Bir masal daha bitti, bugün son sayfalarını daha okuduğum üzere bu haftanın kitabını bitirdim; Peri Masalı (Pınar Aylin), 2019 Bursa Kitap Fuarı'ndan aldığım ilk kitaptı... :) 2019 Bursa Kitap Fuarı yazım burada...
Bu hafta bol bol okuduk Kağanımla, bir hayal daha gerçekleşti; artık Kağanımla karşılıklı kitaplar okur olduk, üstelik ciddi ciddi anlayarak okuyor benim kuzum. Anlayarak okuyor dediğim, ilk okuma alıştırmaları sırasında sadece okumak için okuyordu ciddi anlamda! Bu hafta kitap okuduğu sıralarda birkaç kez duraksayıp bana anlattı okuduğunu, benimle paylaşmak istediği bilmeceler oldu ve de hikayelerden detaylar; öyle hoşuma gitti ki! :) Maşallah ve şükür bugünlerimize...
Bir çocuğun nasıl büyüdüğünü izlemeye devam ediyorum yani resmen, bu hafta buna yine çok şaşırdım ve de hayranlıkla izledim bu gelişimi işte... :)
Bu yazıma ne isim versem bilemedim bir de bugün, Cumartesi yazısı dedim işte... Yalova'ya gidiş gelişlerde iki haftadır yorgun olduğumu gördüm. Bu hafta da aynı şekilde yorucu idi nedense, oysa gidiş gelişlerde zorluk çekmiyorum derken hem de... Boynum tutulmuş ve de ağrılarla uğraşır haldeyim biraz, sanıyorum ki bahardan.
Neyse ki, güzel hikayeli bir kitap okumuş olmak idare eder hale getirdi bu haftamı. Siz de böyle hissediyor musunuz? Ağrılı da geçse birkaç gün, güzel bir film ve güzel bir kitabın günü idare eder kılmasına şahit oluyor musunuz? Bana oluyor şahsen...
Kitabı alırken fuarda pek tereddüt etmemiştim ama ne olur ne olmaz da diyordum işte, bilememezlikten. Güzel bir kitap keyfi yaşadım ben okurken. 1,5 haftada bitirebildim. Hikayesi sarıp sarmalarken, sarstı da gerçekten; değindiği noktalara geleceğim ama ben...
Kendimizi bulmak için önce kendimizi unutmak gerek! (Sayfa 264)
Cesaret, kendini çevreye bağlı kılmadan geliştirme ve aşkın bizleri güçlü kılma hallerini anlatıyordu kitapta. Gönüllendiriyor diyebilirim, bana bir sıcaklık verdi resmen kitap. Okudukça kendimi iyi hissettim diyebilirim... Neleri neleri unutuyoruz hayat uğraşında resmen hani; Pınar Aylin'in kitabında hatırlattığı en güzel şey, bizde saklı olan mucizemiz nefese dairdi. Daha çok dikkat edeceğim bu konuya, nefes egzersizlerime ve daha fazlasına öncelik vermeye uğraşacağım...
İçimizde, doğru düğmeye bastığımızda her türlü arınmayı sağlayacak bir mucize var ama çoğumuz, data bankamızdaki kodlanmış olan bilgiden, hatta gizli hazinemizden habersiz yaşıyoruz. Çocukken de kimse bize demiyor ki, nefesinizi tutmayın! (Sayfa 271)
Doğduğumuzda sahip olduğumuz
muhteşem algılama gücümüzü, kendimizle ve etrafımızla uğraştıkça kaybeder, bu
dünyaya geliş amacımızı unutup, içselleştiremediğimiz şeyleri dışarıda aramaya
devam ederiz. Kolayca kaybettiklerimizi, zorlukla geri kazanmaya çalışırken
yorulup yıprandıkça da, bulamadığımız için kendimize kızar, kendi
mutsuzluğumuzun yaratıcısı oluruz… (Sayfa 339)
Pınar Aylin bir masal anlatıyor bu kişisel gelişim tarzı içerikli kitabında, kendi öğrendiklerini anlatırken işte... En güzel öğrenmek, öğreterek öğrenmektir hani. Pınar Aylin de bunu benimsemiş biri ve kendi stilini sevdim ben doğrusu. Bir masal okurken odaklanamadığımız noktalara, sonra tekrar 21 adı altında kitapta ayrıca da okuyabiliyorsunuz da... Ben bir kişinin birçok yönünü tanıyınca seviniyorum resmen! Bu hafta bu hislerle geçti benim için işte, öğreterek öğrenenden öğrenmek ve de bunları sizlere de aktarmak istedim biraz. Nefese dikkat etmeye karar verdim, kendimi unutmamaya ve de azalmaya çalışmayı daha çok hatırlayacağıma... Hazır bahar da geliyorken! :)
Bu yazımın sonu da kitaptan beğendiğim bir söz ile olsun madem, okuduğunuz için teşekkür ederim...
Yolumuzdaki engellere takılıp düştüğümüzde, her seferinde kalkmak
için, en çok içimizdeki o güçten yardım alırken düşünmemiz gereken Goethe’nin
şu sözleri olabilir:
“Yaşamak, kendi kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak
etinden kemiğinden kendi heykelini yapmaktır…”
(:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)