlık demişken, Eylül bana yazma hazırlıklarıma dönme hevesi ve fırsatı da sundu çok şükür. Hep bahsediyorum, hayat hikayemi de hikayelerimi de yazmalarıma hep dönmeyi ve yazmalarıma devam etmeyi istiyorum ya; onun hazırlığını da giriştim ve bir yerden yeniden başladım şükür! Bu sefer yapabileceğime dair inancımı da içimde taşıyorum ama devamını Allahım da nasip eder inşallah. 

Sosyal medyada insanlar, blog yazarlarının "her şeyi yapabiliyorum havasına kapılmayın, yapamıyoruz ve çoğu şeyi tamamlayamıyoruz. Bu en normali." demiş. O normaller arasında da bir ben varım demek ki, Ben istediğim her şeyi yapabilen bloggerlardan olamadım hala ne yazık ki! :) 

Erteleme huyunun, bir işte istikrarlı bir şekilde devam edemiyor olmasının nedenlerini nasıllarını araştırırken birkaç yöntem sunduklarını gördüm. Öncelikli olarak beyninizi susturun, erteleyecekseniz eğer korkuları erteleyin demişler. 

--- Yöntemlerden biri; "-1-2-3 Tıp- de ve beynini susturup sadece yap. İyi kötü doğru yanlış nasıl olursa, bırak sadece olsun" düşüncesini dile getiriyorlar. Aklımdaki çoğu hayalimin veya isteklerimin gerçekleşememesinin başlıca nedeni sonuçlarını düşünmekten odaklanamıyor oluşum olduğu çok açık ve net!

--- Yöntemlerden bir diğeri; Yapacağınız iş her ne ise onu küçük küçük parçalara bölün, bir seferde hepsini yapma fikri tüm mutluluklarınızın düşmanı diyorlar... 

--- Bir diğer aklıma yatan düşünceler de şunlar idi; "Ben yapamadığım için başarısız değilim, herkesin yolu farklı ve ben istediğim sürece istediğim gibi yapmakta özgürüm." Bunu dahi düşünemez olmaktan uzaklaşmamalıyım! Kabullendim, düşündüm ve doğru buldum. Aslında hiçbir kimseyi bağlamayan hayalimi kendi sebeplerim doğrularım veya yanlışlarım yüzünden tamamlayamadığım için strese girmeme zerre gerek yok. Mükemmel olmak için uğraşmama da, mükemmel olmaya da ihtiyacım yok; bunu kabullenmem en büyük gerekliliğim...


Velhasıl Eylül hazırlık ayı, ben de sakinleşmeye yaptığım veya yapamadığım için kendimi üzmemeye uğraşmaya kendime söz verdim. Bunun için hazırladım ve kendi enerjimi depolamaya çalışıyorum. Tüm sene boyunca bu konuda başarılı olabilecek miyim göreceğiz zamanla! :)



Eylül Geçişi çok fazla film izlemeye başlayarak mümkün oldu. Bu film furyası Annemin Yarası'nın ilk yarısını ayın 3'ünde izleyerek başladı, sonra aynı gün üst üste film izleyerek devam etti. Üst kolajda görünen filmlerin yanı sıra, biri yeniden izlemeyi isteyip de izlediğim Five Feet Apart (2020) diğeri de annemle izlediğimiz İtalyan filmi Aşk Ve İsyan (2019) olmak üzere iki film daha izledim... Film izlemelerle başlayan ayları sevin ve öyle devam ettirmeye çalışın! Ben son iki gündür yine film izlemez oldum. Ayı 8 film izleyerek açmış olsam da, hala izleyesim var aslında işte... :)

Bu arada, bloğumun instagram hesabında izlediğimiz Yeşilçam filminden iki Reels videosu bıraktım. Eski filmler içerisinde hem yoğun duyguları hem de hataları barındırıyor deriz ya; işte onlardan ikisini buradan ve buradan izlemenizi rica ediyorum... :)

Eylül ayına hangi filmleri izleyerek başladınız? Annemin Yarası (2016) isimli Türk Dram filmi ile Endless Love (2014) isimli Yabancı Romantik Drama filmi izle başladım Eylül ayına... Bu ay Netflix üyeliğini kapattırmayı düşünüyoruz, daha fazla bile izleyesim var ama hiçbir şey yapmadan da film izleyerek zaman öldüremem. Sonra üstte bahsettiğim hikayelerimi kim yazar sonra?! (:


Ağustos'un son haftasında, bir sürpriz paket geldi bana. O paketten çıkanlardan biri Küçük Prens saksısı idi. Gördükçe mutlu eden, beni daha çok hayallere sürükleyen bu güzel hediyem arkadaşım Ayşenimdendi o sürpriz! :) Canım benim öyle güzel düşünmüş ki, ben taş saksıyı nasıl saksı olarak kullanacağımı henüz bilemediğimden içerisine en son taktığım takılarımı koydum. Masamın üzerinde duruyor ve uyurken uyanırken hep o selamlıyor beni; acayip mutlu oluyorum! Eylül ayına Küçük Prens ile girdim, belki onun mutluluğu bile benim şu mevsim geçişlerindeki ona buna takılma hallerimi ferahlatmıştır. Kim bilebilir? Eylül için, sizleri de böyle mutlu edebilecek güzelliklerle karşılaştırsın hayat; can-ı gönülden bunu diliyorum... =)

Gerdirme yaparken yattığım yerde yapmam gereken hareketlerime döndüm sonra; Eylül bana iyi gelecek gibi hissederken birkaç gündür kasılmalarım başladı ama takılmamaya uğraşıyorum onlara da... Aslında bırakmadım gibi görürken, bu sıra egzersizlerim ister istemez bu mevsim geçişinde ne kadar yaparsam da az geliyor. Çünkü yaz gidiyor! Hiç yollamak istemesem de, yaz gidiyor sonbahar geliyor. Düzgün karşılamaya uğraşıyorum sadece, havalar soğudu diye moral bozmamaya uğraşıyorum! :) Soğuklarla derdim olduğu hiç belli olmuyor değil mi? (Ooo hadi ama camooon dostum! :D)


Bu gece okuyup bitirdiğim kitabım ile beraber, Eylül başlarken elime iki kitap aldım. Biri kolajda göründüğü üzere hala okuduğum "Aşk Bekliyor" kitabı, diğeri de yatmadan önce okuyup uyuduğum "Yolunu Kaybeden Anıların Bekçisi". İkisi de ayrı güzellikte kitaplar ama Aşk Bekliyor'u sayfaları dağıldığı için sadece gündüz vakitleri okuyabiliyorum, şayet bilgisayar başında başka işlerle uğraşmıyor isem o da. İnsanın gece kitap okurken uykusunun gelmesi normaldir yatakta, ama benim gündüz okurken iki gözümü açık tutamayacak derecede uykum geldiği için okuyamadım doğru dürüst kitabımı. 

Size Eylül başlangıcına dair iki kitabı da önerebilirim ama taraflı olarak "Yolunu Kaybeden Anıların Bekçisi"ni öncelikli sırada önermek isterim bu arada. 1000kitap profilimdeki inceleme yazımı buradan okuyabilirsiniz kitaba dair. Ama şunu tekrarlamakta fayda var, beklenmedik gidişata ve sona sahip kendine has kitaplar okunma sırasında her zaman en başta olmalı. Bu kitap da öyle güzellikte bir kitaptı işte... :))


"Eylül Geçişi" adlı bir yazı yazmak istedim böyle işte, nasıl başladım "Mevsim Geçişi sendromum olmadan" belirtmek adına... Zira önceki senelerde hiç dikkatiniz çekti mi bilmem, zerre yazı yazma isteği bile olmadan geçirirdim Eylül ayını. Beni çok zorlar, boğardı sanki! Geçen sene çok hafif geçirmiştim, bu sene neredeyse yok gibi geçiyor şükür... Meşguliyet mi demeliyiz buna, bir yerden de olsa istediğim üzere kontrolü elime nihayet alabildim hayatım adına mı dememiz lazım? Her ikisinden de biraz var gibi... 2021'de bir işim oldu, zaman zaman zorlanarak da olsa sorumluluklarıma daha çok sahip çıktım ve düzenimize kendimi oturttum bence. Hala yazamadığım birkaç duygu durumum var, size nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum belki de. Sanırım hafif atlatıyorum dediğim de bu işte, ben bile tam anlamlandıramıyorum... :) Sakinim iyiyim Eylül'deyim... 

Bana yorum yazın, beraber kendimizi anlamlandıralım ne dersiniz? 
Sevgilerimle...








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...