29 Ekim 2018 Pazartesi
İzledim - İmkansız Olasılık
Bu sıralar pek film izleyemiyorum ama gel gelelim neler nelere nasip oluyor da, yapamadığınıza hayıflandığınız şeyi yaparken buluyorsunuz kendinizi işte...
Dün benim için de aynen böyle oldu. Bu sıra mide rahatsızlıklarım başladı yine, hazım sorunu yaşıyorum fazlasıyla. Yine her şey dokunabilir halde ve yine kendimi sabahları sirkeli su içerek tedavi etme uğraşındayım. Umarım yeniden atlatırım, katlanması aşırı zor çünkü hazımsızlığa. Akşam yediğimi, yatma saatimi aşan süre boyunca hazmedemiyorum; aynı zamanda endişe de verici bir durum...
Dün, akşam yemeğinden sonra rahatsızlandım ve 12'den sonraya kadar geçmedi bu durum. Trt 1'de annemle Elimi Bırakma dizisinin yeni bölümünü izliyorduk, öyle ki o dizi bitti ardına bir Türk filmi başladı. Ev Sineması Kuşakları bazen çok durgun olabiliyor, pek sık takip etmiyorum bu yüzden. Ama dünkü film öyle güzel bir kadroya sahipti ki, bir izledim ki devamı da geldi.
İmkansız Olasılık, bir okul filmi idi. Filmdeki öğrenci rollerinden "Abdullah" adlı öğrenciye hayat veren oyuncu da, benim Ezel filmindeki "Eren" rolünden sonra çok sevdiğim Yağız Atakan Savaş'tı... Yine oyunculuğu çok güzeldi, ki başroldeki öğretmenle her sahnesinde gözlerim dolu dolu oldu. Birçok kez Ezel'i anımsadım, birçok kez beni nasıl ağlattığını. Bu film ile Yağız Atakan Savaş beni bir kez daha ağlattı! :)
Filmde öğretmen rolünde oynayan Serkan Ercan, yine çok beğendiğim oyunculardan biri idi ama onu böyle sağlam bir rolde izlediğimi hiç hatırlamıyorum. Tarık hoca rolünde oynuyordu ve eşi rolünde oynayan kişi de, şu an Kadın dizisinde izlediğimiz "Ceyda" karakterine hayat veren kişi idi; Gözde Eyüboğlu...
Buraya kadar güzel, ne oldu da bu filmi çok sevdin derseniz; üstteki tweet'imde de dün akşam yazdığım gibi, bizim böyle öğrencilerine cevher gözüyle bakan bir sürü öğretmene bence ihtiyacımız var. Tarık Hoca, kendine has diyebileceğimiz ve değişik görebileceğimiz ve şu okullarda hem dersleri sevilen hem de sözü dinlenen öğretmenlerden biri... Bir matematik öğretmeni ama filmin konusunda da söylendiği gibi; imkansız olasılık denebilecek olaylara karşı!
Bu ne demek derseniz, o çevrede senelerdir bilinen bir uyuşturucu belasına, kimse ses çıkarmazken; Tarık hoca peşine düşüyor bunun mesela. Hiç sevilmeyen bir sınıfı, o okula ve derslere kazandırıyor ve bir de yaptığı kötüymüş gibi davranılıyor! "Eğitim ki, o hiçbir zaman hafife alınmamalı" diye düşünen çoğunluk gibi, değer veriyor yaptığı işe... Maaşı için okula gidip gelen ve "aman ben bulaşmayayım!" demeyen bir öğretmen...
Ne zamandır böyle öğretmenleri az görür olduk biz? Ne zamandır, Köy Enstitüleri seviyesindeki öğretmen-öğrenci ve öğretimden bu duruma geldi eğitimimiz? diye düşünür oldum filmi izlerken yine. Düşündüren ve aynı zamanda yer yer güldürürken bile duygulandıran bir film. Ama daha çok duygulandıran bir film...
Filmi izleyin diyorum sadece, bana hak vereceğinizi düşünüyorum... Ama söylemeden geçemeyeceğim de şeyler var, filmi izledikten sonra düşündüklerimle... Hayat Bilgisi dizisindeki Afet Öğretmen, Arka Sıradakiler dizisindeki Kemal Öğretmen, Not Defteri dizisindeki Mahir öğretmen, Hayat Bazen Tatlıdır dizisindeki Hayat öğretmen; hepsi öğrenciyi hayata ve topluma kazandıran, aslında içlerinde bir cevher olduğunu göstermeye yön veren öğretmenler değil mi?
Bir evladım yok ama yeğenim var, küçük kuzenlerim var... Her birinin isterim ki, ailesi kadar ve bazen ailesinden de çok deneyimli şekilde hayat bilgisi verebilecek öğretmenleri olsun. Çünkü bunun değerini, daha net görebiliyorum artık. Okulumda her dönem en az bir öğretmenim vardı benim okuduğum zamanlarda... Okula gönderdiğiniz çocuğunuzu, sizin orada koruma durumunuz bir yere kadardır; ama orada verdiği güvenle öğretmenler devreye girer. Öğretmenin sarıp sarmalaması gibi de, gençlik çağında değerli hissettiren şeyler çok az var.
İmkansız Olasılık beni çok etkiledi, ama bir yandan da hiçbir öğretmenin bulaşamadığı ve polisin dahi sus-pus olduğunu bir filmde görmek endişe de verdi... Bir insan, bir öğretmen veya bir anne baba; bir şey olmadan bunun önemini alabilme içgüdüsüne sahip olmaya uğraşmalı. Kendi evladı veya kendi yakını değil, tüm evlatlar ve tüm düzen olarak bakabilmeliyiz hayata...
Ben filmden çok etkilendim; siz de izleyin ve toplumsal konulara, Tarık Hoca gibi sebepleriniz olsa da olmasa da duyarlılık gösterin isterim. Daha doğrusu, duyarlılık gösterelim. Hayat ancak ülkemde böyle yoluna girebilir diye düşünüyorum. Eğitimden başlayarak, önemseyerek, duyarlı olmayı es geçmeyerek... Tarık Hoca, Abdullah ve Reis karakterleri; filmde oyunculuklarını en beğendiğim oyuncular oldu bu arada. :)
İzleyeceklere iyi seyirler dilerim. Sevgilerimle... :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)