6 Mayıs 2021 Perşembe

Çokça Memnuniyet Ama Biraz Sitem - 06.05.2021


Merhaba, Ben Bursa Gemlik'te ailesiyle ikamet eden, %91 Bedensel Engelli bir bireyim. Bugün size kendi yolumu anlatmak istiyorum, yaşadığım deneyimler konusunda birkaç soru sormak istiyorum. 10 yıldır bir hayalim vardı, şu sıra onu gerçekleştirmeye fırsat buldum. Benim de bir iş fırsatım var artık, çünkü Network Marketing'de doğru ekibi üçüncü denememde çok şükür ki buldum. Bana destek olmak için bile olsa okuyup yorumlarınızı ve bana katılmak isterseniz bunu bildirir misiniz? :)




10 yıldır çalışamadım, hep bir işim olsun istedim ama hep küçük el işleri yaparak bunu gerçekleştirebilmekten ötesine geçemedim. İnanın bana, elinizden gelen ne olursa olsun sesinizi duyuramadıktan sonra sürekliliği olmuyormuş meğer. Şimdi hala sesimi duyurmaya çalışıyorum ama sesim birden duyulup bir seferde aldığım 5-10 adet örgü siparişine yetişmekte zorlanıyorum sonra. Çünkü ben Kas Erimesi hastasıyım ve her anlamda aşırı yorulmak yasak bana...


İki üniversite bitirdim ama evde çalışabileceğim hiçbir işi sunmadılar bana, benim de son 10 yılın öncesinde geçirdiğim atak, 8-9 saat boyunca bir firmada geçirebilmeme engel oldu maalesef. Çünkü öncelik fizik tedavilerime verilmeliydi, part time iş veren kimseler yoktu ve evde bana önerdikleri tek iş "telefondan satış yapmak veya müşteri temsilcilisi" olmak idi. Oysa ben bölüm birinciliği ile Balıkesir Sındırgı'da "Dış Ticaret"i bitirmiş dönmüştüm evime. Sonra AÖF Sosyoloji okudum tedavilerimi alırken üstelik. 2018'de o okulu da bitirmeme rağmen, bir iş bulamadım ne yazık ki...


Neyse, devam edecek olursak; pandemi dönemi başladığında, evimizin girişten asansör durumu düzelmiş ve biz yeni eve taşınmış halde iken evlere geri kapandık. Bir iş buldum ama bir süre sonra elbette oradan da çıkarıldım. Öyle olunca, artık iş hayatında yerim olmadığını kabullendim. Bana hak verir misiniz bilmiyorum, pandemi bitsin yeniden yerimi alacağıma inancım var elbet ama şu an olabileceğine inanamıyorum... Çünkü dışarı çıkmam bile tehlikeli durumda, pandemi sebebiyle..


En son olarak ne yaptın derseniz; şu an Farmasi Altınbaşak Ekibinde Liderlik seviyesinde çalışmaya ve daha da fazlasıyla kendimi çevreme ve de Sosyal medya hesaplarımda tanıtmaya, bu sektöre tanıtmaya uğraşıyorum... :) <3

Ama bu ekibe girene kadar ne satışı yapabilir, ne bu iş konusunda kendime güvenebilir ne de bir gün bir iş kapısında uğraş verebileceğime artık inanamaz hale gelmiş idim... Bir arkadaşım başka ekipte umudum tükenmişken bana gelip, "bizim ekibimizde eğitimler var, gel işimizi öğretelim sana. Gördüm ki satış da yapabiliyormuşsun, bırakma bu işi." dedi. Ben 6 aydır bu ekipte tekrar tutundum umutlarıma ve hayallerime...


Peki ne yapıyorsun derseniz; dediğim gibi evden satış yapmaya çalışıyorum, indirimli ürün kalıp katalog üzerinden satıyorum, whatsapp gruplarından destek görüyorum, eğitimlerle işimi öğreniyorum. Sistem üzerinden prim alıyoruz kota tutturunca, ekip üstlerimiz ödüllendiriyor bazen çalışmalarımızı. Böyle sürüp gidiyor. Sosyal medyada aktifliğimi koruyorum, bu işi yaptığımı herkese anlatıyorum... Hiç dönüş yapılmazken, şimdi birer birer geri dönüşler almaya başladım. Ekibin içine girince görüyorlar, zorlayan hiçbir durum yok. "İstersen satış yapma, gel ekibimizi işimizi tanı ama..." diyoruz.



Şimdi Bu sıra size karşıma çıkan konulara geçeceğim, "Katalog işi olmasın", "emeksiz hiç yorulmadan para kazanmak ister misiniz?", "satış işinden sıkıldın mı?", "Oturduğun yerden para kazanmak ister misin?" gibi asılsız gönderiler bu gruplarda boy gösteriyor ve çekiliş gönderileri bile daha fazla talep alıyorken; ben işimi bu kadar net anlatabiliyor olduğum halde, neden ciddiye alınmıyorum??



Hemşehrilerim ve tüm beni okuyan ablalarım abilerim ve arkadaşlarım; bana destek olmanızı bana yorumlarda yanlış yolda mıyım söylemenizi istiyorum. Resimlerde işimi kendimi paylaştım. Açık açık kazanç tablosunu ve sizlere de bildiğim kadarıyla bu işi anlatabilmeyi çok istiyorum. Gerçekten emeğin kıymeti, çabalamanın ve bir işte çalışıp kazanmanın değeri kayıp mı oldu? Yoksa benim mi karşıma böyle kişiler çıkıyor?

Ben yaptığım işte ürünlerimi kullanıp çevreme anlatırken, öğrendiklerimi ve kazandıklarımı gösterirken (instagram hesabımda daha da fazlasıyla anlatıyorum); gerçekten aptal gibi mi görünüyorum, bu ülkede "bir iş sahibi olmak için boşuna mı uğraşıyor görünüyorum?" Ablalarım kardeşlerim ben nerede yanlış yapıyorum... İnsanımıza ulaşmak ve güven kazanmak "bu kadar netken üstelik" zor olmamalı ya!


Girdiğim tüm facebook gruplarında kendisini en net anlatan benim biliyor musunuz? Hiç kimse işinin ekibinin ve kazancının açıklamasını dahi yapamazken (Ki geçen ay katalog fiyatı ile sattıklarım, sistem üzerinden aldığım prim toplamında 480 TL kazanmıştım), ben açıklıkla söylüyorum. 6 aydır çalışıyorum ve bu işte mutlu olduğum için yer almaya devam ediyorum. Ekibimi çok seviyorum. Pekala, neden insanlar "ben çalışacağım üstüm kazanacak, üç kuruş için mi çabalayacağım?" diyebiliyor. Bu zamana kadar bana kimse bir ay içerisinde çabalamadığım halde çıkarıp 480 TL vermedi. Benim üzerimden de hiçbir üstüm çalışmadığı benden fazla satış yapmadığı halde kazanç sağlamadı...


Velhasıl böyle, gerçekten bu ülkede kazancını sürdürebilmek için "yalan dolan" mı çevirmemiz lazım? Bana bazı büyüklerimin yaptığı gibi "benimle çalışacaklarını söyleyip" büyük vaatlerle hayal kırıklığına mı uğratmam lazım illa ki birilerini? Ben bunu yapmayacağım, çünkü ben bu değilim! Ama neden insanlarımız bunu yapıyorlar, ne yapmalıyım daha fazla???



Demek istediğim şu ki, biraz dertleşmeye ihtiyacım vardı ve ben de bu yazmak istedim bugün bu blog yazımı. Bu sıra hayallerim için vazgeçmemeye ve beni tanımayan birileri tarafından da görüldüğümü hissetmeye ihtiyacım var da...(yillargecerken.blogspot.com)


Eğer beni buraya kadar okuduysanız çooook teşekkür ederim. Kıymetini belki bilemezsiniz ama ben bu ülkede yaşayan bedensel engelli birey olarak, bir zaman sizlerin arasında sosyal hayatta idim. Şimdi bu sosyalliğin yok olmuşluğunun sıkıntısını hala yaşıyorum gördüğünüz üzere. Ama yılmak da istemiyorum. Kendime bu hayatta hayallerimi gerçekleştirebildiğimi göstermeye ihtiyacım var, mutlu olabilmem adına! İsterseniz profilimde de işimi anlattığım benzer yazılar yazıp paylaştım. Bakmak isterseniz hesabıma beklerim... :)


Bugün bu yazımı şayet paylaşırsanız, günümü çok verimli ve yine başarmak üzere günlük çalışma kotamı doldurmuş halde bitirebilmiş hissedeceğim. Hep derim, içimde bu hayatı çok seven dans eden bir kız var hala; 10 sene önce atak geçirmemiş halimde dans ediyor. Ama birileri o kadar enerji emici şekilde geri dönüşler sağlıyorlar ki, sanki gün içinde kaç kez düşürülüyor o kız; ayaklarına çelme takılarak hem de! İşte ben o kızın hep ayağa kalkıp dans edebilmesini istiyorum. Umarım bir ömür bunu başarabilirim... :) <3

Sevgilerimle...


1 Mayıs 2021 Cumartesi

Nisan'ın Son Haftası - Nisan 2021

 


Nisan 2021'in son haftasına İkinci Covid aşılamamızı yaptırarak başlatttık, aynı akşam 17 günlük karantinanın haberini ve detaylarını almaya başlamıştık. Şimdi ise iki gündür ülkecek yine karantinadayız... İki yıl önce bunları hiç yaşayabileceğimizi düşünemezken, günler çoook hızlı geçiyor... Diliyorum ki bu son olsun sevgili okuyucu, son kapanmaya girelim; bir çıkalım ortalık sakinleşmeye, sağlık durumları iyiye dönmeye başlasın. Buna her birimizin ihtiyacı olduğunu gördüğümüz duyduğumuz ve farkında olduğumuz günler yaşıyoruz ne yazık ki... :/

Biz bu hafta eski düzene kısa süreli dönüş yapmıştık. Eniştem Covid hastalığını yenip işine dönmüştü, ablam evlerini temizleyip çocuklarını aldı evlerine döndü.. Demem o ki, bir arada yaşamaya alışmış ve düzen sıkıntısı çekmeye devam ediyorduk ki; tekrar eski düzene geri döndük. Salı'dan beri annem ablamlara gidip çocuklara baktı geldi, babamla ben sabahları beraber, öğlenleri kendi işimizde bitirdik haftayı... 

Defnemle Kağanımı evlerine gönderdik, ev sessizleşti ya; ben pek alışmışım meğer. Hızla kendi planlarıma döndüysem de, evde onların yokluklarını aradım bu hafta... Pazartesi günü aşıya gidene kadar bizimle idi çocuklar yine, akşam evlerine bıraktık. Şu saçları iki yandan toplu bıdığa nasıl dayanayım; öyle bir aradalık istiyorum ki aslında, içinde düzen de olsun ama olmuyor maalesef. Herkes kendi evinde daha güzel.. :)

Neyse, konulardan sapmayalım; Salı günü 20 günlük karantinamız başlamadan önce yine son evde fizik tedavimi aldım fizyoterapistimden. Nisan ayının son dersi idi benim için ve 20 gün boyunca fizik tedavi yüzü yok yine bize, malum kurumlar da kapandı yine. İşte bari bu son dememin ilk sebebi bu, 2020'de 3,5 aylık kapanmada yaşadığımız sıkıntıları mevsim sıcakları geliyor diye yaşamayız diye umuyorum ama belli de olmaz!


Yani siz siz olun, bizim gibilerin de kapanmalarda ne çektiğini unutmayın istiyorum, sıkıntıdan üç günde iki dizi bitirdim! Uzun zamandır bu kadar harıl harıl dizi izlemeyen ben; önce The Legend Of The Blue Sea adlı kore yapımı dizinin son 7 bölümünü izleyip bitirdim. Sonra yetmedi, The Winx Saga: Fate (Winx Efsanesi: Kader) isimli 1 sezonluk Netflix dizisini de bitirdim... Yeni sezonu gelecek diyorlar ama tarihi yok, ben çok beğendim! Umarım bir an önce ikinci sezonu da gelir, ne diyeyim... :)

Farmasi işim çok iyi gidiyor şükür... Üstteki kolajda gördüğünüz ürün siparişlerimiz, Nisan ayının son siparişi idi; birçoğu ev ihtiyacı, ramazan bereketi indiriminden uygun fiyatlı aldığımız ürünler. Diş macunlarım da benim müşterilerime sunacağım numune niteliğinde hediyelerim olacaklar... Diyeceğim o ki, şöyle bir zamanda en doğru kararı verip bu işe girdim; hem böyle bir işi yapabilecek gücüm hem de meğerse hevesim varmış benim! Siz de yapmayı düşünürseniz, bana e-posta yazmanız yeterli. E-postama ulaşabileceğiniz bilgi de bloğumun sağ tarafında... :) Nisan'ı da Liderlik seviyesinde bitirdim çok şükür, gelin sizin de kazanç planınızı yapıp beraber hareket edelim. Ne demiştim; denemeden bilemezsiniz, yapacağınızı veya yapamayacağınızı...


Özetlemek istediğim için burada işte bu yazı, Nisan 2021 unutamayacağım güzellikte şaşırtıcı ama bir o kadar da sıkıntılı bir aydı. Hem bereketli idi hem de hastalıklarla dolu...

-- Nisan çalışma ile başladı öncelikle, çok çalışma ve bol bereketli bir aydı benim için. Liderlik unvanı ile bitti benim için ama bir o kadar da neyin içinde olduğumu öğrendiğim bir ay oldu iyice. Aslında azmetmem gereken ve işime sıkı sıkı tutunabilmemle, unvan kendini tekrarlayabiliyormuş. Nisan bitti, Mayıs başladı ve benim hissettiğim şu; ben daha fazlasını da yaparım azimle ve Allahın izniyle... :)

-- Sonra hastalıklar vardı, Nisan'ın yarısından itibaren önce eniştemin Covid pozitif olması, sonra onun haricinde bizim evde kaldığımız sürecin son haftasında; tam da o iyileşirken, sırasıyla geri kalan bizlerin nezle olmasıyla devam eden süreç; bizleri yer yer korkuttu yer yer de birbirimize bağladı yeniden. En son çocuklara bulaştı ki, en korkutucu olan da oydu zaten... Ama şükür ki sadece nezle idi, burun ve göz akıntısı ile devam eden süreç hepimizde 2-3 gün içerisinde bitti; ağrısız ve sızısız! (: 

--- Velhasıl, sağlık olsun be okuyucu; hep sağlık olsun, başarının da mutluluğun da huzurun da içerisinde... Hep sağlık olsun en güzellerin içerisinde... 


Son olarak, dizilere sardım bu ara; bir yandan çalışıyorum da, ama kuşum Maviş'e ilgimi sevgimi de vermeyi ihmal etmiyorum... Dün dizimi bitirmiş bir yandan oyun oynamaya başlamışken, kuşum beni izliyor halde uyuya kaldı. Söylüyorum, şöyle bir cana kafayı takmaz mısınız siz de evinizde? Evin içinde bir insan daha yaşıyor benim için, o kadar umursuyorum ve bu durum çok hoşuma gidiyor... <3 Mavişime de tüm ev hayvanlarına da sağlıkla, güzel günler diliyorum cümlemize...


Mayıs öyle güzel gelsin geçsin ki hepimiz için okuyucu; hedeflerimize ulaşalım, sağlık mutluluk ve başarıdan yana bereketle şu ayı da geçirelim. Nisan önemli idi, Mayıs çok daha önemli. Çünkü her gün yeniden başlangıç yapmaya bir sebep aslında. Böyle bakabilirsek, hiçbir şey olmasa bile güzel geçiyor günler geceler... 

Hepimize mutlu bir ay diliyorum; sağlık, mutluluk, başarı ve bereket dolu. 17 günlük karantinaya girdik, evlerimizden çıkıp sağlıklı günlere koşalım inşallah... =)







29 Nisan 2021 Perşembe

Size İşimi Anlatıyorum (Farmasi Altınbaşak) - 28.04.2021


Merhaba sevgili okuyucu, bugün (28.04.2021) kendimi ve işimi anlatmaya geldim. Çünkü şu an bir Network Marketing iş modeli ile çalışan Farmasi şirketinin bir ekibinde liderlik yapıyorum. Ama bu işe girdim gireli görüyorum ki, işimi anlatmaya başladığım herkesin bir önyargısı mevcut bu işe karşı... Ama bilmedikleri öğrenmeye yanaşmadıkları "Katalog İşi" deyip geçtikleri iş nedir ne değildir, bir kez benden dinleyin istedim... Sevgilerimle...



Sevgili Arkadaşlarım, Katalog işi deyip geçtiğiniz sektörde "Yerli Malı" dediğimiz Farmasi şirketinin şu an en iyi ekiplerinden birinde çalışmaktayım. Network Marketing sektörü, kazandır kazan mantığında ilerleyen bir satış modeli. Size ürünler üzerinden daha ilk girdiğinizden itibaren kazanç çizelgelerini sundum. Bir düşünmenizi istiyorum... Bugün size kendimi ve de işimizi bir de böyle anlatmak istiyorum, çünkü işimize iş değil geçici bir şey gözüyle bakan kişilerin beni anlamasını can-ı gönülden istiyorum.. :) <3


Evinizde temizlik malzemesi kullanıyor musunuz? Cilt bakımı yapıyor musunuz? Çocuğunuz var mı, onun pişiği olmuyor mu? Onun banyosu, onun saç bakımı cilt bakımı? Peki ya şu pandemi döneminde, siz ve çevreniz hiç takviye kullanmadınız mı? Evde bile olsa, kendinizi mutlu etmek için bir ruj sürüp oturmadınız mı? Maske yapmadınız mı? Saçınızı boyamadınız mı? Hadi hepsini geçtim, çamaşırınızı yıkamadınız ve yerlerinizi silmediniz mi?



Şimdi üstteki soruların hepsine "hayır" diyebilen varsa, amenna katalog işine karşı önyargılı olmanız o zaman çok mantıklı... Ama düşünün, kendinizi es geçtiniz diyelim; bu yukarıdaki sorulardan birini bile yapmayan bir sürü tanıdığınız var mı peki? O da yok değil mi? İşte bizim işimiz tam da bu. Herkesin ihtiyaç olarak kullandığı ürünleri satıyoruz, sistem bize satış yaptığımız için hediyeler veriyor; üzerine de satış kotaları doldurduğumuz zaman, hadi al bu da senin primin diyor! Her ayın 20'sinde primimiz sisteme veya banka hesabımıza yatıyor; o da aldığımız miktara bağlı oluyor...




Bakın bu kadar şey anlattım, bunun üzerine şunu diyebilirsiniz; iyi de ben nasıl satış yapacağım, insanlara ne diyeceğim ki? İşte işin o kısmını da, ekibimizin müdürlerinin "yani şu an için bizden çok kazanan liderlerimizin ayarladığı eğitimciler sayesinde eğitimlerde öğreniyoruz." Ekibimizde her hafta iş öğreten eğitimcilerle eğitimlere giriyoruz, Whatsapp gruplarımız aktif orada sürekli birbirimize destek oluyoruz. Bizim tek yaptığımız, yaşantımıza devam edip ürünlerimizi kullanmak ve deneyimlerimizi sosyal medya hesaplarımızda paylaşmak...


Allah izin verirse şu pandemi bitince de bu işleme gerçek hayat üzerinde de tanıtımlarımızı yaparak devam edeceğiz. Ben görüşebildiğim aile büyüklerime anlatabildiğim kadarıyla, kullanılan ürünlerimizde memnuniyetsizlikler göremedim. Çünkü öncelikle ben ürünlerimizi kullanabildiğim kadar kullanıp, püf noktalarını keşfettim. Yapabileceğimiz de işte tamamiyle bunlar. Ürünlerimizi kullanacağız, kullandıracağız ve şu önyargıyı kıracağız "Katalog işinden para kazanılmaz!" Öyle de bir kazanılıyor ki!


İş hayatında yer alamayan bedensel bir engelliyim ben, satış yapmam diyordum bu işe girene kadar. Çünkü satış nedir, maksadı nedir, ihtiyaca odaklanmak nasıl bir şeydir, müşteri diyebileceğim kişiler kimlerdir? Tüm bunları bilmiyordum, Altınbaşak ekibinde öğrendim...


Son olarak bizim ekibimiz birçok kadına destek olmuş, bir mama dahi alamaz durumdan çocuklarına oyuncak alabilen kadın liderler çıkartabilmiş ekiptir. Gelin ekibimizde yerinizi alın. İsterseniz hemen satış yapmayın, sadece kendi ihtiyaçlarınızı alın. Hediyelerimizden faydalanın, pandemi döneminde fırsatlardan yararlanın; ailenizin sağlığını tehlikeye atmadan ihtiyaçlarınızı edinin, sonrasında da bu arada işimizi öğrendikçe satış planlamanızı beraber yapalım. İnanın bana hiçbir kaybınız olmayacak. Çünkü sizin tercihleriniz harici hiçbir işlem gerçekleştirilmeyecek. Ben size iş öğretmek, ekibimi göstermek ve kazanmaya teşvik etmek istiyorum. Benim gibi sizler de yoktan bir ekip kurabilir, başaracağınıza inanabilirsiniz. Çünkü insan için çalışmak ve başarmak bir dünya gerekliliğidir. Necm suresi 39. ayette belirtilen şu söz hoşuma gider, "ve gerçekten de insan, ancak çalıştığını elde eder." Dilerim şu ramazan gününde, çalışmalarımız boşa gitmez ve ben de birilerinin başarı yolculuğuna el uzatan olabilirim...


Okuduğunuz için teşekkür ederim... <3 :)


14 Nisan 2021 Çarşamba

Farmasi İşim Ve Ben :) - 14.04.2021

 

Nihayet "ayriyeten" bu yazıyı yazmaya geldim; bir süredir sizlere sadece yazılarımın içeriğinde bahsediyordum, Farmasi yaptığından. Artık işim diyebildiğim ve böyle devam edebilmeye karar verdiğim o işimden bahsetmek için geldim... :) 

Merhaba, ben hep o hayalini kurduğum işe sahibim artık; benim de devamlılığını sağlayabileceğim bir işim ve uğraşım var çok şükür... Kazancım ben çalıştıkça ve azmettikçe artabilecek cinsten ve de beni en çok mutlu eden de eğlenceli ve samimi bir ekibim var benim. İstediğim ortam, istediğim iş ve arkadaş ortamı... İyi ki dediğim noktada, hep beklediğim şeyi yaşıyorum; benim bir işim var, aynı zamanda da arkadaş ortamım ve beraber aynı uğraşlar içinde farklı hayaller için emek verdiğimiz bir ortam bu. Çok şükür ki... =)


Ben Farmasi ürünlerini kullanalı bir yıl, ekibimle bu iş alanının detaylarını öğreneli de birkaç ay oluyor... Ben Mart ayı itibariyle başladım gibi görüyorum esasında, ben ilk seviyemi geçen ay aldım zira. İlk kez bir seviye aldım, geçen ay güzel bir lider seviyesine imza attık... Destek verenlerime, bana inananlarıma minnet dolu hissettim kendimi... =)

Ben ne iş yapıyorum peki derseniz, Network Marketing yapıyorum... Bir satış ekibi kuruyoruz, sağlıklı ihtiyaç alanındaki ürünlerimizi satıyoruz. Sattığımız kadar, ekibimize öğretip sattırdığımız kadar büyüyoruz... :) Kişisel bakım ürünlerinden kozmetiğe, ev içi temizlik ürünlerinden takviye gıdaya kadar; katkı maddelerinin yok denecek kadar az kullanıldığı bir firmayız. Bitkisel ürünler üretiyoruz ve Network Marketing dediğimiz günümüz düzeninin pazarlama yöntemiyle işimizi kurup ona sahip çıkıyoruz... :)

Benim Farmasi ekibim Altınbaşak; Elmas müdürümüz Kadriye Altınbaşak'ın kurduğu ekibin müdürlerinden birinin ekibindeyim. Farmasi ekiplerinin içerisinde en yenilikçi olduğunu düşündüğüm ekibimiz, üst ekibinden alt ekibine kadar eğitimleri ve aktiviteleriyle bizleri kucaklayan bir ekip... Belli seviyeye gelmemizi beklemeden, bize eğitimlerle satış tekniklerini, ürün eğitimlerini ve ihtiyacımız olan nice durumların eğitimini veriyorlar... Ben ekibime geldikten sonra, satış denilen şeyden korktuğumu farkedip; utandığım noktaları ve çekindiğim her şeyi silip atabildim. Ben kendimi bu ekipte aştığımı düşünüyorum. 

Artık şu yorumları yapabiliyorum mesela; "Satış benim yapabileceğim bir iş değil" diye bir şey yokmuş meğer, ben öğrenmeye fırsat vermemişim kendime... Zamanında çok eskiden sadece birkaç aylık bir satış dönemi yaşamıştım ama ne eğitimini görmüş ne de nasıl yapacağımı bilir vaziyette idim... Altınbaşak ekibine girdiğimden bu yana; olabildiğince hiçbir eğitimi kaçırmadım, bana söylenen tavsiyeleri hayatıma uygulayıp mutlaka uydum ve sonunda da yenilikçi olmam gerektiğini-sıkı sıkıya bu işe tutunmak isteyip istemediğimi gözlemledim durdum. Meğer ben bu işe tutunabilirmişim, doğru yöntemlerle öğrendikten sonra... :)

Nisan ayının ilk eğitim toplantısı idi; ilk lider eğitimimizde Kadriye hanımın bize söyledikleri arasından not aldığım şu cümleler var, üst kolajda "İhtiyaçlara odaklan, hayallerini es geçme!". Ben bu aydan itibaren daha çok odaklandım, bu işi yaparken mutlu olduğumu gördüğüm için... İşim sadece ürün satmak da değil üstelik, ihtiyaçlara odaklanıp gerçek kişilerden olumlu geri dönüşler aldıkça ve insanlarla etkileşim kurabildiğim bu işe sahip oldukça "istediğimi yaşıyorum artık, 10 sene sonra oluyor olsa bile!" diyebiliyorum... =) 

Üstte gördüğünüz yeşil küçük defter, bu sene adına ilk iş defterim mesela; bir komşumuz benden aldığı ürünlerden sonra beni kutlamak için hediye etmişti birkaç ay öncesinde... Sırf bu etkileşimler için bile sabredip daha çok çalışmaya, daha iyisini yapmaya ve "olmadı dediğimiz noktada bile, olsun çabaladık!" denemeye değiyormuş meğer! :)


Biz bu aya da eğitimlerle başladık, bu iki resim de kendimce çalıştığım bir anda durakladığım sıradaki pozlarım misal... :) 8 Nisan 2021 günü diğer bloğumda yazdığım şu yazıma eklemiştim bu kolajı, o yüzden üzerindeki blog yazımın isminin oluşu...

Peki Farmasi'ye nasıl üye oldum, avantajları neler? Biraz da bunlardan bahsedelim... 

Öncelikle ben bugün ayın ilk yarısından lider oldum; bunu es geçmeden not etmeliyiz. Maşallahınızı esirgemeyin lütfen. Emek veren, olsun isteyen herkese nasip olsun inşallah böyle başarılar ve nicesi... Ben çok duygusal durumdayım aslında bu akşam! :) 

Farmasi'ye kayıt olmak ücretsiz öncelikle, bunda bir netleşelim. Ücretsiz kayıt olduğunuz bu sistem üzerinde, satış zorunluluğu bulunmamakta olup; sattığınız süreçte de kazanmanız mümkün... :) Ama dediğim gibi zorunlu bir durum yok. Ben kendi ihtiyaçlarımı alacağım ve bir o kadar ihtiyaçlarını alabilecek 5 kişiyi altıma ekleyeceğim; ürünleri beraber kullanacağız ve sonra beğenirsek bu sistemde var olmayı düşünebiliriz derseniz eğer, bunu da yapabilirsiniz elbette. İstediğiniz her koşulda satış sistemimizi eğitimlerimizle öğrenebilir ve bu kararı kendiniz verebilirsiniz...

Farmasi sistemimiz, bize ilk 3 ay 200 TL'lik alışverişlerimize hoşgeldin hediyeleri veriyor. Hem sistemimizi ve ürünlerimizi tanıtıyor öncelikle, hem de bir nevi kabul ediyor kendisine... :) İlk 3 ay sonrasında da hediyeleri bitmiyor! 300 TL Puana ve 600 TL Puana ulaştığında da hediyeler veriyor, çoğu zamanlar 200 450 ve 900 TL Puana da ulaştığında hediyelerini sunmaya devam ediyor... 



Ürünlerimizi tanıtmak da zamanla kısmet olur eminim ki, ama şimdilik size Farmasi İşim Ve Ben dediğim bu yazımda öğrendiğim bir noktadan daha bahsetmeliyim ki; 

Network Marketing sisteminde doğru ekipte olmak çok önemli!

Altınbaşak ekibi, benim istediğim şekilde işi her seviyeden girişimcilerine emek ve zaman verip öğrettiğinden sebep, en doğru ekiplerden biri benim gözümde... 

Peki bu eğitimleri nasıl veriyorlar derseniz; alt ekibine de sistemi ve satış tekniklerini öğretebilmek için, müdürlerimiz ve üstlerimiz kazançlarından eğitmenlerimize paralar ödüyorlar. Her ay haftalık eğitimlerimiz bulunuyor bizlerin, eğitimi alıyoruz ve paşa paşa da yapabileceğimize ikna oluyoruz... Çok şükür ki bu işi yapmak için çabalayan ve uğraşan binlercemiz yapıyoruz artık... 

Gruplarımız aktif, kadınlarımız birbirine destek ve her birimiz yapamadığımızda da yılmamak için direniyoruz... :)


Diyeceğim o ki; eğer siz de böyle bir iş ortamında ve fırsatlarla dolu sistemimizle, ister evinizde isterseniz de gittiğiniz her yerde çalışmak üzere ekibimize katılabilir - işimizi öğrenebilirsiniz siz de... :)


Ekibime davetlisiniz. Bu iş katalog üzerinden, görseller üzerinden veya doğruca ürünleri tanıtarak yapabileceğiniz bir iş. Siz nasıl ister, öğrenir ve onu kendinize göre geliştirirsiniz... Biz Altınbaşak ekibi olarak Farmasi'nin ilk ruhsatlı aracını alan ekibiz; Mart ayında Elmas Müdürümüz Kadriye Altınbaşak aldı bu ilk aracı. Ve biliyoruz ki bizim ekibimizden şimdiden o ruhsatlı araçların devamını alma koşullarını tamamlamaya başlamış müstakbel sahipleri olan üyelerimiz de var. Onlardan birinin de sizlerden olması içinse hiçbir engel yok; denemek ve yapabileceğinize inanmak yeterli... =)


Denemezseniz bilemezsiniz, işiniz kazanç kapınız burası mı değil mi! Ekibime davetlisiniz ve iyi ki oradasınız... Sevgilerimle... :))

Not; bugün paylaştığım "Bu Benim Farmasi Hikayem" adlı IGTV'me buradan, İnstagram paylaşımlarıma da buradan ulaşabilirsiniz... 
Bir dahaki yazımda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.. =)

4 Nisan 2021 Pazar

Mart'ın Sonu Nisan'ın Başı - Nisan 2021


Bu hafta Mart sonu ile başladı, Nisan başlangıcı ile devam ediyor... :) Nisan bereketiyle bolluğuyla gelir inşallah diyorum ve haftabaşından notlarla başlayıp, size hayatımdan notlar sunarak yazımı tamamlamayı umuyorum... =)


Geçtiğimiz Pazar günü "Pazar Yazısı #76"da yazdığım gibi, aşı randevumuz haftanın ilk gününde idi ve aşı olarak başladık yeni haftaya... Aşı tarihini almayı bekleyen cümlesine sıra gelsin ve şu aşılanmalar başladığı gibi bitsin bir an önce inşallah. Normalleşmeye, eski düzen gibi rahat zamanlarımıza dönmeye o kadar çok ihtiyacımız var ki... =)

Bu hafta yeğenlerim ile annemler burada idi, haftanın ilk günü onları izlemek ve beraber vakit geçirmek yine çok güzeldi... Defnoş git gide büyüyor, Kağanım da gittikçe bilinçleniyor. Onarı böyle görmesi öylesine heyecanlı ve garip bir süreç ki, ne yaşadığımı bazen gece yatağımda iken tekrar düşünüyorum ve hayatımı seviyorum... Çok şükür...

Aşıya gelince, biz sanıyorum ki Çin Aşısı olduk. Ne telefonda ne de hastanede bir seçim hakkı sunmadılar bize. Haftanın ilk günü akşamına idi randevumuz, saat 20.30'dan sonra evden çıktık ve 21.30'dan sonra eve döndük. Annem babam ben; benim engel durumuma sebep olan kronik rahatsızlığım sebebiyle, annemin kronik rahatsızlıkları, babamın da 60 yaş üstü olması sebebiyle vurulmuş bulunduk. Randevumuzu ben almıştım bir gün öncesinde, kendimle başlayıp üstüne annem ve babam adına da aldım işte... :)

Gittik, aşı odası önünde sıramızı bekledik; sıramız geldi, aşımızı olduk ve bize söylenen 15 dakikalık süreyi hastanede bekleyerek geçirdik ve evimize döndük. İlk gün iğne acısı oldu çok hafif, onun haricinde hiçbir yan etki yaşanmadı bizim ailede. Ama aslında bende birkaç gün hafif baş ağrısı oldu, tansiyon düşmesi gibi ama o kadar hafifti ki yok gibiydi diyebiliriz... Bunu da atlattık geçti gitti yani. Bir dahaki aşımızı da 28 gün sonrasına olacağız kısmetse... Bu hafta başından sonra çok duyar olduk ama "gidiyoruz, aşı yok diyorlar" diyenleri. Allahım hepimizin yardımcısı olsun, aşılanmayan kalmasın bir an önce ülkemizde de dünyada da inşallah.... 


Haftanın ikinci günü, Defne hanım ile Kağan bey bizde kaldılar. Dediğim gibi bu hafta buradalardı ve Defnoş'un diş çıkarma sancıları sebebiyle uyku problemi oldu tüm hafta geceleri. İlk Salı günü, sonra Perşembe derken; bizde idi kuzular bazı geceler bile... Çarşamba günü bir kalktık ki, dudağının üstü kızarmış minik kuzunun. Başta emzikle çok kaşıdığı için sandık, ama sonra farkettik; o iki gün çok ateşlenmişti, belki de ateşten oldu dedik... Sonra da Perşembe ve Cuma o ateşlerin sebebi belli oldu, alttan ve üstten diş çıkarmış kuzucuk. =)

Hafta boyu oyunlar oynadık, kendini geliştirdi ve büyüdüğünü daha çok belli eder hale geldi. Kaçıyor, saklanıyor ufak tefek örtü altlarına ve masa köşelerine... Bir bebeğin şu halleri öyle masum ve sevecen geliyor ki; insanın elinde değil, durmadan şükredesi geliyor...

Benim bu sıra şükretmeye çok fazla bahanem var yine şükür ki; hep istediğim gibi bir işe tutundum sonunda. Biliyorsunuz, işim olsun diye uğraştığım Farmasi ekibimi kurma uğraşımdan çok sık bahsediyorum. Kendi ekibimi kurmaya ve işimi sağlam tutmaya uğraşıyorum. Son 4 gündür de içimdeki "yapabiliyor" hissinden ve "hayalini kurduğum şeyi yaşıyor olmanın" hissinden ötürü uykularım kaçmış durumda. Ama şükür içindeyim buna rağmen de... :) 

Orada okuyan birileri var mı? Hayalleriniz için sizleri de ekibime davet ediyorum... =)) Öğrendiğim gibi öğretip; iş hayali olan ben gibi herkese yardımcı olmak isterim. Hiçbir şeye zorunlu değilsiniz; ne üye ücreti ne de satış... Gelin indirim kodunuzu alalım ve ekibimizde sizinle güzel bir iş eğitimiyle Farmasi Altınbaşak ekibimizde beraber çalışalım... =) Bana ulaşmak için e-mail yazabilir ya da instagram hesabımın mesaj kısmından ulaşabilirsiniz... <3  


Ve Mart sonunda bir kitap bitirip başka bir kitaba başlayabildim nihayet... Bu ara az ama öz okuyorum galiba; misal okuduğum kitaba başlıyorum, iki gün sonra elime alıyorum ve bitiriyorum... Kar Tanelerinin Bir Bildiği Var kitabı, bir haftalık süreçte, 3 günlük bir okuma ile bitti mesela. Çok akıcıydı, ama bir o kadar da "bitecek hemen diye ağırdan aldım!" =) Debbie Macomber kitapları birbirine benziyor olsa bile, uzun zamandır okumayınca özleyebildiğim bir yazarmış meğer; bunu da biten bu haftada öğrendim! =)

Kar Tanelerinin Bir Bildiği Var 1000kitap hesabımda da üzerine yorum yaptığım üzere; içeriğindeki pedagog yazar erkek karakterimize "çocuğu olmadığı halde kesin yargıları var" diye kızdığınız, ona kızan kıza hak verseniz de abarttığını kabul ettiğiniz baş kadın karakterimize gelgitli olarak bilendiğiniz bir kitap resmen! (Bu kadar karmaşık anlatmak istedim, daha detaylı kitap yorumumu buradan da okuyabilirsiniz.) =) Alın okuyun derim, değişik bir hikaye olmuş; çabuk okuyup güzel vakit geçirmelik...

Goblin'e başladım, o da Debbie Macomber kitabı gibi olacak sanırım; elime alıp bir iki sayfa okuyup bırakıyorum ama hikaye beni kendine çekiyorsa da tam odaklanma fırsatı bulamadım henüz... Kore dizilerine olan ilgimden bahsetmiştim, en son çok severek izlediğim kore dizisi inceleme yazıma da buradan ulaşabilirsiniz. Goblin'in dizisini gördüğüm halde, kitabını görünce resmen erteledim. Kitabı yavaş okumamın sebebi biraz da Goblin kitabının bir seri olacak olması ama bu çıkan ilk kitabı olması. Şimdi nasıl olacak da dizisini izleyeceğim kitap serilerini bitirmeden? Kafamda deli sorular ama bu tatlı sorun, Allah beterinden korusun değil mi??? =))



Velhasıl, Mart'ı noktaladık Nisan başını da kendi adıma büyük uğraşlarla başlattım çok şükür... Farmasi işimle uğraşıyorum, elimdeki ör sök boyunluğu ikidir beğenemediğim için söktüm ve yeniden örüyorum. İşimi öğreniyorum ve sınırlarımı da aşıyorum... 

Bu ara bende çok değişimler var ama anlatmaya bile fırsat bulamıyor gibiyim, doyasıya yaşamaya çalışıyorum. Misal o yüzden gecenin bu vaktinde bu yazıyı yazıyorum. İş eğitimlerimiz saat 12'ye doğru idi bitti bu akşam, dün de öyleydi. Ben bu yoğunluktan pek memnunum ve olur da kısa zamanda alışır isem bu konuda detaylı bir yazı da yazmak istiyorum. Başlığı, "Farmasi İşim Ve Ben" olacak... =)

Bir dahaki yazımda görüşene dek, kendinize iyi bakın. Orada olduğunuz için çok teşekkür ederim, iyi ki beni okuyorsunuz. Sevgilerimle... (:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...