28 Eylül 2019 Cumartesi

Eylül'ü Uğurlama Telaşları


Eylül'ün de son haftasonuna yetiştik, önümüzdeki yeni haftanın ilk günü uğurlayacağız Eylül'ü de. Ayları uğurlamayı, biten günlerin ardına akıllanmak ve plan programımı daha iyi sürdürebilmek adına çok benimsedim ve seviyorum... :) Eylül'ü Uğurlama Telaşları dedim ben adına, siz anlayın işte; bir ay daha bitiyor, bize de neler öğrendik neler yaptık düşünmek kalıyor. Yarınlara inatla, planla programla hayata devam. Bir şükür sebebi daha işte...


Eylül'ün son haftasonunda Balıkesir Akçay Güre'de olmak kısmet oldu. Saniye ve Kamil kirvelerdeyiz... 2 sene oldu onlar geleli bu tarafa, geçen sene Eylül sonu gibi taşındılar ve Almanya'ya döndüler sonra; Mart Nisan gibi geri geldiler, derken bir Haziran'da bayrama geldik bir de şimdi işte... :) Haftaya dönüyorlarmış, bu sene üçüncü görüşmemiz oldu bu böylece; yine gelsinler de, seneye daha da çok görüşmek kısmet olsun inşallah... 

Dün öğlen çıktık yola, önceki günkü kan tahlilimin sonucunu da aldıktan hemen sonra. Haziran'daki gibi maaile değil de, bu sefer ablam Eniştem ve Kağanımsız çekirdek aile olarak Mavişimizi de yanımıza alıp çıktık. İlk defa bir ev hayvanımı yanıma almanın garipliğini yaşadım, tedirgin olur diye almak istemedi isem de başta, Maviş çabuk alıştı yolculuğa ve bir süre sonra durduğumuz yerlerde hızlı hızlı nefesler almaya başladı daha çoğunlukla. Bu bana cesaret verdi, daha uzun süreli gideceğimiz yollara da yanımda götürebilir ve en azından yanımda olduğundan dolayı daha rahat olabilirim diye düşündüm... :)

Dün akşam üzeri geldik Güre'ye, hava beklediğimden de iyi; az buçuk serin ama oturulmayacak vakit geçirilemeyecek kadar da değil neyse ki... Akşam 20.00'a doğru Saniye teyzemlere girdik, yemeğimizi yiyip çayımızı içtikten sonra 101 Okey oynamak için masa kurduk; kapmışım ben bu işi de bana fazla iddialısı denk düşmemeli imiş, anladım. En azından bir kişi masada iddiasız olacakmış benim için. İyi oynuyorum ama atılan taşları normal okeyde de olduğu gibi takip etmeyi tam beceriyor sayılmam. :)) 

Akşam Saniye teyzem ile beraber, annem ve babamı iki kez 11'lik oyunda yendik ama... Sakin oynandığı ve de daha az iddialı olanlarla olduğu zaman, başarabiliyorum demek ki. Seneye bir araya geldiğimizde olmak üzere balık yedirecekler bize. Maşallah bize, kardayız yani yine! Zaten Saniye teyzem ile beraber olduktan sonra, nadiren yeniliyorsak da yeniyoruz rakiplerimizi işte. Okey eşini bulmak diye bir deyim var, benim en iyi okey eşim Saniye teyzem işte... ;)


Eylül'ü uğurlamayı esas olarak Eylül keşiflerim ile ilgili yazımda yapacağım ama -Pazartesi gününden önce- dün bir kez daha başardığım bir durumu size bildirmek istiyorum; üstteki kolajda ortadaki halimde netçe görülen saçımı, kendi başıma tepede ben topladım ve tokaladım... :) Yıllar yılı, kollarımı o boyutta bir yere dayasam dahi başarılı olmazken; artık zor da olsa başarıyorum ve saçımı bu sıralar böyle tokalamamın en sevdiğim saç toplama stilim olduğunu gözlemliyorum... (Tam burada bir yan gülüş yapıyorum!)

Eylül'de öğrendim ki diye eklemek istiyorum; zor da olsa denemekten vazgeçmemeyi öğrenmem gerekiyormuş. Bazı şeyler zor başarılıp daha kolaya gidebilsin diye tekrarlanan eylemlerle olmalı imiş... Şimdi daha da kolaylaşsın diye bu eylemi yinelemeyi sürdüreceğim, beni daha çok bu saç tokalama stilimle göreceksiniz bu aralar... 

Dün Saniye teyzem ve Kamil amcamlara geldik geleli de üstümde gururu ve mutluluğu var son başarımın... Bu bir noktadan yine ayağa kalkmış olmak gibi şimdi benim için. Eylül'ü keşifleriyle uğurlarken bu duygularımdan daha derin de bahsedeceğim, ama sırası gelmişken söylemek istedim. Maşallahla beraber! =)


Sabaha karşı 4e doğru yattık dün, bu sabaha da 10'da uyandık ama yine burada kendimi epey dinç hissediyorum... Açık havaya daha yakın halde olmanın hissettirdiği iyilik hali diye bir gerçekliğim varmış meğer. İzmir'de de iki hafta önce bulunduğumuz haftada daha çok açık hava ile bir arada olmanın verdiği iyilik hali, burada da var. 

Fırsatları ve imkanları çok düşündüğüm şu sıra, iki günlük de olsa iyi geldi Güre bana. Saniye teyzemlerin evleri denizi de görüyor, girişleri yere de yakın; balkonda kahveyi içerken bile daha özgür hissediyorum kendimi bu yüzden, her an sokağa çıkabilecek durumda hissetmek iyi hissettirdi bana...

Ama ona rağmen çıkmadık dışarıya, sadece balkonda oturmak ve o hissi yaşamak bile iyiydi. Çünkü daha ötesinde de iyi hissettiren şeylerin etkisi hala üzerimde... Hani bazen anlatmak isterken büyüsü bozulmasın, böyle sürsün gelişmeleri mutlulukları ve de sıkıntıların içinde size destek oluşları diye, böyle sürsün istersiniz; evet öyle bir dönem yaşıyor hissediyorum. Üç yandan şükürlerle karşıladıklarıma vesile olan Eylül ayını uğurlarken bunun da telaşı var işte içimde... 

Bugün balkonda kahvemizi içerken açık havaya yakınlığımda, bunları yazmayı da düşündüm. Hisleri anlatmak, yaşarken daha derinden ve sakinlikle yaşayabilmemi sağlıyor çünkü. Yazmalıyım demeye iten buydu bu sefer... İleride ne gibi sağlıksal gelişmelerim hayatıma katılır ve eskisi gibi hayallerime eşdeğer değişimler yaşarım, işte şu süreçte yaşadıklarımı o zaman daha netlikle anlatmayı düşünebilirim. Ama kısacası kendim ve hayallerim adına önümüzdeki süreçte serbest meslek erbablığına doğru oldukça küçük bir geçiş yapma telaşında ve de aynı süreçte güzel sağlık gelişmelerimi almakta olduğumu söyleyebilirim. Evet bunlar benim güzel şeyler oluyor dediklerimden bu ara... :)

Velhasıl; Balıkesir Güre'ye geldik, ağrılı sancılı zor günler ama destek halinde iyi hissettirildiğime şükrettiğim anların üzerine. İyiyim, Eylül'ü geçen senelerin garipliklerinden ayrı olarak bu sene daha iyi uğurluyorum... 

Planlar programlar, yeniden haftaiçine girdiğimde istediğim gibi ilerlemeyi sürdürürse; Ekim'i de güzel uğurlarız Kasım'ı da inşallah... (= 

Sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...