tag:blogger.com,1999:blog-88676631049949547582024-03-11T08:46:57.958+03:00 Yıllar GeçerkenDidem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.comBlogger1107125tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-1796948596716266682024-01-30T16:21:00.000+03:002024-01-30T16:22:14.682+03:00İki Perşembe, Bir Salı - Aralık 2023 #mucize<div><br></div><div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjITK4qmhrB0pBv_DevzuFIY4f1gdNgOWflDv4ZTGPDmzkTdQhEVr6YYad4pr2Fo7or8mzrH_5NOnlKRlDztLeTmMCjiWkHYu53z4Z_b3QD1oJzGYFQ_aTu-cNPMVLFgJeGfx0PN3xcymDo4ZsUZkKy50YPS5dyXTBednTXGo01EMKlwEC-S-8fymex8uI">
</a>2023'ün son ayı bizler adına Mucizelere sebep olacak günlerin başlangıcını yaşattı. Bizler dediğim, Kas Erimesi hastaları... Bunlardan ilki 21 Aralık 2023 idi ama o konuya birazdan geleceğim. :) Öncelikle bu yazıyla bloğuma dönüşüm adına, hem gergin hem de tam hissediyorum kendimi. Buraya yazmaktan geri durduğum zaman diliminde neler yaptığımdan ve neler olduğundan bahsetmeye devam ettiğim instagram adreslerimde aktif şekilde paylaşım yapmaya ve yazmaya devam ettim. Öncelikle beni oralardan takip edebilmeniz adına da belirtmek isterim; <a href="http://instagram.com/didolatte_" target="_blank">@didolatte_</a> ve <a href="http://instagram.com/yillargecerkendidem" target="_blank">@yillargecerkendidem</a> :) </div><div><br></div><div>İyi okumalar ve iyi seyirler... =)</div><div><br></div><div><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjITK4qmhrB0pBv_DevzuFIY4f1gdNgOWflDv4ZTGPDmzkTdQhEVr6YYad4pr2Fo7or8mzrH_5NOnlKRlDztLeTmMCjiWkHYu53z4Z_b3QD1oJzGYFQ_aTu-cNPMVLFgJeGfx0PN3xcymDo4ZsUZkKy50YPS5dyXTBednTXGo01EMKlwEC-S-8fymex8uI" width="400"></div><div><br></div><div><br></div><div>2023 senesinin başından beri ayda bir kez kontrol edildiğim hastane, Bursa Araştırma Hastanesi. Aralık ayına kadar birkaç ay ara vermiştim; gerek Temmuz-Eylül arası 2,5 aylık bir dönemde tam zamanlı çalıştığımdan sebepli, gerekse de düğünler ve tatiller sebepli. </div><div><br></div><div>Rutin kontrollerimi yaptırmaya başladığım Aralık ayının ikinci haftasında, nöroloji doktorum yoktu odasında. O gün izinli olduğu için ona muayene olamadım, ama kardiyoloji polikliniğine girip gerekli tüm kardiyolog kontrollerimi yaptırdım. EKG, EKO ve Holter. Çok şükür hepsinin de sonucu bir sonraki hafta alabildiğimiz üzere çok iyi çıktı. :)</div><div><br></div><div><b><i>Ama sonuçları almaya uzanan yol öncesinde şu üstteki fotoğrafta gördüğüm kan alma birimi bana bir şey hatırlattı öncesinde;</i></b></div><div><br></div><div>Hacettepe Üniversitesinde kas uzatma ameliyatıma gireceğim hafta, ameliyat öncesi benden 1 ünite kan aldılar; yaklaşık 5-6 tüp belki ondan da fazla idi. Bu kan alımının sebebi, Amerika'daki gen merkezine örnek olması ve etkili bir tedavi çıkar ise listeye alınmam adına bir başvuru niteliğinde olacak denildi.</div><div><br></div><div><b><u>Diyeceğim o ki; o kan tüplerine ne oldu bilen yok! </u></b>Bir daha ne sonucunu alabildik, ne de bize elle tutulur bir bilgi verebildiler. Önce kan kayboldu dediler, sonra araştırmaya kalkınca sonuç geldi ama biz kaybettik dediler. Sonra da sonuç zaten belli, bu kız akraba evliliği ondan dediler! (Oysa ki taa o zamandan bildiğimiz ve bu sene de netleştirdiğimiz üzere, anne babamın uzak akrabalıkları mesele değil; zira hastalığımın sebebinin gen bozulumundan olduğu söylendi nihayetinde, yine.) </div><div><br></div><div>Neyse, konumuz şu ki; o gün bir tedavimin çıkması umudumuzu ve buna dair hevesimizi bu koltuklarla hatırlayıp, bir kez daha <i><u>"Rabbim lütfen bir tedavimiz olsun bizim de, bir çıkış yolu ver bize de."</u></i> Dedim. Ertesi hafta Perşembe günü, 21 Aralık 2023, o haberi aldık; o mucize başlangıca götüren yeni ilacın çıktığına dair bilgiyi aldık doktorumdan... :)</div><div><br></div><div><br></div><div><b><i><u><span>Gelelim 21 Aralık 2023 tarihinde aldığımız o mucize habere...</span></u></i></b></div><div><br></div><div><div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgIHb2n0_M_CfKZ7zSlHoecO96xADo5dv6kI7W2UOnUwqunRAEBTEAiDxq508uNVr5LHTjbPDqP_u0HmRL3RofF9kMCsv3Ni1ceGNJcAvQ2Mk23pbHZ9hHcYW0gw8k4Kc3VitTSN28JwmBa6_BVh42DYBeN2bAuschPdwZZhUIE_1lSnkjFoNQHcOfTtzM">
</a><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgIHb2n0_M_CfKZ7zSlHoecO96xADo5dv6kI7W2UOnUwqunRAEBTEAiDxq508uNVr5LHTjbPDqP_u0HmRL3RofF9kMCsv3Ni1ceGNJcAvQ2Mk23pbHZ9hHcYW0gw8k4Kc3VitTSN28JwmBa6_BVh42DYBeN2bAuschPdwZZhUIE_1lSnkjFoNQHcOfTtzM" width="400"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgIHb2n0_M_CfKZ7zSlHoecO96xADo5dv6kI7W2UOnUwqunRAEBTEAiDxq508uNVr5LHTjbPDqP_u0HmRL3RofF9kMCsv3Ni1ceGNJcAvQ2Mk23pbHZ9hHcYW0gw8k4Kc3VitTSN28JwmBa6_BVh42DYBeN2bAuschPdwZZhUIE_1lSnkjFoNQHcOfTtzM">
</a>
</div><div><br></div><div>Sabah erkenden gittiğimiz hastanede önce Kardiyoloji doktorumdan rutin olarak kalp rahatsızlığıma dair yaptırdığım test sonuçlarının temiz haberini aldık ve Nöroloji randevumuza gittik. Yaklaşık 3 aydır kontrole gidemiyordum, durum da stabil olduğu için yaz ve sonbahar yoğunluğu ve rehavetine kapılmış olarak "gideriz" diyorduk. Nihayet 21'inde Noröloji kontrolüme de gidebildik, tam da zamanında gitmişiz... :))</div><div><br></div><div>Doktorum daha merhaba kısmını bitirir bitirmez <b><i><u>"iyi ki geldin" </u></i></b>dedi. Ardından da hemen ekledi; <i><b><u>"Beklediğimiz ilaç geliyor Didem, senin için de hemen ilaca başvuracağız." </u></b></i>Dedi. Önce bir afalladık, bahsettiği ilacın 2023'ün başında gelmesini beklediğimiz ilaç olduğunu hemen anlayamadık.</div><div><br></div><div>- Hangi ilaç hocam? Dedik.</div><div>- Hastalığınızın seyrine etki edecek ilaç. Nihayet haber geldi! Dedi.</div><div><br></div><div><b><i><u><span>İnsan böyle bir şeyi ilk kez yaşarken gerçekten afallıyormuş, böyle sersem olduk annemle bir; sevinsek mi, sakin mi kalsak? Hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyor nicesini yaşayınca insan...</span></u></i></b> Senelerdir beklediğimiz başlangıç, rutin bir kontrol sırasında geldi. Asuman hocamın bir senedir takip ettiği kas hastalarındanım ben de. Yaklaşık 18 yaşımdan beri, 18 yaşıma kadar ciddiyetle kontrol edildiğim Hacettepe Üniversitesindeki gibi yeniden bir sene boyunca kontrol altında idim... <i><u><b><span>Böyle düşününce mucizenin nasıl da kapsamlı ve Rabbimin seyrinde olduğunu hissediyorum, bir bilseniz! =))</span></b></u></i></div><div><br></div><div><div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgmOmadHOgXntUXLRuEBR8YdrMyIbNmdZQ90kaOOMyDUvnYC9p8JmCYKipg7tG55VmIRT8AyA56_7CY2ZiNFHHiUrHTrQK8CntZN-Aij8hu1PGjv7S_RNFag4CPDPCJt4J4EJHEs3alUPiFUY1E06HdW-pEQhB0Ef1aJOFCB-58RX5U92wJNndsCPqEGDI">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgmOmadHOgXntUXLRuEBR8YdrMyIbNmdZQ90kaOOMyDUvnYC9p8JmCYKipg7tG55VmIRT8AyA56_7CY2ZiNFHHiUrHTrQK8CntZN-Aij8hu1PGjv7S_RNFag4CPDPCJt4J4EJHEs3alUPiFUY1E06HdW-pEQhB0Ef1aJOFCB-58RX5U92wJNndsCPqEGDI" width="400">
</a>
</div></div><div><br></div><div><u><i><b>O gün doktorumu kapısı önünde öyle çok bekledim ki, "Mutluluk Sen Hayatını Değiştirince Gelir" isimli kitabımı sıramı beklerken bitirdim! :))</b></i></u></div><div><br></div><div>Doktorum bize süreç ile bilgiler verdiğinde, beklediğim her ana değdi! Kitabımın ismi bile nasıl manidar. Kapı önünde kendime sürekli şunu diyordum <i><u>"Didem, sakin kal. Sabırsız olma, büyüdün ve önünde kontrole giren insanlar var. Muayenesi olmadığı halde girenler de var, kimine söylüyorsun kimisi dinlemiyor bile. Ama gel sen sinirini bozma. Sıkılsan da sıkılmasan da, zamanın gelince gireceksin sonuçta." </u> </i>Bakın bu da benim kendimi değiştirme stilimdi, mutluluk böyle geldi... (:</div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj03TjUl-are-DJ2ns1SUsRKijtuojT7mGgRNDxFe6rn8jHWgWU2uDIWqAPdjvjwFoqSEocQ9Tqu7nksCvNljJquoJZoXER_fqiLHPMQKv3Ku_6OpPbgM4ReKgeBBHj-dks2p3NkiyxZmf0vtyGPSSmvS5BEY1BbSfeuRh9toTfyD1JF0zwhgYejIr-Im0" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj03TjUl-are-DJ2ns1SUsRKijtuojT7mGgRNDxFe6rn8jHWgWU2uDIWqAPdjvjwFoqSEocQ9Tqu7nksCvNljJquoJZoXER_fqiLHPMQKv3Ku_6OpPbgM4ReKgeBBHj-dks2p3NkiyxZmf0vtyGPSSmvS5BEY1BbSfeuRh9toTfyD1JF0zwhgYejIr-Im0" width="400">
</a>
</div><br></div><div><br></div><div>Aralık ayı bitene kadar, bir salı bir perşembe daha hastaneye gittik geldik. Doktorumun ilaç istem raporumuz için istediği tüm belgeleri hızla doldurmaya başladık böylece. İstediği raporlar; raporlu röntgen, kan tahlili, iğneli EMG ve gen testim idi. Röntgen ve kan tahlilim harici hepsi mevcuttu zaten ama röntgenin raporlanması ve de doktora iletmemiz de bir hafta zaman aldı. En son 4 Ocak Perşembe gününe kaldı işimiz, hem raporu yazması hem de dosyayı teslim etmesi işlemi vardı. Bize raporu tamamlaması, doktorum ve hemşiresine de yazması kaldı. Onlar raporu yazdı ve elimize verdi kağıtları, biz de 2 doktora daha imzalattık ve doktoruma teslim ettik.</div><div><br></div><div>Ha bu arada; 21 Aralık günü doktorumuzun araştırma hastanesinden İnegöl devlet hastanesine görevlendirmesi çıktığını öğrendik. Onun gitmesi bizim kontrollerin ve ilaç raporumuzun yarıda kimsesiz kalması demekti. Çünkü tüm Bursa'da kas hastalıklarıyla ilgilenen uzman doktor bir tek Asuman hanım var. Üniversite hastanemizde Uludağ Fakültesinde de illa ki vardır ama maalesef üniversitelere girince çıkmak mümkün olmuyor, muayene olduğum doktorlar arasında orada da senelerce direkt ilgilisine maalesef ulaşamadım. </div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi8UDkxjmfKQbcrYDYqumMEDnY7TIjomncVKjzxNAXRL6r4RaxkqynkEgD9SER-U7p46W4IsgvTD9iOQ7eDNQrSLte-lDuV8L4a_NsXwcV-0AhVsEJtkYVkJa4ckFMoRMgyKKDKB0PPyO91HLQczcF7XZL-254RDnnpRuI03Iukt6r93BGiBdzoX21J5O0" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi8UDkxjmfKQbcrYDYqumMEDnY7TIjomncVKjzxNAXRL6r4RaxkqynkEgD9SER-U7p46W4IsgvTD9iOQ7eDNQrSLte-lDuV8L4a_NsXwcV-0AhVsEJtkYVkJa4ckFMoRMgyKKDKB0PPyO91HLQczcF7XZL-254RDnnpRuI03Iukt6r93BGiBdzoX21J5O0" width="400">
</a>
</div><br></div><div><b><i><u>Hal böyle olunca, 26 Aralık 2023 günü bir imza kampanyası başlattım; daha o tarihte bile birçok hastası bilmiyormuş ki, sabahtan akşama Asuman hanımın tüm kas hastalarıyla beraber "çok fazla imza alamasak da" ilgili merciilere duyurduk sesimizi çok şükür. </u></i></b>Akşamına güzel haberi aldık, doktorum bizzat bildirdi "başardınız, listeler yenilendi ve gidişimi iptal ettiler." dedi. :) Biz doktorumuza da sahip çıktık bu arada yani, bunun da sevincini paylaştık 28 Aralık Perşembe günü gittiğimizde. İşte üstteki fotoğraf da, o günden. Bahsettiğim doktorumla bir fotoğrafım bile yok, diye çektirdim. Hem instagram aileme tanıttım hem de kendime ve hayat günlüğüme de bir hatıra bıraktım böylece... :) Bu başarı hepimizin ama 28 Aralık günü hastaneye gittiğimde teşekkür eden doktorum dahil herkesle daha da iyi hissettim kendimi vallahi. İyi ki varız, birliğimiz ve beraberliğimizle... =)</div><div><br></div><div><h3><span>Peki Bu İlaç Nedir ve Ne Gibi Etki Edecek? Dersek;</span></h3><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi2CBkL1UnI0xYhp5i-u8b0hKEWeUCwN1ORZFO7_oOjG_vO1ZOCGvkh0JTmDfqEzSSAoewm1QGq-_zFwYs9o-D3KY4PPXo82JosR7VTjN86UjpcpczchNQVLl4lmql1JbJ7TjmDMrwzi6fZN4CWGFHz0c7XUfve7qZuL3sRtfhyN8vfYWeniJXxYwJGhYQ" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi2CBkL1UnI0xYhp5i-u8b0hKEWeUCwN1ORZFO7_oOjG_vO1ZOCGvkh0JTmDfqEzSSAoewm1QGq-_zFwYs9o-D3KY4PPXo82JosR7VTjN86UjpcpczchNQVLl4lmql1JbJ7TjmDMrwzi6fZN4CWGFHz0c7XUfve7qZuL3sRtfhyN8vfYWeniJXxYwJGhYQ" width="400">
</a>
</div><br></div><div>4 Ocak 2023 Perşembe günü gidip raporu hazırlatıp imzalattık ve teslim ettik, Gemlik'ten bir kas hastası arkadaşımla beraber işlerimizi hallettik. İşte o gün bugündür haber bekliyoruz; ilaçla ilgili haber doktorumuza gidecekmiş önce, o da bize sonrasında böyle haber verecek. Bekleyişimiz en 1-1,5 ay sürer tahminimce dedi, ama Türkiye'ye ilk defa geleceği için biraz daha bekleyebilirmişiz. Henüz o da belli değil hani. Ama en azından bir ilacımız var, buna da bin şükür. :))</div><div><br></div><div><br></div></div><div>Biz hastalıklarımızı öğrendik öğreneli bu zamana kadar fizik tedavi haricinde hiçbir tedavimiz yoktu. Hastalığın seyrini durduracak bir ilaç bile yoktu. Bu ilaç şimdilik tümden tedavi kapsamlı olmasa da, hastalığımızın yıpratıcı etkilerini azaltmakta fayda sağlayacak bir ilaç olacakmış. Doktorumun da dediği gibi "Hiç ilacınızın olmamasından iyidir Didemcim." Kesinlikle böyle düşünüyorum... :) </div><div><br></div><div>Amerika'da kullanmaya başlayanlar arasında, Duchenne ve Becker hastalıklarında omurga eğriliklerinde iyileşmeler görüldüğü ve de ayağa kalkamayan hastaların daha iyi seviyede seyrini koruduğu görülmüş. Bu ilaç geldiğinde bize de aynı seyrini göstermesi için elimizden geldiği kadarıyla fizik tedavilerimizle sürece başlayacağız inşallah! =) </div><div><br>Kendi düşüncem şu ki; belki de SMA hastalarının ilacı gibi geç vakitte gelebilecek ilacımız, ama nihayetinde bizim bir umudumuz var! Bu bir başlangıç, öyle ki ilerleyen süreçte ilacımızın daha iyi seçenekleri çıkacak ve daha iyiye gidecek hastalıklarımızda tedavi süreçlerimiz. Misal doktorumuz "deri altından enjekte edilebilen protein dizilimlerinden" söz ediyor. Artık bunu söz edebiliyor olmamız bile öylesine mucizevi ki, Rabbimin izniyle oluyor güzellikler. Ona olan inancım ve güvenim öyle büyük ki, hep dedim dedik "Ondan geldi, Rabbim bize çaresini de verecek. Yaşamamızı istediği sınavlar adına sabretmeyi bileceğim, bileceğiz."</div><div><br></div><div><br></div><h3>Tüm bu anlattıklarıma rağmen umut edemeyenler de var ama...</h3><div><br></div><div>Bu haberi öğrendik öğreneli fizyoterapistim aracılığıyla duyan ve duyduğu gibi bizi arayan hasta yakınlarına da doktorumu ve bu süreci anlatsam da, birkaçı doktora gidip başvuru yapmayı bile reddetti. Anlamaya çalışmıyorum, bazıları umut etmekten öylesine korkuyor ki; yaşadığı süreci bildiğim için, umut etmekten korkuyor, biliyorum. Ama korktukça da dibe çöküyor insan, cesaretimizi asla kaybetmemek gerekiyor; ben bunu biliyorum. Ben Allahın gönderdiği çaremizi denemezsem, nasıl "Rabbim bize yol göster" demeye devam edebilirim? diye düşünüyorum. İnsan, "ya o ilaç işe yarasaydı? Biz neden denemedik ki, o kadar veriye ve güvendiğimiz doktorumuza rağmen?" Demez mi? Der.</div><div><br></div><div>Yani, biz kadar cesaret edemeyenler de var. Süreçlerini bizler gelişme alırsak başlatmayı uygun göreceklermiş. O kadar geç kalmayı göze alabilenler var; daha kötüsü olabileceğine inanıp, ya iyisi olmazsa diye denemekten korkuyorlar çünkü. Allah hepimizin hakkında hayırlısını eylesin inşallah...</div><div><br></div><div><br></div><div><b><i><u><span>Velhasıl; 2023 Aralık'ı bizim için İki Perşembe Bir Salı, mucizesiyle geçti gitti. =) </span></u></i></b></div><div><b><i><u><span><br></span></u></i></b></div><div><b><i><u>Mucizeler ansızın gelirmiş, gelen mucizeyi Rabbimin lütfuyla aldık kabul ettik! Sabrederek bu sürecin gidişatını d sizlerle paylaşacağım. </u></i></b></div><div><b><i><u><span><br></span></u></i></b></div><div><b><i><u><span>Bu kadar geç yazısını yazıp toparlamam da, instagramda günü gününe bu konuları anlattığım için zaman aldı. Artık buraya yeniden dönmeye cesaretim var, birileri daha duysun ve umarım başlangıç yapmaya cesaret bulabilsin istiyorum. </span></u></i></b></div><div><b><i><u><span><br></span></u></i></b></div><div><b><i><u>Umudumuzdan, çabamızdan ve de denemeye cesaret etmekten başka neyimiz varsa elimizde; sımsıkı sarılalım ona. Duranın, bekleyenin ve de sabretmeyenin kaderine katkısı ne ola? </u></i></b></div><div><b><i><u><span><br></span></u></i></b></div><div><b><i><u><span>Hem ne demiş Yunus Emre; "Kader gayrete aşıktır." Rabbim bizlere hayırlı yazılar yazsın inşallah... Amiin. <br></span></u></i></b></div><div><b><i><u><span><br></span></u></i></b></div><div><b><i><u><span><br></span></u></i></b></div><div><b><i><u>Okuduğunuz için ve orada olduğunuz için teşekkürlerimle ve de yeniden görüşmek dileğimle... =)</u></i></b></div><div><br></div><div><br></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-87637590677547917652023-12-03T23:46:00.000+03:002023-12-05T01:03:19.854+03:003 Aralık 2023 - Engelli Köşe Yazısı #1<p><br></p><p><b><i>Dün gece karar verdim, bugün adına böyle bir yazı yazmaya. "<a href="https://yillargecerken.blogspot.com/2023/12/neden-paylasyorum-2-aralk-2023.html" target="_blank">Neden Paylaşıyorum</a>" başlıklı yazımı yazarken bir yerde şöyle demiştim çünkü;</i></b></p><p></p><h4 style="text-align: left;"><blockquote><span style="color: #800180;">"Şayet aktif bir grubun içerisinde iş hayatı düzeninde bir köşe yazarlığı yapıyor olsaydım, onları paylaşıyor olacaktım. Yani sadece işim olduğu için daha net benimseyecektiniz bu durumu. Ama resmiyete göre bu bir iş değil ama ben bu durumu kendi kendime kazanç sağladığım alan olarak görüyorum. Çünkü ben hayatımı bu şekilde ilerletmek istiyorum!"</span></blockquote><p>Oldum olası yazmayı çok sevdim ve bu bloğu her sene ilerletmek adına kendimle savaş veriyorum. Başaramıyor görebilirsiniz, çok normaldir ama burası beni büyütüyor; herkes tarafından görünür olamasam da, ben kendi adıma çok şey başarıyorum burada ve kendi hayatımda...</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj7Dv8rlBBUgjKz8ycqYN0iFHhApQOB3ZjbQBzGTmcD_lHxcJwliCNLkfk-AL97BLLAe9chO1JL2FVDuE1HxIncZt7KGODwJZDapMrPcjHmlVyYrpDx7rlLPOpRO-4kKU2fZV26sL6ZHrfXJslzJvV5sYF17hF_EZ9tTR4BtAdcbZ6AHXpRg58xL4sB2GU" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj7Dv8rlBBUgjKz8ycqYN0iFHhApQOB3ZjbQBzGTmcD_lHxcJwliCNLkfk-AL97BLLAe9chO1JL2FVDuE1HxIncZt7KGODwJZDapMrPcjHmlVyYrpDx7rlLPOpRO-4kKU2fZV26sL6ZHrfXJslzJvV5sYF17hF_EZ9tTR4BtAdcbZ6AHXpRg58xL4sB2GU" width="400">
</a>
</div><p></p><p><br></p><p>Bugün 3 Aralık 2023, yine bir Engellilerin farkındalık günü... Her sene kendimi tekrarlıyor olabilirim ama bir adım ileri dahi gidemiyoruz ne yazık ki, o sebeple yılın 364 gününe inat netlikle anlaşılmaya bugün ve yarın uğraşıldığımız ama "hı hı tamam"dan öteye geçemediğimiz üzere, saltanatı sadece 1 hafta süren azınlık kesimin o malum haftası içindeyiz yine...</p><p>Değerlendirmek istediğim üzere bu sefer de böyle bir yazı yazıyorum, bir köşe başlatıyorum aklıma geldikçe anlatmak istediklerimi yazmak üzere...</p><p><br></p><p>Şayet başarabilseydim, ayakta ve dimdik iş hayatının içerisinde yazar olmak isterdim hep ben. Ya da iyi bir anlatıcı... İnternet aleminde bulunmamın bir sebebi de bu ya işte, anlatmak sizlere; konferanslarda ve terapi odalarında olamasa da... </p><p>Daha çok küçüktüm, bir hastalığa sahip engelli bir birey olmanın zorluklarını en derinden yaşamaya başladığım seneler "arkadaşlarımla yaşadığım zorlu zamanlarda" rehber öğretmen kavramı ile tanıştım. </p><p>İşte daha o ilkokul çağımda rehberlik öğretmeni olmak istedim ben. En büyük amacım, bütün velilere "benim gibi engellilerin hayat içerisinde yer almak için canla başla nasıl çabaladığımızı anlatmaktı". </p><p>Konferanslar vereceğim büyüyünce diye hayaller kurardım hep, hepsinde de</p><p>"engelli çocukların okullardaki varlığı korkulacak bir durum değil, hiç kimsenin hayatını tehdit etmez." Demeyi düşlerdim...</p><p>Ben bunu herkese kavratmayı o kadar çok istedim ki, niyetim hep "tek bir engelli çocuk ve ailesi daha" akran zorbalığı yaşayıp üzülmesin!</p><p>--> Sonra zaman içinde bir blog açtım senelerdir anlatmaya uğraşıyorum işte.<br></p><p>Engelli nedir, ne değildir? Nasıl bir insandır, nasıl davranılmalı ve en çok da nasıl davranılmamalıdır... Bence, bizce ve bizim gözümüzden...</p><p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjZyfUWPhH8oT-DOzSOaxB-IwhzHsryt306HEOd4Qo2aNSLU8Jv7F4ExxnYwzrQi1NSwTkY4FedYuixX6yxuZ8Y_hEKvoF-VIVYjK5r63cTOxgEcVzoIgbAWutkT5oROEdohttby_WZCz7GGBQXnV70AvZ3agl-GV63pGt_CDtIBQ5o9vbtGUN7Pgee620" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjZyfUWPhH8oT-DOzSOaxB-IwhzHsryt306HEOd4Qo2aNSLU8Jv7F4ExxnYwzrQi1NSwTkY4FedYuixX6yxuZ8Y_hEKvoF-VIVYjK5r63cTOxgEcVzoIgbAWutkT5oROEdohttby_WZCz7GGBQXnV70AvZ3agl-GV63pGt_CDtIBQ5o9vbtGUN7Pgee620" width="400">
</a>
</div><br></p><p>Engelli bir köşe yazarı var mı, bilemiyorum. Ben baktımsa da bulamadım! Bize dair düzenli anlatım yapan anlatan kimseler yeterli ölçüde bence yok. Etkili bir köşe yazarı olarak bahsediyorum! </p><p>O sebepten dün gece böyle bir köşe yazısı serisi başlatmaya karar verdim. İlk konumuz da 3 Aralık yeniden...</p><p>İnstagram hesabımda bugün dediğim gibi, o malum gün yine geldi ama ülkemde maalesef varlığını tam anlamıyla yaşayamıyor senelerdir... </p><p>Öncelikle 3 Aralık'ı kutlanacak bir şey sanan belediyelerimiz var bizim, engellileri ve engelli ailelerini o günler için eğlendiren ve de hediyelere boğan büyük adamlarımız var 3 Aralık'larda... Peki 3 Aralık'tan sonra? Kim var engellilerin yanında, zor durumunda ve görülmeyen kişiler olarak yer aldıkları okullarda? </p><p>364 gün boyunca biz engelliler veliler ve öğrenciler tarafından kabul görmeyen engelli bireyleri konuşuyoruz mesela. </p><p>Sonra "engelli park yerlerine konulan arabaları konuşuyoruz". Hala...</p><p>Daha sonra "ülkemizin her cadde ve yol üstündaki engelli rampa önlerine konulan arabalarımız veya o rampaları işgal eden esnaflar ve inşaat alanları var." İnsanlarımız asla anlamıyor, engellilerin sokaktaki yerlerini hep görmezden geliyor... </p><p>Dükkan önlerinde, apartmanlarda, asansör sıralarında; hep düşünülmeyen, önemsenmeyen engelli grubudur mesela! Okullar, sosyal alanlar ve toplumsal bölgeler "genel itibariyle engel durumu olmayan bireylere yönelik"! Neden acaba?</p><p><br></p><p>Engellilere gelince; </p><p>3Aralık'tan 3 Aralık'a "her sağlıklı birey engelli adayıdır." denilerek unutulmaya uğraşılıyoruz Türkiye'de hala.</p><p>Çalışma hayatında hala engel oranına ve hastalık durumuna göre ayarlanan bir çalışma standardımız da yok.</p><p>Zorunlu engelli çalıştırma kanunu mevcut, ama kanun içeriği fazlasıyla eksik olduğu için; bedensel işçi çalıştırmak isteyen firmalarla istihdamı sağlanıyor engellinin, hem de normal bir çalışan edasında çoğunlukla! Bol mesai, bol mobbing ile.</p><p>Sosyal hayatın içinde eğitim alanında ve sosyal alanda yerimize gelince, yok denecek kadar az. Bu anlamda size okulum bittikten sonra nasıl kurslara gidemiyorum anlatabilirim, seve seve. Yıllar sonra şu dönem bir kursa kayıt olabildim ilk defa misal, ama çok zorlukla gidiyorum. Nedenlerini anlatacağım yine...</p><p><br></p><p>Tüm bunlar için böyle bir yazı dizisi olmalı dedim işte. Bugün de dediğim gibi; </p><p>"Ne zaman ben ve benim gibi engelliler "Türkiye'de artık engellilik kavramı tabu olmaktan çıktı" deriz; o zaman kutlarsınız, kutlarız."</p><p>Şimdi farketme ve harekete geçme zamanı olmalıydı, mecliste engelliler konuşulmalı ve sene içerisindeki düzenlemeler listelenmeliydi ya! Sahi, yine neden bize görünmezlik pelerini giydirildi bu sene? :) acaba şimdiki sebebi neydi?</p><p><br></p><p>Velhasıl;</p><p>3 Aralık dünya çapında gündeme gelen bir farkındalık günü. Türkiye'de 365 gün boyunca gerekli yaptırımlar uygulanmadığı ve özen gösterilmediği için "ekstra önem verilmeye çalışılan, ancak başarılamadığı üzere engelli topluluğun pohpohlanıp geri kalan 1 sene boyunca unutulduğu bir gün" ne yazık ki!</p><p>Bu bir başlangıç yazısı ve ben bu yazı dizimde şehir şehir gezip anlatamadığım engellilik kavramı üzerine yazmayı planlıyorum sizlere. Bu hafta olmasının yegane sebebi de, biz engellilere en çok ilgi gösterildiği zaman dilimi olduğu için maalesef. </p><p><br></p><p>Yani her türden insanın biz gibi insanların farkında olunması adına oluşturulan bugün adına, önemsiz görüldüğümüzün farkında olduğum gün. </p><p><br></p><p>Umarım bir şeyler değişir zamanla, özellikle de benim yazdıklarım ve dilerseniz sizin yazdıklarınızla...</p><p style="color: #2b00fe;"> Sevgilerimle... :)</p></h4><p></p>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-31818570458365079732023-12-03T00:03:00.003+03:002023-12-03T00:25:48.795+03:00Neden Paylaşıyorum? - 2 Aralık 2023Bugün sorgulamama sebep olan durumlar oldu, kendimden ne kadar emin olsam bile sorgulatıyorlar işte... Neden Yazıyorum, neden paylaşıyorum, neden sosyal medyadayım??<div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEidUoCCBH5QqqT1-R9AxYTXrtl78D9YgF_bKg78t0Kz6OObtzMKPOtKUZ3F-BcKLph8Nw_Gf2sI4tNSwY9cr9IJsYENi_8PzGBV5olWge2333Gmd4b3Vc-s3-IEGNEZb6_117-62kukCyxX8JSkwQQxnt8xFTSHXmiPwc1QV_dOi9GMuv_J-HSt4Zb81eQ" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEidUoCCBH5QqqT1-R9AxYTXrtl78D9YgF_bKg78t0Kz6OObtzMKPOtKUZ3F-BcKLph8Nw_Gf2sI4tNSwY9cr9IJsYENi_8PzGBV5olWge2333Gmd4b3Vc-s3-IEGNEZb6_117-62kukCyxX8JSkwQQxnt8xFTSHXmiPwc1QV_dOi9GMuv_J-HSt4Zb81eQ" width="400">
</a>
</div><br><div><br></div><div>Bunları kendine soran yüzlercesinden biriyim ama ben cevaplarımı da çok iyi biliyorum. Okumak isterseniz, beni saçma bulan ve bazen iyi kötü her türlü enerjimi gereksiz bulup rahatsız olan olmayan herkese ilk ve son açıklamamdır!<br><div><br></div><div>Ben oldum olası yazmayı çok seviyorum, son senelerde işim gereği fotoğrafların ötesinde video çekme durumuyla da barış sağladım; bu benim işim oldu, öyle benimsedim. Hayat düzenime eklemekten memnuniyet duyduğum esnadan itibaren de, beğenen beğenmeyen çok kişi oldu. Normal olarak tabi!</div><div><br></div><div>BUNU KENDİME EPEYDİR İTİRAF EDİYORUM; Ben video fotoğraf ve benzeri oluşturduğum görseller ile yazmaya paylaşmaya ihtiyaç duyuyorum. Çünkü okunmak ve belki de görülmek hoşuma gidiyor...</div><div><br></div><div>Ama siz bu kadar kendinizden eminken ve sorumluluğunuzu daima ele alırken, birileri sürekli "neden" diye sorguluyorlar? Ben de onları sorguluyorum tabi, bu sizi neden ilgilendiriyor?</div><div><br></div><div>👉👉 Bazıları fikrini belirtmek ister, okutmak, konuşmak ve de konuşulmak... Şayet aktif bir grubun içerisinde iş hayatı düzeninde bir köşe yazarlığı yapıyor olsaydım, onları paylaşıyor olacaktım. Yani sadece işim olduğu için daha net benimseyecektiniz bu durumu. Ama resmiyete göre bu bir iş değil ama ben bu durumu kendi kendime kazanç sağladığım alan olarak görüyorum. Çünkü ben hayatımı bu şekilde ilerletmek istiyorum! </div><div><br></div><div>🙏 Video üretmek istiyorum; anlatmak, anlaşılmak, görülmek, duyulan olmak istiyorum...</div><div><br></div><div>Günümüz gelişen teknolojisinde şu koca dünyada yalnızım farkında mısınız?? Sizler gibi aktif bir hayatın içinde değilim; sağlığım, Türkiye'deki hayat koşulları, çalışma şartları buna el vermiyor!</div><div><br></div><div>👉 Yazıyorum, yazdıklarıma aldığım cevaplarla sosyalleşiyorum. </div><div><br></div><div>👉 Hayatımı size baktığım çerçeveden ve olduğum durum içinden videolarla ve seslerle anlatıyorum, ben gibi nice engellilerin ülkem şartlarında nasıl gelişmeye uğraştığını görün istiyorum!</div><div><br></div><div>👉 İçimden geldiği gibi, güldüğüm eğlendiğim ve bakım yaptığım videoları çekiyor ve paylaşıyorum; ÇÜNKÜ TÜRK TELEVİZYON TARİHİNDE GÖSTERİLEN ENGELLİ KAVRAMINDAN UZAKLAŞIN, GÖRÜN VE GERÇEK BİZİ ANLAYIN İSTİYORUM...</div><div><br></div><div>👉 Bu hayatı sevdiğimi söylüyorum, yaşamdan tat aldığım şeyleri yaparken; örgü örer, müzik dinler, yazı yazar, kitap okur, bakım yapar, arkadaşlarıyla eğlenir kısacası "yaşarken" video veya içerik çekiyorum = ÇÜNKÜ BUNU YAPMAK İSTİYORUM. BUNDAN YANA ÖZÜM İLE YANLIŞ BİR ŞEY YAPMADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM! </div><div><br></div><div>👇👇</div><div><br></div><div>Sorguluyor isen, yapmasın istiyorsan, uzun yazma kısa yaz diyorsan veya videolarımı saçma buluyorsan; BUNLAR DA SENİN ÖZÜNLE İLGİLİ. İstemezsen izleme diyorum, kapat sayfamı çık buradan lütfen okuyan ama aslında görmek istemeyen insan. </div><div><br></div><div>Ama dönüp bana, yaşımı koşullarını kendi görmek istemediğin başka şeyleri "yapma, etme, saçmalama" içerikli cümlelerle empoze etme...</div><div><br></div><div>Yaşımı sorun ediyorsan 31 yaşımda olduğuma göre yaptıklarımı "ki yaptığım sadece yazmak, çalışmak, hayatımı idame ettireceğim şekilde üretmek, mutlu olduğum şeyleri yapmaya devam etmek"; çok net farkında olarak, yaptığım her şeyin sorumluluğunun bana ait olduğunu biliyorum.</div><div><br></div><div>3 Aralık arifesinde Yazıyorum yine, tesadüfe bakın; ben yine görünür olacağım işte. Sadece bu zaman diliminde görünür olacağım. </div><div><br></div><div>Bu kız niye video paylaşıyor, bu kız neden İçerik üretiyor, bu kız neden buna ihtiyaç duyuyor, bu kız neden böyle diye sorguluyorsan dön ve kendine "bundan neden rahatsız oluyorsun" bir sor lütfen.</div><div><br></div><div>Çünkü yaptığım bir şey bir grubu rahatsız etmiyor, tehdit etmiyor ve engellemiyorsa, bu sadece benimle ilgili.</div><div><br></div><div>🤔 Sahi neden rahatsız oluyorsunuz bir kişinin hayatında yaptığı işlere dair ilham olmaya, paylaşmaya, anlatmaya, anlaşılmaya ve de olduğu gibi davranmaya çalışır olmasına karşı? </div><div><br></div><div>Buna dair cevabınızı verebiliyorsanız eğer, memnun oldum sizin adınıza. Ama şayet hala soruyorsanız, </div><div><br></div><div>"kaç yaşındasın, neden bu kadar çok paylaşım yapıyorsun ve burayı bu kadar kullanıyorsun ki?" Diye; </div><div><br></div><div>Yazımı baştan sona tekrar okuyabilirsiniz...</div><div><br></div><div>Diyeceklerim bu kadar.</div><div><br></div><div>Sevgilerimle ve görüşmek üzere... 🙏</div></div></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-344028982626529292023-12-01T01:32:00.002+03:002023-12-02T00:01:25.855+03:00"Yazmayı" Düşünüyorum <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiqoE6I6jfvU7bzbHgD0yALFNJU5Qz7FnAux0qEYM4gOOwtfjMcCQG5DbR4UQS4d_hv_g_riwGLitdu1TPfwIoedir_7Mublv4Jzdy0BdV1QAFjIpcH0XePxkJHdQB4tdRhXp68Puh9hT_0pv509JDg1Mo1BggtbXWfL3hmFblhY0hk6LjWWtFXILpHU4k" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiqoE6I6jfvU7bzbHgD0yALFNJU5Qz7FnAux0qEYM4gOOwtfjMcCQG5DbR4UQS4d_hv_g_riwGLitdu1TPfwIoedir_7Mublv4Jzdy0BdV1QAFjIpcH0XePxkJHdQB4tdRhXp68Puh9hT_0pv509JDg1Mo1BggtbXWfL3hmFblhY0hk6LjWWtFXILpHU4k" width="400">
</a>
</div><div><br></div><div><div>Bu sıra yazmayı düşünüyorum...</div><div><br></div><div>Herhangi bir şeyi değil, basbaya yazma olgusunu düşünüyorum. İçimdeki hisler konuşuyor sanki yazıyorum gibi beynimde bir kalem oynuyor, bazen o kalemi tutan elim yoruluyor hop bir klavye oluyor... Yazıyorum işte ama kimse okuyamıyor, içimden konuşmuyor içimden yazıyorum... Garip ama gerçek, bazen bu tarz düşüncelere dalmamın ertesi çok güzel oluyor; bazen de bunları yazarsam çok kişiyi üzerim deyip susturan ben olduğum için çok üzücü oluyor. Çünkü sadece içimdeki yazıları ben okuyorum...</div><div><br></div><div>Tamam, ben yazıyorum hepimiz okuyoruz ama bu sefer bunu ben yazmadığım halde ben okuyorum gibi oluyor.. 🙃 Anlayan çoklu etkileşim versin mesela bu gönderime. Neden derseniz, hiç öylesine... 🙂</div><div><br></div><div>Neyse, yazmayı düşünüyorum dedim ya; klasörler dolusu yazılar var içimde, bunları raftan indiriyor bazen geceleri biri. Geçmiş zaman veya şu seneye dair konular...</div><div><br></div><div>Mesela bu sene 2024'e şu kadar kaldı bu kadar kaldı diye sayan bir sekreter var içimde! Ya bir sus kızım, yazıp gönderiyorum onu hep. Elimden geleni yaptım ben, bu seneyi çok iyi geçirdim ve geçiriyorum. "Ne yapayım, son iki haftadır hastayım ve halim yok; eklemlerim uzun uzun klavye tuşlarına basamıyor ve ben bloğa kısa kısa şeyler yazmaktan çok sıkıldım!" Diye mail atıyorum ona içimde. "Tamam efendim" diye cevap gönderiyor. Söz veriyor kendince susmaya ama susmuyor...</div><div><br></div><div>Neyse, dönüyorum başka bir yazı yazıyorum ben de içimde; "bugün solunum aletime çalıştım, yorgundum ama egzersizlerimi de olduğunca yaptım." "Örgü örmek beni çok rahatlatıyor, onu dinlene dinlene de yapsam uzun süreli kasmıyor artık beni" diye yazıyorum. İçimde upuzun bir yazıyla anlatıyorum bu mevzuyu..</div><div><br></div><div>Ta ki araya bir öksürük karışıyor, burun silmeler falan; off diyor içimdeki yazman, "duyamıyorum seni.." Çekip gidiyor sonra, ben sakinleşince ve örgüye dalınca geri geliyor. Ben söylüyorum o yazıyor. </div><div><br></div><div>"Şimdi ben yazıyorum ama bak nasıl diziliyor cümleler, dön sonra sen de e mi bu güzel kurgulara" diyor. Aklımda bir hikaye oynatınca ona, etkileniyor garibim; Ta ki bir sonraki öksürük gelene kadar konuşuyoruz.</div><div><br></div><div>Diyorum ya, içimde yazıyorum bu aralar. Günlerim bir iyiyim, bir değilim diye diye geçiyor. 🥰</div><div><br></div><div>Sahi siz nasılsınız?</div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhLHNMzovgoDc7KymwoAO4YBfNGwKzcsedxOlVOCme9MO_xF2p-vqx1Hvu6hlWknAeBmXSm3yfQToTL7wMR7rpoSTaUqiNFFLA5LigifgcmCZzsmtRwrOkTTbIbsc1xepvaLsNn70k95YTzFBnGikTz4HebSUsCkc0GKLskkyyHamviwW6JzK5V5y_vQ8s" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhLHNMzovgoDc7KymwoAO4YBfNGwKzcsedxOlVOCme9MO_xF2p-vqx1Hvu6hlWknAeBmXSm3yfQToTL7wMR7rpoSTaUqiNFFLA5LigifgcmCZzsmtRwrOkTTbIbsc1xepvaLsNn70k95YTzFBnGikTz4HebSUsCkc0GKLskkyyHamviwW6JzK5V5y_vQ8s" width="400">
</a>
</div></div><div><br></div><div>Ben bu ara yorgunum, her anlamda ama... Bedenim dursa beynim durmuyor, beynim dursa bedenim rahatsız oluyor; derken hiç tam dinlenemiyorum gibi hissediyorum kendi adıma.</div><div><br></div><div>Bir insan kendini dinlemekten yana yorulur mu? Ben arada ciddi anlamda yoruluyorum, öyle hissediyorum ki; bir doktor açıp baksa kafamın içine 10 gün rapor yazar ve bir de asistanlarına sıkı bir talimat verir gibi hissediyorum. </div><div><br></div><div>Der ki; "Bu kızın kafasını biri sustursun, yazamadığı için zaten çok yorgun. Susturun ki doğru dürüst yazsın içindekileri sonrasında..." Bir insanın kendi beyni yazacakları ile ilgili sorgular mı kendisini ya, niye düşünüyorum bazen hiç algılayamıyorum! Çok iyi şekilde kendimi kontrol edebildiğimi düşünürüm oysa, bu konuda beynim "Aman onu öyle düşünme. Aman ha, onu öyle yazma. Boşver ya, onu da yazma!" Diye diye yiyor kendi kendini. Yani beni!!!</div><div><br></div><div>Bunu neye benzetiyorum biliyor musunuz; çok sevdiğim fantastik kurgu bir kitap ve onun filmi var, adı Göçebe yani The Host. Uzaylılar dünyayı insan bedenlerine dünyaya iyiliği yaymak üzerine "göçebe" canlılar yerleştiriyorlar. Bu canlıların içine giren göçebeler beden içindeki ruhları ekarte ederek öldürüyor. Şayet içindeki esas ruh direnirse, bir bedende iki ruh yaşıyor. Çatışmayı düşünün işte. Ya esas ruh galip gelecek ya da göçebeler.</div><div><br></div><div>Bu göçebeler özel hastanelerde tutuluyor, hepsi içinde yaşadıkları tüm insanlığı ele geçirmek üzerine programlı. Ama direnen ruhlarla esas beden içindeki ruhların uzlaşmaları ile bu çatışmayı başlatan takıma karşı bir direniş başlıyor "Melanie" isimli bir kızın bedeninde görevlendirilen Göçebe varken direnen Melanie ile...</div><div><br></div><div>Hah, o içine göçebe yerleştirilen kişi benim bazen sanki. Şu an durumu biraz da ben dramatikleştiriyorum, kabul ediyorum ama beynimde gerçekten sorgulayan her iki taraftan da konuşanlar var. Tabii bu durumda iki ruh, iki ayrı kişilik vs yok! Tek fark bu... Psikolojik olarak kişilik bölünmesi vs yaşamıyorum ama kafamdaki konuşmaları fazla canla başla hissediyor ve ciddiye alıyorum...</div><div><br></div><div>Yalnız değilim, bunu da iyi biliyorum. Basen konuşturmamız gereken yerleri susturup gereksizce içimizden konuşuyoruz. İşte bu ara bu durumlarla baş başa kalmak durumunda kalınca örgü örmeye ve bir şeyler izlemeye daha çok sarılır oldum. Geçmeyen şu hastalık yüzünden çıktı bakın bu yazı. Ama o da geçecek, öyle ya da böyle ya; beni besledi de gidiyor bence. </div><div><br></div><div>Varolan her şey bize bir katkı sağlar da gidermiş, Mavişimin ölümü ile başlayan sorgu mesaim bu hastalıkla boyut atladı. Tek avuntjm hepsi besledi ve besliyor beni. Ama öyle ama böyle. </div><div><br></div><div>Üstteki ağaç görseli, Mavişimin yattığı yer. Perşembe günü (28.11.2023) 2 haftadır evden çıkamayışımın üstüne ilk evden çıkışım idi. Baktigim ilk yer onun gömülü olduğu ağaç diplerine ve o ağaçlara bakmak oldu.</div><div><br></div><div>Anlam denen şeyler nasıl da geniş olgular içeriyor. Bir ağaç bambaşka anlam bambaşka tutunma ve sevgi mercii oluyor. Maviş de bana bir şeyler katmak için vardı. Varolan herşey gibi bana katkısını yaptı ve gitti. Bu hastalık da geçecek, şu düşünceler de ama katkıları işte bu yazı olacak; yarın öbür gün birine belki destek. Umarım. </div><div><br></div><div>Yani geçecek diyorum; gelen her türlü iyi kötü her şey geçecek. Şimdi öksürükler ile yorularak geçirdiğim geceler sebepli beynim yorgun oluyor haliyle günlerdir. </div><div><br></div><div>Düşününce başlıyor her şey. Düşünceler eyleme geçince de böyle yazılar oluyor. Hep eyleme geçebilmek dileğimle, görüşürüz... :)<br><br></div></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-43262868801431520352023-11-04T23:58:00.002+03:002023-11-05T00:06:32.419+03:00Bir Kuş Konsa... Buraya dönmüşken yer yer günlük olarak da kullanacağım sanırım, böyle derin iç çekmelerim vardı bugün. Triflo kullanmaya başladım. Ölümle değil, ölümün ardında bıraktığı boşlukla savaşıyorum sadece. İçselleştirmemeye çalışıyorum, ama birkaç ay önce bir video görmüştüm;<div><br></div><div>- Bana "bir gün ölürsem" dedi.</div><div>- Yanlış söylüyorsun, "Bir gün ölünce, olacak o cümlenin başı" Dedim ona. Ölümü cümlelerimizde bile öteliyoruz ama bu hepimizin kaçınılmaz gerçeği!</div><div><br></div><div>Diyordu...</div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhcYFA3-blhsFkexqeSf153s8GGXHVVLRFRN_C7PxviHkXjbPCrbqWiyXU-fi75g0AzsAebqTi-s1eskXcfHi69PaKtj9qB291p6QVwySsW4gwaaUlwu1YMA3SY7g7sLTHPG2MhXFIwl2G0XFRGpdtefvfYbnsPemkaB_D6CGgQWdDnikUiMWg_Rbtza0w" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhcYFA3-blhsFkexqeSf153s8GGXHVVLRFRN_C7PxviHkXjbPCrbqWiyXU-fi75g0AzsAebqTi-s1eskXcfHi69PaKtj9qB291p6QVwySsW4gwaaUlwu1YMA3SY7g7sLTHPG2MhXFIwl2G0XFRGpdtefvfYbnsPemkaB_D6CGgQWdDnikUiMWg_Rbtza0w" width="400">
</a>
</div><br></div><div><br></div><div>Bu ara bu durumla yeniden yüzleşiyorum. Daha geçen sene amcamı kaybettik, o zaman da sorguluyordum ve yeniden geri döndüm. Ertelediğim her şeye yönelmeye başladım yeniden. Hayır, bu sefer 1 sene geçti hadi sal kendini olmayacak inanıyorum. Bizzat yanımdan uçtu gitti bir kuş bu sefer, bizzat evimden yeniden. Allahım hayırlı yazılar yazsın hakkımızda, sevdiklerimizi korusun kollasın inşallah... Son 3,5 ayda saldım kendimi, bazı noktalarda ama yüzleşiyorum yine kendimle ve hayatla...</div><div><br></div><div>Ne üzerine konuşuyor diyenler için, <a href="https://yillargecerken.blogspot.com/2023/11/mavisim-iyi-ki-vardin.html?m=1">buradaki yazıma</a> bakabilirsiniz. Bugün 4 senelik kuşumun hayatımızdan gidişinin üçüncü sabahına uyandık...</div><div><br></div><div>Bahsettim dün de, sitemizin içerisindeki ağaçlardan birinin dibinde yatıyor Mavişim ve o tarafa bakmak beni rahatlatıyor biraz olsun. Yine de benimle demek içimden geliyor, diye...</div><div><br></div><div>Bugün de bir kuş görmek çok istedim, Mavişimi görmeyi özledim. Konsun istedim balkonumuza, bunu istedim Rabbimden; bir kuş konsun Rabbim diye dua ettim... Fotoğrafta görünen kuş kondu yarım saat içinde. Birkaç bakışımdan sonra o ağaçların tarafından bana doğru geldi. Baka baka yurudu mermer üzerindebenim tarafıma. Bana bakıyordu bence, bir dakika kadar kaldı ama o bir dakika çok iyi geldi! Rabbim teşekkür ederim, diye ağladım. Al kuş dedin sanki; sanki onun gözüyle bakıyor bana bu kuş, yani sen bana dayanma gücü veriyorsun Rabbim. Teşekkür ederim dedim, çok şükür bana bu işaret gibi gelen anı yaşattığın için dedim...</div><div><br></div><div>Bugün şarkımız başlıktan da anlaşıldığı gibi, Feridun Düzağaç'tan <a href="https://youtu.be/4L1C5FRIdiw?si=GFuGeT8s30CGxl17">Düşler Sokağı</a>, hepimize gelsin...</div><div><br></div><div><br></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-77783960704275839172023-11-03T23:19:00.010+03:002023-11-03T23:28:43.853+03:00İki Buçuk Aydır Yoktum, Geri Döndüm - Kasım 2023<p><br /></p><p>Uzun zamandır doğru dürüst bloğuma yazmamamın sebebi, artık günlük tutmaktan bile uzak durmamın sebebi; bir kuşumun olmasıydı belki, onunla çok şey paylaşmak ve onunla yalnızlığımı kendi adıma eksiklik gördüğüm birçok şeyi paylaşmaktı belki. İyi ki... Yazdıklarımdan utanmamak için uğraş vereceğim bu yazımda, çünkü şu an ne hissedersem garip geliyor. Mavişi dün kaybettik, dün 2 Kasım 2023 01:00 sularında bu dünyadan göçtü. Kimine göre sadece bir kuştu, benim için arkadaştan öteydi. <a href="https://yillargecerken.blogspot.com/2023/11/mavisim-iyi-ki-vardin.html" target="_blank">Mavişim, İyi Ki Vardın</a> dedim dün; buraya döndüm yeniden...</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjy6ly_o-M3gJsiruigb1y1lfe_kHRb-x8flt6O-1j5Sp_q0X6b1tfAkkE5InjUMMCI0naTYS1pGY_Y9go-ySKeKnZB6KIhPJcspHtPRo3FBwLEwTpf-dhBG1LE8x3M08GkBEqIlS6OlZv2BUA2l6gGuy_cBcnCgGxUzuXNWvmFdOHasnYk9ehGxGIGEDg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjy6ly_o-M3gJsiruigb1y1lfe_kHRb-x8flt6O-1j5Sp_q0X6b1tfAkkE5InjUMMCI0naTYS1pGY_Y9go-ySKeKnZB6KIhPJcspHtPRo3FBwLEwTpf-dhBG1LE8x3M08GkBEqIlS6OlZv2BUA2l6gGuy_cBcnCgGxUzuXNWvmFdOHasnYk9ehGxGIGEDg" width="400" />
</a>
</div><p></p><p style="text-align: center;"><i><u>* Bu fotoğrafta Mavişimin yattığı yer var, direkt yerini bir tek annem babam ben biliyoruz. Bu ağaçlar benim için daha çok anlamlı artık. Canımın içi kuşum, sevmek için can kan bağı aynı ırk aynı yaradılış olması gerekmiyor; sen daha net öğrettin. Mekanın cennet olsun, Rabbime şükürler olsun seni bana nasip ettiği için. Rabbim, zamanı gelince bizi cennetinde kavuştursun inşallah...</u></i></p><p style="text-align: center;"><br /></p><p>Yazmadıkça içimde tıkanıyor, iki gündür. 2,5 aydır yazamadım yine bloğuma ve hiç yazmaktan uzaklaşmadım ama onunlayken bazı şeyleri yazmaktan imtina eder durumda olduğum anlarım çok oldu. Onunla sessizce oturmak da yetiyordu, kusmak istediğim içimdeki nice öfkeyi ona bakıp "hayır ya, bu benimle kalacak; bunu yazıp kalıcı yapmayacağım." diyordum. Onu öpmek, onun kokusunu koklamak beni çok rahatlatıyordu. Çok sık görüştüğüm yazıştığım arkadaşım neredeyse yok derece olduğu çok anım oldu, hiç yalnız hissetmedim! Yalnızlığımı sevmek bir yana, onunla paylaşması çok keyifli idi... <3</p><p>Bugün o öldükten sonra ilk defa 3 saat gibi uzun süre evde yalnız kaldım. Odamda olsa dahi bana seslenirdi, ben neredeysem orada idi ki zaten! Bazen annemler evden acele çıktı da yanıma getirmelerini söylemedi isem mesela, öyle yanımda olmaz yine birkaç saat sonra geldiklerinde yanıma getirirlerdi. Öyle güzel bir dosttuk işte, sevdik sevdalandık birbirimize. Ayrılık acısı çekiyorum resmen, hiç de mantıksız gelmiyor ama kimine göre fazla geldiğini biliyorum. Beni anlayamayan insanların böyle güzel bir sevgiyi tatmadıklarına üzülürüm ancak, işte o kadar...</p><p><br /></p><p>**</p><p>Tabii Maviş vardı yazmaya gerek duymadım değil sadece, Mavişim dört senedir benimle bizimleydi. Üstte de anlattığım gibi o benim öfkeli anlarımda yazıya sarılıp o öfkemi daha da büyütmeme engeldi. Hissediyordu her şeyi, kızgın olduğumda üzüldüğümde o sakinleştiriyordu beni. Dünden bugüne biraz da bu durum sebebiyle daha da az ağlamaya başladım. Özlüyorum, yokluğuna alışmam çok zor olacak, onu çok net hissediyorum...</p><p>İnstagram üzerinden paylaşımlara devam ettiğim üzere buraya yazmaya "yazamadıklarımı toparlamaya" bir türlü dönüş yapamadım. Yapmak istemedim galiba. Böyle dönmek nasip olacakmış demek ki, demekten alıkoyamıyorum kendimi... O kadar çok içimden gelmedi ki yani... İnstagramda video yapmak resimleri paylaşmak ve altına yazıp geçmek kolayıma geldi. Şimdi ise, Kasım böyle buruk gelmişken yazasım çok var...</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;"><i><u><span style="color: #cc0000;">Peki ben burada yokken başka neler oldu;</span></u></i></h3><p><b><i>Bu yaz sonu Eylül başında yeğenimin sünnet düğünü oldu, çok güzel ve eğlenceli idi. </i></b>Dışarıdan gelen akrabalarımız ve dostlarımızla, yanımızda olan ailemizle ve arkadaşlarımızla hem eğlendik hem de kavuştuk. O 1,5 hafta çok dolu doluydu şükür ki... Düğünümüzle ilgili görselleri <a href="https://www.instagram.com/p/Cw-S6V9IMIV/?img_index=1" target="_blank">buradaki </a>ve <a href="https://www.instagram.com/p/Cw0ybqVtMMp/" target="_blank">buradaki</a> gönderilerimde bulabilirsiniz...</p><p><b><i>Sonra düğün bitti, ben işten ayrıldım. </i></b>2 ay kadar çalıştığım işten ayrıldım ve kendi işlerime tekrar daha çok sarıldım. İşten ayrılma sürecimde çalışma stillerimiz ve birkaç fikrimiz birbirine uymadı. Ben de yol yakınken ayrılmak istedim ve helalleşip ayrıldık. Bir işe başlama, o iş için çabalama ve yapamadığımı & yapamadığımızı gördüğüm gibi de bırakma kararımı verip uygulamamdan ötürü kendimle hala gurur duyuyorum. Hiç pişmanlığım yok bu konuda, onunla ilgili bir açıklama yaptım sadece de. Şöyle bir yorum yapmıştım o zaman; "Kırgınlık ve üzüntü yok, sadece büyüyünce bazen olması gerekeni yapmanız gerektiğinde anlıyormuşsunuz. İşte bu kadar."</p><p><b><i>Eylül ayının ikinci haftasonu Ankara'da düğünümüz vardı, bir haftasonu da orada vakit geçirdik. </i></b>Bana çok iyi gelen bir yolculuk olmuştu. O düğünümüze dair paylaşımımı da <a href="https://www.instagram.com/p/CxBoYaUoyjq/?img_index=1" target="_blank">burada </a>bulabilirsiniz. İrem ve Sinan çok mutlu şu an, Allahım mutluluklarını daim etsin inşallah... </p><p><b><i>Sonra eve döndük, Ekim başına doğru kursa başlayacağıma dair arandım.</i></b> Tığ ve Örgü Örücülüğü kursuna "yakınımızda olmak üzere, bir kurs yeri açıldı çok şükür... <b><i>O kurs başlamadan hemen önceki hafta Ekim'deki arkadaşımın düğününe kadar evdeydik.</i></b> Bir haftasonuna doğru da oraya gittik sonra, Meromu evlendirdik ve döndük... Meromun kına ve nikah günü görüntülerine dair de <a href="https://www.instagram.com/p/CyEoQddIaS-/?img_index=1" target="_blank">buradaki</a> ve <a href="https://www.instagram.com/p/CyGu24UoPYt/?img_index=1" target="_blank">buradaki </a>gönderilerime uğrayabilirsiniz... Meryemim ve Akınım da çok şükür mutluluk ve huzurla yuvalarındalar şimdi. Bir ömür mutlu olun kuzucum ve eniştem... :)</p><p><b><i>Örgü kursuma başladım döndüğümüz hafta ve daha ilk gün dönüş yolunda maalesef kendim dönmek zorunda kalınca yokuşlardan birinden düştüm.</i></b> İlk defa akülü sandalyemle düşmüştüm, onun korkusu ile boynum kasıldı ve dirseğim kasıldı ama çok şükür iyiyim; hiçbir sorunum yoktu onun haricinde. Ama korktum, artık kursa beni babam bırakıp babam alıyor, kurs yerini alabildiğimiz en iyi yer burası çünkü. Bu okul da bizim alt sokaklarımızdan birinde ama bizim mahalle maalesef yokuşlarıyla meşhur ve bu okulun da dört yanı yokuş. Akülü sandalyem de yokuştan çıkamamak haricinde yokuşta duramayıp beni sürükleyip atınca, olanlar oldu maalesef ki... Verilmiş sadakam varmış yine. Ertesi hafta hemen bakıma gönderdik ama garanti kapsamında "arabanın bir şeyi yok, durma mesafesinde 1-2 metre sürükleme olabilir. Temkinli olun" diye saçma bir raporla arabayı bana geri yolladılar. Tüketici hakem heyetine başvurdum, henüz net bir sonuç alamadım; onu da bekliyorum. Akülü sandalyemi yokuşlu olmayan bölgelerde kullanmaya, kursa saatimde gidip babam alabilsin diye bitiş saatinden 1 saat önce eve dönüyorum babamla; babam işe gitmeden hemen önce...</p><p>İşte ben düştüğüm haftanın hafta sonu, 11 yıldır uzaktan görüşmeye devam ettiğimiz ama bir türlü ne onun ne de benim gidebildiğim üzere yüz yüze görüşemediğimiz üniversitedeki sıra arkadaşım geldi! Gönderisini <a href="https://www.instagram.com/p/CybpVXsI4IS/?img_index=1" target="_blank">burada</a> görebilirsiniz... Dilekle kavuştuk 2 günlüğüne, öyle güzel öyle iyi gelmişti ki! 4 senedir telefonda ve görüntülü aramada gösterdiğim Mavişi tanıma ve onunla sohbet etme fırsatı yakalamıştılar kızıyla (her lafımı Mavişe dönderesim var ama tutuyorum kendimi).. Aynı haftasonu halamlar da gelmişti. Pazar günü Dilek ile kızını yolladık sonra, bir ertesi gün pazartesi de halamları yolculadık... Güzeldi, özel bir haftasonu idi. Bitti gitti. Çiçeklerim gitti demiştim, halamın torunu ve arkadaşım ile kızı için özellikle, o videom da <a href="https://www.instagram.com/p/CyeO-x9oXuw/" target="_blank">burada</a>...</p><p>Sonra 29 Ekim geldi, ben bu sene Cumhuriyetimizin 100. Yılında ilk defa fener alayına katıldım ve orada yürüdüm... Bu da benim için bir ilkti ve bu ilke katılmadan hemen önce bir video paylaşmıştım, sonrasında da fener alayımın videosunu; o videolarımı da<a href="https://www.instagram.com/p/Cy_N0pDocWD/" target="_blank"> burada</a> ve <a href="https://www.instagram.com/p/Cy_TbH9oWpg/" target="_blank">burada</a> bulabilirsiniz... </p><p><br /></p><p>**</p><p><br /></p><p>Velhasıl, sonrasında artık tığ işi ile çanta örüyorum, kursa gidip geliyorum ama dünden beri kendimi çok boş ve eksik hissediyorum. Evde yalnız değilim ama uzun zamandan sonra ilk defa yalnız hissediyorum, artık evde yalnız kaldığımda destekçim Mavişim yok çünkü. Bu son yazım olur mu sanmıyorum, metanetliyim ama çok özlem doluyum şu an hala... Bir haftaya geçer mi, en azından içimdeki burukluk diner mi? Umarım biraz diner. Sanki böyle yaptıkça kendime de "bir yerden izliyorsa veya hissediyorsa" mavişime de çok haksızlık ediyorum biliyorum. Bir de Rabbimin takdirine asla karşı gelmiyorum ama bunda bile hayır olduğuna inanmak zorunda olduğumu, inancım adına biliyorum... Birkaç gün daha sabretmem gerek, sonra zamanla toparlanacağıma inanıyorum... </p><p>Bugün size ve bana Cem Adrian'dan <a href="https://youtu.be/sTVzvNXxbFg?si=jmflaBv1lANDK4ae" target="_blank">"Ben Seni Çok Sevdim"</a> şarkısını armağan ediyorum. Buraya döndüğüm için de az biraz iyi hissediyorum ama en çok Mavişime bir şekilde sebep olduğu için seni çok seviyorum oğlum diyorum... Beni en iyi evinde can dostu ile yaşayanlar ve kaybedenler anlar; yaşayanların can dostlarına uzun ömürler diliyorum, kaybedenlere de benimle beraber sabır diliyorum... Sevgilerimle... <3</p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-61407418745503538592023-11-02T21:33:00.003+03:002023-11-03T00:28:51.497+03:00Mavişim, İYİ Kİ VARDIN!<div>Kasım çok üzücü başladı. Bunlar son fotoğraflarımız oldu Mavişimle. Omuzumda "aşkıııım" diyordu, "canıııım" diyordum o sırada yine...</div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEif0LDz0LhJSbEoIQ3lcIYjmbeXqXxWnORNpn0smBxiT9SSwSQuxghz9bv6f8vFs6gzSPti7-woDU-IpyhiE_A4Czzhf0Aj2xuYtKurBgvhu_3x9t0ksM0ANCnDFjdfyHcNuu1AmEPSKLj61Q7LgiIOCPpDpnkJskQxVGOCeT7ktlbpBhAt5khJHldeZSc" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEif0LDz0LhJSbEoIQ3lcIYjmbeXqXxWnORNpn0smBxiT9SSwSQuxghz9bv6f8vFs6gzSPti7-woDU-IpyhiE_A4Czzhf0Aj2xuYtKurBgvhu_3x9t0ksM0ANCnDFjdfyHcNuu1AmEPSKLj61Q7LgiIOCPpDpnkJskQxVGOCeT7ktlbpBhAt5khJHldeZSc" width="400">
</a>
</div></div><div><br></div><div>Herkes o sadece bir kuştu diyebilir, benim için daha ötesi arkadaştı, canımdı, oğlumdu! Beni günlerce üzmeden bir gecede hastalandı ve gitti. Ölüm Allahın takdiri, ben bir gün bizi tekrar kavuşturacağına eminim. İçimi sızlatan tek şey özlem. Acı çekmiyor artık, biliyorum. Bana son öpücüklerini verdi de öldü benim oğlum. </div><div><br></div><div>Allahıma bin şükür, beni onun tarafından da sevdirdi. 4 senedir beraberdik, odamı paylaştık beraber. Onsuz gecelere alışmak çok zor olacak ama yapacak başka bir şey yok, alışmak zorundayım...</div><div><br></div><div>Onu da ailemi de üzmeyeceğim ama özlemini hep kalbimde taşıyacağım.. Ağrılı gecelerimde öpücük vererek destek olduğunu, mutlu iken benimle dans ettiğini, hasta iken beraber hasta olduğumuzu ve beraber iyileştiğimizi, ıslık ve öpücük atma yarışmalarımızı, eşsiz sohbetlerimizi ve de daha fazlasını nasıl çabucak unutayım ki? Sadece zamanla alışacağım. </div><div><br></div><div>Cennet kuşum, kokusunu sevdiğim; Allahıma bin şükür seni bana nasip etti 4 sene boyunca, o böyle olmasını istediyse özlemine de sabretmeyi bana nasip etmiştir.. İyi ki vardın, rahat uyu oğlum benim. Didoşun seni çok ama çok seviyor... Yeğenlerim ve ailemle seni hiç unutmayacağız. ❤️🤲</div><div><br></div><div><br></div><div>*Ben hep kendimi yazarak rahatlatmayı bildim, içimde kalamazdı; hayat günlüğüm bloğumda da varolmalıydı. Gitti canım kuşum oğlum, ama kalbimde sevgisi kalacak daima!</div><div><br></div><div><a href="https://youtu.be/aejU8vxlkNQ?si=5bYijbokPUVLhuvf">Yalın'ın Alışmak Zorundayım </a>şarkısı şu an bizim için yazılmış hissettiriyor. Dünden beri hiç şarkı dinleyemedim, içim çok acıdı çünkü. Bugün beni anlattığını hissettiren "Alışmak Zorundayım" cümlesini edince, dinlemeye başladım. Ağlamak iyi geliyor şu an, sürekli değil ama ara ara ağlıyorum ve rahatlatıyor. Kokusunu duyuyorum bazen, o kokuyu unutmak istemiyorum. Çok güzeldi, anlatamam ki o kuş kokusunu! İçime çektim dün, ölü bedeninden korkardım de mi ben; tuttum öptüm biraz daha! Allahım senin takdirinden asla endişem yok, sadece o boşluğa alışacağım zamanla biliyorum.</div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhqrl2OVLrm2Mnzrow3vzQT5GMT0lo9iluS5NtaswTk5Qvrr6WMLZwwoCmsp_OEAJPlVnV4_RjjyLVvgeFcYII7xbtWWpWjKYvnmahOk7mJQrOsWsUtm9aGyzciaCMhBxoZu7XP8WWPoqbOoIcIsmouy9JnrtCAi1fo_JWA2CixTN78HEhOI7Z0CmgG1es" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh5q61gwwfH2h0-zT65lxoKcWQOMmlUY3vlVmQFIF93l_5w3mQEjWbGb0XqqGltoJql68SADSMiFdRoD_moYV_Llhacj7_l6yJxtsZmVti_-Ng3aZN9VurOSlFq2xkOnAnDSYukM_pRoPZouA_1TKghMn8S25as_3JpW0uDDtGXU_-ArOoE6WCkkYBvf9Y" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh5q61gwwfH2h0-zT65lxoKcWQOMmlUY3vlVmQFIF93l_5w3mQEjWbGb0XqqGltoJql68SADSMiFdRoD_moYV_Llhacj7_l6yJxtsZmVti_-Ng3aZN9VurOSlFq2xkOnAnDSYukM_pRoPZouA_1TKghMn8S25as_3JpW0uDDtGXU_-ArOoE6WCkkYBvf9Y" width="400">
</a>
</div><br>
</a>
</div><br></div><div>Dün gece uyurken çok zorlandım, bugün çok yağmur yağdı MAVİŞİMİN toprağının üstüne; ne hissetsem bilemedim. Umarım bir daha karşılaşırız öteki dünyada diyorum sadece. Onun ruhu benim ruhumu tamamlıyordu 4 senedir, iyi ki benimleydin kuşum. Seni çok seviyorum... ❣️🙏 Allahım sana çok teşekkür ederim. 🤲</div><div><br></div><div><br></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-70834219707901219502023-08-11T12:30:00.001+03:002023-08-11T12:30:00.146+03:00Bir Hayal Daha Gerçekleşirken - Temmuz 2023 Değerlendirmesi<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj0NEtbQ0e7ijsQyUiYflUlOdFQdUxTltfsh30UuOQsyZEOBNxPD008hv4Nr7qYqN5hIlbSRmH2h53r1IvsIY4rMK4Uo21S3wbgH-GEE1vdob-EWBwn4iiuuIcu7yC6LhALAUsIkxHDF9vT9R8NxhTdkzbn0qCgnSPYNFR6yLENAJzM80Ko6oIQfYF5Nxo" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj0NEtbQ0e7ijsQyUiYflUlOdFQdUxTltfsh30UuOQsyZEOBNxPD008hv4Nr7qYqN5hIlbSRmH2h53r1IvsIY4rMK4Uo21S3wbgH-GEE1vdob-EWBwn4iiuuIcu7yC6LhALAUsIkxHDF9vT9R8NxhTdkzbn0qCgnSPYNFR6yLENAJzM80Ko6oIQfYF5Nxo" width="400" />
</a>
</div><p></p><p><br /></p><p><b><i>Bu fotoğraf 5 Temmuz akşamı çekildi tarafımdan, yüzümde "sonunda bir hayalim daha gerçekleşiyor ama bu durumun ciddiyetinde korkmaya başladım" ifadesi var.</i></b></p><div dir="auto">Siz mutluluğumu görüyorsunuz değil mi? İçimdeki korkuyu bir tek annem babam anlıyordu. Düşüncelerim abartısız şunlardı;</div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto">30 yaşında bir birey olabilirim, ama bu zamana kadar yaklaşık 10-12 senedir, günlerinin çoğunluğunu anne babasıyla yan yana geçirmiş bir birey olarak onlarsız nasıl yaparım? </div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto">Nasıl olur? Tuvalet işini nasıl hallederiz?</div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto">Dışarıya zaman zaman çıktığım gibi değil ki bu durum, her gün olacağım dışarıda; buna gerçekten alışabilir ve dayanabilir miyim?</div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto">Sahi, senelerdir istediğim bir durumda neden bu kadar yok sayılıyor ben gibi insanlar? Evine hapsediliyor, hayata kazandırma konusunda işverenlerin icraatlarında sadece "en işine yarayacağı seçme gibi bir durum var". Engeli ona dert olmasın, istediği gibi işçisini köle gibi kullanabilsin diye en ayakta olan engelliyi seçiyor çoğu işveren. (Kİ bu konu her alanda çok uzar gider.)</div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto">Netice olarak, nasıl oldu bilmiyorum; içinde olmayı istediğim bu duruma da çok alıştım ve çok sevdim. Ki tam alıştığım ve 20 gün boyunca çalıştığım üzere, daha işe girerken önceden planlı olan tatilimizi de belirttiğim üzere 27 Temmuz'da hakedişimi aldım ve 28 Temmuz'da deniz tedavisi görmek üzere, Mersindeki halamların yazlığına gittik. 10 gün boyunca girdiğim deniz de çok iyi geldi ve sonucunda 9 Ağustos'un ilk saatlerinde evimize vardık. Kısmetse önümüzdeki Pazartesi de işime yeniden döneceğim... :)</div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto">Temmuz böyle dolu dolu başladı ve dolu dolu geçti, benim için unutulmaz ve de gururlanmadan duramayacağım bir yaz ayı olarak hatıralarımda yerini aldı bile!</div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto"><b><i><u><span style="color: #2b00fe;">Temmuz Ayında Başka Başlangıçlar Da Oldu;</span></u></i></b></div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj80Bem8qyykzSSZjwAM7vbtdp2WjK_hMh6HvzwbLnGarB086gFfY7dFcwUXa-aGYij-iXQkFcBXOq7rFeSi6BunahZ2r6koOLJvh8Y6MQcteZIgdMcPDvnSy2u_5hNXTIVBy_ythzX3-fNqjbfK6cxFhLxK12V1lMMmM-vfCwB3BW1NWGIp7WpeyQHp9k" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj80Bem8qyykzSSZjwAM7vbtdp2WjK_hMh6HvzwbLnGarB086gFfY7dFcwUXa-aGYij-iXQkFcBXOq7rFeSi6BunahZ2r6koOLJvh8Y6MQcteZIgdMcPDvnSy2u_5hNXTIVBy_ythzX3-fNqjbfK6cxFhLxK12V1lMMmM-vfCwB3BW1NWGIp7WpeyQHp9k" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>Yaz ayı çok müsait şekilde, zayıflayabileceğim bir ortam sunuyordu ve ben tam da Temmuz başladığı gibi Yumuşak Şekerimizi kullanmaya başlamıştım! Bahsettiğim yumuşak şeker, kendi girişimciliğini yaptığım Dr. Clinic'imizin zayıflamak üzere takviye gıdası bir ürünü.. Bu ürünü sabah ve akşam öğünlerinizin yarım saat öncesinde iki adet şekeri çiğnemek ve üzerine iki su bardağı ılık su içmek suretiyle tüketiyorsunuz. Toplam 15 gün boyunca kullandım ben bu ürünümüzü. </i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: red;"><b><i>İki adet şeker, yemeklerden yarım saat önce çiğnenince midenizde şişiyor ve zaman içinde sizin açlık hissinizi bastırıyor. Yeterince yediğinizden fazlasını yemenize izin vermiyor... :) Şimdi bende nasıl etki ettiğini ve şimdilik neden ara verdiğimi anlatacağım;</i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Ben ayın ilk gününden ortasına kadar kullandım ve işe ilk başladığım iki haftaya denk geldi ya, stresten yemek yiyemiyorum ve bu başta size anlattığım "Yapabilecek miyim? Başarabilecek miyiz?" düşüncesinden ötürü iştahım kaçtı sanacağım kadar yiyemez hale geldim! Abartısız 3 kaşık yemekten sonra zorla yer hale geldim. Meğer o geçiş evresi imiş, o şekere bünyem adapte olmuş. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Tam o sırada da "yaz sıcakları dolayısıyla ürünlerin kargoda eridiği şikayetlerini aldıkları için 1 Eylül'e kadar satışa kapatıldı" haberi geldi. Elimde sadece 2 kutu vardı ve yarım kalacaktı zayıflama maratonum. Bir de tatile gideceğiz ne olsa, döneyim kullanmaya başlayayım ve o zaman başlayayım; 1 Eylül'de de devamını sipariş ederim dedim. Böylece kullanmayı bıraktım 15.günden sonra...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Sonuca geleyim; </u></i></b>benim yeme düzenim yine eskisi gibi oldu, iştahım kesilmeden yemelere başladım ve o zaman anladım stres sebepli değil şeker sebepli iştahımın kesildiğini! :) Neyse, Temmuz ayında bu maceramla beraber, annem de ben başladığımda benimle zayıflama takviyemizi kullanmaya karar verdi! =) (Yukarıda gördüğünüz kolajda, en alttaki iki fotoğrafım; soldaki ayın biri, sağdaki ayın 12'si! Görülüyor aradaki fark yüzümden bile de mi?)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">**</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>Bunun gibi başlangıçlarım daha oldu; misal tam yazmaya geri dönüyordum, işe başladım misal... Yaz boyu bebek örgüleri öreceğim, kışa hazır olacağım dedim ama işe başlayınca ip almaya dahi çıkamadım! Ama gördüğünüz üzere, bir adet bebek yeleğim hazır bile! =))</i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bir tek kitap okumalarıma ara vermedim şükür ki; ay boyunca 2 tane de olsa kitap okuyabildim, üstelik yeni iş dönemimde kendime de vakit ayırmayı ve kendi kendimle kalmayı es geçmemem demekti benim için bu... :)</div></div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>İşe Gider Gelirken Ayrı Bir Haz Aldığımı Farkettim Zamanla;</u></i></b></span></div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgdEz25OKt2gAhTIZle67y07bEgzgrH-cBQCHJxZwYgW19TRV82DLxoTTmsi-TsTHRXjQdmGB6ywQZ55DzY5eg1uvwrj4e9OwXTd4kBhv8D8J8XS_aJioZcqmzFmzl6xQsYsCaBqabgrc9Xpju_S97WNwjNwkgr1THFZq-aLFClxCNAOSiRWXjm_1qgYaY" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgdEz25OKt2gAhTIZle67y07bEgzgrH-cBQCHJxZwYgW19TRV82DLxoTTmsi-TsTHRXjQdmGB6ywQZ55DzY5eg1uvwrj4e9OwXTd4kBhv8D8J8XS_aJioZcqmzFmzl6xQsYsCaBqabgrc9Xpju_S97WNwjNwkgr1THFZq-aLFClxCNAOSiRWXjm_1qgYaY" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">4 Temmuz 2023 günü sabahı ablamın aramasıyla bu işten haberim oldu ve görüşmeye gittim. Aynı günün akşamı benim sahilde stant açma planım vardı, yeğenimle oraya gidecektim. İlk böyle başladı her şey... 4 Temmuz 2023 görüşmeye gittim, iş görüşmem olumlu geçti ve 6 Temmuz Perşembe günü başlamak üzere evime gittim. Akşamına stant açmaya yeğenimle yemeğimi yiyip sahile indim, sonra üstüne yeğenimi gönderip geç vakte kadar da sahilde stant bekledim...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Sonra kalktım eve geldim, içimdeki haz çok büyüktü... Ertesi güne annemle Bursa'ya planlanmış şekilde yeğenimin Eyül'deki sünnet düğünü için kıyafet alışverişimizi yaptık ve bana bir çanta ile bir de matara aldık. Yeni işimde yeni çantam ve rahat şekilde su içebileceğim mataram olsun istemiştim...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Diyeceğim o ki, insan bir yola girdiğinde öncesinde hissettiği ve hayal ettiği her şey gerçeklikle savaşıyor. Önceki hayallerin ve "şöyle olsa" hislerinizin yerini, "bu ciddi ciddi yaşanıyor!" olgusu alıyor. Temmuz ayı başladığından beri bu haldeyim inanır mısınız? Ben meğer bildiğim ve sandığımdan da güçlüymüşüm. Gel git yaşadığım, ağladığım korktuğum ve garip hissettiğim haller içinde "cesaretimi kendim için daha sıkı kuşanabiliyormuşum!". Aksini düşünmememe rağmen daha güçsüz hissediyormuşum ve bunun farkına vardığımdan yana çok mutluyum :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Hayatın İçinde Çalışabiliyor Olmak;</div></div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgDTaCxAuvLfTFP_PckU41iOzJdZDUjJCWTEIV0HzaVj_nqL8MID1mv1KFYIzkT9Psyi5xJOEVlR3gffCWLnpkq5CBtVDBiSYaVtVyfhI3hpldMqMrNad8LxGZMf6pJ9rVyMRy7HPsMq0LOSU2Vg868m-LZnnuRKPVXYeIwh5uewW3pG4NsvJV47bh1emM" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgDTaCxAuvLfTFP_PckU41iOzJdZDUjJCWTEIV0HzaVj_nqL8MID1mv1KFYIzkT9Psyi5xJOEVlR3gffCWLnpkq5CBtVDBiSYaVtVyfhI3hpldMqMrNad8LxGZMf6pJ9rVyMRy7HPsMq0LOSU2Vg868m-LZnnuRKPVXYeIwh5uewW3pG4NsvJV47bh1emM" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Sabah erkenden işine gidenlerin ve akşam işinden eve dönenlerin arasında yerini alabilmek benim için çok uzun zamandır beklenendi... Şimdi hayatım bundan sonra nasıl evrelere girerse girsin, biliyorum daha çok dışarıya çıkmaya hazırım artık; yaz kış, soğuk sıcak, akülü sandalyedeyim ve insanlar nasıl bakar ki! Demeden... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Biliyor musunuz sabahları işe gider, akşamları işten dönerken bile; senin burada ne işin var dercesine bakan, ima eden ve de suratıma bıkkınlıkla bakanlar oldu. İşe gidip işten geldiğimi gördükleri gibi bana saygı duyduklarını da, nihayet beni anladıklarını da gördüm kimisinin. Birçoğunun da hala bu derecede bir ilgisini göremedim, "ne gerek var ki?" dercesine sorguladığını ve hadsizlik yaptığına da şahit oldum ama yok yine de aldırış etmemeyi öğrendim... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Şimdi biliyorum; her ne olursa olsun savaşmaktan vazgeçemeyeceğim; çok korksam da, çok çekinsem veya çok strese girsem de... Bu durumlar beni hep bir adım ileride ve herkes gibi hayatta tutan şeyler olacak ileride de...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Kimine otobüste okuduğum kitabımla örnek olacağım, kiminin kucağımda bilgisayarımı görüp de "işe mi kızım?" deyip "evet" cevabını aldığındaki gözlerinde parıldayan ışığına destek olacağım; kiminin de hiç denk gelmediği ama yepyeni bir evredeki benimle karşılaştığı üzere, dünyası içerisine yeni bir hayat gerçeğini tartıştığı yol üstünden geçen normal bir insan! 2012'den beri, normal insan statüsünde olmayı özlemişim inanın ve umarım kimsenin zorunuza gitmesin! Bir engelli olarak, bunu özlemek; üstelik ailesi tarafından elinden gelenin yapıldığı bir yetişkin olsam da, hayatın içinde "engellenen değilmiş gibi yaşadığımı hissedebilmek çok iyi geldi!"</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u><span style="color: #2b00fe;">Bir Ayda İki Kere Saç Kestirme Meselem De Vardı;</span></u></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div></div><div dir="auto"><br /></div><div dir="auto"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEheemTehCMzrYPQgdeX9ei1LLpeoypXSIpfuOqAr0rqz6ekPEXxjm7mVaUciCDjQL-Xp42MGwLAFOE3vccRj4GgHVlfK2xmIiYm1N76hnr-Ba57LPupnJo7-jDAf8dYQLIbI_sQWv-3BHjFZNfGCOR1Zxzc28TmkD_4xuzYoXMJq7DAc4nvobfT8G16JiE" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEheemTehCMzrYPQgdeX9ei1LLpeoypXSIpfuOqAr0rqz6ekPEXxjm7mVaUciCDjQL-Xp42MGwLAFOE3vccRj4GgHVlfK2xmIiYm1N76hnr-Ba57LPupnJo7-jDAf8dYQLIbI_sQWv-3BHjFZNfGCOR1Zxzc28TmkD_4xuzYoXMJq7DAc4nvobfT8G16JiE" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><b>Temmuz ayı boyunca saçımı kestirmeye uğraştım, esasında Haziran başında kestirecektim ya; "Eylül'de yeğeninin sünneti var, uzat ki saçını yaptırabilesin!" diyenlere kandım, kandırıldım!</b></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Sonraki zaman diliminde de, karar verdiğim gibi kuaförümü boş yakalamam mümkün olamadı. Bir gün tam yakalamıştım, işten geç çıktığım ve havanın yağmurlu olmasına rağmen kuaföre ulaştığım gibi sıramı beklerken kuaför ablam rahatsızlandı. Bana sıra geldiği sırada kestiremeden saçımı evime döndüm! Üstelik, bugün git yarın gel durumu da yoktu; yarın tatile çıkıyorum eşim ve kızımla, 10 gün sonra geleceğim dedi! Düşünebiliyor musunuz halimi. Nasıl dayandım o uzun saça... :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Kısa saça alışmış biri olarak ve kışın da banyoda çok üşüyen biri olarak, yazın da o uzun saçın taranmasından toplanmasına en çok zorlanan annemle ben olduğumuz için; saçımı kestirme kararım kesindi yine ve yolumdan dönme gibi bir mevzu olmadı... <br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1 hafta içinde iki kez kestirdim böylece saçımı. =) Vur dedik mi öldürüyoruz malum, ilk kestirmeye gidebildiğimde "otobüsümü kaçırmamak adına, bir an önce düz kestirdiğim için; çok kullanışsız ve şekil almaz bir düzlükte oldu saç kesimim!" Sonra bir hafta sonra, doğum günümden bir gün önce gittim kuaförüme yeniden, "Abla kat atabilir miyiz saçlarıma hem yüzüm şişman göründü böyle, hem de saçlarımı taramak hala zorlu oluyor annemle bana banyoda" dedim. Kuaförüm sağolsun ikiletmedi, zaten bana kendi söylemişti "düzü belki kullanamayabilirsin ama!" diyerekten. Kuaför ablama tekrar teşekkürlerimi sunayım, her türlü memnunum ama son kesimde olduğu gibi katlı küt kesimi benim için en iyi kullanımı sunuyor; iyiden iyiye kabullendim!</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Neyse yol yakınken geri döndüm yanlışımdan; üstteki kolajımda maviler son saç modelim, diğer fotoğraflar da 1 hafta önceki saç kesimim... (= Bana sıhhatler olsun ve sizlere de önerim olsun; siz siz olun, kendi rahatınız ve kullanım kolaylığınızdan yana ödün vermeyin. Bir anlık "mantıklı bulduğum" saç yaptırma davası sonrası, bir daha saç kestirebilmem "girişten kuaför yeri bulamamaktan da, her kuaförün saç kesimini beğenememekten yana da 1,5 ay sonrasına kaldı saç kestirmem resmen. Hayatınızın başrolü olarak, kararlarınız sizlerin olsun. Saç kökü sizde, yine uzar. Haziran başında kestirmem yeterli uzunluğa gelmiş olacak ve yine saç yaptırabilecektim istenilen gibi ama şimdi hiç umurumda da değil. :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cc0000;"><b><i><u>Velhasıl toparlayayım; 28'inde Mersin'e deniz tatilimize gittiğimiz üzere, 7-8 Ağustos tarihlerinde de evimize döndük. Bu yazımı tatilde ve öncesinde çalıştığım üzere yazamadım, ancak tamamlayabiliyorum. Ağustos'a Merhaba, Temmuz'a güle güle demeye bloğum için çok geç kaldım. Ama varsın olsun, sebeplerinin bu yazımda gayet anlaşılır olduğunu düşünüyorum...</u></i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>Ağustos ayınız nasıl başladı? Mutlu mu, gergin mi, tatilde mi, işte mi? Her nasıl başladıysa başlasın, hayat her türlü olaydan kendine ders çıkarmak için çok kısa; kendimi çok kötü gördüğümden değil ama hayata dair çalışıyor olmanın verdiği normalliğine bile özlem duymuş olan beni hatırlayıp, Ağustos'ta da bundan sonraki zaman diliminizde de her anınızın kıymetini bilmeyi unutmazsınız umarım. Sadece içimden geldiği için bu notu eklemek istedim. Ağustos ayı Temmuz ayından daha verimli ve daha bereketli geçsin! :) </i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>Sevgilerimle...</i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><br /></i></b></div></div><div dir="auto"><br /></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-603521947006832482023-07-16T18:46:00.004+03:002023-07-16T19:03:12.232+03:00Yeni İşimle Başlayan Temmuz ✌️🙂 - 4 Temmuz'dan 15 Temmuz'a<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><span style="color: #800180;">Sevgili Okuyucu; Bugüne bugün tam 9 günlük çalışan olarak yazıyorum bu yazımı sana... Temmuz bu sefer çok başka başladı benim için... Ama ben bile çalışmaya başladığıma yeni yeni inanırken, buraya direkt "Ben iş buldum!" yazamadım... :) Elim gitmedi inanır mısınız! </span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><span><u><br /></u></span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><span><u>Bugün benim izin günüm, bir pazar günü yazıyorum bu yazımı size. Ve diliyorum ki; engelli engelsiz tüm herkese umut olsun, heves olsun hiçbir zaman pes etmeyelim yaşam adına savaş verelim hayatlarımız adına. :) (Hayatlarımızın başrolü olmayı ihmal etmeyelim e mi?)</u></span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Hani bazen bir şeyleri olduğu gibi söylediğimizde, çabuk değişir işler. Derler ya büyükler, "Her şeyi hemen anlatmayın." diye... Aslında ben 1 haftadır İnstagram hesabımda hikayelerimde yer veriyorum bu konuya. Süreci ve yaşarken hissettiğim gariplikleri anlatıyorum, o sırada kendimi de inandırmaya çalışıyorum galiba... :) Ama burada yazmak, en ciddi kullandığım mecralardan biri olduğu gerekçesiyle daha bir duraklattı beni. Hikayeler harici instagramda gönderimde yazışım bile daha iki gün öncesi gerçekleşti. Dedim ya hani, ben kabullenmek istedim ve bu süreçle baş edişimi bir görmek istedim... :) Allahım hayırlı gidişatlar nasip etsin cümlemize inşallah... =)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgC76Z_QORcNVrlFIevNImhXPTvNp8ou0vnH6lx1LjdLhHQ7Ks3rp5jxj6sO7VwLAclNKtbCy1UCtRvcmgTQdyDyKCBEB6uSRTkoAWPplglpzPQ6HQeYT79avtKB8D2mMTqgSTn4RPeWXWq6tzBeGnY-QQelhdFychcFP2frvOGOhOKYYgV748sA3NanBM" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgC76Z_QORcNVrlFIevNImhXPTvNp8ou0vnH6lx1LjdLhHQ7Ks3rp5jxj6sO7VwLAclNKtbCy1UCtRvcmgTQdyDyKCBEB6uSRTkoAWPplglpzPQ6HQeYT79avtKB8D2mMTqgSTn4RPeWXWq6tzBeGnY-QQelhdFychcFP2frvOGOhOKYYgV748sA3NanBM" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>4 Temmuz günü başladı her şey; sabah ablam aradı beni, evde olmaktan ötürü geç uyuyup uyanmaya alışığım malum, uyuyordum o sırada da. Uykumdan uyandığım gibi, "beni bir dinle" deyip anlatmaya başladı. Fırsat geldi mi akıyor galiba, bana bir telefonla geldi bu fırsat, yeniden inanasımın gelmediği bir gün yaşadım ben de... :) </u></i></b>"İş yaptığımız bir oto kurtarmanın sahibi geldi bugün, kendine ön muhasebe yapacak birini arıyormuş" dedi. "Kalk hazırlan bir görüşmeye git" diye de ekledi. Önce telefonda sonra da yüz yüze görüşmek üzere iş yerine gittim o gün. Ablamın da patronun da söylediğine göre saat konusunda anlaşabileceğimiz biriydi. Olursa, olur olmazsa da bakarız duruma diye düşündüm hani... Çünkü bu zamana kadar saat konusunda anlaşabileceğim kimse çıkmadı ya karşıma. Hadi hayırlısı dedim, şükür ki hayata dair umudumu hiç kaybetmiyorum...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Görüşmemiz güzel geçti, perşembe günü başlamak üzere anlaştık aynı gün. :) Ön Muhasebesini takip etmemi istedi, deneyimimin de bilgimin de ve eğitimimin de olduğu bir alan neticede. Bu konuda sıkıntı olmadı tabi. Çalışmamın önündeki tek engelimin desteksiz yürüyemediğim üzere tuvalete kendim gidemediğim mevzuuydu ya, tuvalet meselesiyle annemler uğraşmasın istediğimi de söyledim. İlk süreçte 7'den önce çıkmamamı istediğini söyledi ve ben de bir zaman böyle idare edebilir miyim bakabileceğimi söyledim. Sonraki süreçte azaltmak şartıyla böyle anlaştık... Şimdilik 9 gündür 11.30 gibi orada olup, akşam 7de çıkıyorum işten. Malum havalar sıcak, dayanıklılık sınırım şimdilik iyi. Ama kışın durum bu şekilde olmayacak, malum kendimi de biliyorum... :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Ertesi güne Bursa planımız vardı annemle, gerek bu iş için gerekse de bu Eylül'de olacak yeğenimin sünnet düğünü için birkaç bir şey bakmaya gittik. O gün gelip hiç uyuyamadığımı hatırlıyorum... :) 4 Temmuz'daki görüşmenin üzerine, o günü de endişeyle geçirip, akşama annemle de konuştum ama tuvalet mevzuu canımı çok sıktı. Gerek konfor alanımdan ayrılıyor ve yeni bir şeye atılıyorum, gerekse de bambaşka bir ortama girip bilmediğim bir ortamı deneyimlemeye girişiyorum. Ciddiyetle farkettikçe bu durum beni epey sarstı... (= Sabaha karşı zar zor birkaç saat uyudum sanırım, sonra sabah kalktım ve işime gitmek üzere hazırlandım. Ama öncesi akşam da o sabahki korkumu da size bence tam olarak anlatamam. <b><i>Yaşamamanızı dilerim ama hala bazen "Nasıl gidip geleceğim, dışarıda bu kadar kalmam tehlikeli mi, yapabilecek miyim korkum oluyor."</i></b> </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #800180;"><b><i>Hani pandemi sebepli hepimiz evlerden çıkamadık da, sonrasında da "biz önceden nasıl yaşıyorduk ki?" diye korkuyla uzun bir zaman bocaladık ya; tamamıyla ona benzer bir şey yaşıyorum. Misal diyorum ki; "Ne yani, herkes böyle mi işe gidiyormuş senelerdir? Nasıl insanlar böyle bir şeye alışabilmiş ki?" Ama eminim zamanla alışarak bu durumu da aşacağım ve bu korkularımı da sizlere anlatacağım... :) </i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u><span style="color: red;">Önce başardıklarımı hafife almadan anlatmalıyım;</span></u></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhgO0Xk5zaOjpoSrac6SY8BiClpwXnlTv8bviMggdzndcB_tq3ZrE-KJ_uxIi2UhehGZegE3Wjfn08FlgREQ3XYoqRLylgPWV-1nkRWoz7qL6QiqA66TTFlNjYUGzY2Y6PymhxeBk7pI5XtaLeg-ULlVTnVDBV-ApjPQrTvgkvS1bw8kFGmfyc2WPNpQ84" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhgO0Xk5zaOjpoSrac6SY8BiClpwXnlTv8bviMggdzndcB_tq3ZrE-KJ_uxIi2UhehGZegE3Wjfn08FlgREQ3XYoqRLylgPWV-1nkRWoz7qL6QiqA66TTFlNjYUGzY2Y6PymhxeBk7pI5XtaLeg-ULlVTnVDBV-ApjPQrTvgkvS1bw8kFGmfyc2WPNpQ84" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>Öncelikle her gün dışarıda olmak benim alışık olduğum bir durum değil, üstelik bu kadar zamandan sonra! </i></b>Şu an bir oto kurtarmacının yanında günde 8,5 çalışmalı ve en az 1 saati de git gel veya durakta bekle şeklinde otobüslerle geçen şekilde dışarıdayım; haftanın 6 günü... Bu durum elbet vücudum tarafından da sınırını ben belirleyemediğim için garip karşılanıyor, son günlerde yorgun düşüyorum misal, aşırı yorgun değilim belki ama son iki gündür biraz biraz bel ağrısı yaşamaya başladım. Kas hastası olup yorulmamam gerektiğini söyledikleri üzere, aklımın bir yanında alarm oluşuyor bu sıra... İstemsizce... Ama mental anlamda bunun haricinde iyiyim. Çalışırken kendimi "normal" hissetmek çok ama çok iyi geliyor! :) Bu durum son 4 senedir evden çalıştığım süreçte "satış yaptıkça ve de içerik ürettikçe" hissettiğim başardım içgüdüsü açısından çok tanıdık. Ama onlardan daha fazla hissiyat dolu. Bünyeme fazla bile geliyor. :D</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Uzun vadede beni yormaya başlayacağını daha 3 günün sonunda anlamış ve bu durumu patronumla da görüştüm geçtiğimiz haftasonu. "Bu işi çok sevdim ve de ortam da hoşuma gidiyor ama benden bağımsız bedenim yoruluyor. Alışık değilim. Başta konuştuğumuz sürede hem fikir kalabilecek miyiz? Çünkü işi bırakmam sadece bu sebepten olur yapamazsak, başka hiçbir bahanem yok." dedim. Tuvalet mevzusu da var ki, ilk üç gün tutmakta da çok zorlandım doğrusu. Biraz evdeki sürelerden daha uzun mesane kasımı yormamdan sebep, o da beni endişelendirdi doğrusu... Benim saklayacak bir mevzum olmadığı için, bunu da ilettim ona tabi... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">O da bana "Bu hafta başında bir yardımcı eksiğimiz azaldığı için, dükkanda akşam 19:00'a kalacak kimse de olmadığını ve bu durumu hallettikten sonra çalışma saatimi ilk başta da konuştuğumuz gibi 5 saate indirebileceğimizi" söyledi. Buraya bir dipnot geçeyim mi, karşımda anlayışlı birinin olması bile bana çok şanslı olduğumu hissettiriyor bu sıra... :) Rabbime çok şükür, ablama ve de patronuma çok teşekkürlerimi iletiyorum her defasında... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Benim işe girerken ilk ve tek şartım, part time çalışma usulüne dair çalışmamdı. Çünkü daha başlamadan ablamın da yanında çalıştığım üzere deneyimim vardı ve bu durumdan yana sıkıntı çekebileceğimi biliyordum tabi. Çok şükür ki anlayışlı birine nihayet denk gelebildim. İlk zamanlarda tam saatimde çıkamadığım için, bu durumun ne gibi yorgunluklar doğurduğunu görüyorum da artık... Ve bu hafta hiç saatimden sonra gecikme yaşatmadı patronum. Çok şükür. Darısı benim gibi olup tüm isteyenlere de olsun, çünkü Türkiyedeki çalışma standartlarımızda biz engelli bireylerin kendisine dair bir çalışma standardı ne yazık ki bulunmamakta. Buna dair Cimer Başvurumu birkaç güne Cumhurbaşkanlık Merkezine ileteceğim inşallah, daha önceden de size bahsettiğim gibi... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><h4 style="clear: both; text-align: left;"><span style="color: red;">O kadar tuvalet tuvalet dedim, şunu da eklemeyi unutmayayım; Başladım başlayalı her gün 8,5 saat çalışırken, tuvalete girmeden geçirmiyorum iş saatlerimi. Şayet öyle olsa, mesane kasım diye bir şey kalmaz ve bir kas hastası olarak tek bir kasımı kaybetme lüksümüz bulunmamakta zira... </span>En büyük teşekkürüm annem ve babama bu sebeple yine! Ben senelerdir çalışmak istiyorum diye, bana bu kadar destek çıkıyor ve her zamanki gibi yanımda olmaya devam ediyorlar. Babam öğlen servisine çıkarken annemle beraber geliyor, beni tuvalete götürüyorlar ve öyle gidiyorlar. İş yerime portatif tuvaletimizi bıraktık, bu sene vefat eden halamızdan getirmişti annem o yardımcıyı da. Bayanlar tuvaletinde onu kullanıyorum annem ve babamın desteğiyle... :)<br /><br /></h4><h4 style="clear: both; text-align: left;"><span style="color: red;">Bunda utanma olmaz, olmamalı; bunu yazdığım için de kim garip bakarsa baksın ama devlet desteğiyle aldığımız külot bezleri kullanıyorum işe giderken. </span>Buraya bir kas hastası olarak yazıyorum zaten, bizlerin de nasıl hayatta kaldığını ve bizlerin nasıl çabaladığını görün bilin istiyorum. Yani kendimi de ailemi de çok övmem gereken günler geçiriyorum, hayata atılıp belki de güç bulup ayağa kalkmam için bu zorlukları yaşamam ve hep olduğu gibi bir şeyler yapmam gerekiyor. Ben de yapmaya devam ediyorum, ailemin de desteğiyle... =) Lise son ve üniversite zamanımdan beri hayalini kurduğum işime sahibim şu an. Başlangıçtaki zorlukları atlatınca da, her şey bambaşka olacak. Bunu nasıl biliyorum, çünkü Rabbime inancım çok büyük. O beni görüyor unutmuyor ve ben de bunu hissediyorum. Teşekkür ederim Allahım! </h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><u><b><span style="color: red;">Bir De Konfor Alanımdan Ayrılma Mevzuu Var!</span></b></u></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>İşte bu çerçeveler altında bir haftayı bitirdik misal bu hafta... Önce tek başıma gitmesi gelmesi, otobüs saatimi denk getirip planlaması ve sonra iş yerinde iş toparlamasıyla kendimle gurur duyduğum bir dönemi geçiriyorum.:) Korkmam kadar normali de olamaz diye düşünüyorum şu an! Yaklaşık 11 seneden sonra, tüm iş bulan arkadaşlarımın işine gittiği gibi ben de işe gitmeye başladım. Ama bu 11 sene boyunca böyle bir şey olmamıştı ki... İç dünyamda yaşadığım kargaşa ve anlam verme savaşını anlıyor musunuz şimdi? :)</u></i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u><br /></u></i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">11 senedir konfor alanım bu değildi, hiç tam anlamıyla da olamadı. Şimdi olmuşken de "doğru konuşalım" uzun süre bu şekilde dayanabileceğimin üst sınırında başladım çalışmaya. Günde 8,5 saat iş yerindeyim ve dediğim gibi ondan öncesi ve sonrası da ya durağa gitme telaşım ya da otobüse binip eve gitme telaşım var! </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">(Ah ilk üç gün boyunca yaşadığım otobüs sıkıntısını hiç sormayın bile; ne otobüsler tam dedikleri saatte geliyor, ne de uygulamadaki saatlerin gösterdiklerinin öncesi mi sonrası mı onu anlayabiliyorum. Zira duraklarda kaç sefer bekledim de, gözümün önünde otobüs şirketinin sitesi de dahil uygulamalar "otobüs gitti" diye gösterdi. Ben oradayım ya, gitse görmem mi! dediysem de, doğru saati bulana dek, çok uygulama çok şoför sözü dinledim. Ve ben bu zamana kadar bir yere dakikasında gitme durumumu, sadece hastane araçları için kullanmıştım...)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h3 style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: red;"><i><b><u>Evde De Oturuyorsun Ya, Diyenler Var...</u></b></i></span></h3><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Biliyorsunuz ki akülü sandalye kullanarak dışarıda dolaşabilen bir kas hastasıyım ama evde kullanmıyorum. Her ne kadar "evde de oturuyorsun" deseler de, akülü sandalye üzerinde oturmak evdeki koltuk veya sandalyelerde oturmak gibi değil. Akülü sandalyemde rahat hareketimi yapamıyorum, ayaklarım bir süre sonra ayaklıklar üzerinde dura dura ağrıyor. Bir indiriyor bir kaldırıyorum modunda takılıyorum... Yaz mevsiminde bu sorunlar hiçbir şey değil de, ben kış mevsiminde ne yapacağım düşünmeden duramıyorum..</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Ah bunları söylüyorum, çalışmak istemiyorum sanılacak, başladığı gibi pes etti bu kız! Hayır, vallahi pes etmedim! :) İçimde bulunduğum, düşüncelerden düşüncelere düştüğüm üzere neler hissettiğimi anlayın istiyorum. Zira çalışmayı da çok istiyorum ve çalıştığım için de kendimi iyi hissediyorum. Ama bu durumları da es geçemem, dün belimin ağrıdığını çok hissettim. Kışa doğru bu saat mevzusunu umarım halletmiş olacağız diyelim... :) Engelli bir bireyin sorunları var diye, "o zaman evde otur!" olmamalı sonucu. Bizim ülke şartlarımızı engelliler açısından da konforlu hale getirmemiz gerekiyor. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Evet, hep evde oturuyorum; zira çoğu arkadaşım ya çalışıyor, ya da evlenmiş çocuğuna bakıyor. Herkesle sıklıkla görüşemiyorum ve çok yağmurlu olduğu için bu senede çok sık dışarıya çıkamadım. Kaslarını tam gücünde kullanamayan ama oturduğu yerden sadece kendi tuvaletine gidemeyen bir birey olarak, benim dışarıda bulunup hayatın içinde yer almam gerek! Bu ülkenin bir "engelli çalışma şartlarının" olması gerek! Bizim iş yerlerinde part-time çalışmayı bedensel engellilerimize sunulmasını teşvik etmemiz gerek, bizim iş yerine rahat ulaşım sağlayamayacak ama bilgisi ve öğrenim kapasitesi geniş olan oturduğu yerden çok rahat çalışabilen engellilerimize "evden çalışma" imkanını sunmamız gerek! </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Dünya değişiyor ve gelişiyor, bizim yerimizde saymamamız gerek... Bir ülke insanı için geliştikçe ve şartlarını düzenledikçe standardı gelişir ve büyür... Umarım anlattıklarımı birileri anlayabiliyordur... :))</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #800180;"><b><i><u>Üstte gördüğünüz resimler, işe başladım başlayalı çektiğim fotoğraflarım; son iki gün hariç neredeyse her gün var o fotoğraflarda... Neşeliyim, kendimi iyi de hissediyorum; başarmak da çabalamak da apayrı bir haz veriyor. İşleri güçleri toparlamamdan patronum da memnun olduğunu belirtti, ki bu durumdan ben de memnunum şükür ki. Sadece şu iki gündür vücudum bambaşka tepkiler vermeye başlayacakmış gibi bel ağrısı yaşadım. Sanırım sınırını belirliyor vücudum, bana daha çok dinlen diyor; diye anladım ve buna da zamanla alışacağım. Artık biliyorum... (=</u></i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #800180;"><b><i><u><br /></u></i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgWKfoyneClWrVFzka7i_iYuVzzmvX5SsTdagV-64dkFCPq6qbXw_HNAc9pBy6HoAzzEFYj13kvbyUS-p_biKOPgJ7vOsewwh21PMfnCocjPkPt72QtY6CAeFU7m_fJnuUPiQugz691omUjMgCRcTUcxRf4q5DRA_YONLTyOc8LAlQZnIIodMlO9Y_KPeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgWKfoyneClWrVFzka7i_iYuVzzmvX5SsTdagV-64dkFCPq6qbXw_HNAc9pBy6HoAzzEFYj13kvbyUS-p_biKOPgJ7vOsewwh21PMfnCocjPkPt72QtY6CAeFU7m_fJnuUPiQugz691omUjMgCRcTUcxRf4q5DRA_YONLTyOc8LAlQZnIIodMlO9Y_KPeg" width="400" />
</a>
</div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h4 style="clear: both; text-align: left;">Diyebilirim ki; artık iş hayatının daha içinde ben de çalışıyorum, biraz korkuyorum ama zaman içinde alışacak ve de toparlanacağım. :)) <span style="color: #cc0000;">Bana fırsat veren ve de imkan sağlayan herkese teşekkür ederim. Daha çok yazacağım bu konuda ama bu bir girizgah olsun, siz okuyucularım da bu mutluluğumu ve heyecanımı bilin istiyorum.. </span>Son iki günkü yoğunluğum sebebiyle kendimi anlamaya fırsatım da olmadı. O sebeple yazımdaki endişelerimi dile getirişlerim, kendimi de dinlemeye ve anlamaya yönelikti. Bazı korkularıma aldırmamanızı dilerim, zira her bir kelime veya cümle için söylüyorum, yazmazsam içimde kalırdı. Zaman geçtikçe her türlü zorluğumda neleri başardığımı ve de nelerin nelere sebep olduğunu bilmek adına her yazımı çoğu zaman kendim dönüp okuyorum. Bu benim çok ama çok hoşuma gidiyor... :)</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Burası benim hayat günlüğüm ve bana olduğu kadar birçok kişiye destek olsun diliyorum. Ben bedensel engelli olarak uzun zaman sonra hayatın içindeyim. <b><i><span style="color: #2b00fe;">Hep duyardım, aksini düşündüğüm için kulak verdim bu öğüde; benden de size olsun, "HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİL!" </span></i></b>Benim de hayatıma olduğu gibi sizin de hayatınıza hep güzel insanlar çıksın ve önümüze çıkan engeller geçilemez hal almasın, hep direnç noktası olsun ve de güçlenmemize vesile olsun diliyorum... =)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u><span style="color: #800180;">Bir sonraki yazımda görüşüne dek, Sevgilerimle... :))</span></u></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-28119327440356771072023-06-30T22:56:00.000+03:002023-06-30T22:56:01.815+03:00Bayramla Biten Haziran - 2023 #bitenayındeğerlendirmesi<div>Yağmurlarla başlayıp, Kurban Bayramı ile biten bir bayramdı Haziran. Bugün son günü ama artık bitti gözüyle bakıyorum. Temmuz ayını her aydan çok sevdiğim için de biraz sevinçliyim doğrusu... :) Güle güle git Haziran. Kenara çekil Haziran, 11 aydır beklediğim Temmuz geliyor; hepimizin neşesi. (=</div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEggf6R4n5gnTHpBHuk8Ni9FHOUii2RLs5FmTPFdRqa_z4Uv1LkIdb9tBostimxrvcNgtdYCHVQwIZYa9LgoE3hHU0oVQwiFRK7K7S0gLw3F5PhsX2Y905Cnjxf3aHvt7xe0UYXi5ufWW9VQAI_Cv8KhyVhxAZW8qUJqkxx4CsiTzSVc0tUib03DEunoUbM" imageanchor="1">
</a><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEggf6R4n5gnTHpBHuk8Ni9FHOUii2RLs5FmTPFdRqa_z4Uv1LkIdb9tBostimxrvcNgtdYCHVQwIZYa9LgoE3hHU0oVQwiFRK7K7S0gLw3F5PhsX2Y905Cnjxf3aHvt7xe0UYXi5ufWW9VQAI_Cv8KhyVhxAZW8qUJqkxx4CsiTzSVc0tUib03DEunoUbM" width="400"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEggf6R4n5gnTHpBHuk8Ni9FHOUii2RLs5FmTPFdRqa_z4Uv1LkIdb9tBostimxrvcNgtdYCHVQwIZYa9LgoE3hHU0oVQwiFRK7K7S0gLw3F5PhsX2Y905Cnjxf3aHvt7xe0UYXi5ufWW9VQAI_Cv8KhyVhxAZW8qUJqkxx4CsiTzSVc0tUib03DEunoUbM" imageanchor="1">
</a>
</div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Kurban Bayramında yolcu edeceğiz Haziran'ı, bugün bayramın üçüncü günü. :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Biz bu bayramın ilk günü evimizin en küçüğünün şu yukarıdaki güzel bayram eğlencesini yaşadık misal. Abisi en büyüğümüz olarak babamın elini öpünce sıraya girdi; elini öptü, alnına koydu ve parasını alıp kaçtı. Fotoğraf çekerek belgeledim bu hızlı giriş gelişme sonucu...(:</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bayramımız yaşadığımız şehirde kalan az sayıda akrabamız ile bayram tadında geçti şükür. Üzücü olan tek şey arefe gününden önceki gün sabahı buzdolabımızın buzluğunun işlem görmediğini farketmemiz oldu. Buzluktakiler çözülmeye başlamış, annem arefe günü öncesi günü buzdolabını boşaltmak ve orayı temizlemek ile uğraştı. Tabi bir de buzluktaki sebzeleri konserve şekline çevirmekle de uğraştı aynı gün. Temizlik ve bayram ikramları hazırlığı da arefe gününe kaldı böylece.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bayram anneme zor geçti yani, bugünden sonra dinlenecek her aile evindeki anneler gibi inşallah. Buzdolabına bakmak içi de bayram sonrasına gelecekler, Allah'tandır derin dondurucumuz da vardı. Kurtardık bir şekilde komşumuzun da dolabı sayesinde... </div><div><br></div><div><b><i><u>Haziran'a arkadaş düğünüyle başladık, iş fuarı ve arkadaş buluşması ile devam ettik...</u></i></b></div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh7V97axjV-1RxFCAzGhzoDCweqt5vjazLDA1yUntXg2hzzUKmTYK1fLj0elgOvaUsOoasRXYRd-uFyelJLmwJEAUTYbMO5uXN6iT1iNvV7VOmfLQUbI9k9Rd3E4T-_y_aO04Q0YZJSFqdQyixGUTxesRfdZiltQMZJ8zCtM8amU0fqtQRlyplLtt_R860" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh7V97axjV-1RxFCAzGhzoDCweqt5vjazLDA1yUntXg2hzzUKmTYK1fLj0elgOvaUsOoasRXYRd-uFyelJLmwJEAUTYbMO5uXN6iT1iNvV7VOmfLQUbI9k9Rd3E4T-_y_aO04Q0YZJSFqdQyixGUTxesRfdZiltQMZJ8zCtM8amU0fqtQRlyplLtt_R860" width="400">
</a>
</div></div><div><br></div><div>2 Haziranda lise arkadaşım Hatice'min kınasını yaktık, 3 Haziran günü de düğününü yaptık. Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine, böyle başladık Haziran ayına; birbirini seven bir çifti daha kavuşturarak... :)</div><div><br></div><div>Sonra 6-7 Haziran günlerinde Gemlik'te İş-Kur'un Genel İstihdam Fuarı vardı. İlk defa bir genel İstihdam fuarına gittim bu ay, aynı gün arkadaşımla da buluştum. Güzel ve benim gözlemlediklerimi iyice anlatabildiğim bir gündü... Yazısını bloğuma da yazıp koymuştum, <a href="http://yillargecerken.blogspot.com/2023/06/ilk-is-fuarna-gidisimdeki-gozlemledim.html?m=1">burada</a> bulabilirsiniz... :))</div><div><br></div><div>Haziran ayının yağmurları başlamadan önce dışarı çıkabildiğim günlerden biriydi işte. Kendi adıma ve nice engelliler adına artık yapmam gerekenleri düşünüp harekete etme kararı aldığım gündü... Şükür.</div><div><br></div><div><b><i><u>Tek bitirebildiğim dizi, bu sezon son bulan Türk dizimiz oldu misal...</u></i></b></div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjqEOlR22s4kzkVKF2eh39p5HOU7ySFCaOqZMjdC1yNROlT4uwG2Jcg_RCfSArFtJu3irn2cUc3dhIUF6VeQnTHMSRTTox_cPDlZKb0s3uEOmCLp1KkJ5kEGHesxbj5qAdGwa5BKvTEfmUBeAYNkHaPcsQpGV6YPphnhsUR9lUAyHeZgfwTFb-A0wEz4sQ" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjqEOlR22s4kzkVKF2eh39p5HOU7ySFCaOqZMjdC1yNROlT4uwG2Jcg_RCfSArFtJu3irn2cUc3dhIUF6VeQnTHMSRTTox_cPDlZKb0s3uEOmCLp1KkJ5kEGHesxbj5qAdGwa5BKvTEfmUBeAYNkHaPcsQpGV6YPphnhsUR9lUAyHeZgfwTFb-A0wEz4sQ" width="400">
</a>
</div></div><div><br></div><div>1 kitap bitirebildim, bir tane bebek örgüsü örebildim ve bir de dizi bitirmiş oldum; ki biten dizi de bu sene başlayıp bu sene final yapan dizimiz, Güzel Günler idi... Güzel Günlerin bitmesine çok üzüldüm bu ay, çünkü hiçbir mantıklı ve entrikasız aile dizisi bulunmakta sezonda bu dizi tutunacak demiştik. İmdat dediğimizde bir yudum su olmuştu ama maalesef bu dizimizi de elimizden aldılar.. </div><div><br></div><div>Yaz günü yağmurlardan başımızı dışarı çıkaramadığımız günlerde ne yazık ki biraz bunaldım ben de. Bu yaz vaktini öyle deli gibi beklemiştim ki, yağmur beni beklentilerimden vurdu! :) Neyse toparlandık desem de, öğrendik ki bu yaz Ağustos başına kadar iklim sebepli şiddetli yağmurlar gelecekmiş... Hayır olsun, korkulan gibi olup helak etmesin tarım işi yapan insanların hasatlarını... :/</div><div><br></div><div>İskandinav mitolojisi çok güzeldi, tavsiye etmek isterim. Bilmediğim çok şey varmış, Cadının Yüreği ile giriş yaptığım üzere öncesinde, İskandinav mitolojisine dair daha detay öğrendim bu sefer. Şimdi hala okuduğum üzere Suya Yazılan Hayaller kitabımın da konusu çok güzel, ama ben toparlanamadım henüz sanırım. Okuma maratonuma çok başka yavaşlıkta devam ediyorum maalesef... Dilerim Temmuz ayında bu durum geçerli olmayacak. :))</div><div><br></div><div>Ve üst kolayda gördüğünüz bebek yeleği için çok ör sök yaptım ama şimdiki hali sonunu tamamlamak kaldı. Bu ay birçok şeye "yağmur sebepli" kafayı takmış bulundum gibi oldu. Buna sebep olan da beklentilerimdi sanırım, altta kendime aldığım ihtiyaçlar doğrultusunda yaptığım hazırlıklar sebebiyle idi bu da en çok... :)</div><div><br></div><div><b><i><u>Yaz Stantlarımı Kurmaya Hazırlanmıştım Bu Ay Oysa...</u></i></b></div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiNctcjnJvGhwtUrFMYASJhdsUKRy4bqUdGD5HdP1gDgoGtJnXX_9jVynAU1I7yCMxjZl43c8pxbwWh2xyA4urIl5hom-nmge_8X-ab68Zx1haJ5oTQBHo8_51EnWyYX_VxoBq1C8QevMNHHB13J7C8jqsdAX2GpDrZoMyXMJr0iujUztfbnrMonZ3RaLg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiNctcjnJvGhwtUrFMYASJhdsUKRy4bqUdGD5HdP1gDgoGtJnXX_9jVynAU1I7yCMxjZl43c8pxbwWh2xyA4urIl5hom-nmge_8X-ab68Zx1haJ5oTQBHo8_51EnWyYX_VxoBq1C8QevMNHHB13J7C8jqsdAX2GpDrZoMyXMJr0iujUztfbnrMonZ3RaLg" width="400">
</a>
</div></div><div><br></div><div>Yağmur yağmasa, havalar bu kadar belirsiz olmasa çoktan çıkmıştım stant açmalarıma; kamp sehpası aldım kendime önce, plastik ve portatif. Sonra arkasına yeğenim Kağanımın oturacağı bir de tabure aldım Bim indirimlerinden... Bu ikisini Kağanım taşıyacak ve ben de ürünleri koyduğum kutularda dolu çantayı kucağıma alacaktım. Biz stant açmaya hep beraber gidiyorduk ya geçen sene, yine böyle olacaktı. Bayram sebepli planladığım şekilde bile gidemedim, yine hava muhalefetine ötürü. İkinci gün sakın olur diyordum, hava çok bozdu. Yağar dedim gitmedim, esti ama yağmadı...</div><div><br></div><div>Vardır bir hayır, vardır bir kısmet değil mi? Ben de öyle düşünüyor avutuyorum kendimi ama aylardır hevesle beklediğim yaz aylari beni hayal kırıklığına uğratıyor.. :))</div><div><br></div><div>Diğer aldıklarıma gelince; Eylül ayında yeğenim Kağanın sünnet düğünü var diye kestirme dedikleri üzere saçımı tokatlamak üzerine toka aldık yeniden. Çok uzun zaman sonra böyle saç toplar oldum Haziran ayında. Garip geliyor inanın ki. :) Bayram öncesi, bayram bitsin kestireceğim diyorum ama hala sabret düğüne az kaldı diyorlar. Havalar böyle bozuk giderse dayanırım da, diğer türlü kestirmeye çok yakınım... </div><div><br></div><div>Kendime Haziran başında bir yüz temizleme cihazı aldım nihayet, dudak üstü ve çene altında çıkan ince ama oldukça siyah göründüğü üzere beni çok yoran tüyleri almamın başka yolunu bulamadım. Ya sürekli Kuaföre gidip para bayılacak, ya da ablamın her müsait anını beklemek zorunda kalmaya devam edecektim. İkinci seçenek sebepli, bu durum peydah oldu. Aldım bu ürünü ve epilator şeklinde bir ürün işte. Kullanıyorum sadece yüzüme ve ben alım gücünden de şarj durumundan da gayet memnunum.. Ne acı veriyor ne de tahriş ediyor cildi. Benzer bir ürüne ihtiyacınız varsa, üstteki ürünlerin de içinde olduğu Hepsiburada koleksiyonumu buraya da bırakıyorum. :))</div><div><br></div><div>Gelelim en son aldığım iki adet şarjlı diş fırçasına; annemle Haziran ayında gittiğimiz diş doktorumun bana dişlerimi TEMİZLEYEMEDİĞİMİ söylediği üzere, şarjlı diş fırçası kullanmamı önerdi. 20lık dişim sebepli diş etlerim de iltihap kapmış. Dişlerimi doğru temizlemeye başlayıp Temmuz ortasında dişim çektirmeye gelmemi istiyormuş. Bunu bir sene önceki doktorum da söylemiş ama o sadece arka dişlerimi de iyi fırçalamamı tavsiye etmişti. O zaman iltihap da yoktu... Dikkat etseydim o zaman bu öneri yapılmış olsaydı da, belki böyle olmazdı deyip; anneme de bana da aldım böylece. Üç taksitle aldım ve 1 haftadır da kullanıyorum, çok memnunum şükür şimdilik... :))</div><div><br></div><div>Tavsiye eder miyim, tabii ki de ederim... İlk günler diş doktoru koltuğunda gibi hissediyordum kendimi, ama o zamandan beri cidden ben dişlerimi fırçalayamıyormuşum diyorum. İyi ki almışım... </div><div><br></div><div><b><i><u>Kutlaması bol, gezmesi de yağmurlardan fırsat buldukça mümkün oldu...</u></i></b></div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjpgE_u258ALczfWtbv_eJ7UP5PgZnVHpjgKskAqwKHKbnH9txRZzIwV4pK_3pZFxVts1IBzc1t7FHYNWC2CHcedzmJcNEbMOCubC-LoHVpNUihoOb36PIhDuAJDrnbH431tS5UuCLV6PehFfKMGexFpQyXm8nWhJSlu6sF6ykh4Cstar45rxyfWf5eHW4" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjpgE_u258ALczfWtbv_eJ7UP5PgZnVHpjgKskAqwKHKbnH9txRZzIwV4pK_3pZFxVts1IBzc1t7FHYNWC2CHcedzmJcNEbMOCubC-LoHVpNUihoOb36PIhDuAJDrnbH431tS5UuCLV6PehFfKMGexFpQyXm8nWhJSlu6sF6ykh4Cstar45rxyfWf5eHW4" width="400">
</a>
</div></div><div><br></div><div>Üstteki fotoğrafların sol alt köşedeki ve sağ alt köşedeki aynı gün olmakla beraber, diğerleri ayrı gün. İki üç gün de bunlar harici çarşı sebepli dışarı çıktım, yağmur harici bile olsa az da çıkmamışım meğer. =))</div><div><br></div><div>Aynı gün çekildi dediğim fotoğraflarda, aylık nöroloji doktoruma kontrolüme gittiğimiz ve sonrasında da kapalı çarşıya gittiğimiz gündü. O gün sabah doktorda gen testi sonucumun çıktığını öğrendik. Biyopsi raporumda çıkan sonuçlardan farklı olarak, hastalığımın alt başlığının da zararsız olduğunu öğrendik. Hangi genimin mutasyona uğrayıp hangi proteinin üretilemediğini öğrendik ve bu hastalığın üstünde çok araştırma yapıldığını ve ilerlemeler olduğunu da öğrendik. Çok sevindik şükür ki... :) Dahasını da ileriki süreçlerde göreceğiz inşallah...</div><div><br></div><div>Haziran başında glucosamine kullanmaya başladım, son 5 gününde de Elma Sirkeli Yumuşak Şekerimizle zayıflama uğraşına bir kademe daha dikkat etmek üzere giriş yaptım. :))</div><div><br>Hayırlısı olsun bakalım nasıl geçecek önümüzdeki aylar..</div><div><br></div><div><b><i><u>Bu fotoğraflar da son fotoğraflar Haziran ayına kadar...</u></i></b></div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjIfK39Of5npXkJR9wsX8wWi7s9VlN2gWrbJGWWf5krV639IqdTSn2lPWsweLf6QGiLnuHfiW_dpQe9Z3yZT5jfaOAnbRnZUXJJbry5tOqjKgihk-EF52EB4k06xxLFe76Yw_j0zotKdxGmRjl1cdR5e_7yA0LK_jaJyBQ-8F58GBL5MdmRevFxY-vUkOg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjIfK39Of5npXkJR9wsX8wWi7s9VlN2gWrbJGWWf5krV639IqdTSn2lPWsweLf6QGiLnuHfiW_dpQe9Z3yZT5jfaOAnbRnZUXJJbry5tOqjKgihk-EF52EB4k06xxLFe76Yw_j0zotKdxGmRjl1cdR5e_7yA0LK_jaJyBQ-8F58GBL5MdmRevFxY-vUkOg" width="400">
</a>
</div></div><div><br></div><div>Annemin teyze kızının diş hediği buluşmasına gittik, komşularımızla başladığımız günde ablamda idik bir hafta sonu, akraba günü sebepli akrabalar bizde idi bir gün de, annem onları ağırladı, bir de en son annemin dayısının torununun 4. Yaş doğum günü kutlaması vardı bir pazar günü de ona gittik (sağ alt köşede annem ve kuzenleri var, şakasız!)... :))</div><div><br></div><div>Derken bir de Bursa kapalıçarşı günümüz vardı, çok şükür yeğenimin sünnetine giyeceğim kıyafetimi de aldık o gün. (= Bir ferahlık geldi şükür, çünkü ablam annem ben ucumuzun de elbisesi hazır değildi ve neyse ki bir yerden başladık. Hayırlısıyla devamı da gelir. Bana nar çiçeği bluz bir de beyaz keten pantolon aldık. Eylül'e kadar bu kombin üstüne bir de ceket alırsak, benim Eylüldeki sünnete hazırlığım tamamdır inşallah... (: <br><br></div><div><br></div><div>Velhasıl epey dolu ama beklentiler ve planlar açısından da üzücü halde geçen günlerle dolu bir aydı Haziran.. Temmuz ayında stant açma beklentimin ve planlarımın nihayetinde sonuca erdiğini görebilelim inşallah.</div><div><br></div><div>Çok okusam, çok da yazsam yeniden. Bir de çok çok şekilde satsam. Kısmetse bir de 1 haftalık tatilimiz var Temmuz ayında; onu da hem sağlığım hem de ailecek neşemiz açısından, doğduğum ay olan Temmuz ayının çok güzel geçmesini diliyorum... =))</div><div><br></div><div>Vay be Haziran bitiyor, tüm senenin neşesi Temmuz ayı geliyor; onu iyi karşılayıp sahip çıkalım e mi? =)) </div><div><br></div><div>Temmuz hepimize hayırlı olsun, benim doğduğum ay hepimize mutluluk ve bereket saçsın. Sevdiğim çoğu insanın da doğum günü bu ay özellikle, bir ay bekleyin önümüzdeki ay çok daha fazla kutlaması bol ay sonu değerlendirmesi ile geleceğim bloğuma; umarım çokça ay içinde yazılarımı da yazdıktan sonra... 🙂</div><div><br></div><div>Sizin Haziran ayınız nasıl geçti? Yorumlarda bir ay değerlendirmesi yorumunuzu alırım. Sevgilerimle... 😇<br><br></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-21669419629031992432023-06-16T22:02:00.002+03:002023-06-16T23:59:03.640+03:00Bahanelerin Mi Var Çarelerin Mi? - Haziran 2023<div>Bu hafta baş konumuz bahanelerimiz... İnstagram adresimde <a href="https://www.instagram.com/p/CtcygzZoa1h/?igshid=YmM0MjE2YWMzOA==">buradaki paylaşımında</a> da bulabilirsiniz... :))</div><div><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjdwwPKSUkVIJTSKrkuGt33DWSq2VfIZwOl9Is4vfHhhewEu_3rgRDnMXmcfpe9ruFQINQfspOtnJCAf4HlCygY3VwbieE2WH-lOZS80w4qc2_aBg5G0_P2BD9SB5SG-h4n7_TGKyYVkeuDt6Ib86zfebLLGIA-OpPtYLyKQ5CQsJJ3gKdU_qx95Mvn" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjdwwPKSUkVIJTSKrkuGt33DWSq2VfIZwOl9Is4vfHhhewEu_3rgRDnMXmcfpe9ruFQINQfspOtnJCAf4HlCygY3VwbieE2WH-lOZS80w4qc2_aBg5G0_P2BD9SB5SG-h4n7_TGKyYVkeuDt6Ib86zfebLLGIA-OpPtYLyKQ5CQsJJ3gKdU_qx95Mvn" width="400">
</a>
</div><div><br></div><div><br>Bir soruyla başlamak istiyorum, "Bir çocuğun ve bir bebeğin büyüme adımlarında herhangi bir bahaneye rastladınız mı?<div><br></div><div>"Ben yürüyemem, ayaklarım çok küçük!", "Ben emekleyemem, yerler çok kirli.", "Ben daha küçüğüm, benden bu kadar şey beklemeyin!" GİBİ...</div><div><br></div><div>Büyüyene kadar hangimiz bahanelere sığınmayı bildik ki? Belki hepimizin ilk sığındığı bahane "öğretmen bana taktı" idi okulda, birçoğumuzun da "Bir ben düşük not almadım ki, tüm sınıf düşük not aldı ama!" İdi. (Tanıdık geldi de mi?) :)</div><div><br></div><div>Sonra büyüdük bizler, çok kişiyle konuşur olduk, bahaneler sardı etrafımızı... Biz de bize iş başvurusu yapan kişilere işimizi anlatınca türlü bahanelerle karşılaşıyoruz. Çoğu denemiyor bile yola çıkmayı, iş için emek harcamayı... Buna üzülmekten çok, hayatı anlamaya başladım bu olay üzerinden.</div><div><br></div><div>Çevrem yok, ben evde paketleme işi sanmıştım, ben katalog işi yapamam, benim çocuğum var ve daha nicesi. En acıları ise, evli olduğu veya kadın olduğu için kabullenmemeleri gereken ama nasıl kabullendikleri "kısıtlanmış olmanın verdiği bahaneleri". Bu bahaneleri sunmadan önce isteyerek girişilen bir mevzu bu sonuçta...</div><div><br></div><div>Bugün güldüğüm mevzu da buna benzer, çünkü bu konu bana trajikomik geliyor artık. Diyorum ya, bu kişilerin çoğu işi biraz olsun bilerek başvuruyor bizlere. Ama sonra daha ürünleri tanımadan vazgeçiyor.</div><div><br></div><div>TRAJİKOMİK NOKTASI ŞU; </div><div><br></div><div>HERKES BİR ŞEKİLDE İLERLEMEK İSTİYOR AMA ÇOĞU KİŞİ EMEKLEMEK DAHİ İSTEMİYOR! GÜNÜMÜZ KAZANÇ ANLAYIŞI, EMEKSİZ KAZANÇ ÜZERİNE YOĞUNLAŞMIŞ. ÇOK ACI... </div><div><br></div><div>Bu hafta birçok kişi ile görüştüm yine ve onların da istediği üzere işimi anlattım, bu kişiler daha önceden numara bırakmış ve firmamızın kazandıran imkanlarından yararlanmak istemiş kişilerdi.</div><div><br></div><div>Aradığım hiçbir kadından "olur, bir deneyeyim" lafını duyamadım. :) Hayır kelimesini duyduğuma değil, hayat bana bir mesaj daha vermeye çalıştı bugün; ona çok güldüm...</div><div><br></div><div>Son iki kadın ile görüşüyordum; İlki küçük çocuğu olduğunu ve yapamayacağını, ikincisi de küçük çocuğunun uyuduğunu ve konuşamayacağını söyledi. Ama bu sefer müsait olunca beni arayabileceğini de söyledi.</div><div><br></div><div>Konumuz kadınlar ve onların çalışma istekleri değil ama Rabbim bana al sana iki şekil bakış açısı dedi bana. Ard arda bu kişilerle konuşmam hiç tesadüf gelmedi... </div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgmTk5_eeC1qca0K2vIJogFrz85nYQR7reC6pYWUAbpuFDuEDS4ig3dIBckpEh92l_alz209OgiQV9OOFwVpWrYWIKkP6w6W9yrCFS6Zhy5w-VolJM0vgYGFwAPd6j_GMg6aJnwp7YoNd2k6YUn9hdOWBGc4ivsirGynraBbKiF1PRyoRSCiuMRBvFQ" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgmTk5_eeC1qca0K2vIJogFrz85nYQR7reC6pYWUAbpuFDuEDS4ig3dIBckpEh92l_alz209OgiQV9OOFwVpWrYWIKkP6w6W9yrCFS6Zhy5w-VolJM0vgYGFwAPd6j_GMg6aJnwp7YoNd2k6YUn9hdOWBGc4ivsirGynraBbKiF1PRyoRSCiuMRBvFQ" width="400">
</a>
</div><br></div><div><br></div><div>Çocuğu olup çalışanlara "annelik yapmıyor" diyemezsiniz değil mi? Katalog işi yapabilen herkesin de çevresi var nasıl diyebiliyorsunuz mesela? </div><div><br></div><div>Kişiler istemeyebilir ama baştan hükümler vererek denememek bile kaçmaktır bence, uğraşmaktan ve de yorulmaktan kaçmak gibi... Bu iş gibi birçok iş alanında da içine girmeden yapamayacağınızı bilebilmek ne kadar mümkün? Peşin hükümler bilmediğimiz neleri hayatımızdan def ediyor diye merak ediyorum aslında... Bu düşüncelerimi bu sebepten dile getiriyorum.</div><div><br></div><div>Çünkü bir zamanlar ben de katalog işi yapamam, diyordum. Şu sıralar en çok sevdiğim şeylerden biri satış yapmak ve her türlü sahada olabilmek benim daha önce neden girmediğimi düşündüğüm bir iş alanı... Tabii zamanı geldiği için bu zamanda oldu, ama iyi ki de oldu dediğim üzere denemeseydim başarabilir miydim şu zamanki mutluluğumu???</div><div><br></div><div>TEKRAR GELELİM KONUMUZA; </div><div><br></div><div>SİTEMİM BENİM İŞİMİ KATALOG İŞİ DİYE KÜÇÜMSEYEN AMA DÖNÜP İŞİ ÖĞRENMEK İSTEYENLERE VE BUNA RAĞMEN TÜRLÜ BAHANELERLE İŞİ DENEMEYENLERE! ARTIK SADECE GÜLÜYORUM! "HAYIR" KELİMESİNİ DUYMAK DEĞİL SIKINTI, KOCA KOCA İNSANLARIN ÇOCUKÇA BAHANELERE SIĞINIP EMEĞİ HİÇE SAYMASI ÜZÜCÜ GELİYOR SADECE.</div><div><br></div><div>BENIM BAHANELERİM YOK, ÇARELERİM VAR ÇÜNKÜ. BU İŞ DENGEDE İLERLEDİĞİN ZAMAN SİZİ BATIRACAK İŞ DEĞİLDİR MİSAL. </div><div><br></div><div>"İHTİYACIN OLMADIĞI VEYA SATMADIĞIN HALDE ÜRÜN ALMAZSANIZ, STOKÇULUK DERİZ ONU YAPMAZ ÇABASIZ KAZANMAYA KOLAY YOLDAN İLERLEMEYE ÇALIŞIR VE AĞIR YÖNLENDİRİLİRSENİZ; İŞTE O ZAMAN BATARSINIZ...</div><div><br></div><div>==》Evde iş arayan güzel kesim; </div><div><br></div><div>Bir yerden başlamazsan, hayat sana nasıl bir güzellik yapsın?</div><div><br></div><div>Sen çıkmadan yola, varacağın yere seni kim neden ışınlasın? </div><div><br></div><div>Satıştan çok güzel kazançlar elde edene kadar ben de bu işi yapamam, diyordum. Denemeseydim bunları nasıl anlayabilirdim?</div><div><br></div><div>Peki, bir söz var bilir misiniz?;</div><div><br></div><div>"İnsanlar fırsatların gelmesini bekler, fırsatlar da insanların gelmesini.</div><div>Fırsatlar bekler, insanlar bekler.</div><div>Kazanan hep "mazeretler" olur."</div><div><br></div><div>Mazeretlerinizin kölesi olmadan, yolda olmanın güzelliğini yaşamanız dileğimle... :))</div><div><br></div><div>İsterse insan çarelerine sığınırmış, istemezse de bahanelerine... Çare olalım kendilerimize, bahaneler bizi uzaklaştırmasın hayatın içinden... </div><div><br></div><div>Sevgilerimle...</div><div><br></div></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-84601383307684324302023-06-06T23:39:00.004+03:002023-06-06T23:42:42.909+03:00İlk İş Fuarına Gidişimdi, Gözlemledim - 06.06.2023<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh04D75bqDaA2WRn3w2r1ke5CWZ1nUj9-wWD6nYcfLgbqH8qWuoMqQWdyyI50Yk82m3yOm1iMZoAk_l_8zJLsZoXm0jswE8zm2QCIOxu8P0mRJ-AT_nXx6DUvHw1ELgQoc-R2WQAQfvULp_KICaL00Q_qh0UpPhEB72OMNt2eXk79Z4acobP5CnX7KL" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh04D75bqDaA2WRn3w2r1ke5CWZ1nUj9-wWD6nYcfLgbqH8qWuoMqQWdyyI50Yk82m3yOm1iMZoAk_l_8zJLsZoXm0jswE8zm2QCIOxu8P0mRJ-AT_nXx6DUvHw1ELgQoc-R2WQAQfvULp_KICaL00Q_qh0UpPhEB72OMNt2eXk79Z4acobP5CnX7KL" width="400">
</a>
</div><div><br></div><div><div>Bugün ilk defa bir iş fuarına katıldım, İş-Kur'un Genel İstihdam fuarı... </div><div><br></div><div>Daha öncesinde Bursa'da engelliler adına da bir iş fuarı açıldı biliyorum ama Bursa'ya gitmesi benim için epey zorluydu ve hiçbirine katılamadım...</div><div><br></div><div>Ama gelgelelim bu fuarı gözlem açısından kaçıramazdım...</div><div><br></div><div>Bir senedir gözledikçe daha net söylüyorum, biz engellilerin çalışma hakları adına net kuralları yok sektörde. Bence bu bizim net eksikliklerimizden biri...</div><div><br></div><div>3 işverenden 3ünün de "beden işçisi olarak" engelli eleman aradığı "zorunlu istihdam" durumunda olmak bence bizler için yeterli değil.</div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh5lhbkomdrjPRWwx9joG7t1VcRhOjHfJwzbP70_TlHZU4S8Gkt4CIxF4HbtSjfmGG7Zp8c_pf_OHReOMgJ_CiaAnwniGZpMpaltd2Nzi10FlFnYvjJDIbqlM8eRHK38cbYwulzWJVdAqjPmbMA-SudJRiPTr0D6Ixu0RcjTPXOySUUONoxMDR7BPfT" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh5lhbkomdrjPRWwx9joG7t1VcRhOjHfJwzbP70_TlHZU4S8Gkt4CIxF4HbtSjfmGG7Zp8c_pf_OHReOMgJ_CiaAnwniGZpMpaltd2Nzi10FlFnYvjJDIbqlM8eRHK38cbYwulzWJVdAqjPmbMA-SudJRiPTr0D6Ixu0RcjTPXOySUUONoxMDR7BPfT" width="400">
</a>
</div><br></div><div><br></div><div>Açık açık söylüyorum, akülü sandalyede iken normal bir çalışan gibi 8-9 saat çalışabilmem epey zorlu. Denedim gördüm de üstelik; servisinden tutun, tuvaletine kadar beni zorlayan alanlar var.</div><div><br></div><div>Peki, part time çalışma usulü neden engelli kategorisinde daha net geçerli olamıyor. Özel sektörde engelli çalışanları "az engelli" olan cinsinden aldıklarının da net ortada olduğunu düşünüyorum. Oturduğu yerden desteksiz kalkamayan bir engellinin tuvalet sorununu nasıl giderebileceğini düşünüyorlar.</div><div><br></div><div>Bugün eski iş koçumla görüştüğümde "seninle ilk konuşmamızda da tek sorunun bu olduğunu konuşmuştuk, hatırlıyorum." Dedi. Gereğini ben yapacağım onu net biliyorum...</div><div><br></div><div>Bu yazıyı bir eksikliği bildirmek ve yine görülmeyenin görülmesini ve de konuşulmayanın konuşulmasını sağlamak için yazıyorum. </div><div><br></div><div>Ben elimden geleni bu konuda da yapacak ve sosyal hayatta biz engellilerin "bizlere uygun şekilde" yer almasının gerekliliğini de anlatmayı başaracağım.</div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhwm1hzlHueB-N6iNls7LoASv6yeh_-h71-pfJgWUM6a9SUkmo4APLBvkQXrgDZOJzcaVjBi0sBnFEN0aUoernAVXDIXxgU4iByV7B-Yj9eyhV1S9YNjADjl0WbxajC6R0VcOSPwchOp-L9vsSPDyy9UbqeiKtlPcOdLCPnGnHAuVjRT8IUKMzmdUO9" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhwm1hzlHueB-N6iNls7LoASv6yeh_-h71-pfJgWUM6a9SUkmo4APLBvkQXrgDZOJzcaVjBi0sBnFEN0aUoernAVXDIXxgU4iByV7B-Yj9eyhV1S9YNjADjl0WbxajC6R0VcOSPwchOp-L9vsSPDyy9UbqeiKtlPcOdLCPnGnHAuVjRT8IUKMzmdUO9" width="400">
</a>
</div><br></div><div>Toparlarsak diyorum ki;</div><div><br></div><div>Tek çalışabilecek engelli eleman "beden işçisi" olmak zorunda değildir.</div><div><br></div><div>Part-time is statüsü, kişinin isteğince engel statüsüne de uydurulabilir olabilmelidir. </div><div><br></div><div>Bunlar benim fikirlerim ve de üzerine Allah izin verirse önce Cimer'e yazarak, bir Türk vatandaşı olarak bu konularda iyileştirme yapılmasını talep edeceğim... :)</div></div><div><br></div><div>Oralarda mısınız? Yorumlarda beni anlayıp anlamadığınızı yazabilir misiniz? 🙏</div><div><br></div><div><br></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-71675148475566187192023-06-05T18:05:00.003+03:002023-06-05T18:06:00.412+03:00Mayıs'tan Sonra Haziran, Artık Yaz Gelsin Aman Aman... - Mayıs 2023<p> </p><p>Başlığıma bakarak da, Haziran'a başlasak dahi yazın gelmediğini anlayabiliriz. Haziran başladı ama hala soğuk, rüzgarlı ve yağmurlu havaya mahkumuz... :) Sözde seçimden sonra havalar ısınıyordu; bir hafta biterken haftaya yaz gelecek diyorlar, hafta başlıyor ve bu hafta da yağmurlu diyorlar. Dünyamızı kirleten ve de ona bir türlü hakettiği değeri veremeyen bizler, mevsimleri zamanlı zamansız yaşayarak ceza ödüyoruz. Bence hepimizin psikolojisi biraz da bu havalar yüzünden bozuldu gitti. Sonumuz hayrola... :)</p><p><br /></p><p>Küresel ısınmaya dair konuşacakmış gibi başlasam da, bu yazımda konumuz geride bıraktığımız Mayıs 2023... =) Mayıs benim için yine oldukça verimli geçti; geçen ayki sayıda kitap okusam da, önceki aya göre daha fazla dışarıda geçirebildim ve senenin ilk standını da Bursa'da bir etkinlikte açabildim. Haziran ayında havalar toparlanırsa, bu ay da stant açıp satış yapabilmeyi çok istiyorum dışarıda. Tabii bu biraz havalara, biraz da sağlığıma bağlı... </p><p><br /></p><p><b><i><u><span style="color: #2b00fe;">--> Mayıs Nasıl Geçti?</span></u></i></b></p><p><b><i><u><span style="color: #2b00fe;"></span></u></i></b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u><span style="color: #2b00fe;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjSMqR2q470AnD2BWH3wg4mObvyGdRpeMmZaWqk5dOu0R3UShbscsep2JX0fqd08yWkhXh91G5AR47_gkV4zi9tN_R5nczWoUuy1JjLttgf_ZwGA-zDpmDvayAJLcOuvamZxZ02LYM32Ct2w3Pbm6HTPkLIpAUxhf20llin5aalXkTnlx0LWTCDId6t" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjSMqR2q470AnD2BWH3wg4mObvyGdRpeMmZaWqk5dOu0R3UShbscsep2JX0fqd08yWkhXh91G5AR47_gkV4zi9tN_R5nczWoUuy1JjLttgf_ZwGA-zDpmDvayAJLcOuvamZxZ02LYM32Ct2w3Pbm6HTPkLIpAUxhf20llin5aalXkTnlx0LWTCDId6t" width="400" />
</a>
</span></u></i></b></div><b><i><u><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></u></i></b><p></p><p>Seçim telaşı, siyasilerin bolca iftiraları halka ve karşıtlarına hakaretleriyle dolu gürültülü geçti. İki seçim süreci atlattığımız Mayıs ayında, hepimiz en az 10 yaş yaşlandık bence. Bir ülkenin milletvekilleri ve parti yetkilileri bu kadar stresli olursa, ülke gündemi ve insanları nasıl sakin olabilsin ki? Başka ülkelerin seçim süreçleri bu kadar halkını yıpratmıyordur bence, bizler oyların sayıldığı ve "sandık korumalı" geçen sayım geceleri sebebiyle sürekli baş ağrıları ve endişe dolu geçiriyoruz seçimleri. Bu konuda hiçbir taraf tutmuyor sayın beni ve öylece şu iki soruma cevap verin; 1- Ülkem seçime gidiyor ve bir taraf sürekli sandıkları korumak zorunda kalıyor, neden? 2- Bu kadar sandık güvenliği diye bağırırken, yetkililer neden önlem almıyor? (İşte bu iki sorudan başka soru sormuyor ve bu konuya da burada son veriyorum)</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Öyle Böyle Bir Ay Geçti Ki; Ona Rağmen Kitap Okuyabilmiş Olmam Da Örgü Örüp Dizi İzleyebilmem De Müthişti Bence! =)</u></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEim2S2OsMq4q0ZQheTK7kM7Jkw8tdeaGMObNmMi_clT5P17FGNLWHwn4cEKD9OgBQ-jFkDkv3ihOX_4CXoTcsSteq-r6gGFz5PDh8iLkYYNRXVOeAD0gYGndTwuNtIBxrkUb8iGqfy-Qef1GQPRpop_bJDq77a2xEGcuoItCmwC8fnNc_pYVnW-KDKC" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEim2S2OsMq4q0ZQheTK7kM7Jkw8tdeaGMObNmMi_clT5P17FGNLWHwn4cEKD9OgBQ-jFkDkv3ihOX_4CXoTcsSteq-r6gGFz5PDh8iLkYYNRXVOeAD0gYGndTwuNtIBxrkUb8iGqfy-Qef1GQPRpop_bJDq77a2xEGcuoItCmwC8fnNc_pYVnW-KDKC" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Çoğu konuştuğum ve rastlaştığım kişiye bakıyorum, seçim maratonunda haber takip etmekten ve yorum okumaktan kitap okumakta dahi zorlanmışlar. Ama kendime verdiğim bir söz vardı ya, özellikle de ataklarımı geçirdiğim dönemlerden sonra akıllandığım üzere, kendimi germemek için meşguliyetlerime olduğunca tutunacağım diye. Tutundum! :) </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">İki adet kitap bitirebildim, ki benim için en güzeli Cadının Yüreği idi! 1000kitap hesabım üzerinden yorumumu paylaştım. <a href="https://1000kitap.com/gonderi/205468632" target="_blank">Buradan</a> görebilirsiniz kitap yorumumu. Bu aya da en az 4 kitap okuma hedefim var, bakalım ne kadar olabilecek... Bir de son zamanlarda hiç bloğa "okudum" yazıları yazamadığımı farkettim, çok beğendiğim veya karmaşık duruma getiren kitaplarımı yazmaya gayret edeceğim ara sıra. Mesela Cadının Yüreği kitabı, tam okudum yazısı yazılacak cinsten bir kitaptı esasında. Ben fırsat bulamadım sanırım...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bir çin dizisi bitirdim, elimdeki yeşil süveterleri bitirmeye uğraşırken; adı The Love Equations idi. Youtube'da <a href="https://www.youtube.com/@WeTVTurkish" target="_blank">WeTV Turkish </a>kanalı üzerinden izledim ben. Oradan çin dizisi izlemeyi seviyorum doğrusu, çok güzel bir altyazısı kalitesi mevcut. Bu kanaldan ilk izlediğim dizi, <a href="https://www.youtube.com/watch?v=NWf26DemjNk&list=PLQESIrBthAhSssMxigb9tSuqqwDqey3qH" target="_blank">Mutfakta Randevu</a> adlı dizi idi. Kesinlikle öncelikle onu tavsiye ederim! :)</div><p></p><p>Bu konuda; iki yeşil süveter ve bir çift eldiven siparişim de tamamdır yani. Dikişleri de bitti gitti, annem ve Sakine teyzem sayesinde; dikiş işlerime onlar bakıyorlar sağolsunlar. Şimdi önümüzdeki ay yakadan başlamalı yelekler öreceğim. Kışa hazırlık yapacağım, biri hediye diğerleri de satışa olacak diye umaraktan... Şu ürünlerin teslimatını yapayım da önce, eksik iplerimi alacağım sonrasında.. :) </p><p><br /></p><p><b><i><u><span style="color: #2b00fe;">Yapabildiklerim Kadar Yapamadıklarım Da Oldu...</span></u></i></b></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjDeMDh5Coaw72oF8Vz7w8tTzUDUPiyzjCzBkWU8CQBcMCKPNuduLCJT_ZocKAkygFtxBSjtG7yXqMsRysp9Pna70D5XDjUKMuJ87-NsUotUW4iQllxTlbIJQVOpm9zpFBrOUYjailQBYdAvTYR4_UQJMt-mHwXSrOQqXqW-z-Dnp_A4gSUrgXSf0lJ" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjDeMDh5Coaw72oF8Vz7w8tTzUDUPiyzjCzBkWU8CQBcMCKPNuduLCJT_ZocKAkygFtxBSjtG7yXqMsRysp9Pna70D5XDjUKMuJ87-NsUotUW4iQllxTlbIJQVOpm9zpFBrOUYjailQBYdAvTYR4_UQJMt-mHwXSrOQqXqW-z-Dnp_A4gSUrgXSf0lJ" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Olabildiğince dışarı çıkma fırsatlarımı değerlendirdim ama astım sağlığıma dikkat edemedim! 11 Mayıs idi, Bursa'da bir engelliler haftası nedeniyle etkinliğe katılıp stant açtım ve güzel de satış yaptım ama sonrasındaki hafta astım açısından çok rahatsız olmaya başladım. En son seçim haftasında da iyice artan astımımla uykusuz gecelerimde öksürmekle çok acı çektim...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Ay başında Göğüs Hastalıkları Doktoruma gittiğimde, "yine nefesin çok düşük ama daha iyi olabilirdin" dedi. Sabahları cam açmayı, polenlerin çok olduğu gün dışarıda olmamayı ve de çamaşırlarımı içeride kurutmayı önerdi. Son madde tamam da, diğer ikisini çok sık yaptım; doktorum çok haklıydı... O hafta Nebülazatör makinesi ile ilaç kullanarak kendimi rahatlatmak durumunda kaldım. Astım meğer ne kadar çok iltihap bırakıyormuş içimde! Solunum aletime sonradan ağırlık verebildim, hani şu adı Triflo olan! Aslında en başından ağırlık versem, belki bu kadar ağır da atlatmayacaktım belki. Ama bundan sonrasına faydalı olabilmek adına, solunum aletimi bırakmamaya uğraşıyorum; yaklaşık son iki haftadır! :) <a href="https://www.instagram.com/reel/Cs1zg2WPiHR/" target="_blank">Burada</a> da bir video hazırlamıştım Triflo ile ilgili, bloğumun instagram hesabında... :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Haziran ayı boyunca, solunum aletime ve de dumble çalışmalarıma özen göstereceğim. Bakalım bir dahaki ayın başında, "Haziran çok daha iyi geçti!" diyebilecek miyim? =)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Mayıs Ayında "Kakao Günlükleri" Tutmaya Başladım... </u></i></b></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEix49WiECdf9GKzPBByvTsiFczX0ZDmYT1bHTOJ80ZxVUct12W_F2OqzV0uJAaG48lgz_yPTv7rpmP0kWx2NpQQ0CTo5HehUcBxilSk2AOIEYIAyqsM9cpU8RbrO5BO9c8FWYXa8eebmKAaDEjbormL_LxeWK2OYsinJEGuEE960DueyLsF2xfmpYJs" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEix49WiECdf9GKzPBByvTsiFczX0ZDmYT1bHTOJ80ZxVUct12W_F2OqzV0uJAaG48lgz_yPTv7rpmP0kWx2NpQQ0CTo5HehUcBxilSk2AOIEYIAyqsM9cpU8RbrO5BO9c8FWYXa8eebmKAaDEjbormL_LxeWK2OYsinJEGuEE960DueyLsF2xfmpYJs" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Mayıs ayında da doktor kontrolüme gittim, 18 Mayıs günüydü... Doktorum bu kontrolümde de "Zayıflamam gerektiğini" söylediği gibi, yine her gün "kas ve kemiklerim için" 1 bardak kakao içmem gerektiğini belirtti. Bu sefer "her gün ama ihmal etmeden" diye ekledi... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Ben de unutmamak üzere, hikayelerimde Kakao Günlükleri tutmaya başladım. Bu sayede hem oraya her gün günün kakaosunu çekeceğim diye kakaomu içmeyi unutmuyorum hem de kendimi anlatacağım bir konu başlığı daha buluyorum. Kakao Günlükleri tutarken çok dert yanmış olabilirim zaman zaman, hepsi yapıcı dert yanmalardı. Birçok problemime günlük şekilde yazılar yazarak kendimce problemlerimi daha çabuk çözdüm üstelik! =)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div><b><i><u><span style="color: #cc0000;">Haziran'dan Bir Haberim Var Son Olarak, Taze Taze;</span></u></i></b></div><div><br /></div>Mayıs boyunca oldukça aktif olduğum instagram hesaplarıma karşılık, bu yazımı yazdığım sabah ise YouTube hesabıma bir adet kısa video ile giriş yaptım. :) 1 sene önce mayıs ayıydı sanırım, YouTube girmeyi yine düşünmüş ama cesaret edememiştim. Belki o bir sene dolu dolu videolarımla o hesabımı daha erken aktif edebilirdim ama belli ki zamanı değildi. Bu sabah tereddütsüz kısa videomu oluşturdum ve başlangıcı yaptım. Şimdi şayet dilerseniz, sizi YouTube hesabım didolatte'yi takip etmeye davet ediyorum. :) Yakın zamanda uzun videolarla da aranızda olacağım. Ama onun öncesinde de bir deniz kenarında veya evde sakin şekilde kendi tanıtım videomu çekeceğim. Youtube dünyasının en büyük eksiğini gidermeye geliyorum; Bir Kas Erimesi Hastası Youtuber, Bir Engelli Youtuber, "Engel Olma Destek Ol" ve de "Kendi Hayatım için nasıl çabalıyorum" içerikli nice videolarım olacak... Takipte kalın. =)<div><br /></div><div><b><i><u>Sizlere hayırlı bir haziran ayı diliyorum. Ve kendime de bol okumalı yazmalı ve de bol stantlı bir Haziran beklentisi içinde güzel günler diliyorum... :) </u></i></b></div><div><br /></div><div><b><i><u><span style="color: #2b00fe;">Sevgilerimle, bu da bu yazımın son sözü olsun; Haziran ile Artık Yaz Gelsin Aman Aman... =)<br /></span></u></i></b><br /><br /><br /><p></p><p><br /></p><p><br /></p></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-45805450431024407312023-05-31T11:30:00.002+03:002023-05-31T11:30:00.143+03:00Herkesi Anlamak Zorunda Değiliz - İnsanlar - Şubat & Mayıs 2023<p><br /></p><p>Bu yazımı Şubat 2023'te yazmaya başlamıştım, şimdi tamamlamaya geldim. Çünkü tam zamanı olduğunu düşünüyorum, o sıra çok sinirlendiğim bir grup insana karşı sinirimle yazarak, olmadık kişilere kötü enerji yüklerim diye durdurmuştum parmaklarımı. Şubatta yazdıklarımın bir kısmını sildim, dilimi yumuşatıp kalbimi sakinleştirdim ve yazmaya geldim. </p><p>Şunu farkettim; "Kimseyi Anlamak Zorunda Değiliz!" ve birileri bunun hep aksini bizlerden bekliyorsa; onların da bizleri anlamasına fırsat tanımalıyız. Ben bunu anlatmazsam her daim içimde kalacak. Kendimizi kırmamak üzere, içimizi oyan insanların hayatlarımızdan çıkması gerektiğini yeniden anladığım üzere başkalarına da vesile olurum umarım... :)</p><p><br /></p><p><i><u><span style="color: #cc0000;"><b>Yazıma Şubat 2023 ve Mayıs 2023 başlıkları ile devam edeceğim ara sıra, çünkü yazımın bir kısmını da anlatmak istediklerimin başlangıcı olarak silemedim. </b></span></u></i></p><p><i><u><span style="color: #cc0000;"><b><br /></b></span></u></i></p><p><i><u><span><b>O zaman başlayalım, Şubat 2023 diyerek;</b></span></u></i></p><p>Anlaşmakta güçlük çekiyorum bu ara insanlarla, "günümüz düzeni değişti ama bu kadar mı?" Derken buluyorum kendimi bir de... 2023 bu kadar sert başladı demiyorum, bu bir süredir var olan şeydi zaten... Benim anlatıp rahatlamam gereken ikili ilişkilerde garipsediğim konular artarak katlanır oldu, anlatmaya geldim.</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIumxSACNEeO-GLK3HIlNDnJbYkvVSIi1mmyTDTn4k8Gm-0FbRHhfjkYPyzstmdP6bwRyE8SYsObEsiyg_fi33gpqOxQqLH7utu7I9D1eYpFUe-IRMIQ9Id44785nLw1qWqdE2juX2CjQ/s1600/1674851459299633-0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIumxSACNEeO-GLK3HIlNDnJbYkvVSIi1mmyTDTn4k8Gm-0FbRHhfjkYPyzstmdP6bwRyE8SYsObEsiyg_fi33gpqOxQqLH7utu7I9D1eYpFUe-IRMIQ9Id44785nLw1qWqdE2juX2CjQ/s1600/1674851459299633-0.png" width="400" />
</a>
</div><br /><br /><p></p><p><b><i>Hani büyüklerimiz der ya, "herkesi kendin gibi sanma!" Ben kendim gibi sanmaktan öte, "E doğrusu bu değil mi? Yeterli sayıda kişiler bile bunu neden yapmakta zorlanıyor?" diyerek sorguluyorum bu sıralar hayatı... İstediklerim bence oldukça basit şeyler.</i></b></p><p>Konumuz hayat üzerindeki tüm ilişkiler... İkili veya çoklu anlaşma gerektiren ilişkiler konusunda, önce ailede pekişmeli ve okulda da desteklenmeli değil mi bazı öğretiler? Yani belli bir yaştan sonra anlaşma konusunda çocuksu kavgalar ve laf sokmalar geride kalmamalı mıydı? İş veya arkadaşlık, biraz yüzüne gülümseyip öte yandan arkandan konuştuğunu farkettirmesi miydi? Bu sıra herkesi ben anlamak zorundaymışım gibi hissettiriyorlar bana, oysa anlaşılmak ara sıra taraf değiştirebilirse de karşılıklı olmalı değil mi?</p><p>Son 3-4 aydır en çok kızdığım mevzu ne yazık ki şu; üzüleceğim ve de kızacağım durumlara benim adıma karar verip benden bir şeyler saklıyorlar, sonra da dönüp ben öğrenince "seni üzmek istemedim" diyorlar. Beni üzmek istemeyen insanlar, bana başka başkalarına başka konuşuyorlar. Sonra laf arasında da bana "senin yerin bende başka" diyorlar. Deneyimlediğim çok net bir mevzu var ki, sözlerden çok davranışlar en dürüstü hayatımızda... Yıllardır savunduğum mevzudan hala dönemedim ve aynı şeylerle karşılaştığım için zannediyorum ki Rabbim bunu kabullen diyor bana ama ben hala kabullenemedim. = "Hiçbir doğru acıtamaz benim kalbimi, bir yalan kadar!"</p><p><br /></p><p><b><i><u><span style="color: #2b00fe;">Mayıs 2023; </span></u></i></b></p><p>Bu kadar üstünkörü anlatmama gerek yokmuş aslında ama o aylardaki psikolojimle çok yüzeysel anlatmışım. Oysa içim çok sıkılıyordu karşılaştığım "zorbalık" derecesindeki davranışlarla. Ki küçüklüğümden beri çok sık karşılaştığım bu zorbalığa söz edememek, yüzümde koca koca sivilceler çıkmasına sebep olmuştu o dönem de. Artık sürekli üstüne gelinen olmak istemediğime şu dönemler netlikle anlam verebildim ki, umursamamak kadar sözümü de esirgememem gerektiğini anladım. Belli ki hala zayıf görülüyorum ama kimsenin hiçbir haline tamah etmemem gerektiğini de anlayabiliyorum. Üstelik de ortada hiçbir şey yokken, herkesin stres atma objesi haline getirilmişken neden susup oturacağım ki artık; demeye başladım. Çok şükür...</p><p><b><i>Bana yapılan benim sözlerim gibi çok yüzeyseldi. Evet, yaşımız itibariyle de çok saçmaydı! Kimin neden bana böyle davrandığını bilmediğim bu sürecin benzerini, en son üniversite dönemimde çok zorlu atak sürecimi geçirirken de yaşamıştım. Bir arkadaşım çok ağır davranmıştı bana, sorduğumda sebebi de yoktu. Ona göre davranışları çok normalmiş, öyle diyordu ama o benden gitgide uzaklaşıyordu.</i></b></p><p><b><u><i><span style="color: #cc0000;">Bakın burayla bağdaştırınca durumları, her şey ortaya nasıl çıkıyor. Zaman zaman unuttuğum ve hala neden şaşırdığımı bilmediğim bir olgu, bazılarının hayatınızdan çıkması gerekiyormuş olgusu... Ben bunu büyüdükçe anlasam da, gerçekleşirken şaşırmaktan vazgeçemiyormuşum ve şimdi sonucunda kavrıyorum. Yani evet, o dönem biraz üzülmem gerekiyormuş ki bu sonuca yeniden ulaşabileyim. </span></i></u></b></p><p>Hayat birilerini nasıl getirebiliyorsa, o kadar da götürebilir. Sanırım 30 yaşında biri olarak buna şaşırıyorum en çok; aile içinde olgunlaşamadığını düşündüğüm üzere, arkadaşım dediğim insanların bir zaman sonra üstten üstten bana bir şeyleri anlatmaya çalışmasını ve sonra da benim neden onları anlamam ve kabul etmem gerektiğini düşündüklerini anlamak da istemiyorum! Dosdoğru ne demek istediğini yalansız dürüstçe anlatabilen insanlarla karşılaşamamak hala bana sinir bozucu geliyor... Ama hep söylediğim gibi, canımı acıtsın ya da acıtmasın dosdoğru konuşmalarla çözebileceğimiz sorunları çözümsüz haline getiren insanların benim karşımda yalana başvurmalarıdır ki; 95 yaşıma kadar yaşasam da, bunun ötesini kabul edemeyeceğim!</p><p>O dönem işte böyle üstü kapalı konuşmalarla sarılmıştı etrafım. Kimin bana neden trip attığını bilmediğim için, sürekli bir tersleniyordum. Sebebini çok sonradan anladım ama keşke bana o dönem anlatabilselerdi, beni cidden hiç ilgilendirmeyen konulara girmemiş de olsam her söylediğimden nem kapılmış! Benim açımdan değil, onlar açısından üzücü ki "ben sadece ve sadece kendi yolumda ilerliyordum ve ilerliyorum"un rahatlığındayım hala... :)</p><p><br /></p><p><b><i><u>Şubat 2023'e Atlayalım Yeniden;</u></i></b></p><p><b><i><u><br /></u></i></b></p><p><b><i><u></u></i></b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjAcWF4fTUUVADDGLIjnGJHlS9xPkxMLP_r_WHQbcKZIIdOFJlx8D0iQVuNz-kMbel-674EOmHBkDslCJZXG6PvBaoK2QE-zF4ru3qeWyBjxU1qnORQd80hzX2OLWfkm0c4Le2GboJp081mnacQqNfbaRBDlDr0dVRAWOt6UvG3yVAyBi2VJ0zX_zkZ" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjAcWF4fTUUVADDGLIjnGJHlS9xPkxMLP_r_WHQbcKZIIdOFJlx8D0iQVuNz-kMbel-674EOmHBkDslCJZXG6PvBaoK2QE-zF4ru3qeWyBjxU1qnORQd80hzX2OLWfkm0c4Le2GboJp081mnacQqNfbaRBDlDr0dVRAWOt6UvG3yVAyBi2VJ0zX_zkZ" width="400" />
</a>
</u></i></b></div><b><i><u><br /></u></i></b><p></p><p>Bahaneleri sırtlanmış çok insanla karşılaşıyor ve de tanışıyorum. Birçoğu da işim sayesinde. Ama gelgelelim en büyük bahaneler ertelemeler ve ciddiye almamaları gibime geliyor. Doğrusu en sevmediklerim bunlar... Annem "herkesi kendin gibi sanma!" diye işte tam da buralarda söylüyor. Tamam da ikili ilişkilerin özellikle de arkadaşlıkların yolu "dürüst yoldan ne istediğini söylemekten" geçmez mi? </p><p>Hadi tamam iş konularını geçeyim öncelikle, kurduğunuz ilk bağlantıda dürüstçe karşıdakinin ne istediğini anlamak istemez misiniz? Benim karşıma sürekli gerçek istedikleri ne olursa olsun benden saklamaya meyilli kişiler çıkıyor. Oysa en başta da niyet ne olursa, şartlar ne kadar değişirse değişsin; yeter ki ben ne olup bittiğini bileyim, beni geçiştirme ve bana net ol dediğim herkesten yana bu tavırla karşılaşıyorum. </p><p>Ben biliyorum ki, içimize attığımız her şey yük olur bizlere. Bloğumun bu sebeple var olmasını da çok seviyorum. Ama iki haftadır cümlelerimi nasıl toparlarım bilemediğimden beklettiğim bir yazımdır bu... </p><p><br /></p><p><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>Mayıs 2023 Yorumum;</u></i></b></span></p><p>Böyle kişilerle hala karşılaşıyorum, en çok da işim sebepli. Başta çok yüksek başlayan insanlar, birden sönüyor ama bunu bana asla söylemiyor. Sonra ben yapacaklarını söyledikleri ama yapmadıkları işler karşısında nedenini sorduğumda da, "Ben seni üzmek istemediğim için sana dönemedim ama ben yapamayacağım." diyorlar. Peki, yapabileceğinizi söylediğiniz zaman da mı doğruyu söylemiyordunuz? Olumlu bir şeyi söylerken ki dürüstlüğünüz gibi değişen halinizi söylemekten neden utanıyorsunuz? (İnsanoğlunun en ama en net insanına dahi, anlamsız davranışlarını aklım almıyor!)</p><p>O dönem biri beni 1 hafta boyunca oyaladı böyle. Telefonlarıma bir türlü çıkmıyor, akşamına dönüp <i><u><b>"abla çok işim vardı dönemedim kusura bakma"</b></u></i> diyor ve ekliyor <b><i><u>"yarın seni arayacağım, ben arayamazsam şu saatte beni ara."</u></i></b> Arıyorum, tabi yine açan yok, yazıyorum ve okunuyor yazdıklarım ama hiçbir geri dönüş yok. Bir tanıdığı hastalandı, bir kendi meşgul idi; bir başkasına gitti, bir başka zaman da başka bir şey oldu. Bu durum 1 hafta sürdü böyle. Bir haftanın sonunda anlayışım tükendi! <span style="color: red;"><b><i><u>"Beni oyalıyorsan, zamanımı ve de iyi niyetimi suistimal ediyorsan söyle; ben bu durumdan çok sıkıldım!"</u></i></b></span> dedim. Bana dönüp, <b><i><u><span style="color: #2b00fe;">"Abla ben yapamayacağım ama seni üzmemek için bunu sana nasıl söyleyebilirim bilemedim!"</span></u></i></b> dedi. (Bu benzerlerinden sonra, en son nokta idi. Çünkü karşıma bana asla net cevap vermeyip beni engellemeye de tenezzül etmeyenler maalesef var hala.)</p><p>Ben bu çocuğa zamanımı, emeğimi verdim; bildiklerimi öğreterek bilgi ve tecrübelerimin bir kısmıyla yüreklendirdim. Ha helali hoş olsun, yaptım diye söylemiyorum; bunları kendi istedi, ki niyetinin ciddi olduğunu bana belli etmek istediğini de kendi söylüyordu! Hiç hoş bulmam "ben de sana bunu yaptım ama!" demekten ama onun beni soktuğu psikolojiyi anlatmak istiyorum size. Kendi kendime gelin güvey olmamıştım. </p><p><b><i><u>Değinmek istediğim nokta şu;</u></i></b> <span style="color: #2b00fe;"><b>insanlardan herhangi bir borç aldığınızda, onun ödemesi ne kadar önemli ise sizler için, gösterilen ilginin de "doğrudan karşılığının verilmesi" o kadar önemli olmalı. Olumlu karşılıklar için geçerli değil söylediğim, olumsuz olarak da cevap direkt verilebilmeli. Sizin olumsuz kararınızı kötü karşılayan insanın kötü davranışı hayatınızda yeri olmayanlardan olmalı...</b></span></p><p><span style="color: red;"><i><b>Kişilerin üzülüp üzülmeyeceği, hayal kırıklığına uğrayıp uğramayacağı sizi ilgilendirmez; siz doğru yoldan zamanında bildirirseniz, bu sizin iradenizle verilmiş karar olarak kayda geçer. Fakat vereceğiniz cevabı ne kadar geciktirirseniz, asıl o zaman insanları kandıran ve de dolandıran sizler olursunuz. Cevap vermeyeni anlarım ama ısrarla kişiye dürüstlükle meşgul olduğunuzu belirtiyor ve bekletiyorsanız; hayaller kurulur umutlar edilir ve yarattığınız hayal kırıklıklarıyla da size karşı güven o kadar zedelenir!!</b></i></span></p><p><br /></p><p><b><i>Herkesi anlamak zorunda olduğumu düşünmüyorum. Kendimle dalga geçilmesini kabul etmiyorum! Önemsenmeme mevzuunda birilerinin "ayıp olmasın" diye beni geçiştirmek üzere net bir cevap vermemelerinin ve ertelemelerinin "esas terbiyesizlik!" olduğunu düşünüyorum. </i></b></p><p><b><i><br /></i></b></p><p><b><i><span style="color: #cc0000;"><u>Buralarda okuyup da beni anlayan çok kişinin olduğunu seziyorum. Anlayışı ve de samimiyeti kaybettik diye düşünüyoruz... Son zamanlarda kimin gerçekten doğru söylediğini kestiremez oldum. Çevremde de "insanlar yalan söyler" imajı hakim.</u> </span></i></b>Kimseye güvenmemek hayat normali olmuş, ikilem arasında yaşamak da aynı şekilde. Bu değerleri kaybetmiş olmaktan ötürü çok mağdur hissediyorum kendimi. Herkesin işi var ve artık benim de işim var, ama yine de herkesin ertelediği vakit ayırmadığı ve önemsemediği kişi çoğunlukla benim. Sevilmediğimi asla söylemiyorum, kendi değerlerine benim gibi sahip çıkan kişiler de hala mevcut; dönüp bana vakit ayırmayı veya plan içerisinde hareket etmeyi biliyoruz. Ama halkın genelinde bir boşvermişlik bir "aman sen de!"cilik var, insanı üzüyor ve tüketiyor ne yazık ki...</p><p>Ha şu da var ki, bu durum neticesinde artık birkaç kez beni meşgule düşüren veya erteleyen ama bana ısrarla dönmeyenlere de artık vakit ayırmamayı seçer oldum. Çünkü hayatlarını devam ettirdiklerini sosyal medya üzerinden görebiliyorum ama bana vakit ayırmamakta ısrarları da "çok meşgulum" neticesinde olunca insan şöyle söylüyor; meşgul olduğu bana karşı hali, benim dışımla ilgileniyor kendisi... :) </p><p>(Tam anlamıyla bir iç dökme yazısı oldu de mi? Kimler sonuna kadar okuyup yorum yapacak çok merak ediyorum... )</p><p><br /></p><h2 style="text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><i><u>Toparlamam gerekirse;</u></i></span></h2><div><span style="color: #2b00fe;"><i><u><br /></u></i></span></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEijh8zVyxOEmvS7b_IxAK_wJZbfbkQnkHKZ5zfF-0FZjWshuzW84v1jmZ3t-fiEKIG2IJj4Ahg5YmtxUwhgfWNaXlj1Q-VUlCdOwXphkpgiaRVChnS6QhgXQQHXMp59PvrMzS-WpSYR2UJ3GTd1R5dodxK5enjwPOp4rOjTMICJrZI_4VuMwngrHwMa" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEijh8zVyxOEmvS7b_IxAK_wJZbfbkQnkHKZ5zfF-0FZjWshuzW84v1jmZ3t-fiEKIG2IJj4Ahg5YmtxUwhgfWNaXlj1Q-VUlCdOwXphkpgiaRVChnS6QhgXQQHXMp59PvrMzS-WpSYR2UJ3GTd1R5dodxK5enjwPOp4rOjTMICJrZI_4VuMwngrHwMa" width="400" />
</a>
</div><p><br /></p><p><b><i><u>= İnsanlar cevap verme, dürüst davranma gerekliliğini unutmuşlarsa hatırlatalım. Siz de çevrenizde bu tarz tavırlarda bulunan kişiler varsa, yapabiliyorsanız hayatınızdan ayıklayın. Enerjimizi pozitif anlamda etkileyemiyorlarsa, hayatınızda gereksiz yer kaplamalarına da gerek yok zannımca. </u></i></b></p><p>= Rabbim her birimize benzer kişileri; "Kulum sen bundan kendine - Ben kıymetliyim, benim vaktim de enerjim de kıymetli ve özel!- diyebiliyor musun?" diye karşımıza çıkartıyor bence! Elbette önce bunu onlara anlatmalı, ancak anlatıldığı halde aynısı yapılıyorsa zaman harcanmamalı! Hayat o kadar kısa ki; kendimizi üzdürmeyip ezdirmeyelim derim. Ben iki aydır geç kalmış da olsam bunu başardım! En azından güç olmadı diye düşünüyorum;</p><p>-- İki taraflı ilişkilerde cevaplar olumlu veya olumsuz net olmalıdır. Sürekli ertelenen kişi olduğunuzu hissediyorsanız, çok yumuşak duruyor olabilirsiniz. Lütfen herkesten önce kendinizi düşünün, inanın geç kavradım ben de; bunun bencillik değil, kendi öz değerimi yitirmemek için kendime gerekli mevzu olduğunu anlamakta.</p><p>-- Yeni veya eski tanıdığınız kişi size geri döneceğim deyip dönmüyor; bunu en az ikiden fazla yapıyor ise, "önemsemiyor, önemsenmeyi haketmiyor" ibaresini yerleştirin üstüne. Acabası, nedeni nasılı sürekli alttan alıp siz ona ulaşmaya çalıştıkça, "önemsemem gerekmiyor, zaten o bana yazıyor" diye düşünüyorlar. Acı tecrübeyle 10'dan fazla kez benzerlerini yaşadım. Bu durumun mottosu şu, hiçbir ilişkide herşeyi kolaylaştıran tek taraf olmayın ve karşı tarafı da işinizi kolaylaştırması gereken yerine koymayın! Tembel olmayın ve kimsenin tembelliğine alet de olmayın.</p><p><b><i><u><span style="color: #cc0000;">-- Bu benden herkese;</span></u></i></b> kimse için, özellikle de benim için: </p><p>"Ya sana bunu nasıl söyleyeceğim bilemedim, üzülürsün diye düşündüm." </p><p>"Seni üzmek istemedim, seni kızdırmak kırmak veya olumsuz cevap vermek istemedim."</p><p>Benzeri olumsuz kelime dizilerini kullanmaktan vazgeçin. Ben bez bebek değilim, hastalığım olabilir ve sizlere sakin cevap veriyor ve bazı hatalarınızı dahi görmezden gelebiliyor isem bu durum "zayıf olduğum anlamına gelmez!" </p><p>Benim üzülmem kırılmam kızmam ise sadece beni bağlar! Bana üzüleceğim diye söylemediğiniz gerçek cevap, başka şekilde öğrendiğim şekilde size güvenimi sarsar. Genele yayın bunu, güven sizin için önemli ise daima açık sözlü olun. En fazla hayatımızda olmak isteyenler sınırını bilsin, neye üzülüp üzülmeyeceğimize de karar verebilelim!</p><p><br /></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>***</u></i></b></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u><br /></u></i></b></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>Arkanızdan laflar çevirip yüzünüze gülenlere ise, çok net şekilde lütfen "çocuk olmadığınızı" bildirin. Ben öyle yapıyorum, çünkü yeterince sustum.</u></i></b></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>Kendi yolumda giderken, kimsenin afra tafrasına; garip kırgınlık ya da kızgınlığıyla sessiz kalmasına veya bir gidip bir geri dönmesine gösterecek sabrım yok. Benimle ilgili hissettiğiniz her ne varsa, geçin karşıma konuşun doğruca. Ama üstten konuşmalarla anlamamı beklemeyin zamanla.</u></i></b></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u><br /></u></i></b></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>Ben herkesi anlamak zorunda değilim, kendilerini bana anlatmadıkça! Siz de beni anlamak zorunda değilsiniz elbet ama çocukluğa luzüm yok zannımca. </u></i></b></span></p><p style="text-align: center;">Birer tanecik hayatımız var, bunlarla mı uğraşacağız Allah aşkına. Yaşamaya geldim bu hayata sadece kendi adıma, ailem bildiklerimin yanında; bir de hayallerime bakarım yalnızca, sadece kendi yolumda... :) </p><p style="text-align: center;"><br /></p><p style="text-align: center;">Bu da böyle biline... Umarım yazım birilerine fikir verir ve yüreklere faydalı olur. </p><p style="text-align: center;">Sevgilerimle... =)</p><p style="text-align: center;"><br /></p>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-38093452829678090952023-05-21T23:37:00.001+03:002023-05-22T01:56:31.530+03:00Nasıl Bir Haftaydı Ama - (15-21.05.2023)<p> </p><div class="Ar Au Ao" id=":15v"><div aria-controls=":18k" aria-label="İleti Gövdesi" aria-multiline="true" aria-owns=":18k" class="Am Al editable LW-avf tS-tW tS-tY" g_editable="true" hidefocus="true" id=":15r" role="textbox" spellcheck="false" style="direction: ltr; min-height: 266px;" tabindex="1"><p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">Bu haftanın yarısı hastanelerde, yarısı da yeniden beslenme
düzenime çekidüzen verme uğraşlarımda geçti. Derken bitiyor bir hafta daha işte,
fotoğraflarla bir inceleme yazısı kalsın yine… :)</p><p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;"><br></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgHifPlvZApzEzs4rBu-Mkx9ijGtL4w75p0inTZL2e_hLqP995tWmwLzb0DKR-HkNoKAg7L45vpJDY6fXcShvYwipLgnP4vBmhkxnWUib9yzgJZ0r-4Y-yEASdmA0POgl2ccs0FCJG1moE3bi9KP-04pxmr7VxD1k14mAy_RgN4L8Ea8k_3K0gsR47O" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgHifPlvZApzEzs4rBu-Mkx9ijGtL4w75p0inTZL2e_hLqP995tWmwLzb0DKR-HkNoKAg7L45vpJDY6fXcShvYwipLgnP4vBmhkxnWUib9yzgJZ0r-4Y-yEASdmA0POgl2ccs0FCJG1moE3bi9KP-04pxmr7VxD1k14mAy_RgN4L8Ea8k_3K0gsR47O" width="400">
</a>
</div><br></div><p></p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">**</p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">Haftaya çok bilenmiş başladım, baş kaldırmam gereken
cinsten. Bir İğneli Emg’m vardı bir de Mart’tan beri son iki haftadır testlerimin
tamamlanmasını beklediğimiz için gidemediğim kontrol randevum… Salı ve Perşembe
olmak üzere iki gün gördüğüm doktorum bana ısrarla zayıflamam gerektiğini
söyledi, biraz utandım ama anında kabullenip harekete geçtik! Kullanmak
istediğim takviyelere onay aldım, faydasını göreceğime annem de dahil üçümüz de
inanıyoruz. Şimdi biliyoruz ki, Haziran görüşmemize kadar çetin bir süreç bekliyor bizi…</p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">Rabbime, kendime ve de doktoruma inancım tam da olsa, kendi
hayallerime karşı daha çok sorumlu hissediyorum kendimi. 3 senenin ardından
gerçekten iyi bir doktorla kontrolde olmak güven hissettirirken bundan sonraki
sürecin daha kararlı ve her anlamda odaklanmış halde geçmesi gerektiğini
biliyorum. Doktorum 3 kontroldür bana “üzüntü yok, lütfen buna da dikkat et”
diyor, beni de en çok sanırım bu geriyor.</p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;"> </p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">**</p><p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjccl7WldpKCPoYz2gRzQ4t9cD51YyLUndr0QyAJzb9XoiYQnw4KxIxttfZGevPs2PytbpHp1nSOWSKbQNJQD5h-xlJ_eEZtNEpfedI39a93m8KEuWNUgMd6kpElkxsUw9mmF8Nc1cgCD10vepqj_4-P3iFKjW99v-uA-sATzL9HOd0yuxuQLAnv48m" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjccl7WldpKCPoYz2gRzQ4t9cD51YyLUndr0QyAJzb9XoiYQnw4KxIxttfZGevPs2PytbpHp1nSOWSKbQNJQD5h-xlJ_eEZtNEpfedI39a93m8KEuWNUgMd6kpElkxsUw9mmF8Nc1cgCD10vepqj_4-P3iFKjW99v-uA-sATzL9HOd0yuxuQLAnv48m" width="400">
</a>
</div><br><p></p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">Kendimi örgüye, kitabıma ve yazmaya daha çok odaklamaya
çalıştım ama odak problemi yaşadığım için doktorumun sözünü tam olarak
tutabilmek için başka yöntemlere başvurdum. Gündemin gerginliğine kafa yormamak
mümkün olamadı zira. Hareketlere yöneldim, kendimi daha çok fotoğrafa kendi
bakımıma ve de durup sadece örgü örerek dizi izlemeye verdim ama onun
ötesindeki birçok şeye bir türlü odağımı direkt yöneltemedim. Bir haftadır
ülkenin gergin ve korku ikliminde şu yazıyı yazarken dahi kendi odak kontrolümü
sağlamak için “beyaz gürültü” dinleyerek yazabildiğimi itinayla bildirmek
isterim! </p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">Kulağımın içinde çekmeyen televizyon ekranında dolaşan minik
sinek noktalarının sesiyle odaklayabiliyorum resmen. Hafta başından beri “bıraktım”
dediğim birçok besin grubundan, “biraz yesem bir şey olmaz” diyerek kendimi lokma
alırken buldum! Gece rüyalarıma hiç değinmeyeyim, o bambaşka bir yazının konusu
halinde resmen! =) Hafta ortasında karabasan bastı misal beni, gözümü açtığımda
odada korkunç bir siluet belirdi gözümde; öylesine uyanmakta zorlandım yani,
beynim benimle oynadı!</p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">Bu gönderimin yazısını hiç buraya bağlamaya niyetim yoktu
ama o karabasanı hatırladım da yine, niyetlenmek isteyen üzerime bir nazar
duası okusun! Çok inanırım ben duaların gücüne, yer gök dua bilirim
nihayetinde. Ben kendime okuyorum bol bol ama sanırım ulaştıramıyorum tam
anlamıyla; aklım fikrim beynim, ben öteledikçe yukarıya iki şey çıkarıyor “biri
korku, biri endişe”! </p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">Hayat bu, herşey bizler için de; kendime ve de ülkeme çok
fazla inanmam gerektiği bir dönem geçiriyoruz, etkilenmeden edemiyorum.
Sonuçları üzerime kar oluyor yağıyor sanki, yorgunum ama yılgın değilim yine de! Hop, buradan da havaların
ısınmadığını bildirmekten onur duyarım efendim, zira çok üşüyorum ve doktorum
beni anlayınca kuş gibi hafiflediğimi hissettim bu Perşembe… :) Bu hafta da soğuk geçecek bir hafta bekliyormuş bizleri, bir sonraki haftanın ısınma durumu varmış ki; her anlamda ülkemin ısınmasıdır duam ve dileğim. Rabbim duysun dualarımızı... Amiin.</p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;"> </p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">**</p><p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiUCrAhvxBTy18UbXq80mGPMBsGX0c-CAJ1oslLp_oy1ZElt_PhOy8-qIoxK1NFWxAJNiiOHfXBnA-9Ux1a1JMngeATVRb67wvFYcom4yZFQw2XBC2AbTy_mAccR-lD0z-qc6ygsWchLXOTG1DTV-tp3YaIm1gawLhJzw_0vkN81kf9pjoFnMAGiLWn" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiUCrAhvxBTy18UbXq80mGPMBsGX0c-CAJ1oslLp_oy1ZElt_PhOy8-qIoxK1NFWxAJNiiOHfXBnA-9Ux1a1JMngeATVRb67wvFYcom4yZFQw2XBC2AbTy_mAccR-lD0z-qc6ygsWchLXOTG1DTV-tp3YaIm1gawLhJzw_0vkN81kf9pjoFnMAGiLWn" width="400">
</a>
</div><br><p></p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">Uzun laflarımın kısa bir özeti; bundan sonra hiçbir surette
başladığım rutinleri bırakma lüksüm kalmadı, doktorum beni yurtdışından
geleceğini söylediği bir kas kuvvetlendirici ilaca hazırlıyor. Zayıflamam şart,
kendime inancımı hiç kaybetmemem şart ve Rabbimin beni asla unutmadığını
bildiğim ve gördüğüm üzere taşıdığım bu cana karşı sorumluluğum büyüdü.
Oralarda birilerinin okuduğunu bildiğim üzere enerji istiyorum sizlerden. <3</p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;">Ben hayatı sevdiğim kadar kendimi gerçekleştirme sözümü
tutmaya yeminliyim; Kader gayrete aşıksa eğer, ben bu aşkı sahipleneceğim. Sınavımız
çetin; gücümüz ve yolumuz da sağlam olsun… Kendine karar alıp, bundan sonra “biraz
dahi ara vermemeye karar verenlere” selamlar olsun… </p>
<p class="MsoNormal" style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 11pt; line-height: 115%; margin: 0cm 0cm 10pt;"> </p></div></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-26897612070036730892023-05-16T23:53:00.002+03:002023-05-17T00:02:01.355+03:00Engelliler Haftasının Yıldızıyım, Peki Ya Sonrası? - 10-16.2023<div><span><br></span></div><div><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>Merhaba bir Engelliler Haftasının Daha Sonuna Gelmişken, konuşmamız gereken yine çoook şey var; Farketmeniz İçin Bir Sürü Teklifim Ve De Düşüncem De Var! :)</u></i></b></span></div><div><span><br></span></div><div><span><br></span></div><div><span><b><i><u>Her sene bu tarihleri unutsam da, gerek sosyal medya gerekse de önem teşkil edildiğimi farkettiğim derecede ben yeniden hatırlıyorum; biz insanların 365 gün boyunca önemsiz ama bazı özel günlerde "farkında olunmaya çalışılan" günleri var. </u></i></b>3 Aralık Engelliler Günü gibi, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü, 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü ve de önceden Nisan ayında kutladığımızı hatırlıyor olduğum ama her sene 10-16 Mayıs tarihleri arasında Birleşmiş Milletlere üye ülkelerce kutlanan Engelliler Haftası gibi...</span></div><div><span><br></span></div><div><span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi-k2tgOMmK4MXmsT7LRit591nfWBMM1gNHTPbCPATaGSq1oWwpRi2wzGUxUFYl-lPTLoETPuC6GcOJtDsRmdxJ60qbIE4BpqtI7RDjE0jvhvXtiV2MpKg0pA2LKiozKMrdyLLv8CmWZPjzr6vGkvhtY1KE3_1y9_mU3qLj7q5GCQ86u0Gid94wemN0" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi-k2tgOMmK4MXmsT7LRit591nfWBMM1gNHTPbCPATaGSq1oWwpRi2wzGUxUFYl-lPTLoETPuC6GcOJtDsRmdxJ60qbIE4BpqtI7RDjE0jvhvXtiV2MpKg0pA2LKiozKMrdyLLv8CmWZPjzr6vGkvhtY1KE3_1y9_mU3qLj7q5GCQ86u0Gid94wemN0" width="400">
</a>
</div><br></span></div><div><br></div><div><span>Bugün o haftanın son günü; hastanedeki kontrollerim, geçen hafta etkinlik sonrası yorgunluğum ve de bloğuma bu sebeplerle dönemiyor oluşumdan bu yazım düzenlenmek üzere bugüne kaldı... :) Öncelikle birilerine laf çarpıtmak değil amacım, çok net şekilde farkındalık günleri dahi tam anlamını içermiyor demek istiyorum doğrudan. Çünkü her farkındalık gününde zorlandığımız noktalar konuşuluyor, herkes bir derece üzülüyor ama o gün veya o hafta önlemler, çalışmalar veya notlar alınmadan; o hafta kutlamalarla bizler geçiştiriliyoruz ve hafta bitiyor. Hayattaki zorluklarımız kaldığı yerden devam ediyor...</span></div><div><span><br></span></div><h3 style="text-align: left;"><span style="color: #cc0000;"><b><i><u>Bu sene ben Engelliler Haftası kapsamında sizlere şunu söyleyeceğim. Bizim ülkemizde "Engelliler Haftası Gerçeği Var, Ama maalesef gerçekliği yok!" (iyi okumalar)</u></i></b></span></h3><div><span><br></span></div><span><div><span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgwUF1UOuiQMyp9GGHzy7j2TPUW2avOybhoBwJpTOnmN8ZANI46AQeCcfZvpRe1-wKctXyurg_8aUPJw1uQiR84kS_WSkL1N3FTC5h0gYB7okl8vGMH8Lrp4Yo9-s79YEZ2HiZHoVyyllxYAZheqdZLEpl4bS6v2H1sQIxCA2CwWyhrVnBA3egICNf3" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgwUF1UOuiQMyp9GGHzy7j2TPUW2avOybhoBwJpTOnmN8ZANI46AQeCcfZvpRe1-wKctXyurg_8aUPJw1uQiR84kS_WSkL1N3FTC5h0gYB7okl8vGMH8Lrp4Yo9-s79YEZ2HiZHoVyyllxYAZheqdZLEpl4bS6v2H1sQIxCA2CwWyhrVnBA3egICNf3" width="400">
</a>
</div><br></span></div><div><span><br></span></div><i><u><b>Engelliler Haftası gerçeği demişken;</b></u></i> bence böyledir ki ve not etmeliyim çok da iyi anlaşıldığı gibi, sene boyunca bu haftalık görünür olduğumuzu düşünüyorum hep ve yine bu konuyu not ediyorum. Geçen hafta engelliler haftası kapsamında katıldığım Bursa Etkinliğimizde de konuştuklarımızdan ve dertlendiklerimden yola çıkarak eksiklerimizi yazıyorum. Çünkü hiç unutulmamalı: 365 gün boyunca yaşadıklarımızla bizler varız, zorluklarımız farkındalık günleri haricinde dile getirilmekten daha fazlası el atılmayı hak ediyor... Sizce?</span><br><br><span style="color: red;"><b><span>Lütfen engelliler haftasına ve de günlerine kalmadan daha çok alan tanıyın bizlere. İş hayatında, sosyal alanda, eğitim alanında ve de kültürel hayatta...</span>
<br></b></span><br><span>🙏 İş hayatında benim gibi biri için hala bizlerin yeri tam yok ülkemde. Çünkü benim gibi dışarıda akülü sandalyesiyle yer alabilenler, herkes kadar uzun saatler çalışamıyor. Gün içerisinde dinlenmeden orada bulunmak da, desteksiz tuvalet ihtiyacını karşılamak da çoğumuz için mümkün değil zira! Çok şey yapılabilir bu konuda, öncelikle de "işverenlere engelli işçi çalıştırma desteği ve teşvikleri veriliyorsa, engelli işçi kanunu ve her engelli grubunun da kendi içinde şartlarının oluşturulmasına alan oluşturulmalıdır." Sizce mantıksız mı? Bunun örnekleri birçok ülkede mevcuttur.</span><br><br><span>🙏 İş yerlerinin tam anlamıyla (servisleri, giriş yerleri, çalışma saatleri, engelli tuvaletleri ve gereksinimleri) tüm engelliler için yeterli de değildir! İşverenin engelli işçi çalıştırması teşvik edilirken, işçinin sigortası devlet tarafından yapılıyor olması yetmiyor; engelliye doğru ortamı da sağlamak işverene şart koşulmalıdır. </span><br><br><span>🤝 Sosyal hayatta; iş yerlerini geçelim, bina girişleri ve iç dizaynlarından tutun, sokakların taşlarına ve kaldırımlarına kadar bizi genelde planlara tam anlamıyla dahil etmediklerini sizler de biliyorsunuz... Otobüslerde kendi ilçemde şoförler ile yaşadıklarımı biraz biliyorsunuz, onlar beni kabul edemiyorlar hala mesela... Belediyelerin ve şehir planlamacıların her il merkezi ve ilçe sokaklarına en az bir akülü sandalyeli ve bir işitme ve görme kaybı olan engelliyle incelemesi bu devlet için zor olabilir mi??</span><br><br><span>🤏 Eğitim hayatına gelince, işte şu emoji kadar gelişme mevcut. Ama bu sene biraz kurslara giderim sosyalleşirim yeniden dediysem de olamadı misal. Maalesef en basitinden halk merkezi bile "bana uygun düzenleneceğini söylenen yönetmeliğine rağmen" hiçbir şey yapamadı. (Bu süreci geçen sene 3 Aralıkta bloğuma yazmıştım, buradan okuyabilirsiniz) Eğitim hayatında da aynı şekilde, ilkokulda engelli ailelerin velileriyle gelişmeler katedilebilir ve ortaokul ve lise okullarının öğrencileriyle de rehberlik birimleri işbirliği yapabilir. Düşünsenize o okulun bir öğrenciye katabildiğini?? :) </span><br><br><span>👉 Kültürel hayata da gelince, sosyal alanda bu konuda da yer çok az kalıyor üsttekiler olmayınca. Sinemaya gitsem veya gitsek, oralarda yerimiz koltukların en dışı genelde; tiyatroya gitsem... Dediklerim gayet iyi anlaşılıyor bence, her birine örnek vermeyeceğim daha... 🤷♀️</span><div>
<br><br><span><u><b><i><span style="color: #2b00fe;">Sizce bir engelli olarak bunları bizlerin illa söylemesi gerekir mi? </span></i></b></u>Toplumumuz farkındalık günlerini devletin hiçbir biriminden beklemeden de atağa geçemez mi? Herkes kendi gördüğü alandan hayatındaki özel gereksinimli biri için harekete geçse, ülkem çiçek gibi olur kısaca. Devlet benim, sensin, biziz ya; vatandaş devletle var, devletim de vatandaş için var. Ben bugün ve bu hafta Engelliler için eksik gördüğüm en net olguları söyledim size! </span>Ben bu alanda gelişmeler için yazmaya ve göstermeye devam edeceğim sözün özü bu... </div><div><br></div><div><b><i>Sizler duyacak mısınız ve duyuracak mısınız sesimizi? Benim sesimi kitlelerce yayar mısınız? Tüm bunları ileriki zaman diliminde YouTube kanalımda da sizlere seve seve anlatıyor olacağım! Bilin lütfen, ben daha da atağa geçmeye hazırlanıyorum. Beklemek de yol alınmıyor, sesimi duyurmaya önce kendi şehrimden başlayıp tüm ülkeme yaymayı planlıyorum!</i></b></div><div><br><span>Bu da dert mi denilmeyecek hafta buysa bizim için eğer, bir yıla sığdırma vakti gelmedi mi sizce de bizleri? 🤔🤝</span>
<br><br><span>Düşündürdü ise sözlerim, o zaman harekete geçme vakti! Engelliler haftası dediğimiz o zaman tamamıyla anlam kazanacak çünkü!</span>
<br><br><span>Sevgilerimle. Ben Didem Köse. 😊</span><!--/data/user/0/com.samsung.android.app.notes/files/clipdata/clipdata_bodytext_230516_220740_941.sdocx--></div><div><span><br></span></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-77005135952299892792023-05-15T23:54:00.000+03:002023-05-15T23:54:56.091+03:002009'dan Sonra, Bursa'da İlk Uyku Testim - 08.05.2023<p> </p><p>Geçen hafta bugün, Bursa Osmangazi'de Kent Meydanının az ötesinde Uyku Laboratuvarında Uyku Testim vardı. 1 gece orada uyudum. Geçen hafta akşam 21:30'da geri dönmek üzere girişimi yapıp bizi istersek gezmeye çıkabileceğimizi söyleyerek Kent Meydanına yollamışlardı annemle. Saat 20:00'da çıktık, bir buçuk saat dolanıp geri döndük...</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhc_HxTC3BxwqYwWkvGzUv3zm2X7ssoY5by9b8WfIh5u-M4VAgz-k4GwsBLEcExWkIoRsv5SK9BDxnptX3mAnDFKCDPjMCEDMnIK61CdQDDJRwohN3QfgEhnZJlG1ijpKotqG6uappLBfEvcluJ2kiRQRJQrGDnaQwHmh8y4PpGlhGiLZlPhbomkMHc" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhc_HxTC3BxwqYwWkvGzUv3zm2X7ssoY5by9b8WfIh5u-M4VAgz-k4GwsBLEcExWkIoRsv5SK9BDxnptX3mAnDFKCDPjMCEDMnIK61CdQDDJRwohN3QfgEhnZJlG1ijpKotqG6uappLBfEvcluJ2kiRQRJQrGDnaQwHmh8y4PpGlhGiLZlPhbomkMHc" width="400">
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">2009'da Hacettepe'de ilk kez çektirdiğimde uyku testini, hastanede yalnız kalmıştım. Annem ve Saniye teyzem, teknisyeneler beni uyku testine hazırlayana kadar benimle kalmıştı, sonra da beni yatırıp Ankara Hamamönü'ne inmişlerdi... O hastaneye dair çok şey hatırlıyorum, çünkü sabahını özel sebeplerden çok içselleştirmiştim... Bu başka bir zamanın yazısı olacak. Şimdi konumuz 2009'dan sonra, Bursa'da da ilk defa Uyku Testine girdiğim akşama dair... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">İkinci defa uyku testim, daha deneyimli olur sanırken çok şey değişmiş; bu test daha da gelişmiş misal... Kafamın üstüne 2009'da yapıştırdıkları üç elektrottan, kafamın her bir yanına birçok altın uçlu elektrotu özel krem yapışkan aracılığıyla takıp bantladı teknisyen bu sefer. Kafamda o kadar çok elektrot vardı ki, yarım saatten fazla uğraştı teknisyen beni hazırlarken ve oldukça güzel bir sohbet ettik o sırada...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Bana bu işlemi uyku sırasında kalp rahatsızlığım sebebiyle nefesim kesiliyor mu ve kalbim duruyor mu test etmek üzere yaptılar. Bir de Doktorum Asuman Hanımın "uyku düzensizliğim var" demem üzere, "neden ve ne derece" görmek istemesi sebebiyle yapıldı... </u></i></b>2009'da Hacettepe'de ilk yapıldığı zaman, bu testin sonucu olarak 1 kere nefesimin kesildiğini ve sonucunda da kalbimin durduğunu söylemişlerdi. Her ne kadar çoğu kişinin birçok uykusunda normal görülen bir durum olsa dahi, kalp hastası biri olarak tehlike oluşturuyordu sanırım; ona göre ilaç durumumu düzenlemişlerdi...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">8 Mayıs 2023 Pazartesi günü gittiğimizde; annem koltukta, ben yatakta yattım. Odam çok güzeldi, esasında hiç fotoğraf çekmeyip video çekmişim; bunu da sonradan farkettim. Kendine özel banyosu, tuvaleti ve de çalışmasa da televizyonu vardı... :)</div><br><p></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhrkNO0BcR61nF1MRDImc0wVi10-nw5UyOkBWNDkMpGT4QIqR2Tchay83qHQK07u2skalU5COQbtvtkf09lXQrjXJekn2ny8vtxFrtGf5n6zdeB63x8RRVmLxCw4eVl-jpqBZS7bFkFMmPOr0sWKemTGg9LVLbqe9ncvG1fYbDy7vaIf8dv4gLL-lb2">
</a><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhrkNO0BcR61nF1MRDImc0wVi10-nw5UyOkBWNDkMpGT4QIqR2Tchay83qHQK07u2skalU5COQbtvtkf09lXQrjXJekn2ny8vtxFrtGf5n6zdeB63x8RRVmLxCw4eVl-jpqBZS7bFkFMmPOr0sWKemTGg9LVLbqe9ncvG1fYbDy7vaIf8dv4gLL-lb2" width="400"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhrkNO0BcR61nF1MRDImc0wVi10-nw5UyOkBWNDkMpGT4QIqR2Tchay83qHQK07u2skalU5COQbtvtkf09lXQrjXJekn2ny8vtxFrtGf5n6zdeB63x8RRVmLxCw4eVl-jpqBZS7bFkFMmPOr0sWKemTGg9LVLbqe9ncvG1fYbDy7vaIf8dv4gLL-lb2">
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><u><b><i>Ne kadar başta anlaştıysak da, beni kandırdılar kitabımı dahi okutmadan 22.45'te yatırdılar. Dışarı çıkıp biraz gezmemiş olsak, o saatte de zor uyurdum ama bir şekil uyudum valla... Annemle yarı uyuyup yarı uyansak da, uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar erken saatte uyuduk sanırım...</i></b></u></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Telefonları kapattırdılar ikimize de, gerek gelebilecek sesler gerekse de manyetik enerjileri odadaki aletlerin çekimini bozabiliyormuş... Gece boyu annem rahat edemedi, onun sesi çıktıkça uyku testi başarılı geçmeyecek diye korktum bir ara. Başta bu sebeple tedirgindim, ama sonradan çok iyi uyudum sanıyorum.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">9 Mayıs sabahı uyandırıldığımızda; "Çok rüya gördün, farkında mısın?" dedi kabloları söken teknisyen hemşire. Evet, birazını da hatırlıyordum ama çok rüya görmek benim için pek de şaşılacak bir durum değildi. O kadar çok rüya gördüm ki, gece boyu çok kez uyandım ama uyku testini yapan kişiler bunun da normal olduğunu savundular... :/</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i><u><span style="color: red;">Fotoğraflardan siz de anlayabilirsiniz; uyku testine çok dinlenmiş ve şiş olmayan bir suratla girmiştim ama nasıl bet bir suratla ve memnuniyetsiz çıktım! :)</span> </u>Sebebine geliyorum; gece boyu beni uyandırdıklarını hatırlıyorum çünkü...</i></b> En son seslendiklerinde, odaya gelmediler ama öncesinde her birinde beni kontrol ettiklerini hatırlıyorum biraz. Döndüm, hı hı diye cevap verdim gözlerimi açıp. Kamera ile izlenmiş olmama rağmen, bunların hiçbirini onlar garipsememiş... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><i><u><span style="color: #2b00fe;"><b>İşin en garip yanı da, kulağımda çok net yankılanan sabah sularındaki o sesti; "Çekim bitti, çok da başarılı geçti. Ama diğer hastaların çekimleri bitmedi, onlar da bitsin gelip seni çözeceğim tamam mı?"</b></span></u></i> <b><i><u>:) = Ben buna da tamam dedim, uyuduğum tek derin uyku da o oldu benim için... Sonra öğrendim ki, esasında hiç kimse bana gece ve sabah boyu bir kez dahi seslenmemiş!</u></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Sanrılarla geçirdiğim bir gece sonrası, sabah elektrotların her birini söküp üzerimden; "Saat 7'ye kadar odada kalabilirsiniz ama 7'den sonra odayı boşaltmış olmanız lazım, temizliğe geliyorlar." dedi. Saat 6'da kaldırılıp, 6.45'e kadar çıkışımız için hazırlandık ve çıktık odadan...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i><span style="color: red;"><u>Beyin denilen şey ne garip değil mi? - O gece "acaba kablolar sökülür mü? Acaba test başarısız geçer mi? Neden uyuyamıyorum ki? Bacağım ağrıyor bu gece ne zaman bitecek? Acaba bu uyanışlarımın hepsinin sebebi bulunabilecek mi?" diye diye uyudum ben.</u></span></i></b> Çoğunlukla yarı uyanıktım üstelik... Çekim bitti, üzerinden 1 hafta geçti ve ben bu yazıyı da ancak yazabiliyorum. Esas sonucu bence doktor söyleyecek yine de, teknisyenler sonucumu iyi gördüler ve "seni neden doktorun gönderdi ki, onu bile anlamadık!" dediler bile. Doktorum ise anlattığım tüm bu huzursuz uykuların hormon tedavisiyle düzeltilebileceğini düşünüyordu son görüşmemizde. Bu hafta Perşembe günü görüşeceğiz doktorumla, bakalım uyku testi üzerine ne diyecek bana bu konuda... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><u><span style="color: #2b00fe;">Yıllar Önce Yıllar Sonra Yapalım Bir De...</span></u></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgcG3SlzvDfVVfGrEyAvj-3u5y12_0751yKoyXwKfRxLZh4rxHOAkVF65x8y_-47n9xk9xqkNn6GzJoKgYYd9UAolsgbT2VmGtRLtinzwCHaJGRw4-N9dyEk8db9TYdMtXf7r2K4oYm8f1Br_A0V4DAT4Gs_5s-Ul8f5BUU8T40CfsIsmBVAE6ocBso" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgcG3SlzvDfVVfGrEyAvj-3u5y12_0751yKoyXwKfRxLZh4rxHOAkVF65x8y_-47n9xk9xqkNn6GzJoKgYYd9UAolsgbT2VmGtRLtinzwCHaJGRw4-N9dyEk8db9TYdMtXf7r2K4oYm8f1Br_A0V4DAT4Gs_5s-Ul8f5BUU8T40CfsIsmBVAE6ocBso" width="400">
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>2009'da ilk testim için uyumadan önce de beni fotoğrafladıkları gibi, bu sefer ben selfieledim kendimi, öncesi sonrası yaparsın dedi teknisyen abi önceki deneyimimi anlattığında. Üstteki iki fotoğraf da, uyumadan önceki hallerim benim... :)</i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><br></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">2009'da file geçirilmemişti kafama ve kafamda sadece üç elektrot vardı, sistem artık daha da geliştirilmiş ve daha fazla ayrıntı görülebilir olmuş uyku testinde. Tam emin değilsem bile, 2009da bana rüya görüp görmediğimi söyleyebileceklerini dile getirmemişlerdi.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">2009da uyku testimde, oda içinde bir oda idi gözlem yeri ve izleyen gözlemcim gece boyunca çekirdek çitlemişti. Bu seferki gözlem odası yattığım odadan bağımsız idi ve ses sebepli uyku sorunu yaşamadım. :))</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">2009da kafama takılan elektrotlar için saçımın üstündeki tepeden iyi bir tutam saç kesilmişti, sonra o tepe uzadığında ibibik gibi olmuştu kafam epey bir süre. =))</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">2009da daha rahat uyku uyuyabiliyordum, 2023de uykularım çok rahatsız ve huysuz halde. Ama zamanla toparlayabileceğime inancım var... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">:)) </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>Velhasıl, bunlar hep deneyim... Şimdilik son uyku testim de oldukça iyi geçti ve sonuç olumlu. Doktorum bu hafta sonuca ne diyecek yine cuma veya cumartesi zaman geçmeden konuşuruz inşallah... </i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Hastane ortamında uzun zaman sonra ilk defa bir gece daha geçirdim, özlemiş miyim derseniz sıkıntılı uykuyu geçirene kadar o deneyim bana çok rahat hissettirdi! Hani Gülseren Budayıcıoğlunun da sık sık değindiği gibi; küçüklüğünde yaşadığın deneyimler huzurlu alanların gibi hissettiriyormuş ya, sanki bir diğer tanıdık evimden birinde idim ve sanki uzak akraba ziyaretine gitmiştim.. Çok sık olmadıkça güzel hissettirebiliyormuş demek, şükür ki... :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Rabbim hasta edip hastanelere de düşürmesin, hiçbir kimseyi doktorsuz da bırakmasın inşallah diyerek bitiyorum yine. Görüşelim en kısa zamanda temennimle... <3</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><br></div><br><p></p>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-62733214010021593402023-05-05T19:36:00.001+03:002023-05-05T19:36:35.122+03:00Nisan'a Selam, Mayıs'a Devam... - Mayıs 2023<p><br /></p><p><b><i>Mayıs'a çok güzel başlangıç yaptık; çünkü farkettim uzun zamandan sonra en dolu geçen ayımı geride bıraktık. Her ne kadar içerisinde alerjik astım sıkıntısı yer alsa da, yarısı hastanelerde ve hastalıklarla geçse de; iki tane bayram, bolca uğraş ve de kabullenme vardı!</i></b></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgP4oOnQvWCDXKgZz3zTC148t3s5CoZVZoSHGp2WRR4hzTFnX1_1XF9sC6zCkG62rpMLIZ5iJSMq6wHyksHN88k9qMqkfz0-4inUwTtnZEoct0OimfMH4Ak9dJpepcsnjHXNActKY5H4kI1cI5oP1QqtA4EVV51RNwtCjR4D1nxnkmgW0Egc8mRFkZZ" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgP4oOnQvWCDXKgZz3zTC148t3s5CoZVZoSHGp2WRR4hzTFnX1_1XF9sC6zCkG62rpMLIZ5iJSMq6wHyksHN88k9qMqkfz0-4inUwTtnZEoct0OimfMH4Ak9dJpepcsnjHXNActKY5H4kI1cI5oP1QqtA4EVV51RNwtCjR4D1nxnkmgW0Egc8mRFkZZ" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Mayıs'a bol su ve bayram haftasında ara verdiğim kakao içmelerimle başladım.</u></i></b> Bu sıra çok susama gibi bir sorun yaşıyorum. Uzun uzun içmeyip, sonra birden su yüklüyorum vücuda. Bunun sebebi nedir dersek; biraz ihtiyaç duydukça su içmeye çalışın dediler; evet, vücudum ihtiyaç duydukça su içiyorum ama bu da sanki bir deve hörgücünü dolduruyor gibi hissettiriyor bana. :) </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Şaka bir yana, bilerek yapmıyorum bu susuz kalma mevzuunu. Dört beş gündür böyle denk geldi, gün ortasında su içemez ve akşam da suya doyamaz oldum. Annem babam bunun zararlı bir şey olduğunu söylese de, vücudum bu ara buna ihtiyaç duyuyor demek ki! Onun sözünü dinleyeceğim ben bu sıra.. Hadi hayırlısı diyelim... :) </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><span style="color: #2b00fe;">Mayıs ayına Nisan ayının sondan ikinci haftasında başladığım iki kitapla başladım; </span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">- Cadının Yüreği - Genevieve Gornıchec, </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">- Madalyonun İçi - Gülseren Budayıcıoğlu.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">İki kitap da çok akıcı ama astımın sıkıştırdığı uykusuz gecelerle geçen haftalardan sonra, son iki haftadır gece uykularıma kolayca geçiş yapabilir oldum. Bu sebeple geceleri çok okuyamadığım, gün içinde de az az okuyabildiğim için; elimde hala kitaplarım... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>Nisan güzel geçti, kendince bol etkinlikle... Mayıs'tan da Nisan'ı aratmayacak bir performans bekliyoruz şimdi, en hayırlısı ve en sağlıcakla dolusundan... :)</i></b></div><br /><p></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi8Sbyco0aprKvxvFGeVI6BivWCsXBw6PYNVjBLFKve7h_tRh07HdBSTWZqXamIzVRrr3RfR1HypbBX0BCjIvWnYknMbvj0p_U1sBfg5ISlVErdFBxaDy1B4VYnLg3eObnDmvelTg6kM80cerX2OVBKBN546z6s64BCnOErnwg26NARAj-fVIdMJr8F" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi8Sbyco0aprKvxvFGeVI6BivWCsXBw6PYNVjBLFKve7h_tRh07HdBSTWZqXamIzVRrr3RfR1HypbBX0BCjIvWnYknMbvj0p_U1sBfg5ISlVErdFBxaDy1B4VYnLg3eObnDmvelTg6kM80cerX2OVBKBN546z6s64BCnOErnwg26NARAj-fVIdMJr8F" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span><b><i><u>Dr. Clinic Bursa buluşmamız Mart ayında idi, fotoğraf araya karışmış ama hatırlatmak gerektiğinin bir işareti olabilir diyerek ses etmedim. (Araya karıştırma işlemini bilinçsiz yaptığım için aldırış etmedim yani.) Tekrar hatırlamamız gerektiğini düşündüğüm o yazımı <a href="https://yillargecerken.blogspot.com/2023/03/ikinci-drclinic-bursa-bulusmamz-17032023.html" target="_blank">buradan</a> okuyabilirsiniz yeniden... :)</u></i></b></span></div><p>Nisan ayına her ne kadar tam bayram olmasa da, iki bayram sığdırdık. Biri milli biri dini... 23 Nisan da Ramazan bayramı da oldukça neşeli geçti. Oldukça diyorum, çünkü önceki Ramazan bayramında görmediğimiz kadar insanı görebildik en azından. Şükretmek lazım böylesine de. Ayrıca hüznü yeterince kabullendik, bence bir mutluluk molasını da haketmiştik! =) Nisan ayında farkettiğim bir mevzu da buydu; o kadar çok içselleştirmişiz ki, psikologların söylediğine göre bir yerden sonra vücutlarımız bunu benimsemiş. </p><p>Her birimiz bayramı "tam bayram olmadığının bilincinde olduğumuzu belirtmek durumunda kalarak" geçirdik. Suçlu gibi... 3-4 kişiden sonra, bunu belirten belirtmeyen sosyal medyada hiç kimseye kızamadığımı farkettim ben de. İnsanız, hüzne de mola vermeye ihtiyacımız var. Deprem bölgesinde çocukların bayram günlerinde mutlu olduğu yüzlerinin ve arkalarında umutlu ailelerinin yüzlerini görmek nasıl rahatlattı beni! Böyle bir rahatlık istedim Allahımdan, ülkeme ve dünyama... </p><p><br /></p><p><span style="color: #2b00fe;"><u><b><i>Nisan ayında üç kitap okudum bitirdim;</i></b></u> </span>Londra'dan Sevgilerle - Sarah Jio, Zamanı Durdurmanın Yolları - Matt Haig, Derin Düşünceler: Ölüm - Kolektif Yayınları... İçlerinde en sevdiğim Londra'dan Sevgilerle kitabı oldu. Derin Düşünceler: Ölüm de farkındalık dolu, beni rahatlatan bir kitaptı ondan sonra. Ama Zamanı Durdurmanın Yolları, yazarın bir önceki kitabı "Gece Yarısı Kütüphanesi" kadar sevemedim... Bana zorlama geldi birçok yanıyla. Hikayenin havada kalan çok noktası vardı bence, bana bunu hissettirdi; Zamanı Durdurmanın Yolları kitabı... Ama şimdi elimde okuduğum her iki kitap da bu bahsettiklerim gibi değil. İkisi de birbirinden akıcı. En önce Cadının Yüreği bitecek galiba... :) </p><p><b><i><u><span style="color: #800180;">Çok örgü ördüm, çok dizi izledim Nisan ayında</span> <span style="color: #800180;">ama izlediklerim sayesinde işlerimi de çabucak hallettim. Motivasyonum oldular resmen! :)</span></u></i></b> Öyle ki Yabancı Damat dizisini bitirdim. Çok güzeldi. Zaten sevdiğim eski dizileri izlemesi benim için en keyiflisi... En son yabancı dizilerde listemden bir diziye başlayamadım. Şu sıra beni nedense hiçbiri sarmadı! Şu an "Aşk Denklemleri (The Love Equations)" dizisini izliyorum Youtube'dan. <a href="https://www.youtube.com/@WeTVTurkish/featured" target="_blank">WeTv Turkish </a>youtube kanalının dizileri güzel. Sanıyorum 1,5 ay önceydi, oradan bir diziyi daha bitirmiştim. Adı "Mutfakta Randevu" idi... O da çok güzeldi ve bu kanalı takip etmeme sebep ilk diziydi... Çin dizilerini sevmezdim ama bu kanalın seçtiği dizilerin bir kısmı bana hitap ediyor doğrusu. :))</p><p><b><i><u>Nisan ayının en doğru kararı, nihayet tripod alımımı gerçekleştirmemdi; ki bu süreci bloğumun instagram adresinde <a href="https://www.instagram.com/p/CrQgGkCN47z/" target="_blank">bu gönderimde</a> paylaştım.</u></i></b> İkinci seferde çok iyi şekilde doğru tripodumu buldum ki, kullanmaya da başladım. İlk videom da <a href="https://www.instagram.com/p/Crp9odAIuVf/" target="_blank">burada</a> üstelik. :) Bu hafta ortasında tripodumla bir cesaretle ilk instagram canlı yayınımı da açtım, onu da <a href="https://www.instagram.com/p/CryGGF-ob7i/">buraya tıklayarak</a> izleyebilirsiniz... :) </p><p><b style="text-align: center;"><i><u><span style="color: #800180;">Nisan ayındaki bir diğer değişiklik ve yenilik; Defnemizin Kreşe başlamış olmasıydı.</span></u></i></b><span style="text-align: center;"> Annemin Mart ayı sonunda teyzesini kaybetmemizden iki gün önce kreşe alıştırmaya başlamıştık. Sonra annem Ankara'ya gitti ve 1,5 hafta boyunca o dönene kadar alışmayı reddetti. Ne zaman annem döndü, Defnoşum üç günde alıştı kreşine ve uyum sağladı. Çok şükür Nisan ayının ikinci haftasının sonunda okula kabul ettiler. Artık en küçüğümüz de okullu, umarım tüm okul hayatı başarılarla ve mutlulukla dolu olur Defnoşumuzun... :)</span></p><div><span style="text-align: center;"><br /></span></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiEZlVjirQvMf4oYrF0ayVPHDi2UBbk67226_-Q3VBII4dUgxIXWgjYUotJAKF2MMMK2DmSwO2tyvtv9A8eprMD2iOZPFPqFSArriHZPEhciBnL9AQ4eXQDjIxPEiBebg_Y7ZzbBTK8aPsGwACRruVFCZOzdJQXKzeh_7_hR56L7NLwSL4MadrQr8LQ" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiEZlVjirQvMf4oYrF0ayVPHDi2UBbk67226_-Q3VBII4dUgxIXWgjYUotJAKF2MMMK2DmSwO2tyvtv9A8eprMD2iOZPFPqFSArriHZPEhciBnL9AQ4eXQDjIxPEiBebg_Y7ZzbBTK8aPsGwACRruVFCZOzdJQXKzeh_7_hR56L7NLwSL4MadrQr8LQ" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u><span style="color: red;">Bir de Kağanımla, birçok çarşı gezme, birçok oyun oynama ve bir kere de film izleme fırsatı bulabildik... </span></u></i></b>Artık dersleri kış vaktinde olduğu kadar sık değil, haftasonları bazen gelip bizde kalabiliyor böylece ve beraber haftasonlarımızda dışarı çıkmaları değerlendiriyoruz. Üstteki gökyüzü fotoğraflarımın birçoğunu dışarıda beraberken çektik, geri kalanı da hep hastane yollarında ve dönüşlerinde çektim. Nisan ayı beni bir tek bu astım açısından zorladı! Çünkü tam ay başında 1 hafta boyunca uykularımı düzenlemiştim; alerjim ortaya çıktı ve iki hafta boyunca düzenlenmiş uykumla, uyumak isterken uyuyamaz duruma düştüm. Öksürük krizleri ve geniz tıkanıklıklarım sebebiyle... :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>Tüm ay; örgülerim, satışlarım, dizi izlemelerim, astım sıkıntılarım ve de hedeflerime ulaşmalarımla çok şükür geçti gitti... Gelelim Mayıs ayına, </u></i></b></span><b style="color: #2b00fe;"><i><u>Mayıs ayına çok başka hedeflerim var;</u></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u><br /></u></i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b>Uzun zamandır koymadığım bir hedef; Ay boyunca dil çalışmalarıma geri dönüp, İngilizce'den 100 adet yeni kelime öğrenmeyi hedefliyorum. İtalyanca'dan da en çok 50... Bu dil mevzuunu yeterince öteledim, Duolingo çalışmalarım harici..</b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><br /></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b>Sonraki bir diğer hedefim; tripodumla videolarıma hız vereceğim kadar, tiktok ve de instagram canlı yayınlarıma ağırlık vermek olacak. Buna bu hafta başlamış olduğum ortada zaten! (:</b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><br /></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b>Bir diğer hedefim de çokça umursamaz davrandığım defterlerimi kullanmaya devam etmek olacak, başlangıcım yarın. Buraya eklerim, başladım bildirimini. :)</b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><br /></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b>Bir diğer ve son hedefim; 5 adet kitap okumak, 5 adet de film izlemek. Çünkü iyi besleniyorum buralardan, yazmada ise bu kadar zorlanmıyorum. 3 gündür cümlelerimi toparlamakta zorlanıyorum resmen. Durum işte bunlardan ibaret... Sırf bu sebeple geç kaldım bu yazımı yazmaya mesela. Toparlayamadım zira, aklımda sürekli "bu cümle olmadı, daha fazlası da vardı!" düşüncesi vardı!</b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i><span style="color: #800180;"><u>Bir de bu aya yapabilirsem bir hedef daha ekledim, bu da gerçekleşince önümüzdeki ay size yazacağım. Ben kendime güveniyorum, umuyorum önümüzdeki aya "o son hedefimi de gerçekleştirdim!" diyerek başlarım ay başlangıcına. :) </u></span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i><span style="color: #800180;"><u><br /></u></span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i><span style="color: #800180;"><u>Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum, bir sonraki yazımda görüşmek üzere; sevgimle sağlıcakla kalın... =)</u></span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i><span style="color: #800180;"><u><br /></u></span></i></b></div><br /><p></p>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-85373301808767767632023-04-29T01:09:00.001+03:002023-04-29T01:09:39.541+03:00Bakım Perileri; Kendine Bakım Tek Bir Şey Değildir <div>Gece gece maske bakım perileri geldiler, "o ertelediğin maskeyi bu gece yapmazsan rüyanda seni rahat bırakmayacağız, kalk hadi!" Dediler. 🥰</div><div><br></div><div>Bu Cuma akşamında Saat 22.45'ten 00.00'a kadar kendimle uğraştım. Bu sefer epey uğraştım, çünkü nicedir ertelediğim peeling ürünümüzü denedim; boşuna ertelenmiş bir karar olduğunu gördüm. Yüzüme ipek kese değmiş gibi derinlemesine rahat hissediyorum kendimi... 🙂</div><div><br></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEih4m3siutE30WfYp43DJSHn22CpdHfrOEo0kRkR61uCBm_BqThDHb4Yv6b90EIY0t8VkGWsMNDP7chakPzeTd8hQkepjkepXTKUMAXRchmM4XUzmSsTcsJhwFarnjf09-UbCmGsR14ERg5M-F4dvOYA-CfRGj1kKXjhRghJgJ2DE1yfZb239nB83Nh" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEih4m3siutE30WfYp43DJSHn22CpdHfrOEo0kRkR61uCBm_BqThDHb4Yv6b90EIY0t8VkGWsMNDP7chakPzeTd8hQkepjkepXTKUMAXRchmM4XUzmSsTcsJhwFarnjf09-UbCmGsR14ERg5M-F4dvOYA-CfRGj1kKXjhRghJgJ2DE1yfZb239nB83Nh" width="400">
</a>
</div></div><div><br></div><div>🤝Resimde gördüğünüz üçlü ile bakımımı ve daha derin hislerimi anlatacağım;</div><div><br></div><div>Çay Ağacı Yüz Temizleme jelim ile yüzümü temizledim, her gün yaptığım gibi. Temiz cilde peeling ve maske, esas temizliği sağlıyor...</div><div><br></div><div>Antioksidan peeling ürünümüzü ilk kullanışımdı, hemen öncesinde cilt bakım eğitimimizdeki eğitmenimizin önerisiyle; hafif ıslak cildime, biraz yanaklarıma biraz da alnıma sürüp cildimi dairesel masajlarla içeriğindeki minik partikülleri yaydırarak cildime sürdüm... ❣️ Cidden söylendiği gibi kokusu da dokusu da iyi hissettirdi. (Cilt alt tabakasını temizlemeye yönelikti bu adım, haftada 1 yapacağım) Sonra cildimi yine ılık suyla yıkayarak temizledim... 🙏</div><div><br></div><div>Mavi kantaronlu maskemi, kuruladığım cildime sürüyorum. Maske fırçama bir miktar ürünü sıkarak yaydım mavi maskemi... Sonrası tamamen kurumasını bekledim. Fotoğraflarda da görüldüğü gibi kuruyunca rengi açılıyor iyice zaten... En son da cildi ılık suyla yıkıyor ve temizce kuruluyoruz.. 👌🙂 </div><div><br></div><div>🧚♀️🧚🧚♂️</div><div><br></div><div>Tüm bunlar ne işe mi yaradı? Gelin bir de bunu konuşalım ❣️</div><div><br></div><div>🙂 Yine fırsattan istifade kendime baktım, gün içinde yüzüme bakmadan yer yer kendime söylediğim acımasız düşünceleri yüzüme baka baka söyleyemediğimi farkettim.</div><div><br></div><div>Her alanda uyaranla karşılaştığımız şu dönemde, esas olarak kendime böyle de bakarak es geçmemeyi yine hatırladım. </div><div><br></div><div>Cildime dokunurken kalbime de dokundum. Dilimden kalbimden rahatlatıcı dualar döküldü çünkü... 🙏🙂</div><div><br></div><div>Bir de büyüdükçe bu kadar çok kendinle ilgilenmek vakit kaybıymış hissi, değerini yeniden kaybetti. 👌</div><div><br></div><div>Ertelediğim benzer bana iyi hissettiren değerlerime yönelme hevesim geldi... </div><div><br></div><div>👉 Hiçbir kendine bakım tek bir şeye iyi gelmez ki, iyi uyku için bile yeterli gelecek şimdi... 😊</div><div><br></div><div>Ürünlerim de bakımım da şahane... 🧚♀️ </div><div><br></div><div><a href="http://instagram.com/didolatte_">İnstagram hesabımda ve DM'mde </a>kendine değer var, indirim var. 🥰💬</div><div><br></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-82892846863535153142023-04-25T14:56:00.001+03:002023-04-25T14:56:27.573+03:00Mart Doktor Randevum Ve Sonrası... - 23.03.2023.Perşembe<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><b>Bu yazıyı yazamadığım için birçok yazıyı ertelemiş bulunarak; yani bir yazıyı eksik bırakmamak uğruna diğer yazılarımı da yazmayarak buradan uzak durdum 1 aydır. Yeniden döndüm şu anda da... Ben Didem, bugün günlerden 25 Nisan 2023. :) Son Nöroloji doktor randevumdan 2 hafta sonrasından beri astımımla uğraştığım için, göğüs hastalıkları doktorum hariç yeni bir randevuma gitmedim. Neler yaptım onu görüşelim... :)</b></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiS801pjeu2E13vrVaEPZ1mY8kw-t3xlGaRyBFJL-GkCTJoTqjUZXNtQ88T4vai0xSIAiAhndq4PLAzj4L7zI3WLuEqruPKp26B5PXcyGKDHgkLHEx4osTTt5b3GCH6D__4mcN17ohsay7zaSQq-OqlPS7_qGra66rxczqfpNYe23uk_cuuYrzD7tcC" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiS801pjeu2E13vrVaEPZ1mY8kw-t3xlGaRyBFJL-GkCTJoTqjUZXNtQ88T4vai0xSIAiAhndq4PLAzj4L7zI3WLuEqruPKp26B5PXcyGKDHgkLHEx4osTTt5b3GCH6D__4mcN17ohsay7zaSQq-OqlPS7_qGra66rxczqfpNYe23uk_cuuYrzD7tcC" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u><span style="color: #800180;">23 Mart günü, Araştırma Hastanesindeki Asuman Hanımla randevuma, bu sefer babamla değil "engelsiz taksi" ile gittik. Asuman hanım yine oldukça ilgili şekilde beni muayene etti ve önce zorlu çektirdiğim MR testim ve ona rağmen çok basit geçen Kemik Testimin sonuçlarına baktı. </span></u></i></b>MR testimi çektirdiğim günü ve zorluklarımın sebebini okumadıysanız <a href="http://yillargecerken.blogspot.com/2023/03/mr-emar-ve-kemik-testi-meselesi-15032023.html" target="_blank">buradan</a> okuyabilirsiniz... MR'da astım sıkıntısını yaşadığımı öğrenince bana hak verdiğini söyledi, "maalesef o makine hala çok zorluyor birçok hastayı" dedi. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Kemik testim çok iyi çıkmış, erime de kemik yoğunluğumda azalma da bulunmamaktaymış. Ama kas testinde kaslarımdaki kuvvet kaybı ve yoğunluğunun azlığı belirginmiş. Her ne kadar sabit dursam da MR'da çıkmayan birkaç kas grubunun eksik olmasına rağmen bunu görebiliyormuş doktorum...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">"Daha fazla hareket ve daha fazla beslenme düzenime dikkat etmem gerek demek ki" diye anladım. Bir de "uyku uyku uyku!" Diye düşündüm... Ama bahsettiğim gibi, iki haftadır doktor randevularına gitmemi gerektiren astımımın tetiklendiği son 4 haftalık süreç sonrasında kurduğum uyku düzenimi yeniden yerle bir etti! </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Uyku düzenimi konuşmuştuk doktorumla da zaten, yorulamayan vücudum sebebiyle çabuk uykuya geçemediğimi ve üstelik çoğu zaman uykumun da olduğunu söyleyince; "Bu bir anksiyete başlangıcı işte, sonrası hiç uyuyamamaya kadar gider. Uyku testine göndereceğim seni, sonrasında da sana melatonin hormonu başlayalım." dedi. Uykumu böyle düzenleyebilirmişiz. Deneyeceğiz...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Uyku testi için dosya istedi ve her birini bizzat kendi doldurdu. O sırada kas kuvvetlendirmek üzere verdiği ilaca dair kullanımımı sorup, "kasılmalarım geçti ama kuvvete etkisi pek olmadı" dediğimde de; "dozajını arttırırsak kuvvete de etki edebileceğini düşünüyorum, bu güzel bir gelişme" dedi. 90 Mg'lık 4 kutu içtim ama kuvvet durumum hala geçmedi son görüşmemizden bu yana. Sanıyorum astımla ilgili öksürük krizlerim ve de uykusuz gecelerim ile, bu süreci doğru şekilde atlatamadım.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bir önceki hastalık hikayemi dinlerken bahsedemediğim önceki iki atağımın etkilerinden bahsettim sonra, o atakların sonuçlarına bakmamız gerektiğinden bahsederek bir de "İğneli EMG" çektirmemi istedi benden. Ancak onun için hala sıra alamadık, listede adımız var ama hala bizi arayan olmadı. Kısmetse uyku testine gittiğimiz 8 Mayıs gününde, İğneli Emg için de randevu durumumuz nedir baktıracağız. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiuapGymSb0iwmN3orI_g-b8tBnurw46_-mmqORORvNENsIgU0gOfmXQIi-8PybVtbnLot3zh6kyAt2s9bc5gXUc_fOv_1OEq-ZOhb1b-ooXstaxiRkpxFEvyHnpI1saaMuPVJ8F8NHNFBg7BpS8Pzpk3uVd4WkCDx_Mr2HK3SruWhAPbSo4W64_4Dp" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiuapGymSb0iwmN3orI_g-b8tBnurw46_-mmqORORvNENsIgU0gOfmXQIi-8PybVtbnLot3zh6kyAt2s9bc5gXUc_fOv_1OEq-ZOhb1b-ooXstaxiRkpxFEvyHnpI1saaMuPVJ8F8NHNFBg7BpS8Pzpk3uVd4WkCDx_Mr2HK3SruWhAPbSo4W64_4Dp" width="400" />
</a>
</div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both;"><b><i><u>O gün güzel geçen bir randevumun daha ardından hastane dönüşünde annemin teyzesinin vefat haberini almıştık, ki yazısı <a href="http://yillargecerken.blogspot.com/2023/03/fatma-halamz-23032023-24032023.html" target="_blank">burada</a>. </u></i></b>O günden beri ilacımı kullanıyor beslenme düzenime dikkat ediyorum. O gün apar topar Ankara'ya gitmek üzere 2-3 saat içinde akrabalarla yola koyuldu, 2 hafta kadar kaldı Ankara'da. Döndüğünde epey üşütmüş ve grip olmuş halde geldi, gerek onun durumu ve havaların ısınmaya başlaması benim alerjimi ve astımımı tetikledi. İşte bu yazıyı yazamadığım ilk iki haftalık süreç harici tümden hasta geçirdim günlerimi...</div><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both;">Doktorumla randevumda en net konuştuğumuz şey bu sefer uyku düzenimdi dedim ya, yine söylüyorum hasta olana dek toparlamayı da becermiştim. Hasta olunca ve astımım tetiklenince, gecelerim gündüzlerim bir oldu; uyku toptan gitti bende. Son iki haftadır astım randevularıma gidip geliyorum, onun da neticesi dün belli oldu; enfeksiyon varmış, antibiyotik ile toparlayacakmışız... Astım ilaçlarıma bir yenisini daha ekledi bir de doktorum; gece yatarken içtiğim ilaç sayısı küçük dozda bile olsalar üçe çıktı, üçü de alerjik rinit ve astım için... :/</div></div><div><br /></div><div><br /></div><div><b><i><span style="color: #800180;">Kakao kullanmaya devam ediyorum bu arada, günde bir bardak sıcak su veya sıcak süt ile beraber. Kas yorgunluğumu alıp iyi hissettiriyor cidden. Bir tek son bir haftadır kullanamadım, bayram ve öncesi temizliği kalabalığı var diye mümkün olamadı. </span>Kas ilacım dün bitti, doktorumun kullanmam için verdiği iki kutu üzerine iki kutu da ben tekrar almıştım. Yeniden almayacağım Mayıs ayında görüşeceğiz diye. Umuyorum doktorumun yurtdışından beklediği ilacım gelir de, artık o ilaca başlarım. O gün söylediğine görei bu ilaç kasılmalarımı geçirdiyse bile öbür ilaç daha da iyi gelebilirmiş bana! Ah Allahım duy sesimizi... :)</i></b></div><div><br /></div><div>Diyeceğim o ki; Mart'tan beri doktoruma görünemedim, çünkü uyku testi ve iğneli emg testi yapılmadı daha. Mayıs ayında görüneceğim gibi görünüyor, umarım bir dahaki doktor kontrolüme gittiğimde gen testim de çıkmış olur. 24 Şubatta vermiştim gen testi için kanı ama hala ses soluk yok. En çok onu merak ediyorum sanırım, senelerdir bir benim yok noktasında takılıyorum. Bu zamana kadar biyopsi raporum var diye, bu saatten sonra gerek bile duymamışlardı. Sırf şu ayrıntı için bile doktorum Asuman'ın bana sunduğu ilgi ve önem beni umutlu kılıyor.</div><div><br /></div><div>Özellikle son 1 ayım çok yorgun geçti, umuyorum antibiyotik ile toparlanırım da tüm karmaşıklığımı yeniden düzeltirim ve buralarda yazmaya devam ederim. </div><div><br /></div><div><span style="color: red;"><b><i>Orada olduğunuzu hissediyor ve iyi ki varsınız diyorum yeniden. :)</i></b></span></div><div><br /></div><div><b><i><span style="color: red;">Bir sonraki yazımda görüşene kadar kendinize çok iyi bakın e mi? Bir de muhakkak sevgiyle kalın... =) </span></i></b></div><div><b><i><span style="color: red;"><br /></span></i></b></div><div><b><i><span style="color: red;"><br /></span></i></b></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-52835949967108179372023-03-24T23:19:00.000+03:002023-03-27T03:24:45.043+03:00Fatma Halamız - 23.03.2023-24.03.2023<p> </p><p><i>Dün hastaneden dönerken evimize, annemi aradı Yurdagül yengem. Haberini öyle aldık... Canım anneannemin kız kardeşi, annemin teyzesi, babamın dayı kızı Fatma halam vefat etmiş... Başımız sağolsun, Rabbim toprağını bol etsin; onun mekanı cennet, bizim de sabrımız bol olsun inşallah... Bugün size hatırımda, hatıralarımda ve hayatımızdaki Fatma Dehmen'i anlatmak istiyorum. Çünkü ben burada hayatımdaki anıları ve insanları yaşarken yazdığım kadar, onların ardından bize kalan anıları hatıraları da hatırlamak ve anmak istiyorum. Beni de yazmak rahatlatıyor, biliyorsunuz...</i></p><p><i><br></i></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsVa5SHIj3T1vm70u1CLdXt8QKv-nSGK9iS7LkAdbQWVWvwtHPSJZaGjhuMfP6SqpjQmn4iWTheH21eYLDWzJmFbXc2zwR1by8zz7Zm9l8siWnZJbhJyeO9kPnK5B0agpRNvhBQu7ii0o/s1600/1679667618133590-0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsVa5SHIj3T1vm70u1CLdXt8QKv-nSGK9iS7LkAdbQWVWvwtHPSJZaGjhuMfP6SqpjQmn4iWTheH21eYLDWzJmFbXc2zwR1by8zz7Zm9l8siWnZJbhJyeO9kPnK5B0agpRNvhBQu7ii0o/s1600/1679667618133590-0.png" width="400">
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><u style="font-style: italic; font-weight: bold;">Fatma halam, anadolu kadınıydı öncelikle. Sivas'ın Divriği ilçesinin Mursal Köyünün insanıydı... Konuşma dili, yöresinin ağzıydı. Onun sayesinde dilimize yerleşen kelimelerimiz vardı; "ıscak" derdi sıcağa mesela, yemeyiz demez "yemezik" derdi. </u>Yörem insanı kokuyordu, annemin anneannemin canı ciğeriydi. Yöre insanıydı, alttan da almasını bilir söyleyeceği lafı da esirgemez, elinden geleni hiç mi hiç bırakmazdı... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Not edeyim; anne ve babamın memleketinde teyzeye "hala", halaya da "bibi" derlermiş. Ben doğdum doğalı annemin ve babamın anne tarafı kadınları "haladır" bizde. Baba taraflarına da bibi diye seslenirler ama anlayan olmayacağı takdirde, onlara da hala der geçerler... </u></i></b>Yıl olmuş 2023, elbet bizde de değişiyor buralara göç ettikten sonra alışkanlıklar ama o yöreden gelmiş insana teyze diye seslenmek doğru gelmiyordu ki, büyüklerimiz "hala" dedikleri için bizler de hala dedik gitti. Şimdi benim yeğenlerim bu taraflarda oturduğumuz ve Sivas'ta yetişmedikleri için okul ve de arkadaş çevresini de düşünerek teyzeye teyze halaya hala diyerek büyüdüler ve öyle gidiyor. Annemin teyzesi deyip, Fatma hala diye hitap etmem tamamıyla alışkanlık gelmiş durumdur. Bu saatten sonra değiştiremeyeceğim için, sizler de bunu bilin ve ben öyle anlatmaya devam edeyim... :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Ankara'dan önce Antalya'da idi, öyle hatırlıyorum. Evine gider gelirdik. Anneannem ve dedem Antalya'da iken, her gittiğimizde uğrardık. Yeşil kanepesini hatırlıyorum o evin, üzerinde koltuk örtüleri serili olurdu. Taa küçüklüğümde ben o kadınlardan öğrendim, hiçbir şey için geç kalınmayacağını; çünkü Fatma halam orta yaşlarında öğrendi okuma yazmayı. Gittiğimiz bir sene oturup ona okuma çalıştırırdık, annemle ve kızıyla beraber sırayla... Masaj yaptırırdı kendine torunuyla beraber, oynardık böylece onunla ve derdine derman da olurduk. Of demezdik, öyle temiz severdi çünkü. Emir yok rica vardı, elinde ve dilinde tatlı şeyler olursa çocuklara karşı hiç sevmez mi çocuk o insanı? </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">O zamanlardan beri hatırlarım, kendi de gelse biz de gitsek harçlık vermeden yollamazdı bizleri. Küçüğüz en sevdiğimiz bozuk paraydı bizim, dışarı çıktığımızda şeker çikolata alabilmek büyük mutluluk bizim için. Okuma yaptırırdık bozuk para verirdi bazı zaman, masaj yaptırırdı bazısında yine bozuk para verirdi elimize. Ama dengesizce her seferinde değil, ara sıra verirdi ve para için yaptırmazdı yani...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Yine onun evinde, koltuklarının minderlerini indirirdik torunu Gizemle; kendimize çadırlar evler yapar oynardık yerlerde. Oyun sonrası toplama şartımız vardı, aman ev kapı dağılacak diye ses etmezdi hani öyle. Kalbi güzel, merhameti özeldi... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Büyüdükçe geçmişlerinden anlattığı bir hikayeyi hatırlarım hep Fatma halam deyince; küçücük çocukken iki arkadaşıyla beraber hayaller kurarmış ve oturur ağlarlarmış. "Benim bir çocuğum olsa, aha şu ağaca çıkardı ve oradan düşer bacağını kırardı. Ah yavrum vah yavrum, düştü benim kuzum." Der oturur ağlardık derdi. :) </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Bu hikaye beni hem gülümsetiyor hem de o saflık hayalciliğin artık vücut bulmuş hali iyi hissettiriyor... Canım benim, o anılardan birinde de iki çocuğu olacağını hayal edermiş ve olmuş. Bana bunu kendi anlatmıştı; bir arkadaşımın hiç çocuğu olmazdı hayalinde, benim hep iki çocuğum olurdu büyütürdüm onları oyunlarımda demişti. Büyüdüm Malik abinle Dürdane ablan oldu işte demişti... Çocuklarınıza anlattığınız hayalleri ve de hatıraları düzgün seçin, ben küçüklüğümdeki her anıyı kaydetmişim bakın; şimdi en güzellerini yeğenlerime kuzenlerime anlatıyorum...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Sonra biraz daha büyüdüm ben; hastalığım ortaya çıktı ve Ankara'da kontrollerime gittik uzun bir süre. Senenin belli zamanları Ankara'da idik. Bazen benim halamlarda kalıyorduk ama ilk zamanlar çoğunlukla Fatma halamda kalıyorduk annemle. Bize ilk zamanlarda tek bir yatak yaptırıyor beraber yatıyorduk, sonra benim çok fazla fıtılayarak uyumam gerekçesiyle.. Tuzluçayır'da Fatma halam, Tandoğan'da Dürdane ablam oturuyordu... Beraber oturması sohbet etmesi ve de yemek yemesi çok zevkli insanlardandı Fatma halam...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Köyde evi vardı Fatma halamın da, kendi köylerine anneannem ve dedemle beraber yapmışlardı zamanında. Anneannem o koyun tadını çok çıkartamadı, erken göçtü bu dünyadan ve onun canına verilen yemeğe diye gittik annemlerin köyüne zamanında. Bir kez gördüm anneannemlerin de Fatma halamın da köy evlerini... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">1 haftalığına gittiğimiz o seferde o evinde de kaldım halamın, dedemin evinde de... Ben büyüklerimin köye özlem duymalarını ve orayı apayrı sevmelerini de anladım. Orada hava baska kokuyor, yediğin içtiğin gezdiğinden ayrı tat alıyordun ve gece gokyuzu altında oturduğunda yaşadığını hissediyordun. Yazın köyde, kışın Ankara'da idi halam epey bir zaman ama son senelerde köye gidebilmek de zorlaşmıştı herkes adına... </div><p></p><p>Köy adına tartışmalar, sohbetler ve muhabbetleri vardı. Hepsini severek dinlediğimi hatırlıyorum, büyükler anlamadığım isimleri söylenirken ben hayal kuruyordum. Kişileri kafamda oluşan profillerde izliyordum... :))</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzPj3aau74DXsgK_DsxsMHbN0i4AlrSwINmivgQ28UTJr6ZZsdJdWKDR4wb7yyc40CZRpZkC3or9vWCBpX7tAXfeZ4XneXoUHTvKERvFSiuloABm354S15vBMMWC-9Abcq5UaQ2uS4nB8/s1600/1679667614024192-1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzPj3aau74DXsgK_DsxsMHbN0i4AlrSwINmivgQ28UTJr6ZZsdJdWKDR4wb7yyc40CZRpZkC3or9vWCBpX7tAXfeZ4XneXoUHTvKERvFSiuloABm354S15vBMMWC-9Abcq5UaQ2uS4nB8/s1600/1679667614024192-1.png" width="400">
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">2018'de ilk ve son defa Marmaris'e tatile gittik; kızı Dürdane abla, kardeşi Ayşe teyzem, annem, babam, ben ve Kağanım... Onların daha önceden de gittiği bir bölge olan oteller bölgesinde bir yerde idi otelimiz. Beraber bir de tekne turumuz oldu orada. 1 haftada çok anı biriktirdik yine. Yedik, içtik, çekirdek çitledik, okey oynadık...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Her düğünün her toplanmanın ve de Ankara'da takılmaların baş büyüklerinden idi Fatma halam... Bir fotoğrafları vardı; anneannem ve dedemle beraber, bugün onu da paylaşmak istiyordum ama bulamadım. Üçü de yok şimdi... Mekanları cennet olsun...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Velhasıl; Fatma halam yemeyi içmeyi de severdi sohbet edip gezmeyi de. Sındırgı'da okur iken annemle beni ziyarete de gelmişlerdi Mercan Halam ve Hüseyin Eniştemle. Ben bildim bileli eşini kaybetmiş biriydi ama hep saygıyla sevgiyle bahsederlerdi. Halam, tam da hayatlarını yaşayacak iken vefat ettiğini söylerlerdi eniştemin. Toprağı bol olsun onun da inşallah... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Kendi başına hayatta çocukları için ayakta duran ve dediğim gibi her şeyin yaşa bağlı kalmadan yapılabileceğini bizlere de gösteren bir kadındı... Baştan sona okumuş birçok kadına bedeldi fikri ve de yaşam anlayışı... Diliyorum herkesin hayatında böyle örnek olabilecek kadın erkek büyükler bulunsun... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Son olarak; senelerdir midesinde bulunan rahatsızlığı sebebiyle çayı hep sıcak suya bir damla şeklinde içerdi. :) Kimi böyle çay içerken görürsem aklıma o gelecek. Bir de bize kalmaya geldiği zamanlarda da, bizim onlara kalmaya gittiğimiz zamanlarda da her sabah erkenden kalkıp sporunu yaptığı zamanları hatırlıyorum. Bu bizim ülkemizde büyüklerden görülmesi o kadar kıymetli bir özellik ki... :) </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Velhasıl, Fatma halamız dün vefat etti, bugün toprağına kavuştu. En çok üzüldüğümüz annemin çok gitmesini istedi de, gerek benim gerekse de torunların bakilma durumunu daha yeni ayarladığımız için bu pazar gidecekti. Dün bu sebeple haberini alınca daha da fazla bir buruk kaldı içimiz. Her ölüm ani, hiçbir ölümü bekleyemeyiz sanırım; Mercan halamın senelerce süren tedavisinden, dedemin 1 yıl boyunca süren stresli tedavi sürecini de düşünerek söylüyorum. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Rabbim aklıma gelen gelmeyen tüm büyüklerimize de Fatma halama da ebedi istirahatinde huzur versin. Halacım seni çok sevdik, senden de sevgi gördük küçükken de büyürken de çok şükür. Rabbim rahmetiyle mükafatlandırsın seni, mekanın cennet olsun. Anneanneme dedeme ve Mercan halama kavuşmuşsundur inşallah... Her telefonu açısında kurban olurum ve de oy Didoşum dediğini de unutamayacağım. Seni seviyoruz... <3 </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><br><br><p></p><p><br></p>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-77597390871839526402023-03-19T23:59:00.003+03:002023-03-20T18:36:49.426+03:00İkinci Dr.Clinic Bursa Buluşmamız - 17.03.2023<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u><span style="color: #cc0000;">İki gün önce, bu hafta Cuma günü bir ilk daha yaşandı ve Gemlik- Bursa otobüslerini ve metroyu da kullanarak annemle Bursa toplantımıza gittik. Benim için özel ve güzel bir gündü, kendimi olabildiğince hayatın içinde görmek ve bu deneyimleri yaşamak büyük mutluluk veriyor... Size o günü anlatmaya geldim işte... :) İyi pazarlar dilerim ve şimdiden yeni hafta için de iyi haftalar...</span></u></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQbKawDNsQy-bqMgSHLCmcGQcPR8GNYpCKay1m3P8dkk5zgfpy6b2JXhIpIcZDgR5ZRPpHXswr1Qs5o7y3KxwEtMOQJDeExHecBSgT1bi0AYYcU3hbd5xAVZIKbENgvUdqFmz575W7igg/s1600/1679172381124312-0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQbKawDNsQy-bqMgSHLCmcGQcPR8GNYpCKay1m3P8dkk5zgfpy6b2JXhIpIcZDgR5ZRPpHXswr1Qs5o7y3KxwEtMOQJDeExHecBSgT1bi0AYYcU3hbd5xAVZIKbENgvUdqFmz575W7igg/s1600/1679172381124312-0.png" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Yağmurlu bir gündü, tüm hafta az uz atıştırsa da o gün sağlam bir yağmur yağdı Bursa'da. Manastır'dan Gemlik'e inen otobüse indik önce, sonra da Gemlik İş Bankası Durağında inip Bursa'nın sabah 11 otobüsüne yetiştik... Bursa araçlarının rampası daha geniş ve daha güzel geldi doğrusu. Bir de araç büyük olunca, rampaya göre aracı indirebiliyorlarmış da; ne bileyim daha önce görmediğimden bilememişim! :) </u></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Gemlik'ten binip, Merinos'ta indik. Merinos'tan metroya, metroyla da Ataevler'e gittik. Biliyor musunuz, Bursa metrosunu kullanımım da ilkti o gün. Daha önce hiç böyle bir duruma gerek olmadığından deneyimim yoktu. En son Metroya iki sene önce İstanbul'da binmiştim, ondan önce de Ankara'da bindim. Aracımın Aküsü sağlam olsa, gider gelirim bana kalsa; o kadar keyif aldım o günkü yolda olma maceralarımızdan... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Metroda iken bir durakta iki genç bindi, biri gitar çaldı ve söyledi, diğeri destek parası topladı. Bu da benim şansım dedirtti, o bile güzel geldi... :) Ataevler durağında indik, o kadar yakındı ki Hotel; Adranos Hotele doğru yürürken şemsiyelerimizi açtık ve ilerledik, 500 metre kadar sonra hotele vardık ve girdik. Bizimkilerden ilk giden bizdik. bu kadar kolay ulaşabileceğimizi ben de tahmin etmiyordum sanırım. Onlar karşılar beni derken, ben karşıladım bizim ekipten gelenleri... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6fezMbyiMwTpnQdJSYMIEjDYXDKff-P_lw3fWAuCUqb7Ea6HrpSrA2iRG62H4SkxwcLUXcbsiEE8dkuaNSqozgJsfUSdZmKgRJaO5b94CTPW9PWqNwsigrbgZ7v7a2Gwwf7T8JJ22nnE/s1600/1679172377824788-1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6fezMbyiMwTpnQdJSYMIEjDYXDKff-P_lw3fWAuCUqb7Ea6HrpSrA2iRG62H4SkxwcLUXcbsiEE8dkuaNSqozgJsfUSdZmKgRJaO5b94CTPW9PWqNwsigrbgZ7v7a2Gwwf7T8JJ22nnE/s1600/1679172377824788-1.png" width="400" />
</a>
</div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both;"><b><i>O gün toplantı 13.00'da başlayacaktıysa da, yol ve hava muhalefeti sebebiyle ancak 13.30'dan sonra başlanabildi... Dr. Clinic Network Kurucu ekip başkanımız Kadriye Altınbaşak da bu sebeple Biraz geç geldi, birkaç arkadaşımız da öyle. Ama kavuşmamızı en sıcak haliyle kucaklaşarak gerçekleştirdik yine de... :)</i></b></div><div><br style="text-align: left;" /></div><div>Benim açımdan en son böyle bir toplantı 8 Aralık 2021'de yapılmıştı. Dr. Clinic Network hayatına başlayalı tam bir ay olmuştu ve o gün Bursa'da toplanılmıştı. Özel bir gündü, çünkü birçok ekip arkadaşımla orada ilk kez görüşmüştük ve Kadriye hanımla da ilk kez gerçek hayatta orada karşılaştık. İş hayatımda ilk gerçek toplantım olmuştu, hep özel yeri olacak. Bu toplantıyı anlatırken de eklemem gerek, şu güzel ortama annemi de götürüp 2 seneye yakın şu ekiple yaptığımız işleri göstermek nasip olduğu için de mutluyum. İşimizi ve yaptıklarımızı hep benden dinliyordu, toplantıda diğer sahiplerinden de dinledi. Kendisi ekip üyem olur, onun da siparişlerini ben kontrol ediyorum ama yine de kullanıcı profilinden çalışan profiline geçişini de pek sevdi. ;)</div><div><br /></div><div style="text-align: left;"><b>Ayşegülümle yeniden buluştuk orada, ki en son Ramazan standımda görüşebilmiştik; hayat telaşında bir türlü buluşma planlayıp toplanamadık bir evde hala! :) Özellikle şu sıra çok üzüntülü dönemler geçirsek de; en çok da benim için geldiğini tahmin edebiliyorum. Moralmen çökmüş de olsa o da, buluşmamızı es geçmedi bu sefer canım benim... Hem müdürüm hem iş ortağım hem arkadaşım, bir ömür iyi ki demeye devam edeceğim kişi kendisi. Bir sonraki buluşmamızı Kasım toplantısında, müdürlüğümü kutlayarak yapacağız evellallah! =) </b></div><div style="text-align: left;"><br /></div></div><div><br /></div><div style="text-align: center;"><b><i><u><span style="color: #2b00fe;">PEKİ BİZ BU TOPLANTILARDA NELER YAPIYORUZ?</span></u></i></b></div><div style="text-align: center;"><b><i><u><span style="color: #2b00fe;"><br /></span></u></i></b></div><div style="text-align: center;"><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhalYtzb9n30e20td6Y1JRSRR1T3Y06AQ26j2enV6Y7Qk1LDJugCzIpVHxGjRXmuLlJaWCc2jrSKWC0tazNJkwbK9-vJVwoC8DdzK7wNyi-c4Mu3Qyg6pAvqkjn-WEpVXXNzkadfuJoaaE/s1600/1679172374082831-2.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhalYtzb9n30e20td6Y1JRSRR1T3Y06AQ26j2enV6Y7Qk1LDJugCzIpVHxGjRXmuLlJaWCc2jrSKWC0tazNJkwbK9-vJVwoC8DdzK7wNyi-c4Mu3Qyg6pAvqkjn-WEpVXXNzkadfuJoaaE/s1600/1679172374082831-2.png" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bizzat müdürlerimiz ve ekip arkadaşlarımızla görüşerek, aramıza yeni kişileri de katabildiğimiz toplantılarımızda; hem işimizi hem de motivasyon alanlarımızı konuşuyoruz. İş arkadaşları nasıl buluşur dışarıda da yine iş konuşmadan duramazlar ve bir o kadar da motive olmak adına fikirleşirler yine; işte bizimki de o hesap, toplantı amacımız yine işimizdi ama motive olup birbirimize el uzatıp maneviyatımızı da doyurduk yine... :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Emeksiz yemek olmaz, hayalsiz de hedef... Böyle diyorum ben, çünkü orada o yağmurda oraya giden ekip arkadaşlarım olarak konfor alanlarımızdan çıkmıştık yine. Hem toplantı yaptık, hem aralarda yüz yüze de birbirimizi tanıdık ve kahvelerimizi yudumladık karşılıklı. Bir şirkette de bir markette de çalışsanız, emek veriyorsunuz; işinizi dikkatle yaparak, işinize saygı göstererek, emek vererek. İşiniz ve kendiniz için buluşmanız gerekiyor; o size motivasyon oluyor. Biz de böyle bir işte çalışıyoruz ve çoğunlukla uzak şehirlerde işler yaptığımız için görüşmelerimiz internet ortamında gerçekleşiyor. Veya bazen de yakın çevrede olanlarımızla tanışıp görüşerek. Kısacası bizim çalışma alanlarımız her yer olabiliyor ve toplantılarımız da birçok toplantıdan daha dolu dolu oluyor bana kalırsa... </div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Hem satışı hem motivasyonumuzu konuştuk o gün de. Bir de toplantı sonunda, o günkü buluşmada Kadriye hanımın da ricasıyla aramızda olan Satış müdürümüz Recep Beyle soru cevap yaptık ve şirket gelişmelerinden bilgiler aldık. Her yönüyle güzeldi benim için. Hem rutinimizden çıkıp yeniden bir araya geldik, hem de daha aktif şekilde birbirimizi tanıyarak bundan sonrası için planlamamızı yapabildik... =)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1HmeJQYhxnuQqQTLW-RgqjKBk1ZqBeprKCrujxljzCg6rtmhWS8onbnyfARBPHykGw1m1gfqJYPaflcTkH_Jnq7S0kHFDmfwfiMgqZaybOGMxCla1XqbKEgdknEX67Pxt-O4l-sI0oLo/s1600/1679172369450820-3.png">
</a><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1HmeJQYhxnuQqQTLW-RgqjKBk1ZqBeprKCrujxljzCg6rtmhWS8onbnyfARBPHykGw1m1gfqJYPaflcTkH_Jnq7S0kHFDmfwfiMgqZaybOGMxCla1XqbKEgdknEX67Pxt-O4l-sI0oLo/s1600/1679172369450820-3.png" width="400" /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1HmeJQYhxnuQqQTLW-RgqjKBk1ZqBeprKCrujxljzCg6rtmhWS8onbnyfARBPHykGw1m1gfqJYPaflcTkH_Jnq7S0kHFDmfwfiMgqZaybOGMxCla1XqbKEgdknEX67Pxt-O4l-sI0oLo/s1600/1679172369450820-3.png">
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><span style="color: #2b00fe;"><u>Dedim ya, 2021'de ilk Bursa Toplantımız olmuştu, orada da Ayşegülüm ile beraberdik; bu sefer de... 2021'deki heyecanımı hatırlıyorum da; nasıl akıl ettik de yalnız fotoğraflar da çektirebildik Kadriye hanımla hayret ediyorum hala. Ama bu sefer benim de aklıma gelmesi ile planlı oldu ve öncesi sonrası yapma fırsatını elde ettim... :) </u></span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">İki sene önce Ayşegülümün oğlu vardı yanımızda, Mıstık... Bu sene Mıstık kreşinde idi ve onun kardeşi vardı yanımızda Zeynep... =) Güzeliz ya, bence biz bizimle çok özeliz! Hülya müdürle yüz yüze tanıştım, kendisi birkaç aydır şirketimizde ve Teams toplantılarında daha çoğunlukla yüz yüze karşılaşamadığımız toplantılar yaptık beraber. Aslında beni ilk defa yüz yüze gördü bu sefer yani, toplantılara hep katılan biri olsam da... Ama o beni daha önce yeni yıl öncesi buluşma toplantılarından birinde gördüğünü iddia etti. İnşallah bu işarettir, bir dahakinde olacağım dedim. Networkümüzün yeni yaş kutlamasında bu sene yerimi alacağımı söyledim, bu durum çok hoşuna gitti... =)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i>Üstün körü bahsediyorum gibi gelebilir ama o ortamı daha nasıl anlatabilirim bilemiyorum esasında. Son demek istediğim ve farkettiğim şeyden duyduğum mutluluktan bahsetmek istiyorum; toplantı salonunda herkes tarafından tanınan bilinen kişilerden biri de bendim.</i></b> İnstagram paylaşımlarım, toplantılarda yer aldığım için tanınan simam, her türlü aktif ve de konuşulur olduğum gerçeğini doğurmuş. Tanıştığım kişiler bizzat beni instagramdaki paylaşımlarımdan tanıdıklarını ve akülü sandalyede hayatın içinde çektiğim videoları çok severek takip ettiklerini söyleyerek geldiler. Azmimi, yeni evimize taşındığımdan beri "hayatın içinde aktif şekilde yer alırken paylaştığım mutluluğumu" severek takip ederlermiş meğer. Gurur duyduk annemle beraber, çok mutlu olduk... :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Ben kaldığım yerden daha da azimle devam edeceğim, bu toplantıda duyduğum gördüğüm tanıştıklarımı da düşününce, doğru yolda olduğumu daha da bir hissediyorum... Size bu yolda benimle beraber yürümek isterseniz, elinizden tutup tecrübelerimi ve desteğimi de verebileceğime inandığımı söylemek istiyorum... <3 </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>Tekrar söylüyorum, işimiz çok yönlü bir satış...</u> İster direkt çevrenize, isterseniz de dükkanlara ve de internet üzerinden ulaşabildiğiniz her kesime satış yapabileceğimiz ürünlerimiz mevcut. Ürünler müşteri memnuniyeti getiriyor, çevrenize tanıttıkça satış yapmak isteyenlerle de tanışmamız mümkün oluyor. :) İster satışı siz yapın, isterseniz de çevrenize satış yapmayı veya ürünleri sizler gibi indirimli alıp hediye kazanmayı sunun. Sonucunda kendinize çok yönlü ve ömürlük kazanç yöntemini kazandırmış olacaksınız, hem maddi hem de manevi... :)</i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i>Dr. Clinic Network Dünyası, kazandırmaya devam ederken girişimcilerini de müşterilerini de korumaya devam edecek.</i></b> Olmadık laflar edip kapanıyor diyenlerimiz var bu sıra, ama networkünü kapatacak olan bir şirket lider buluşmaları düzenler mi sizce? Bir sonraki buluşma ilimiz muhtemelen Ankara... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><u><i><b><span style="color: #cc0000;"><br /></span></b></i></u></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><u><i><b><span style="color: #cc0000;">Siz de benim ekibimde satış eğitimi alarak işi öğrenebilir ve sponsorluk desteğimle maddi manevi kazanmaya başlayabilirsiniz. Bana "didemkose92@gmail.com" adresime e-posta atarak veya instagram; didolatte_ hesabımdan Dm yazarak ulaşabilirsiniz... :)</span></b></i></u></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>Sloganımız basit;<span style="color: #2b00fe;"> Ailenin olduğu her yerde, Dr. Clinic seninle... ;)</span> </i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><u><i><b>Sevgilerimle... </b></i></u></div><div style="text-align: center;"><br /></div></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-87205657245394550932023-03-15T23:59:00.000+03:002023-03-16T00:29:00.996+03:00MR (EMAR) VE Kemik Testi Meselesi - 15.03.2023<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><u><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhML-sQlQ_ICbkhUUNokNQhW4l0-uAGR3f-XA3SiqNtPI5ExHlkg-oktlykkV6s3vFf7sze_ucMJMOaCq9_GhQWXAEsabc7B2SSEYJyfbJ0Fjf9CZxkG29diMopEumS7EfNeU0aM-RCTtE/s1600/1678896762490770-0.png" imageanchor="1">
</a>Taa 24 Şubat gününde doktor kontrolümün çıkışında aldığımız test randevularımun günüydü bugün. Kas MR'ı ve kemik testi verdim...</u></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div style="text-align: start;"><br></div><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhML-sQlQ_ICbkhUUNokNQhW4l0-uAGR3f-XA3SiqNtPI5ExHlkg-oktlykkV6s3vFf7sze_ucMJMOaCq9_GhQWXAEsabc7B2SSEYJyfbJ0Fjf9CZxkG29diMopEumS7EfNeU0aM-RCTtE/s1600/1678896762490770-0.png" width="400"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Annem ile beraber engelsiz taksi ile gittik bugün hastaneye. </u></i></b>Artık Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde kontrol edileceğim ya, eskisi gibi ve son yazımda burada bahsettiğim gibi bugün de güven ve rahatlık içinde gittim. Testlerim var diye gidiyor olduğuma mutlu hissettim hani...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">İlk test Emar idi, en son 2018 senesinde çektirmiştim. Üzerine de pandemi boyunca çok istemde bulundum ama devlet hastanesi doktorum bir türlü yönlendirmemişti. Zaten beni bilmediği anlamadığı ve de kontrol edemediği için Araştırma Hastanesinde kontrol ediliyorum şimdi.. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Doktorum Asuman hanımın ilk yaptığı ihtiyacım olan tetkikleri yazmak olmuştu geçen ay sonunda. Bugün giderken MR beni 2018deki gibi zorlamaz diye düşünüyordum. Yanılmışım...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">2018de ne kadar sesli diye düşündüğüm o makinenin sesi bu sefer beni sinir etti. Ama ses odaklı değil, ortamın nefesimi daraltmasından dolayı.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">MR (EMAR), iki ucu açık da olsa içine girdiğiniz tünelin oldukça basık şekilde bir karış bile olmayan şekilde üstünüzde yuvarlak kapaklı duvar olan bir çekim makinesi. Bugün benim üst ekstrimite (omuz ve kol), alt ekstrimite (kalça ve bacaklar) olmak üzere ikili çekildi. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">İlk üstten başladık ve girerken hiç de gerilmedim, üstelik benim kapalı alan korkum da yoktur. Ancak belimden altına gelene kadar tüm vücudumun girdiği o bölgede bu sefer ilk 3 dakika sonrası benim için dehşet geçti. Çünkü üçüncü dakikadan sonra derin nefes almadan ve hareket etmeden durmak çok zor gelmeye başladı. Haziran 2022de teşhisi konulan astımım yaklaşık 20 dakika süren çekim boyunca nefesim giderken kendimi sakin tutmakta zorlandım... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Anda kalmamaya çalıştım uzun zaman sonra ilk defa! Kimsenin korkusunu tetiklemek istemem elbette ama sorguladım istemsiz, neden sorgulanmadı girerken "astımın var mı?" Diye. Neden söylenmedi, "olur da bir sıkıntı yaşarsan söyle?" Diyerek. Astımım ağır olsaydı da ben orada bayılsa idim ne olacaktı?</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bir de benim sorum var; MR tek seferde mi çekilmeli, bu kadar insan odaklı olduğunu sandığımız sağlık sektörü neden hala bu MR konusunda bu kadar takıntılı... Ben bugün orada hissettiğim nefes sıkıntısını evde yaşadığımda bile çok yoruluyorum, çünkü bir kas hastası olarak baştan aşağıya kaslarım kasılmaya başlıyor.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Nefes bu kadar önemli iken, MR neden tek bir tipe bağlı, her şey daha hızlı ve de daha tek tip insan varmış gibi gerçekleşiyor...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Durumu anlatabildim mi bilmiyorum...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Nefesim daralmıştı, MR çeken kişi bir diğerini çekmek üzere annemle beni kaldırmaya geldiğinde gördü. Bir dakika soluklanmam lazım, kötüyüm nefes alamıyorum desem de; biraz bekledikten sonra tekrar tam tersi yatırıp kalça kısmımı ve de bacak kısmımı çekeceğini söyledi.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Dediğim şu oldu; "Bu sefer kafam o dar yere girmeyecek değil mi?" Evet, dedi. Yatırdı ve bir kare tablet yerleştirdi bacak tarafıma, sonra makineyi ilerletti. O boşluğa girdim, tepe bölgem dışarıda olacak şekilde bu sefer ama nefesim yine orada azalan oksijen kadar nefes alabildi. Yine girdiğim kadarıyla hareket edemiyor, derin nefes almakta zorlanıyordum. Bir 15 dakika da orada geçti, üstelik "hani kafam girmeyecekti?" dedim ama sesimi duyuramadım!</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIJRn4CgamfRbQAcG64_DZM5jUzFsmKTV2J11E3uiq5a_8pqXDqjfTlD6u_2Fdz06SgMhYsgzDlxwswPgi51E2HQ6CZ-WOSk94njEYHO1YFwOTHI_7EVtZirCXqOMMT7OB0LKjRTqfMK4/s1600/1678915322684663-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIJRn4CgamfRbQAcG64_DZM5jUzFsmKTV2J11E3uiq5a_8pqXDqjfTlD6u_2Fdz06SgMhYsgzDlxwswPgi51E2HQ6CZ-WOSk94njEYHO1YFwOTHI_7EVtZirCXqOMMT7OB0LKjRTqfMK4/s1600/1678915322684663-0.png" width="400">
</a>
</div><br></div><div><b><i><u>Diyeceğim o ki; eyy tıp dünyası, bu kadar gelişti diyoruz senin adına ama neden böyle bir sıkıntı altında çekiliyor MR hala... </u></i></b>Diyorum ya korkum yok benim, nefes almakta zorlandım. Bu duruma hiç mi çözüm bulunamaz? Ben kendim hariç birçok kişiyi duydum bu MR testi sırasında nefes almakta zorlanan bayılan bunalan... Ses değil, sesin verdiği o hava dalgası dahi beni yordu sanırım...</div><div><br></div><div>MR'dan çıktık annemle, hemen astım ilacımı sıktım. Çıktık dışarı, kemik testini yaptıracağım diğer yan binaya geçtik. Geçene kadar çok titredi vücudum, kasılan vücudum kemik testi sonrasına kadar dura dura titredi...</div><div><br></div><div>Kemik ölçüm testi daha kolaymış meğer... Daha modern bir yatağa yattım, ayağımın tekini sabitledi bir aparata oradaki görevli. Sonra üzerimde bir ince ışın bandı gitti geldi. Kapalı alan değil, açık alanda yapılıyordu bu. Böylesine dayanması hiç de zor değildi hani!</div><div><br></div><div>Kemik testine kurban olayım dedim çıktığımda, hala bedenim nefes alamadığım MR deneyimim sonrası titriyordu zira... Sanırım nefessiz kalmak korkutmuyor da, o süreci yaşarken tüm kemiklerim kırılıyormuş gibi bedenimi kaskatı hissediyor olmam korkutuyor beni... Bugün bunu hissettim.</div><div><br></div><div>Velhasıl; kemik testimi de çabucak aldık üstelik, ölçüm yapan doktorun yorumu normal olduğundan yanaydı ama esas doktorum yorumlayacak bu durumu...</div><div><br></div><div>Beklenmedik yaşadığım bu durumları yazmak istedim, yarım saatlik olgu halamı sırtımda ufak bir kasılma ile benimle aslında. Geçmedi biliyor musunuz? Bu sebepten demek istedim, herşeyin geliştiği düzende MR konusunda tıbbın gelişmemiş olduğunu düşünmüyorum. Bizim ülkede her yere gelmemiş olabilir mi gelişmiş teknolojinin? O kadar ses dalgasını daha düzgün şekilde üretemiyor mu insanlık? Buna inanmak istemedim bugün... </div><div><br></div><div>"ALLAHIM VERMESİN, NEFESSİZLİK BENİ YORDU BUGÜN. </div><div><br></div><div>MR'IN HEMEN ÜSTÜNE KEMİK TESTİNE GİRDİM, KURBAN OLAYIM YA; DAHA TEKNOLOJİK ŞEKİLDE IŞIN VEREREK YAPABİLİYORLAR. MR DA BÖYLE DEMEYİ İSTİYORUM, VAR OLAN SIKINTILARINI DÜŞÜNÜRSEK, DİLE GETİRSEK DÜZELİR Mİ DERSİNİZ?? :)"</div><div><br></div><div>Bir iki haftaya doktor kontrolüme gideceğiz, bu sonuçların yorumlarını da bizzat yazarım. Bel çukurumun, başımın dümdüz durmasından rahatsız olduğum üzere nefes darlığımın ve de ayaklarımı tam uzatamadığım için çok kasıldığım bir kas emar deneyimini düşünürsek, sonuç benim düşüncemde bile iyi değil. Acep doktorum ne diyecek çok merak ediyorum..1 hafta sonra çıkarmış. 1,5 hafta sonra da doktoruma görüşünce anlarız; ne yapabiliriz ve ne yapacağız... (:</div><div><br></div><div>Not; yorumlarda korkularınızı yaşadığınız sıkıntıları dile getirmek serbest olsun, anlatın açılın travma kalmasın içinizde olur mu??? Ben kendimi yazarak gerçekleştirebilen ve sakinleşebilen biriyim, ben de bu sebeple yazdım bu yazımı anlattım size bugünkü sıkıntımı. Her bir sıkıntıyı beraber aşalım inşallah, hiçbir sıkıntı kalmasın içimizde!</div><div><br></div><div>Sevgilerimle... =)</div><div><br></div><div><br></div><div>NEYSE BACAK VE KALÇA MR'I ÇEKİLİRKEN NİSPETEN KAFAM DIŞARIDA İDİ, HAREKETSİZLİK VE DE DERİN NEFES ALAMAMAK DA VARMIŞ YORAN, ONU DA ANLADIM...</div><div><br></div><div>RABBİM BİR DAHA BU ZORLUKLARI YAŞATMASIN...</div><div><br></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-11911630226391871042023-03-06T18:28:00.002+03:002023-03-06T18:28:17.905+03:002023 Yeni Rutinim - Mart 2023<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>Şu yazıyı yazdığım sıralarda, son bir haftayı böyle geçirdiğim üzere; yeni bir rutine sahip oldum... Bunu yazmaya bu rutine sahip olmaya nasıl hasretmişim meğer, her gece hala uyku düzenim olmadan yatıyor olsam da; bu sıra kendimi psikolojik anlamda daha rahat hissediyorum... :) Gelin neler yapıyorum konuşalım...</u></i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhec3q1QtPjnEHlk3M2czLJNtX9S6fQkzhamgqLC_W4KnyvOERP-2O4wlX8kLbYjWnkFZNXwJpMhULV9f7jxz8FwlIuQ7LIxG9OPPSffdjCD_OzOeYzKEfs9MO_aNIKwrASOD6WElJEYA/s1600/1678027421229771-0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhec3q1QtPjnEHlk3M2czLJNtX9S6fQkzhamgqLC_W4KnyvOERP-2O4wlX8kLbYjWnkFZNXwJpMhULV9f7jxz8FwlIuQ7LIxG9OPPSffdjCD_OzOeYzKEfs9MO_aNIKwrASOD6WElJEYA/s1600/1678027421229771-0.png" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i>Doktorumun talimatlarına uymaya başladım başlayalı, tek zorlandığım nokta "kakao'yu sütsüz içmem gerektiği zaman" içine şeker atmak durumunda kalmam oldu... :) 1 haftadır yeni düzenim çok iyi gidiyor bu durumumun haricinde... </i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Uzun zamandır şekerli hiçbir şey içmemeye alışmıştım. Yeşilçayı sevmiyorum diye içine şeker atmayı da hiç düşünmedim o sebeple. Sabah kahvaltımda bir bardak yeşilçay içiyorum. Arkasına siyah çay içmekle hata yapıyorum büyük ihtimalle ama şimdilik en az bir iki çay bardağı siyah çay içmeden de duramıyorum. Uzun zamandır kahvaltımı siyah çaysız yapmamamın alışkanlığı bu sanırım... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Gün ortasında süte katılmış bir kaşık kakao veya süt yoksa sıcak suya katılmış kakaoyu iki küp şekerle içiyorum. İlk başlarda şekerli halini bile kabul edememiştim, şimdi yavaş yavaş önce bir şeker sonra da hiç şeker haline susuz da geçebilirim diye düşünüyorum... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bir de içtiğim kas kuvvetlendirmek için ilacım, daha fazla arttırmaya gayret gösterdiğim hareket düzenim mevcut... Kas ilacını doktorumun söylediği düzende kullanıyorum; ilk 5 gün akşam, ikinci 5 gün sabah akşam başladık. Devamı da mevcut. Bu düzeni bir gün geriden takip ediyorum, ama o kadar da olur değil mi? Yazmaya başladım, not ettikçe düzene daha net odaklanırım gibi hissettim. Beyne bazı konularda güvenmemek gerek diyorlar ya, buna ben de katılıyorum... :)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Bir de başladım başlayalı (ilacıma, kakaoya ve yeşilçaya) yediğim içtiğime de dikkat ederek ilerlemeye başladım. Bir önceki pazar idi, anında hamur işini kestik. Sabah 1 dilim ekmek harici hiçbir hamur işi veya abur cubura ulaşımım yok. Abur cubur konusunda sadece çikolata parçası yediğim oldu. Bir de ev kekine müsaade ettim. Haftada ikiyi aşmadım bu konularda da. İlk hafta için çok makul bence! (=</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i><u><span style="color: #2b00fe;">Durumu bu anlattıklarım konusunda değerlendirecek olursak;</span></u></i></b> psikolojik mi emin değilim, şu an için kendimi daha iyi hissettiğim anlar mevcut. Kaslarımın kasılması azalmaya başladı, ağrılarım ve güçsüzlüklerim de benim hissedebileceğim derecede azaldı sanki... Güçlendireceğimi görebileceğimize de inancım var üstelik... <3 Yeni rutinim güzel değil mi?</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i>Not etmem gerekir; doktorumun kakao ve de yeşilçay önermesi, kaslarımı güçlendireceği ve de sinir sistemime destek olacağını söyleyerek gelişti.</i></b> Kakao yorgunlukları da alıyormuş, içtiğim vakitler (uyku düzenimi hala düzenleyememiş olduğum sebebiyle) az uyumuş olduğum halde yorgunluğu öncesi gibi derinden hissetmiyorum. Doktorum proteinden zengin beslenmem gerektiğini de söyledi ama ben bu konuya her anlamda ağırlık gösteremediğim daha. En azından iki haftadır haftada bir balık yedim ama ikisinde de biraz rahatsızlandım yine. Onda da benim hatam vardı biraz sanırım, protein diye balığı biraz fazla yemiş olabilirim, özellikle dün tüm balığı bitirmeye zorlamasaydım kendime daha iyiydi sanki... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><span style="color: red;"><b>Böyle böyle alışacağım. En yakın zamanda kendime gidip protein zengini kuruyemiş alacağım, araştırdığıma göre kabak çekirdeği ve badem böyle kuruyemişlerdenmiş. Bir de mor meyve sebzeler ye dedi ama ben henüz oraya da tam yönelemedim. Bakacağız... :)</b></span></i></div><div style="text-align: center;"><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR43psE-BSqJY1agu9anfIqF4qRJy5ceq-sI8ucmq_rzfCPkYz2fBoyn0ZuUVDCAXSXKtOnYsAKl1oSGpTUi7c2AonovAU1-E9qhoKBIV41-RjArGfm5j7xF5D-J4qUGBsBTtCeDWgm9Y/s1600/1678027416638940-1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR43psE-BSqJY1agu9anfIqF4qRJy5ceq-sI8ucmq_rzfCPkYz2fBoyn0ZuUVDCAXSXKtOnYsAKl1oSGpTUi7c2AonovAU1-E9qhoKBIV41-RjArGfm5j7xF5D-J4qUGBsBTtCeDWgm9Y/s1600/1678027416638940-1.png" width="400" />
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Rutinim halini alan bir diğer şey, her sabah kalkıp kahvaltı sonrası elime aldığım şu yelek örgüm oldu. Örgü rutinim olduğu vakit kendimi çok seviyorum! :) </u></i></b>Günüm çok ferah, olabildiğince daha odaklı ve sakin geçiyor. Hiç hayatıma sinir stres girmiyor diyemem, ama sürekli onu uzaklaştırmak için odaklanan bir zihin; anda kalan bir örme halindeki ben varım ya, bu çok iyi bir durum halini aldı benim hayatımda...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><span style="color: #cc0000;">İnstagramımda da geçen gün yazmıştım:</span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><span style="color: red;"></span></i></div><blockquote><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>"Günler yeni bir rutine ulaştı yeniden; örgü ör, aramalarını yap, kafa dağıtmalık bir şeyler izle ama kulağın hep haberlerde olsun, gözün internet haber ve bildirimlerinde.</i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><br /></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Bazen bu rutin boğuyor beni, kapatıyorum interneti. Soluk ala ala kitap okuyorum, ortama ve düzene daha tamahhül edebilir hale gelince yeniden bu rutine dönüyorum</i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><br /></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Diyecektim ki; işte o anlarda şu elimdeki örgü ve de kitaplarımdaki hikaye beni fazlasıyla kendimde tutuyor. </i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><br /></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>İyi ki varlar..."</i></div></blockquote><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><span style="color: red;"></span></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><u><span style="color: red;"><br /></span></u></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><u><span style="color: red;"><br /></span></u></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i>Demek istiyorum ki bu yazımı da bitirirken; kendinize bir rutin belirleyin, soluklanmak için o rutinler arasında koşun zaman zaman. </i></b>Bu rutin sizlere bir şey kazandırsın. Kitap okumak odağı düzenliyor, öğretiyor ve dinginleştiriyor. Örgü örmek, yemek yapmak üretme hazzı veriyor gibi gibi. Çok zor bir dönemden geçiyoruz ve böyle bir dönemde yeni bir doktora sahip olmuş biri olarak, kendimi düzende tutmam gerekirken; rutinlerim olmasa sanırım hiçbir şekilde adapte olamazdım. İyi olmak zorundayım, anda kalmak ve yaşamak durumundayım. Buna hakkınız yokmuş gibi hislere kapılıp hayatlarınızı yaşanılmaz kılmayın. Üzüldüğümüz hayatlara desteğimiz daha zorlu olur. İstemediğimiz hayatlara esir olmayalım sonrasında...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><u><span style="color: #2b00fe;"><b>Yazımla ilgili ve düşüncelerinizle ilgili bana yorum bırakmanızı çok isterim. Sevgilerimle... :)</b></span></u></i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8867663104994954758.post-10473590297611611862023-02-24T23:58:00.000+03:002023-02-24T23:58:41.286+03:00Bir Doktorum Daha Oldu... - 23&24 Şubat 2023<div><br></div><div><i><b><u>Nihayet 3 senelik mücadelemizin ardından, yeniden beni ve hastalığımın gidişatını kontrol edebilecek bir nöroloji doktorum var; hem de olması gerektiği ve istendiği gibi araştırma hastanesinde... :) Dün ve bugünü hep çok güzel hatırlayacağım, yeniden tıp sektöründe yerim olduğunu bilmek ve umudu yeniden tazeleyebilmek çok güzel! Size ve kendime bu iki günün önemini anlatmak üzere geldim, iyi okumalar dilerim... =)</u></b></i></div><div><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc6LRxsAxnudaQ_8g2P2PYIayzApFYQAI-OZcbmF9OVKsxxUR0_BNRKUpJojwJQLYarg6z1oAo322Yv7JigMgaW148Jzr7v1joFFLuOG3JD0DjdRy4nURA8_oeigZV31VVVfORLQMlbOw/s1600/1677186241927194-0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc6LRxsAxnudaQ_8g2P2PYIayzApFYQAI-OZcbmF9OVKsxxUR0_BNRKUpJojwJQLYarg6z1oAo322Yv7JigMgaW148Jzr7v1joFFLuOG3JD0DjdRy4nURA8_oeigZV31VVVfORLQMlbOw/s1600/1677186241927194-0.png" width="400">
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i><span style="color: #cc0000;">7 yaşımdan 18 yaşıma kadar Hacettepe'de kontrollerimin yapıldığı Kas Erimesi hastalığım, pandemiye kadar birkaç sefer Uludağ Üniversitesi'nde daha sonrasında da hep Akdeniz Üniversitesinde muayene edilmeye devam edilmişti daha sonrasında. Ta ki 2020 senesinde pandemi ilan edilene kadar... </span></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Uludağ Üniversitesi'nde kendi hastalığıma dair belli başları kontrolleri yaptıramamak bizi her sene Antalya'ya gitmelerimizde Akdeniz Üniversitesi'ne yönlendirmişti, pandemi ortaya çıkınca da Araştırma Hastanesinin Kas Hastalıkları Polikliniğine yönelme uğraşım başladı. Ama ne kadar uğraşsam da önce pandemi koşulları önce hastanelere ulaşımımızı tamamen engelledi, ulaşmak mümkün olunca da hastalık ve de muayene bulma sebepli doktorlara erişemedik.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Geçtiğimiz aylarda kas hastalıkları polikliniğine gidebilmek için nihayet bir fırsat yakalayana kadar, son üç senede sadece başka bir doktorun hastası olabilmeyi başarmanın kıyısından döndüm. Daha sonuçları doktoruma gösteremeden doktorum hasta oldu, bir daha randevu alamadım ve sistemden de düştüm... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Birkaç ay önce işte, fizik tedavi aldığım hastanede bir kas hastası yakını ile tanıştım. Şehir dışından gelmişler şehrimize ve benim randevu almaya çalıştığım esas kas hastalıkları polikliniğinin doktoruna her ay düzenli kontrollere gidebiliyorlarmış. Onların vesilesiyle son iki üç aydır ayda bir kez kas hastalarına özel polikliniği olduğu için, müsaitliğimizi denk getirmeye uğraşıyordum. Nihayet başardım... :))</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="color: #2b00fe;"><b><i><u>Dün gittiğim (23.02.2023) seneler sonraki ilk ciddi muayenemde, doktorumla tanıştık ve o beni tanımak için Hacettepe'deymişim gibi hikayemi dinledi ve bir başlangıç yapmak üzere hayatıma düzenleme girişimlerinde bulundu. </u></i></b></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">-- Üst fotoğrafta kullanım talimatını yazdığı reçetesinde görüldüğü üzere, bir ilaca başlıyoruz öncelikle; son 3 yılda gitgide kaslarımın güçten düşmesi üzerine, kaslarımı güçlendireceğini söylediği bir ilaca başlayacağımızı söyledi. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">-- Günlük içmem gerektiğini söylediği kakao ve yeşilçay önerisini sundu. Günde bir bardak yeşilçay ve bir bardak da süte karıştırılmış bir kaşık kakao içmemi söyledi... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">-- Beslenme düzenime mor meyve ve sebzelerden eklememi, hamur işinden ciddi anlamda uzak durmam gerektiğini söyledi. Hamur işi konusunda hassasiyetim var, yemek istediğim zaman birkaç parçayı keyifle yiyorum. Sonra dönüp kendi düzenimi sürdürüyorum ama bazen öğle yemeğim niyetine de evde yapıldığında yediğim oluyor. İşte bu hamur işi yeme sıklığımı çok ama çok azaltmam gerektiğinin daha net ciddiyetinde olacağım. Sanki hiç yemiyormuşum gibi azaltmam lazım önce, sonra da hiç yememem lazım; biliyorum... :))</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">-- Bir de çok uzun zamandır yapılmayan, kas ölçümüm kemik ölçümümü dahi istediği birkaç sonuç için test verdi. Bu büyük testlerin gerekliliğini devlet hastanelerinde bizleri ölçme işlemini ve hastalıklarımızın ayrıntılarını bilmedikleri sebebiyle araştırma hastaneleri ve fakülteler gibi yerlerde yaptırıyorduk hep. Ama son iki senedir artık özel ilaçlarımızı bile yazdıramadığımız üzere, klasik hastalıklar harici kronik rahatsızlığımıza dair tamamen kontrollerimizin araştırma ve fakültelere verildiğini devlet hastanesindeki fizik doktorumdan öğrendik. O sebeple de araştırma hastanesinin ilgili departmanında rutin muayenelerimin yapılması çok mühim bir konuydu... En mühim noktasına ise, doktorumun bugün yaptırmamız için yazdırdığı gen testi ile sağlam bir nokta ile başlamış bulunmaktayız bu yeni sürecimize... =)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhWun774JPfibEqw-Fxb8ILafdv2_RFNvG0UnR9bYtiIWbaGjMK4RnufK9zOcaerQtl3qxTp9KG3LFVtBtt4L-ivnYvRQpyTYJut94LM6LOLrxcfsp35XhSmpzxN5K39QlIUh91dTZyC0/s1600/1677269894082744-0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhWun774JPfibEqw-Fxb8ILafdv2_RFNvG0UnR9bYtiIWbaGjMK4RnufK9zOcaerQtl3qxTp9KG3LFVtBtt4L-ivnYvRQpyTYJut94LM6LOLrxcfsp35XhSmpzxN5K39QlIUh91dTZyC0/s1600/1677269894082744-0.png" width="400">
</a>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><u>Bugün Bursa Şehir Hastanesine Gen Testi için kan vermeye gittik...</u></i></b> Bir Kas Hastası olarak bugüne dek Gen Testimin olmaması elbet büyük eksiklikti, ama Hacettepe Üniversitesi'nde birkaç kez kan vermişsem de sonuç alamamıştık. Bir kaybedildi, bir sonuç bulunamadı, bir de bir şey yok denildi es geçildi... Sonuç olarak 18 yaşıma kadar sonuç alamadığımız Gen Testimin, bu sefer sonucunu alacağımıza dair umudum var. Çünkü bugün öğrendiğim üzere 2015'ten beri bizler de yapıyormuşuz bu alandaki geniş taramaları. Ancak başarılı olunamaz ve gendeki bozukluğun sebebi 41 gen taramalı bu testte çıkmaz ise, yurtdışına gönderme ihtimalimiz de bir kenarda bulunuyormuş.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Yani buradan alacağımız sonuç şu an için beni nereye taşıyacak bilmiyoruz ama o sonuç gelene kadar yeniden bir başka kararlı düzen kurup kaslarımın gücünü eskisi gibi toparlamaya başlayacağımıza yeniden umutluyuz... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><i><b><span style="color: #cc0000;">Bugünün esas konularından biri bu gen testi için kan vermeye gittiğimizde oluştu.</span></b></i> İnce damarlarım ve kasılı dirseğime rağmen kolaylıkla kanımı alan kan hemşiremiz ile çok güzel bir sohbete tutulduk. Adı Billur idi, orta yaşlarında güzel yüzlü ve güzel gülüşlü kısa kızıl saçlı bir kadındı... Enerjimi sevdiğini söylediğinde düşüncelerimiz karşılıklıydı, maskemi çıkarıp gülümsemesine karşılık verdim. Böylece yeni tanışan ve belki de bir daha hiç birbirini görmeyecek olan iki kişinin tanışması idi. Bana neler söylediğini ve bunları şu güçten düşmüş halime rağmen (ki yine kendimi olabildiğince iyi hissediyorsam da, hiç güçsüzlüğüm ve de hastalığım yok gibi hissettirdi... </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Billur Hanımın söylediğine göre (ki bilincindeyim), hiç kas hastası gibi görünmüyor ve de hasta olduğuma da inandıramıyormuş fiziki profilim... Görünürde hiçbir şey olmamasının kaslarımda da faydası olmasını çok isterdim. Hani her şey görünürdeki gibi değil ya, ben bile sıklıkla birden ayağa kalkacakmışım ve yürüyecekmişim gibi hissediyorum ki karşımdaki kişilerin de öyle görmesi sanırım çok normal. Bu durumu tekrar dile getirmeliyim ve şükretmeliyim ki, anne ve babamın bakımına ve de bu hayatı seviyor olmama borçluyum. Allah razı olsun, şükürler olsun...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Billur hanım ile kısacık sohbetimde okudum mu, neden okumama rağmen normal iş hayatında yerimi alamıyorum; madem onlar gibi hastanelerde çalışmak istiyorum, neden tekrar okumuyormuşum! Sordu anlattım, görüşlerini iletti; oku kız tekrar, ne olacak hiçbir şeyi erteleme atıl hep hayata. Ki yapıyorsun görüyorum dedi... Evden çalıştığımı ve dışarıda da aktif olduğumu anlattığımda daha da ışıldadı gülüşü karşımda. Enerjisi ışıl ışıl ve umut doluydu, çok iyi hissettirdi bana...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Kan alma odasından sohbetimizin sonunda isimlerimizi öğrenerek ve memnun olduğumuzu bildirdikten sonra ayrıldık. O saatten beri düşüncem Billur hanımla yeniden karşılaşabilir miyiz acaba düşünüyorum. Bir de diyorum ki; Keşke enerjilerimizin uyuştuğu kişilerle daha yakın yaşayabiliyor olabilsek, eminim ki Billur hanımla daha çok sohbet eder ve çok güzel anılar paylaşabilirdik... :))</div><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkW_TPrBCyOkCLAhl9qbA8zll0JJx9f0fxZ5O0kzhJonWLaXSdt_2r8zNR3zRhRtHUW9oEX0cnM8d6ysqwt0Qt_oRUHqNl73JF5kJzT4rcayWKDmngBY86YlJTg2JK8fmHuViBuh3w7cM/s1600/1677272317549906-0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkW_TPrBCyOkCLAhl9qbA8zll0JJx9f0fxZ5O0kzhJonWLaXSdt_2r8zNR3zRhRtHUW9oEX0cnM8d6ysqwt0Qt_oRUHqNl73JF5kJzT4rcayWKDmngBY86YlJTg2JK8fmHuViBuh3w7cM/s1600/1677272317549906-0.png" width="400">
</a>
</div><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><i><u>Bugün Bursa Şehir Hastanesi'nden döndükten sonra, annem ve babamla Gemlik'te bir süpermarkete girdik ve ihtiyaçlarımızı aldık. Sonra beni çarşıda bıraktılar ben siparişlerimi bırakıp hem ilacımı almaya hem de örgü iplerimdeki eksiklerimi almaya çarşıda dolandım.. </u></i></b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Bir kez daha gurur umut ve şükür dolu halde, çarşıyı özgür gezme rahatlığını ve açık havada nefes almayı tattım. Tek başıma gezmek iyi geldi yeniden. Tüm bu anlattıklarım üzerine, kendim için önemini bildiğim üzere bir nebze rahatladım yeniden. Son senelerde aydan aya düşen kas gücümün düşmesine bir başka çözüm yolu daha deneyecek olmak "ohh" dedirttirdi. Hacettepe Hastanesinde kontrollere her gittiğimizde içtiğim üzere bir markete girdiğimde gözüme ilişince "Aroma Karışık Meyve Suyu" aldım kendime. O tanıdık his, o yeniden buralardasın bak yeniden o tıp dünyasının içindesin ve bir şeyler daha düşünebilir ve de bu sürece de adapte olabilirsin hissiyatı kendime getirdi...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Şimdilik son diyeceğim şu ki; yaşadıkça umut hep var ama olacakları da araştırmaya devam edip yerinde beklemedikçe... Çok şükür bugünümüze. Rabbim sizlere iyi sonuçlar ve iyi gelişmelerimi de yazmamı nasip etsin dilerim. =) </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Sevgilerimle...</div><div><br></div>Didem Kösehttp://www.blogger.com/profile/01599578687627943521noreply@blogger.com0