Yine olabildiğince geç başlayan ve de olabildiğince ağırdan ilerleyen bir gün olması adına uğraşılan bir pazardı bugün... Sabah kalktığımda epey sisli ve fırtınalı bir yağmur hakimdi dışarıda. Uzun zamandır sanırım buralarda böyle bir fırtına olmamıştı, ki bu eve taşındığımızdan beri çok fırtına gördük. Ama eskiden daha sıktı böyle fırtınalar, kışlar daha çetindi dedirtti bugün bana. Sonra mevsimlerin değiştiğine üzülürken buldum kendimi elimi yüzümü yıkarken... Bir sene daha bitiyor, sadece bu seneyi değil geride bıraktığım birçok seneyi gözümün önüne getirip dalıp gitme fırsatını daha derinden yaşıyor ve bu hakkımı doya doya kullanıyorum bu ara... :)
Aralık ayını bu sebeplerden sevdiğimi söylemiştim daha öncesinde de, benim için maşallahlık pazar olmasının birinci sebebi bu... İkinci sebebine gelince de; bütün haftayı yeterince ders çalışmamış olarak geçirmiş de olsam, hafta başında yaptığım planımın biteceği güne gelmiş bulunarak birçok maddeyi gerçekleştirmiş bulunuyorum bugün. (Üçüncü sebebi de ekleyeyim o zaman, 41. Pazar Yazımı yazıyormuşum, "Maşallah".)
Bazen plan yapıyorsun ve o plandan birini gerçekleştirip gerisi çöp oluyor hani ya, böyle anlarda insanın planı programı bırakıp salıp oturası geliyor doğrusu! Ama bende bu böyle olmuyor, vazgeçersem öylece salıp gideceğim; artık çok net biliyorum bunu. O sebeple, uzun bir süredir inanıp ısrar edip planları yeniliyorum. Ve yine yenile yenile, derken 2 haftadır üst üste tutturamadığım ve üçüncü haftası olan bu haftada da bir plan programı daha tutturabilmiş olmamın mutluluğu hakim içimde. Aman Allahım, maşallah! :)
Planlar ve programlara bir uyumlu bir uyumsuz olsam da, sürdürmeye devam edeceğim inşalllah... Ötesi plansızlık, mazallah daha kötüye gidiş vs olmasın diye hem de; sağlığım, hayallerim, yaşamam ve devam edebilmem için hayata... Planla programla toparlayayım kendimi, beni sıkan tek şey plan ve programlar olsun yeter ki, ben onlara uymak zorunda kalayım.
(Kendi kendime hakimiyet kuruyorum resmen! Ama sebebim var, benim içimde de gizli bir miskin var; herkes gibi aktif değil ama bazen de aktif oluyor, geceleri yatağıma yattığımda "ne yaptım ben bugün? -Hiç!" diye sorgulatıp cevap verdiriyor. O yüzden onu dışarı çıkarmamak için bu kadar çabalıyorum!)
Bir maşallah daha rica edeceğim şimdi sizden; bu hafta benim için çok önemli bir hafta idi, zira kendimi hafta başında aşmak konusunda bir eylemde bulundum... Özlem Dolu İtiraflarım adlı yazımı hala okumayan var mı bilemiyorum ama bu itiraflarımla dolu yazım, beni öyle rahatlattı ki. O yazımın devamının gelmesine henüz hazır mıyım bilmiyorum; ama hazır olmayı beklemeyeceğime dair verdiğim bir söz de var ki kendime, o sözümü tutmaya çalışıyorum bu sıra. Kolay değil zordu o yazıyı yazmak, ama içimde "yazmasaydım keşke" diyen hiçbir yan olmadığına mutluyum şimdi. Bir maşallah rica edeceğim dedim, çünkü yıllardır içimde bekleyen itiraflarımdı onlar ve dediğim gibi kolay olmadı. Benden kocaman bir maşallah daha bu nedenle...
Ve bir maşallahım da, hafta başından beri dinlediğim üç şarkı adına; hafta boyunca her birini kaç kez dinledim bilmiyorum (tahminimce günlük 10'u çoktan geçmiştir) ama haftanın sonuna geldik ve ben hala bıkmadım bu üç şarkıdan;
Ersay Üner- İki Aşık
Buray- Sahiden
Pera- Her Şeyim... :)
Şimdi bizlere Maşallahlık bir hafta diliyorum. Öyle bir hafta olsun ki; planlarımıza uymaktan, sağlığımız için çabalamaktan ve de sorumluluklarımızı bilmekten vazgeçmeyeceğimiz bir hafta olsun... Sevgilerimi ve üstteki üç parçayı sizlere ithaf ediyorum... İyi ki oradasınız! =)
Kaleminizi çok sevdim, kitap gibi okudum :) Sadece aralık ayında olmamız bile benim için de maşallahlık bir pazar olmasına yetiyor :))
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim yorumunuz için, beğenmenize çok sevindim. :) Aralık ayında olmak gerçekten müthiş bir his benim içinde. Dilerim güzel bir ay olsun, bütünüyle hepimize. Sevgiler... :))
Sil