31 Ocak 2014 Cuma

Not Aldım Veya Not Ettim - #2


Not Almak Veya Not Etmek... Bu yazı dizisinde hayatımın içinden not aldıklarımı, sevdiğim veya hoşlanmadığım şeylerden not ettiklerimi, düşüncelerimi ve kaydetmek istediklerimi göreceksiniz...

Bu yazı dizisinin ilk yazısı, burada. :)

2. yazısı olan bu yazı da, maalesef bu haftasonundaki Aöf Dönem Final sınavlarından ötürü biraz gecikti. Cumartesi günleri yazmayı hayal etmiştim ama bundan sonrasında yine Cumartesi günleri gelir bu yazı dizisi inşallah...


Son yazdığımdan bugüne kadar not ettiklerime gelince; 


Özlem giderme Mevzuusu vardı:





 * Geçtiğimiz haftasonu Aöf sınavları için ablamlardaydık. Sınav yerime ablamların oradan gitmek daha kolay oluyor. Cumartesi sınavlardan çıktıktan sonra ablamlara gitmeden önce Kağan'a birkaç oyuncak aldık da gittik. Ama önceliğimiz Lego üzerineydi. Kağan'ın oyuncaklarla oynama zamanları başladı bir süredir. Bu sıralar da Lego tarzı bir şeyleri birbirine takma merakında olduğundan, Lego oynamaya başlama zamanı geldi diye karar vermiştik ailecek. 

 * Cumartesi günü ilk sınavlarımdan sonra Carrefour'a gezmeye gidince, 1 oyuncak alana 1 oyuncak bedava kampanyasını da görünce; Lego'yu bugün alalım bari dedik. Lego'nun yanında, yazı tahtası, oyuncak laptop ve bir oyuncak daha aldık. Ancak akşam Kağan'n oyuncaklarını açma sırası gelince, Kağan'ın ilgisini sadece Lego çekti. Uykusu geldiği halde bile Lego'ları bırakmadı bir süre, o derece. :) 

* Maşallah kuzuma... Yine ayrı düştük, ama en kısa zamanda kavuşmayı dört gözle bekliyoruz yine. Bizi öyle özlemiş, öyle sevindi ki. Eh bizim ne kadar özlediğimizden bahsetmiyorum bile. :)) 

Finaller Davası:

- - Son yazdığımdan sonra şu finaller davası vardı ya, atlatınca bir rahatladım ki sormayın. Örgün öğretim bittikten sonra insana öyle zor geliyormuş ki okumak böylesi. Örgün olsa neyse de diyorum hep. Açıktan okumak, tüm derslerin çalışmalarını bitirmeyi vize ve finallere kadar ayarlamak daha çok plan program istiyor. Tamam plan program yapmayı sevsem de, son 2 senedir bu konu hakkında plan programımı uyduramadım nedense. Doğrusu karar aldım, bahsedip de duruyorum; bir şekilde şu önümüzdeki dönemden itibaren ders programım meselesini kesinlikle ayarlayacağım. Bu konuda her türlü fikire de açığım...


Bu Ara Dinlediğim Müzikler:


- - Tivibu'nun Trace Urban diye bir kanalı var, geçen hafta eski bir opera müziğinin yorumunu izleyip not etmiştim, bu sefer de Jan Lisiecki diye birini keşfettim. Bu genç çocuk da, tanıdık bir klasik müziği çalıyor. Chopin sevenler bilir "Chopin's Etude No.4 in C Sharp Minor". diye geçiyor arkadaşın çaldığı... Burada...

* Klasik müzik de seven biri olarak, Chopin'in Nocture'ları da başkadır diyorum; işte o kadar! :) Chopin'in Nocturne'larına başka bir zaman geliriz belki... Benim en sevdiğim Nocturne'u No. 20 diye geçiyor. Merak eden olursa, dinlemesini tavsiye ederim. 
Neden bilmiyorum; beni mest ediyor ve düşüncelerden düşüncelere atıyor. 


- - Bu aralar bir de Kolpa'nın Ölünmüyor Mutsuzluktan şarkısına takılmış durumdayım. Mutsuz felan değilim efendim, ancak sürekli mutsuzluktan dert yananlara benden ithafen gelsin diyorum bu sırada. Bak güzel oldu bu not... =D Nedir sürekli mutsuzum halleri, azıcık şükredelim hallerimize. Etraf kötü olaylarla kaynıyor gidiyor zaten. Sürekli kötüye bakana değil, iyiyi görene ihtiyacımız var efendim bizlerin. Sizi iyi düşünmeye davet ediyorum biraz, iyi düşünün iyi olsun misali...


Bir de Bol Bol İzleme Hallerindeyim Bu Ara Tabii;

- - Geçenlerde bir diziye takıldım, My Mad Fat Diary diye. Film'de kilolarıyla ve güvensizliğiyle, güzel geçmeyen hayatına yenik düşen bir kızın hikayesi anlatılıyor. Geçen sene 1. Sezon'u çekilmiş, 6 bölüm oynamış. Bu sıralar içinde de, yeni sezonun başlaması bekleniyormuş. Bende sabırsızlıkla beklemiyor değilim doğrusu, güzel devam edecek gibi duruyor. Eğer çerezlik bir gençlik dizisi arıyorsanız, izlemenizi tavsiye ederim. Bir de The Carrie Diares var, ona da yeni başladım. Cidden güzele benziyor...


- - Beni Affet dizisini izliyor musunuz? Hani şu haftaiçi haberlerden önce, Star Tv'de günlük dizi olarak yayınlanan bir dizi. Ben arada sırada çektikleri sıkıntılarından yorulduğumda bıraksam da, çoğunlukla annemle takip ediyoruz başından beri. :) 

* Dünkü bölümde şöyle bir şey oldu; dizide Umut diye bir karakter var, belalı arkadaşının zoraki olarak nişanlandığı kıza sahip çıkıyor belalı arkadaşı hapishaneye girince. Arkadaşı nişanlısını emanet ediyor, hapishaneden çıkana kadar da birbirlerine aşık oluyorlar. 

* Bunda garip bir durum görüyor musunuz siz? Aslında hiçbir gariplik yok. Zoraki, medeniyet içermeyen bir şekilde nişanlanıyor kızla çünkü diğer adam. Kardeşine zarar veririm diye... Siz söyleyin Umut'un yerinde olsanız bana yakışmaz diyip o adama teslim eder misiniz kızı? 

* Efendim bu akılsız Umut, kıza yakınlaşmak yerine uzaklaşıyor kan kardeşim dediği adamın hapishaneden çıktığını duyunca... Bugünkü bölümde de, kıza doğum gününde yemek yiyeceğiz diyerek elbise getirdi, hazırlandırttı, götürdü restorana. Kız da belalısının geleceğini duyunca, isyan etti artık. Erkekliğe sığar mı bu Umut'un yaptığı efendim? Allahım uzak etsin böyle korkak sevenlerden, böyle sevdiğine sahip çıkamayanlardan... (Not; saçmalık canım böylesi!)


- - Şu durum var bir de; Pal Fm'in çok sevdiğim Dj'i Onur Yar, bu Cuma yani yarın son programını yapıyormuş, asker oluyormuş artık. :) Allahım tüm askerlerimize ve Onur Yar'ımıza Hayırlı Teskereler nasip etsin. Sağ salim gitsin gelsinler inşallah... Onur Yar'ı bilmeyenler için, bundan sonra takip edebileceğiniz youtube kanalındaki eski yayınları ve kendi sesinden yazdığı şiirleri olacaktır. Bir de yarın 18.00-20.00 arası askerlik öncesi son yayınını dinleyebilirsiniz Pal fm aracılığıyla...


Bu yazı da bugünlük burada bitsin efendim. Umarım haftaya Cumartesi günü yine görüşürüz. Sağlıcakla kalın, hoşçakalın... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...