29 Nisan 2020 Çarşamba

Garip Bir 40 Uçurma - 29.04.2020 - #BuBirAnı


Bugün ablam ve eniştemin ikinci çocuğu, benim iki numara yeğenim, Kağanımın da kardeşi Defne'mizin kırkını uçurduk. Allahım uzun ömürler versin, nice 40'ları olsun sağlıcakla inşallah... :)

Yeğenim doğdu doğalı ben de ilk defa dışarı çıktım bugün, ki bu durumda benim de "kırkımı uçurduk" tabiri hiç de yanlış olmuyor tabii ki! :) Korona günlerinde sosyallik bizim bugün yaptığımız kadar oluyor işte; araba dışında bile olsa uzaktan kafa sallamalar ile selamlaşma, yakınlaşmadan mimiklerle kucaklaşma ve nereye dokunursan dokun el yıkama veya dezenfektan kullanmalar arasında... Sağ salim bugünleri de atlatacağız ama inşallah!


Biz bugüne "gelmiş geçmiş en garip 40 uçurma oldu herhalde!" dedik ve sevdiklerimizle uzak durmadan mutluluğumuzu paylaşabileceğimiz günlerin sağlıcakla gelmesi adına tüm sevdiklerimizle yine dualar ettik. Bu seferki tek farkı, uzağımızda da dursalar sevdiklerimizle yüz yüze olmamızdı; şükür ki. Şu mübarek günlerde dualarımız kabul olur inşallah... :) 

Bugünün fotoğraflarını hatıra kalsın diye çektik ve çekindik, sevdiklerimizin de maskeli resimleri elimizde üstelik. Fakat siz fotoğraflarımızda güldüğümüzü göremiyorsunuz ama günümüz garip de olsa o maskenin altında gülmeye devam ederek geçti aslında... Korona günlerinde fotoğraf çekinmek de böyleymiş meğer, gözlerimizde görebilirsiniz umarım mutluluklarımızı. Biz bugün bu garip noktanın içerisinde bir anılar dizisi kaydettik kendimize, kıymet bilmeye de böylece devam ettik işte... (:


Mutluluklarımızı paylaşmak da zor artık, tek önceliğimiz sağlık. Misal Defnem bugün doğalı 40 gün oldu ve bugüne dek bizim haricimizde tek bir akrabamızın dahi yakından görüp tanışamadığı Defneyi ailemizle tanıştırdık resmen; tedbirler ve uzaklıklar dahilinde... Akraba ve sevdiklerimizle çok görüşen bizlere de, 45 günden fazladır görüşemiyor olmak o kadar dokunmuştu ki; yeğenimi herkesle görüntülü aramamız sırasında tanıştırmalarımız dışında, bugün böyle uzaktan tanıştırabilmek da dokunmadı değil tabi. Ama bulunduğumuz durumun içerisinde, buna dahi şükür. Sağlık olsun da, bu günler de gelip geçecek inşallah...

Bugün Defnem doğmadan önce girdiğim evden ben de ilk defa çıktım bu arada. Bugüne dek, hastane kontrolleri ve pazar seferleri dışında hiçbirimiz ihtiyaç dışı çıkmadık da zaten dışarıya... Pazar ve market alışverişlerine ya annem babam birlikte, ya da annem eniştem birlikte gidiyor tedbirleriyle. Defne'nin doktor kontrollerine ise üç kişi gidiliyor, biri araba kullanıyor diğeri Defne ile arkaya oturuyor. Ablamın kontrollerine ise sadece kendisi çıkıyor.. Günlerimizi bu tedbirler içerisine uydurduk, durumları ciddiye alıp bugüne dek hiçbir sevdiğimizle de görüşmedik...


Bugün ise, ilk defa (bahsettiğim ihtiyaçlar dahilinde) hep en fazla iki kişi çıkmaya uğraştığımız kuralı bozduk; arabada arkada annem ve ben iki uçta idik, ablam ise direksiyonda ve Defnem annemin kucağında... Kağanım ise babamla beraber evde kaldı, zira onun dışarı çıkması yasak; ben de bu süreçte ilk defa, arabada oturacak ve hiç dışarı çıkmayacak olmak koşuluyla çıktım zaten dışarıya. Sadece buna ihtiyaç duydum, biraz olsun hava almak istedim; açık havaya karşı bağışıklığımı dahi kaybediyormuşum gibi hissettiğimden sebep işte biraz da. :) 


İşte biz bugün, beni ve Defnemi (ki o da sadece doktor kontrollerine çıktı) gezdirmiş bulunduk akrabalarımızın evlerine gittik ve kapılarında buluştuk. Her ne kadar bu süreçte yumurta için gitmediğimizi söylesek de, onlar hijyen kurallarıyla yumurtalarını hazırlamışlardı ve biz de onlardan alırken yine dezenfekte ettik. Arabamızın yanında mesafeyle, hoşgeldiniz-hoşbulduk yakınlığında görüştük; ne bir sarılma, ne bir dokunma ne de bir öpüşme oldu aramızda... Neyse, bu günlerin de bir mesajı bir dersi var bizlere; her bir şeyin daha da fazla kıymetini bilmemizi bildiriyor ya, varsın olsun da bu zamanlar da böyle özlemle geçiversin...

Sevdiklerimiz bilinçli idi, hiçbir şekilde korkmadık da mesafe bozuldu diye. Dışarıda hiçbir şeye dokunmamak zor olsa gerek sadece; ben arabadan çıkmadım ama ablam birkaç kez site önlerinde bulunan parmaklıklara dayanarak bekleyecek oldu da, hemen elini çekti her seferinde. Girip çıktıkça ellerine dezenfektanlar sıkmalar ve olabildiğince her anlamda uzak durmaya çalışmalar, bunlar bu dönemin aklıma kazananları.


Sonuç olarak; 2,5 saat arabada, maskelerle vakit geçirdik. Zorlu idi, bu deneyimi ben de yaşadım ilk defa ve dedikleri kadar stresli olduğunu da görerek yaşamış oldum işte. Süreç başladı başlayalı evdeyim, daha sadece geçen pazar balkona çıktım. Öylesi özlemişim ki meğer dışarıda olma hissini, fakat oksijen bir o kadar da çarpıp rahatsız etti ki beni! :) (İlk tamamen apartman dışına çıktığımda, o hava yüzüme nasıl dokundu ise bir sersemledim bile!)

İşte şu dönemde söz konusu virüsün her nasılsa havadan bile bulaşabileceğini savunan ve inkar edenlerden sebep; sosyal mesafeye dikkat etmiş ve hiçbir yere dokunmamış bile olsak, insan eve gelince kendini kirli hissediyormuş... Hepimize güç, kuvvet ve sağlam psikoloji diliyorum; bu süreç de böyle geçecek inşallah, ben buna inanmaya devam ediyorum.. :)


40 uçurman hayırlı olsun Defne kuşum, seni gören tüm sevdiklerimiz senin için bizim haricimizde birçok hayal kurduklarını ama bu süreç sebepli ertelemek zorunda olduğumuzun bilincindeydiler. Geçsin gitsin bu günler, hepsiyle nasipse bilinçli halde de tanışacak ve o günlerin ne güzel olduğuna şahit olacaksın bizimle beraber... 


Seni seviyoruz Defnem; bu da seni akrabalarımızla ilk tanıştırma anımız... (:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...