2022 için ilk pazar yazısı, bloğumun 79. Pazar yazısından merhaba... :) Benim için güzel bir pazar idi, baya emek verip kendime dopamin depoladığımı düşündüğüm bir gün oldu...
Dopamin için, insan vücudunda doğal olarak var olduğunu ancak günümüz şartlarında teknolojik aletlerle doğal değil suni şekilde karşılanır olduğunu söylüyorlar. Tabi bu durum da her birimizi çok çabuk her şeyden etkilenir ve esas mutluluğumuzu yakalayamaz halile getiren etken oluyormuş.
Yani teknoloji konusunda o kadar çabuk ve yapay şekilde duygu değişimi yaşıyor olmamız, bizim davranışlarımızın değişmesine etki ediyormuş. Bugün güne dopamin detoksu kavramı ile devam ettim, kahvaltı sonrası çayımı içerken. YouTube'da çok severek takip ettiğim Hikmet Anıl Öztekin bugün bu konuyu ele almış...
Kendisine çok yaradığını ve daha sakin ve odaklanabilir olduğunu söylemiş. Yapmamız gereken tek şey, ekranlardan uzaklaşıp hobilerimize veya yeni ve sanal olmayan uğraşlara yönelmekmiş. Böylece duygusal tepkilerin kontrolünde rol oynayan dopamin, doğal olarak salgılanmaya devam ediyormuş... :)
Ben de bugün bu işi, tığ işi örgüye kendimce giriş yaparak denemek istedim. Birkaç zamandır instagram üzerinden takip ettiğim şiş örgü modelleri sayesinde karşıma çıkan tığ işi örgüye giriş niteliğindeki videoları bugün denemek kısmet oldu yani. Ama esasında bugünkü deneyimlerin, birden fazla milada da sebep olup, beni ciddi anlamda mutlu etti...
Çünkü ben yıllar öncesinden beri tığ işini ne kadar denedi isem yapamadım. Çektiğim zincirler büyüklü küçüklü oluyordu, parmaklarımın önce motorları yeterince uygun değildi galiba batmam gereken yerlere batıp çıkamıyordum tığ ile.
Hal böyle olunca uzun yıllardır yapamıyorum deyip geçtim. Zaman zaman tığı elime aldığım yine oldu ama hep başarısızlıkla sonuçlandı. Bundan önceki deneyimim de 6 ay kadar öncesi idi misal, asla bir tek başarısı bile olan bir girişim değildi yine. :)
Şimdi hem instagramdan gördüğüm öğretim videolarıyla heveslendiğimi ve yapabileceğimi düşündüm, hem de parmak kaslarım ince motor anlamında güçlendi. Böyle olduğunu düşünüyorum, önceki deneyimlerimden sonra kaslarıma meydan okuduğumu düşünüyorum! (Ne oldu, hani eriyemediniz? Diyerekten)
Bu bir kas erimesi hastasının miladıdır. Birçok kas erimesi tipinde görülmesi beklendiğine göre el kaslarım iyi durumda ama benim için ince motor birçok anlamda zorluydu. Bu alanda da başarıya kavuştuk sevgili okur... :))
Şimdilik çok amatörce işleniyorum ve ciddi anlamda beni yoruyor üstelik. O yüzden biraz aralıklarla yapmaya çalıştım ve ilk yaptığım o yuvarlak görüntünün yanındaki zincir işi üzeri dolgu dedikleri işi gün boyu 2,5 sıra kadar yapabildim... :)
Ama yapabildiğimizi görmek motive ediyor ve garip bir mutluluk hazzı veriyor ya, o hazla doldum işte gün sonunda. Bu benim için yazı yazmak, örgü örmek, evden çalışıyor olmak ve kazanabiliyor olmak gibi durumlar işte..
Bugünkü Didem ile de gurur duydum; her dönemde kendi elini bırakmayıp devam ettiği için, tığ işinde de başarılı olup daha mutlu olacağım bence... (=
Sonuç olarak, bu akşam üzeri ayaklarımı gerdirmek üzere yatağıma uzandığımda bir önceki gece okuduğum kitapta kaldığım sayfaya bakıp tekrar düşündüm. Doğru yollarda olduğuma eminim... Hiçbir şey olmayacak olsa bile, bu yolda olmak en doğrusu benim için.
Çabalamak, kendimi mutlu etmek, kendini sevmek, elini tutanların desteğini kabul edip onlarla yola devam etmesini bilmek... Tüm bunlar benim için yaşamın büyük bir parçası.
Bu yazıyı hafta başında okumuş olacaksınız muhtemelen veya başka bir zaman; okuduğunuzda lütfen şunu anımsayın, en büyük ve güzel adımı kendiniz için atın. En büyük adım dediğim de bir küçük adımın hemen ardından geliyor.
Bugün kendin için bir şey yap ve onun çok büyük bir şeye hizmet etmesini bekleme. Sana hizmet etmesi her şeyden kıymetli. Kendin için bir yola çık, kendine zaman ayır, kendinle konuş, kendinle anlaş. Ama bu maddeyi tüm ömrüne bir şekilde yaymaya çalış. O zaman önce senin sonra çevrendekilerin dünyası değişecek. Çünkü bakış açın düzelecek.
Bunlar benim saf ve kıymet verdiğim düşüncelerim... Hepimize faydalı olması dileğimle... :)( Mutlu haftalar, görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)