9 Ağustos 2020 Pazar

Pazar Yazısı #72 - Kitap Sever Pazar


Bugün Dünya Kitap Severler Günüymüş; her olgunun ve durumun günü olduğu şu zamanlarda, kitap severlerin günü olmasa ayıp olurdu zaten... :))


Kitap Severler Günü'ne, şimdi okuduğum iki kitap (kolajda göründüğü üzere, alttakiler) ve son okuduğum iki kitapla (O ikisi de kolajın üst tarafında görünen kitaplar) katılayım dedim. Her günün kendi içerisindeki anlamları gereği "bir tek güne sığdırılamayacağını" düşünsek de, aslında bir anlamda değerleri daha net belirtmek için bazen de yerinde diyebilir miyiz? Bilmiyorum emin değilim yine de bu dediğim hakkında... :) 

Kitap Severler için de, bir gün değil hep yapılan bir iş "okumak" ve de "kitapları sevmek". Aldığım kitaplara, elime okumak için geçen kitaplara; değişik dünya görüşleri sığdırdıkları için büyük saygıyla ve sevgiyle bakabiliyor olmak, hayatım adına edindiğim en mutlu eden bakış açılarından biri misal benim için... Covid-19 gerekçesiyle, en son kitaplara dokunarak alışveriş yapabildiğim "Bursa 18. Kitap Fuarı"ndan beri hep internetten alışveriş yapmaya devam ediyoruz. İlla ki dokunarak almak değil elbette kitapları ama bilen biliyor işte, onlarla bağ kurarak ve elinde örnek bir sayfasını okuyarak bir yazarı keşfetmek çok başka bir his... (: 

Tabii ki üstte bahsettiğim her durumu çürütebilecek kadar teknoloji gelişti. Artık bir kitap almadan önce, onun ilk sayfalarını okuyabilme fırsatını size sunan siteler var. Ama demek istediğim o dokunsal his, o geleneksellik duygusu, belki de bazen yeniliklere çok çabuk geçiş yapmak istemeyen yanınızın küçük bir serzenişi. Bu dediklerim işte "kitap sevgisi". Bana sorsalar, teknoloji bitse bu da tükense üzülür müsün; sanıyorum kitaplar bitse tükense, bir şekilde onların devrini sonlandırmaya kalksalar "esasında o zaman üzülürüm! Hayat her şeye alışmayı öğretiyor bize ama ben nedense kitapların sayfalarını çevirerek okumanın hissiyatının yerine bir alışkanlık koyamadım işte... :))


Üstteki kitaplarım, "Sana Söyleyemediğim Her Şey" ve "Doğu Ekspresinde Cinayet" geçen ay okuduğum son iki kitap oldu. Bu ayın kitabını henüz bitiremedim, ördüklerimi ilerletmek ve de ders çalışmalarımı devam ettirmek için uğraşırken "Profesyonel"i bitiremedim. Ama önümüzdeki hafta inşallah bitecek. "Sonsuza Dek Şimdiki Zaman" adlı kitabımı da bugün elime aldım. Garip ama bu yaz daha sıklıkla bir kitap okurken, başka tarz bir kitaba da başlarken buluyorum kendimi. Önce başladığımı daha çabuk bitiriyorum ve diğerine daha çabuk odaklanıyorum gibi! Bu da böyle bir gariplik işte! 

Sana Söyleyemediğim Her Şey, okuduğum en garip dram içerikli kitaplardan biriydi. Kendine garip şekilde bağladı, yer yer "devam edemeyeceğim galiba" diye düşündürse bile. 

Agatha Christie'ye gelince, ben hep söylerim "cinayet romanları bana göre değil!" diye ama bir tavsiye üzerine elime geçen bu kitabı okumamak için uğraşmadım bile. Hadi aradan geçen yılların üzerine, "Ahmet Ümit okumuşken önceki haftalarında bir de; bunu mu okuyamayacağım ki şimdi?" dedim de okudum gitti. Yine de o cinayet romanlarını okurken, "ya katili bulamazlarsa!" diye has korkumla okudum. Ama şükür ki katili bulduk yine sonunda! Epey heyecanlı idi, ama karakterler konusunda hala tahmin edici ve ne olduğunu anlayabilir havada okuyamıyorum herhalde. Kitabın sonuna kadar "yok yahu, hiçbiri olamaz katil" dedim yine. Acaba okuya okuya katilleri bulmaya mı başlıyor severek okuyanlar? Ben cinayet romanlarında hala usta değilim sanırım, o çok sevenlerin okurken "acaba bu mu?" diye ipuçlarını kovalamalarına hayretle bakıyorum... =)

Bu Pazar da nice pazarlar da okumalarla geçsin inşallah. 1000Kitap'ta bugünün şerefine, elindeki kitaplardan seçtiklerini, isteyenlere "karşı kargo ödemeli" gönderme etkinliği başlatan gördüm. Daha önceki senelerde, böyle bir şeye girişmiştim ve tek bir kişi bile dönmemişti bana. Ben bana ismi ve adresi verilen kişiye bir etkinlik gerekçesiyle seçtiğim iki kitabı yollamıştım da, ondan bile "elime ulaştı" yazısı gelmemişti. E hal böyle olunca cesaret edemedim öyle bir etkinliğe ama "Kitap Severlerin Pazarı" olsun ve nice günler elimizde kitaplarla keyif anlarımız daim olsun diyorum bugün... 


Yorumlarda buluşalım, en sevdiğiniz kitabı (veya kitapları) yazın bana olmaz mı? Bugün veya başka bir gün ne zaman okursanız bu yazımı. Ben en sevdiğim kitabı yazarak başlıyorum mesela, "Ateşböceği Yolu - Kristin Hannah". Son senelerde okuduğum ve en sevdiğim kitaptan bahsedecek olursam da, "Kimyager - Stepheine Meyer". Bakın böyle deyince, geçen sene okuyup da en sevdiğim kitabı da yazasım geldi; "Şimdiki Zamanın Kusursuzluğu - Alison G. Bailey... (=)

(Aaa, bir dedik 3 kitap oldu iyi mi! Pişman değilim tabii ki, siz de istediğiniz kadar sevdiğiniz kitapları yazabilirsiniz. Kitap konuşmaktan bıkmıyorum. Sadece kimse bana neyi okuyup neyi okumamam gerektiğini söylemesin istiyorum. Milli, manevi ve de kişisel durumlara zarar verici kitaplara yönelik edilen katı yorumlar ve sapık-hastalıklı düşüncelere yer verilen hikayeler haricinde, tercihlere karışan "klasikler harici kitap okunmaz" gözüyle bakanlar gibi okuma tercihine karışanları saygısız buluyorum! Kimse kimsenin okuma tercihine de karışamaz, zarar veren hastalıklı düşünce ve yazıları olan kitapları bildirmek haricinde...)

Sevgilerimle... =))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...