15 Mayıs 2023 Pazartesi

2009'dan Sonra, Bursa'da İlk Uyku Testim - 08.05.2023

 

Geçen hafta bugün, Bursa Osmangazi'de Kent Meydanının az ötesinde Uyku Laboratuvarında Uyku Testim vardı. 1 gece orada uyudum. Geçen hafta akşam 21:30'da geri dönmek üzere girişimi yapıp bizi istersek gezmeye çıkabileceğimizi söyleyerek Kent Meydanına yollamışlardı annemle. Saat 20:00'da çıktık, bir buçuk saat dolanıp geri döndük...


2009'da Hacettepe'de ilk kez çektirdiğimde uyku testini, hastanede yalnız kalmıştım. Annem ve Saniye teyzem, teknisyeneler beni uyku testine hazırlayana kadar benimle kalmıştı, sonra da beni yatırıp Ankara Hamamönü'ne inmişlerdi... O hastaneye dair çok şey hatırlıyorum, çünkü sabahını özel sebeplerden çok içselleştirmiştim... Bu başka bir zamanın yazısı olacak. Şimdi konumuz 2009'dan sonra, Bursa'da da ilk defa Uyku Testine girdiğim akşama dair... 

İkinci defa uyku testim, daha deneyimli olur sanırken çok şey değişmiş; bu test daha da gelişmiş misal... Kafamın üstüne 2009'da yapıştırdıkları üç elektrottan, kafamın her bir yanına birçok altın uçlu elektrotu özel krem yapışkan aracılığıyla takıp bantladı teknisyen bu sefer. Kafamda o kadar çok elektrot vardı ki, yarım saatten fazla uğraştı teknisyen beni hazırlarken ve oldukça güzel bir sohbet ettik o sırada...

Bana bu işlemi uyku sırasında kalp rahatsızlığım sebebiyle nefesim kesiliyor mu ve kalbim duruyor mu test etmek üzere yaptılar. Bir de Doktorum Asuman Hanımın "uyku düzensizliğim var" demem üzere, "neden ve ne derece" görmek istemesi sebebiyle yapıldı...  2009'da Hacettepe'de ilk yapıldığı zaman, bu testin sonucu olarak 1 kere nefesimin kesildiğini ve sonucunda da kalbimin durduğunu söylemişlerdi. Her ne kadar çoğu kişinin birçok uykusunda normal görülen bir durum olsa dahi, kalp hastası biri olarak tehlike oluşturuyordu sanırım; ona göre ilaç durumumu düzenlemişlerdi...

8 Mayıs 2023 Pazartesi günü gittiğimizde; annem koltukta, ben yatakta yattım. Odam çok güzeldi, esasında hiç fotoğraf çekmeyip video çekmişim; bunu da sonradan farkettim. Kendine özel banyosu, tuvaleti ve de çalışmasa da televizyonu vardı... :)


Ne kadar başta anlaştıysak da, beni kandırdılar kitabımı dahi okutmadan 22.45'te yatırdılar. Dışarı çıkıp biraz gezmemiş olsak, o saatte de zor uyurdum ama bir şekil uyudum valla... Annemle yarı uyuyup yarı uyansak da, uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar erken saatte uyuduk sanırım...

Telefonları kapattırdılar ikimize de, gerek gelebilecek sesler gerekse de manyetik enerjileri odadaki aletlerin çekimini bozabiliyormuş... Gece boyu annem rahat edemedi, onun sesi çıktıkça uyku testi başarılı geçmeyecek diye korktum bir ara. Başta bu sebeple tedirgindim, ama sonradan çok iyi uyudum sanıyorum.

9 Mayıs sabahı uyandırıldığımızda; "Çok rüya gördün, farkında mısın?" dedi kabloları söken teknisyen hemşire. Evet, birazını da hatırlıyordum ama çok rüya görmek benim için pek de şaşılacak bir durum değildi. O kadar çok rüya gördüm ki, gece boyu çok kez uyandım ama uyku testini yapan kişiler bunun da normal olduğunu savundular... :/

Fotoğraflardan siz de anlayabilirsiniz; uyku testine çok dinlenmiş ve şiş olmayan bir suratla girmiştim ama nasıl bet bir suratla ve memnuniyetsiz çıktım! :) Sebebine geliyorum; gece boyu beni uyandırdıklarını hatırlıyorum çünkü... En son seslendiklerinde, odaya gelmediler ama öncesinde her birinde beni kontrol ettiklerini hatırlıyorum biraz. Döndüm, hı hı diye cevap verdim gözlerimi açıp. Kamera ile izlenmiş olmama rağmen, bunların hiçbirini onlar garipsememiş... 

İşin en garip yanı da, kulağımda çok net yankılanan sabah sularındaki o sesti; "Çekim bitti, çok da başarılı geçti. Ama diğer hastaların çekimleri bitmedi, onlar da bitsin gelip seni çözeceğim tamam mı?" :) = Ben buna da tamam dedim, uyuduğum tek derin uyku da o oldu benim için... Sonra öğrendim ki, esasında hiç kimse bana gece ve sabah boyu bir kez dahi seslenmemiş!

Sanrılarla geçirdiğim bir gece sonrası, sabah elektrotların her birini söküp üzerimden; "Saat 7'ye kadar odada kalabilirsiniz ama 7'den sonra odayı boşaltmış olmanız lazım, temizliğe geliyorlar." dedi. Saat 6'da kaldırılıp, 6.45'e kadar çıkışımız için hazırlandık ve çıktık odadan...

Beyin denilen şey ne garip değil mi? - O gece "acaba kablolar sökülür mü? Acaba test başarısız geçer mi? Neden uyuyamıyorum ki? Bacağım ağrıyor bu gece ne zaman bitecek? Acaba bu uyanışlarımın hepsinin sebebi bulunabilecek mi?" diye diye uyudum ben. Çoğunlukla yarı uyanıktım üstelik... Çekim bitti, üzerinden 1 hafta geçti ve ben bu yazıyı da ancak yazabiliyorum. Esas sonucu bence doktor söyleyecek yine de, teknisyenler sonucumu iyi gördüler ve "seni neden doktorun gönderdi ki, onu bile anlamadık!" dediler bile. Doktorum ise anlattığım tüm bu huzursuz uykuların hormon tedavisiyle düzeltilebileceğini düşünüyordu son görüşmemizde. Bu hafta Perşembe günü görüşeceğiz doktorumla, bakalım uyku testi üzerine ne diyecek bana bu konuda... 


Yıllar Önce Yıllar Sonra Yapalım Bir De...


2009'da ilk testim için uyumadan önce de beni fotoğrafladıkları gibi, bu sefer ben selfieledim kendimi, öncesi sonrası yaparsın dedi teknisyen abi önceki deneyimimi anlattığında. Üstteki iki fotoğraf da, uyumadan önceki hallerim benim... :)

2009'da file geçirilmemişti kafama ve kafamda sadece üç elektrot vardı, sistem artık daha da geliştirilmiş ve daha fazla ayrıntı görülebilir olmuş uyku testinde. Tam emin değilsem bile, 2009da bana rüya görüp görmediğimi söyleyebileceklerini dile getirmemişlerdi.

2009da uyku testimde, oda içinde bir oda idi gözlem yeri ve izleyen gözlemcim gece boyunca çekirdek çitlemişti. Bu seferki gözlem odası yattığım odadan bağımsız idi ve ses sebepli uyku sorunu yaşamadım. :))

2009da kafama takılan elektrotlar için saçımın üstündeki tepeden iyi bir tutam saç kesilmişti, sonra o tepe uzadığında ibibik gibi olmuştu kafam epey bir süre. =))

2009da daha rahat uyku uyuyabiliyordum, 2023de uykularım çok rahatsız ve huysuz halde. Ama zamanla toparlayabileceğime inancım var... 

:)) 

Velhasıl, bunlar hep deneyim... Şimdilik son uyku testim de oldukça iyi geçti ve sonuç olumlu. Doktorum bu hafta sonuca ne diyecek yine cuma veya cumartesi zaman geçmeden konuşuruz inşallah... 

Hastane ortamında uzun zaman sonra ilk defa bir gece daha geçirdim, özlemiş miyim derseniz sıkıntılı uykuyu geçirene kadar o deneyim bana çok rahat hissettirdi! Hani Gülseren Budayıcıoğlunun da sık sık değindiği gibi; küçüklüğünde yaşadığın deneyimler huzurlu alanların gibi hissettiriyormuş ya, sanki bir diğer tanıdık evimden birinde idim ve sanki uzak akraba ziyaretine gitmiştim.. Çok sık olmadıkça güzel hissettirebiliyormuş demek, şükür ki... :)

Rabbim hasta edip hastanelere de düşürmesin, hiçbir kimseyi doktorsuz da bırakmasın inşallah diyerek bitiyorum yine. Görüşelim en kısa zamanda temennimle... <3





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...