Resmen senenin 4. haftasının Fotoğraflarla 1 Haftam yazısını yazıyorum. 1 ay'ı devirmek üzereyiz artık... :) Zaman bazı içinde bulunduğumuz durumlarda yavaş geçiyor gibi gelse de, aslında çok ama çok hızlı geçmekte; bunu çoğunlukla söyler ve unutamam nedense... :)
Sınavların bitmesinin ardından, geri döndüm bende artık. Pazar günü akşamı eve dönebilmiş olsak da ancak bugüne yazabilmek kısmet oldu. :) Dün uzun zamandır görüşemediğim bir arkadaşım ziyaretime geldi, çok mutlu oldum. :) Arkadaşlarım ve akşamına kuzenimgille geçen güzel bir gün oldu... Ve bir hafta daha hızla başladı, ikinci gününe geldik bile. :)
Bakalım senenin ilk ayının son haftası nasıl geçmiş?
Bu arada, Diğer Fotoğraflarla 1 Haftam yazılarım için buraya,
İnstagram sayfam için de buraya tıklayabilirsiniz... :)
Sınava tamı tamına 5 gün kala çalışmaya ara vermiştim, tekrarlarımdan önce. O gün yengemle ablası geldiler işte. :) Bol sohbet dolu güzel bir gün geçirdik. Bir süredir eskisi gibi oturmalar yapamadığımızdan, böyle günlerin tadını çıkarmaya bakıyorum ben. :) Ailenin ve akrabaların çocukları okumak için şehirlere dağılınca, bir başka telaş başlıyor sanırım. Eski telaşların içinde vakit ayırıp çokta güzel oturmalar yapabilirken, sakinliğin ardında saklı olan telaşlara vakit bulamaz oluyoruz...
Acaba yavaş yavaş, o güzel ev oturma sefalarını da mı tüketiyoruz ki? Neyse ki eskisi gibi değiliz, bu sıralar fırsatlar bulup görüşebiliyoruz. Umarım tüketmeyiz aile toplantılarımızı da.. :)
Neyse resime gelince de, Kağan'ımın dertli dertli uyuyuşu hakim yengemin ayağında. Eller başta, görüldüğü üzere. :) Zaman zaman zor uyuyor, bir yeri ağrıyor canımın belki de... :)
Kağan büyüdü maşallah, her geçen gün de büyümeye devam ediyor tabii. Şimdi bizler gibi koltuklara oturma merakı başladı. :) Arada çıkıp koltukta oturuyor, tv izliyor, suyunu koltukta iken içiyor falan. Küçük adamım benim ya... :)
Bakıcılıkta yardımcı olarak fena değilim. :) Oturduğum yerden de olsa birkaç işi yapabiliyorum, veya hiç olmadı ne yapılacağını söylüyorum falan. :) Damla ile geçen hafta Salı Kağan'a baktık, annem de işlerini görmeye indi çarşıya. Hiç de fena değildik valla. Çok da iyi baktık yani. :) Kağan'ın yarım günlük bakıcısı Damla'mdı... :)
Bana gelince; bir süredir sağlık açısından düzelme işini epey ilerlettiğimizden beri, küçük bir şeyleri dahi başarabildiğimde işe yaramak hoşuma gidiyor... :)
Sonra haftanın ortasında, Kağan'ımın babaannesigil geldi ve kuzumu anne-babası'nın evine götürdüler. :) 1-2 ay onlar bakacak. Üstteki resim babaannesigil gelmeden önceki akşam. :) Kağan evi o kadar dolduruyormuş ki, bir evin içinde 3 kişi varken bir eksiklik hissedilir mi ya? Hissediliyormuş işte. :) Allahım başka ayrılık vermesin inşallah ama, cidden insan alışınca bir fena oluyor bazen. Herşeyden öncesi çok arıyor insan, evin içinde pıtı pıtı dolaşan küçük bir insan çok başka oluyormuş. :) Ama dediğim gibi allahım cümlemize çok büyük uzaklıklar ve ayrılıklar vermesin... :)
Kağan gittikten sonra da, internete pek giremedim işte. Haftasonu bitene kadar derslerle dolu geçti günlerim. Haftasonu da ablamgilde idik. Kağan'ımı gördük, kuzum da biz de birbirimizi görünce çok sevindik. Babam ile annem her defasında, "onun hayal dünyasında şimdi ne fırtınalar kopuyordur, terkettiler beni diye düşünüyordur bizler için kimbilir." diyorlar. Haksız da değiller, bu zamana kadar bir düzen kuruldu sonuçta... :) Ama babaannesigile de alışıyor yavaş yavaş allahtan...
Sınavlara gelince, bu haftasonu bir garipti esasında benim için. Sınavlar çok kötü değildi, ama birkaç derste çok iyi değildi doğrusu. :) Heyecanla sonuçları beklemiyorum. Aöf konusunda tek beklediğim; hem biraz zevk için hem de okuma isteğim hala devam ettiği için, okuduğum şu bölümümün ders çalışmalarını düzene sokabilmek. Bunu yapabilirsem, en azından geriye kalan dönemleri ve dersleri daha da güzel geçirebilirim... :)
Bunlar haricinde, haftasonu güzel ama çok çok yorucuydu. Gerek soğuklar, gerek de uykusuzluktan. İşte bir de bu yüzden birkaç dersin notları acayip garip gelecek diye düşünüyorum. :)
Ve bu resim de, Cumartesi akşamından anne-oğul görüntüsü. :) Kağan'dan ve ablamdan herkese selam getirdim. Maşallah kuzuma, biraz nazlanması hariç iyi görünüyordu. Bir de biraz üşütmüş sanırım, umarım en yakın zamanda toparlar. Umarım her grip olmak üzere olanlar, bu sıra çabuk toparlanırlar. :) Bizim evde üzerinde bir grip kırgınlığı bulunmayan ben varım, aman maşallah. İnşallah grip de olmam, ben grip oldum mu fena oluyorum... :)
Birkaç gündür yazamıyor olmanın sonucu, böyle uzun bir yazının ortaya çıkması oldu... Kusura bakmayın, konuştum da konuştum yine....
Sabırla okuyan varsa, teşekkürlerimi sunuyorum. :)
Sevgilerimle buralardayım yeniden, görüşmek üzere... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)