Gecikmiş bir yazı bu aslında. Bayramdan sonrası ancak dönüş yapabilen Dido'nun, geçmiş bayram yazısı. :) Not: Alıştım artık bana Dido denmesine, bende kendime Dido demeyi seviyorum. :)
Bayram; benim için tüm ailemin birarada olması demektir. Malum ablam evlendikten sonra bir süre bayramlarda buluşamadık Çanakkale'de oturuyorlarken. Şimdi Bursa'ya taşındıklarından beri bayramlarda ya Bursadalar, ya da Çanakkale'de eniştemin ailesi tarafındalar. Yani bayramlarımız eski kalabalık neşesine yeniden daha dinamik şekilde kavuştu... :)
Bu sene de şükür ablamlar ile bir aradaydık yine. Bayramımız Antalya'da tatilde olduğumuzdan dolayı biraz sakin geçti. Ama bayram tatilinde eniştem ile ablam da birarada iken (Ablam ile Eniştemin tatil günleri uyuşmaz kolay kolay), fırsat bu fırsat eğlenelim dedik. Bayramın tadını çıkarttık. :)
İlk bayram sabahında, kahvaltı soframız dedemin evinde böyleydi. Dayımlar ve bizim aile birarada bol lezzetli bir kahvaltı yaptık. Sonra herkes mezarlığa toplaştı gitti, oradan da ev gezmelerine, ben evde kaldım. :)
İlk gün gündüz benim için evde takılmaca ile sakin kendimle ve internet ile geçmişse de, Akşamı ailecek eğlence idi... Antalya Akvaryuma gittik bayramın ilk akşamında, Annem ablam eniştem babam ben ve Kağan. Gidilip görülmesi gereken yerlerden biri artık bence. Üstteki 4'lü fotoğrafta ilk 3 fotoğraf tünelden, ki biz en çok tünel bölümünü beğendik. Son fotoğraf ise annemle ablamın akvaryumun hediyelik eşya mağazasından şapka denerken ki halleri... :) İnşallah bir ara yazısını yazacağım... :)
Bayramın ikinci günü sabahı, geçen Kasım'da evlenen dayımın evinde kahvaltıda idik. :) Yengemin ellerinden bol lezzetli bir kahvaltı ile çay keyfi ve ardından kahve ile bayram tatlısı keyfi yaptık... Öğlenden sonrası da Özdilek'e geçtik. Eniştemin Antalya'da dönmeden önceki son günü idi. Akşamına Bursa'ya dönüş yaptı... Ama öncesinde güzel mi güzel bir Özdilek gezintisi ve yukarıdaki gibi oyun karşılaşması vardı,ablam eniştem ve babam arasında. :)
Antalya'ya geldiğimden beri, akülü sandalyeyi kullanmaya başladım bu arada. Fırsat bulupta bu konuda yazamadım. Bir ara onu da yazacağım inşallah. :)
Bayramın üçüncü günü ise; Güneş Pişmanlığı ile ara verilen deniz sefamıza geri dönüş günümüzdü. Annem ve ben dahilinde, Babam dedem ablam ve Kağan ile... :) O gün güneş alerjisi ve yanık tedavisinde kullandığımız ilaçlarımın sonlarını da kullanıp, öğlen sonunda denize girdik. Tuzlu su epey canımı acıttıysa da, ölü derilerimden epey arındırdı da... Sonuç 2 gündür daha iyiyim ve iyiyiz şükür. Cildimdeki alerjik durum, yanıklar ve soyulmalar epey toparlandı. Cildim hastalıklı halinden kurtulmaya başladı, kendi derisine geri dönmeye başladı... :) Tekrar söylüyorum; cildimi seviyorum, bu bir kaza gibi oldu. Bir daha da olmasın inşallah. :)
İşte bayram böyle geçti. Ailecek olmak tam bir bayram havasını yaşattı, akrabalardan uzak da olsak... Tekrar bayramımız mübarek olsun... Nice kalabalık bayramlara sağlıkla inşallah. :)
Merhabalar canım,
YanıtlaSilBloğunu severek takip ediyorum. Bana da beklerim. Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimi bıraktımmmmm....:))
Teşekkür ederim Selda Hanım. Takip edildiğimi bilmek ve beğenildiğimi bilmek mutlu ediyor beni. Yazmaktan mutlu olduğum kadar mutlu oluyorum. Bende sizi severek takip ediyorum. Sevgilerimle. :))
Sil