Nisan gelip geçti, Mayıs'ın 15'ine varmak üzereyiz, ben ancak yeni değerlendirmesini yapıyorum Nisan Ayının. Oysa bir süredir, Taa Nisan ortasından bu yana yazmak istediğim bir yazı bu... Ben Nisan 2013'ü hiç unutmayacağım...
Nedenine gelirsek; kendi adıma o kadar güzel kararlar aldım ki Nisan ayında, ve bu kararlar aldığımdan itibaren gerçekleştirilmekte ve bozulmamakta tarafımca. Nasıl kararlar mı? Sağlığım adına, insanlarla ilişkilerim adına, farkındalıklara varmak sonucunda aldığım kararlar. Evet aldığım kararlar için mutluyum...
Aslında bu farkındalıklar üzgünüm biraz bahar temizliği oldu benim için. Birilerini Silmek değil, kimseyi silmek o kadar kolay değildir benim için. Sabrımı tüketmiş olmalı biri ya da varlığıyla rahatsız olacak kadar kendimi iyi hissetmemeliyim ki silebileyim...
Sadece, hayatımda birşeyleri değiştirmek zorunda kaldım.
İlk Olarak Geçmişime Takılıp Kalmışlığımdan Kurtuldum
Geçmişimde beni üzen olayları içeren yazılarım vardı. Gülmediğim, sitemle dolu, olay değil de resmen eziyet denebilirdi yazıya döktüklerime. İçimde biriktirmemek için yazmıştım, kağıda dökmüştüm içimi. Dolu sitem etmişim yazılarımda. Hepsini bir klasöre toplayıp sildim. Geçmişimde aslında güldürdüğü kadar, bir yanımı da acıtan anılardı bunlar. Geçti sızısı desem de bir o kadar da rahatsız eden yazılardı. Bir köşeye de sakladığım anılar vardı benzer tarzda. Anı olma itibarını yitirmişti onlar da, onları da attım...
Dost gördüğüm, ama artık değiştiğini yeni anladığım kişiye dair anılardı. Anılarımda kalsın istiyordum, sonunda gerçekleştirdim. Sadece hafızamda kalsın. Karşıma somut olarak çıkmasın istiyordum bir zamandır. Sonunda geçmişi geçmişte bırakmayı başardım. Üzülmeyi kenara bırakıp, kendimle ve sağlığımla ilgilenmeye ayırabiliyorum vaktimi artık.
Ve birileri üzülmesin diye sonuna kadar kendimi üzmekten de vazgeçtim artık. Baktım olmadı fazla uğraşmayacağım. Görüp onayladım ki, vücudumu ve sağlığımı fena etkiliyorum. 2-3 gün kendime gelemiyorum. Osman Müftüoğlu demiş ki; Size yük olan herşeyi atın. Kötü düşüncelerinizi atın, kötü ilişkilerinizi, size yük olan arkadaşlarınızı da.
Bana yük olan arkadaşım yok şükür ki. Ama bana yük gelen hatıralarımı sildim sonunda...
Ve Artık Spora Başlama Vakti Geldi...
Sporu hayatıma bir daha çıkmamak üzere yerleştirmek için zamanını beklediğimi söylemiştim. Kilo Verme Maratonu adlı yazımda, birçok kez. Beklememin sonu geldi, ağrılarımda bir haftadır azalma da söz konusu. Tabanlarıma basamıyordum ağrılarımdan ötürü. Şimdi iki ayak üzerinde durabilmek, bu sıra en büyük başarım. :)
Kilo verme Konusunda aldığım yol, beslenme biçimimi düzeltme yönünde diyebilirim. Eskisinden biraz daha iyiyim en azından, Kilo ve Spor konusunda. Annem ile beslenme saatimizi yeniden düzenledik. Saat yönünden eski düzene döndük yeniden bir süredir. Artık akşam yemeği için ablamların gelmesini beklemiyoruz. İşe yaramaya da başladı bence. Çünkü biraz daha ayakta durabiliyorum artık, ağrılarım epey azaldı ve günbegün kendimi iyi hissettiğim zamanlar geldi... Şimdi Spora tamamen başlama zamanı... :)
Nisan Ayının Sihri...
Nisan ayının sihrindendi biraz kararlarım, biraz da vaktinin geldiğinden oldu bence. Şimdi yarım kalmış hayallerimi tamamlamak üzerine atak yapabilirim. Ve kaldığım yerden devam edebilirim hayata. Hayallerini gerçekleştirmene engel olabiliyor mu takılıp kalınmış geçmişin derseniz, fazlasıyla engeldi belki de takılmışlıklar...
Ve Nisan'dan bu yana geçen zamanda karşıma çıkan bu resimle son vermek istiyorum yazıma. :)
Bir öğüt gibi olacak ama; Gerçekten çok takılmamak gerek bazı şeylere. Olmuyorsa, zorlamamak gerek bazı şeyler için hayatta... Belki de; "Her yaptığına ve çabalamana karşın seni takmayan ve değer vermeyen insan, gerçekten de sessizce gitmeni bekleyen kişidir." dedikleri gibi... :)
Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)