25 Temmuz 2021 Pazar

Pazar Yazısı #77 - Eve Dönüşlü Pazar


25.07.2021 Pazar gününün ilk saatlerinde eve dönüşümüzle beraber, bugün eve ve rutine dönüş yaptığımız bir pazar oldu. Nerede ne kadar süre kalırsan kal, belki de en güzeli eve dönmek benim için. Gitmek biraz uzaklaşmak iyi ama dönmek de öyle. Bu güzelliği unutmuştuk ki, tekrar hatırlatan bir haftalık bayram tatili hızır gibi yetişti yardımımıza. Çok şükür... :)


"Balıkesir Güre'ye gitmiştik, anneannemlerin gençliğinden beri aile dostumuz ve kivrelerimiz olan Saniye ve Kamil kivramların yanına... Yılın yarısında Almanya'dalar, diğer yarısında da Balıkesir'deler artık. Yaşadıkları yer hem kasaba gibi hem de deniz kenarı tatil beldesi. Orada en çok özgürce çıkıp gezebilmeyi seviyorum ama bir o kadar da tam şehir hayatı gibi olmadığı için bir garip geliyor bana..."

Dün gece Saniye kivramların oradan saat 22.00 sularında çıktığımız üzere, 02.00 itibariyle evimize döndüğümüz gibi yattık uyuduk. Balıkesir Güre'den 4 saatte gelebildik çok şükür. Trafikten kaçmak için geç saate yolculuğu bıraktığımıza sevindik ama eve varana kadar da annemle ben bol bol uyukladık resmen! :)  Bugünün sabahında da uyandığımızda ablamların bizi kahvaltıya çağırmasıyla bir an önce yeğenlerime kavuşmuş olduk. 3 haftadır Kağanımı göremiyordum; bayram tatilinden bir hafta önce eniştemle Çanakkale'ye gitmişlerdi onlar da. 3 hafta sonunda boyu uzamış, tavırları gelişmiş, yüzü tekrar güzelleşmiş, çocuksuluğu biraz daha gitmiş gibi geldi. Doyamadım, bakmaya da sevmeye de... :)

Sonra küçük yeğenim Defne, onu da 1 haftadır göremiyorum altı üstü; gördüğü gibi abisi sarıldı diye o da koştu geldi ve sarıldı bugün bana! Nasıl büyüyor, gelişiyor, gözlemleyip ona göre hareket ediyor çocuklar. Bu gelişimi uygulama kararını nasıl alıyorlar acaba? :) Resmen bir süredir birçok hareketimizi taklit ediyor. Bu bir anlamda hoşuma gidiyor, bir anlamda da onun erişmemesi gereken eşyaları kullanırken yanında kullanmamaya ekstra gayret etmemiz gerektiğinden ötürü biraz korkutuyor! (:

Bugün kalktık kahvaltı yapmaya gittik ablamlara işte, eniştem işteymiş. Kahvaltımızı ettik, kahvemizi içtik ve döndük geldik evimize. Kapıdan girerken bir telefon geldi, ablamı çamaşır asarken arı sokmuş! Annemler beni bıraktıkları gibi geri çıktılar ablamlara gittiler. Çok şükür ki alerjisi yokmuş, arının iğnesini çıkartıp geri geldiler. Yanağından sokması ablamın hiçbir işlem yapamamasına sebep olmuş resmen... Akşam saatlerinde şükür ki şişliği bile kalmamış, geçti gitti diyelim. Allahım korusun görünür görünmez kazalardan inşallah... 

Üstteki toplu fotoğraflarımızı kapıdan çıkarken çekinmiştik. Ben çekmiştim. Kimbilir ki arı sokacak sonrasında... :/ 


Bugün eve geldikten sonra yerleşme safhalarımız başladı. Çantama baktım baktım, artık bir yere giderken kişisel eşyalarımı tek çantaya sığdırabiliyor olduğuma sevindim tekrar kendi kendime. :) Bir sırt çantası, bir kol çantasıyla şehir dışına çıkabilen bendim. Artık bu boyutu, gereksizlik dozundan düşürüp "çok eşyadan uzak durabilme" durumuna getirebildim. Benim için durum böyle. Gereksizi bile, yanımda olması gerektiğini düşündüğümden ötürü götürürdüm yanımda çünkü...


Güre'de iken iki tane küpem parçalandı, onların da fotoğrafını çektim bugün; parçalarını atmadan ve de kullanabileceğim parçalarını saklamadan hemen önce... Nazar mı çıktı acaba?! Biri kendi kendine kırılmış çantanın içinde, diğerini de minik bir dokunmayla yanlışlıkla ben kırdım! Elimde kaldı yıllardır kırılmayan kaşık küpem resmen, bayramın ilk günü! Merom almıştı onu bana. Ama sağlık olsun dedim işte, ne yapalım bazı şeyler miadını dolduruyor sizin elinizde ve bir sebep bulup kullanılamaz hale geliyor herhalde işte... 

Eşyalarımı yerleştirdim, yanıma alacaklarımı yeniden ayarladım ve salona geçeyim derken; annem ayıklamam için önüme bahçe barbunyası verdi. Seve seve ayıkladım da ama yazım bu saate kaldı, sonrasında telefon dosyalarını da ayarlamayla uğraştım da işte... :)


Bugün eve dönüşlü bir pazardı, başlık yine çok orijinal gördüğünüz üzere. =) Güre'de olmak güzeldi, orada düşünceler ve de anılar biriktirdim yine. Hepsini yazmaya uğraşacağım önümüzdeki hafta. Ama eve dönüp yine yatağıma kavuşmak da çok güzeldi... Bugün bunu çok yazmak istedim aslında. Misal bu sabah gördüğüm rüyada iki tane eltim vardı ama kocam neredeydi belirsizdi. Birkaç dakika boyunca çok sevdim de eltilerimi, sonra bir çocuğu üzmeleriyle soğudum ikisinden de. Bilinçaltım dehşet karmakarışık halde! =) Hepsini yazmaya çalışacağım, gerek bu bloğumda gerekse de diğer bloğum "didemingozunden.blogspot.com"da... 

Okuduğunuz için teşekkürlerimle. Yine bir değişik dönüş yazısı oldu, devamı gelsin inşallah!

Sevgilerimle, mutlu haftalar... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...