Temmuz'un ardından, Ağustos daha ciddi olarak bu hafta başında başladı sanki bende!
Kendime değer veriyor ve şansımın kendime yönelmekle artacağına inanarak yazıyorum, hafta başından beri günlük planlarımla ilerlemeye devam ediyorum. :) Bir gün önceden planladığım hiçbir planı es geçmedim daha şu güne dek ve hafta bitmek üzere bile!
Olağandışı bir düzen haline gelince, ben dün yaşadığım çevrede dün öğlen boyunca tek başıma fizik tedavime gittim ve çarşıda işlerimi halledip döndüm. :)
Güne solunum egzersizlerimle başladım önce, öğlene veya akşama bırakmadan... Normalde her gün yapmaya çalıştığım bir Triflo ile solunum çalışma rutinim var; tam 2,5 aydır. Diğer solunum aletimi Trifllo'dan daha az kullanır oldum artık. Çünkü Triflo'dan aldığım etki baya gözle görünür hal almaya devam ediyor... (Son durumumdan fizyoterapistlerim de memnun) :) Dün instagram hikayemde solunum egzersizimi kullanırken video çekip, kendim için ve hepimiz için önemini de anlattım. Güne böyle başladım...
Sonra iki gün önceden ayarladığımız üzere, fizik tedavi sonrası bir arkadaşımın arkadaşının kuaför dükkanına gidecegim için eve erken dönmeyeceğimden sebep yalnız başıma gidecektim fizik tedavime. Saat 12'ye kadar çantamı, kendimi ve yanımda götüreceğim ürünlerimin hazırlığını yapıp çıktım evden. Kendime güvenim, kendimce duyduğum heyecanım ve mutluluğum çok başkaydı.
Esasında tam anlamıyla ilk değildi tek başıma engelsiz taksiyi kullanışım. Tek başıma gidip, mutlaka annemlerle dönmüştüm mesela daha öncesinde. Ya da annemlerle inmiştim Gemlik'e, Engelsiz Taksiyle eve dönmüştüm ve annemleri beklemiştim. Neyse, Çarşamba günkü (10.08.2022) başka bir yenilik ve olağandışı bir düzen hali idi; çünkü kendim planladım, fizik tedavime gittim, oradan çıkıp engelsiz taksi ile görüşmeme gittim ve oradan da çıkıp kendi başıma Gemlik'te dolaştım. Çok ama çok uzun zaman sonra oldu bu durum! Ben çok önceden oturduğumuz çevrelerde dolanmayı, Gemlik'te dolanmayı çok özlediğimi farkettim böylece... :)
Görüşmem bittikten sonra, beklediğimden kısa sürmüştü, hemen bir plan çizmem gerekti ve çok eskiden beri oturduğumuz dereboyuna doğru yol aldım. Kendimi bilmediğim komutların içerisinde buldum. Kalbim ne dediyse öyle yaptım... Engelsiz Taksiye "1-1,5 saat sürecek muhtemelen işim, ararım ben sizi buradan alırsınız beni." demiştim öncesinde. Kendim yaklaşık 500 metre öteye ilerledim sonra ve yalnız başıma çarşıda oluşumu farkettiğimde kameramı açmaya karar verdim... Çok değil, 5-10 dakika ilerlemiştim daha kamerayı açtığımda ve arkamdan gök gürledi. Hafif bir yağmur çiseledi, "şansım güzel, bereket yağıyor." dedim içimden ve dışımdan. :)
Bundan hemen öncesinde de çocukluk arkadaşımı aramıştım, "işyerinde misin geliyorum yanına" diye. Ona da taa geçen seneden verdiğim bir ziyaret sözüm vardı. Onu da gerçekleştirebilirim dedim. Üstüne yağmur yağdı, bir kadın beni gördü ve "şemsiyen var mı?" dedi. "Yok, ama şu ilerideki onur marketin oraya gidiyorum." dedim. "Çok hızlı olman lazım, yağmur bastıracak." dedi. "Umarım, çok teşekkürler." dedim ve ilerledim. Bu muhabbet çok hoşuma gitti, "tatlı dilli insanlar iyi ki var!" dedirtti. Bu konuşma da kamerama yansıdı ve bana çok güzel bir anı daha kaldı...
Farkında mısınız bilmem, çok basit görünen şu irtibatı bile özlemişim; çok anormal şekilde güzel geldi... :)
...
Bu asansör görüntüsü fizik tedavide iken kendimi çektiğim halim. Üstteki anlattıklarımdan öncesi yani... Bunları yaşamadan önce de sadece hayatın içinde bu halde var olduğuma da sevinerek çektim fotoğrafımı.
Tüm bu anlattıklarımın ardında, bu sefer yanımda değil; evde ve hep arkamda, destek olarak ve yapabileceğime inanarak var olan ailem sebep tabii yine. Onlar yoktu yanımda havasında anlatmıyorum bunları, hayatın içinde onlarla beraber hayalini kurduğumuz durumu anlatmak için anlatıyorum.
Onlar da kendi işleri ve güçlerinde iken, ben de tek başıma yine bana uygun imkanların sayesinde hayatta yeniden yer alabiliyor olmak istiyordum. Annem evde idi yeğenlerimle, babam saat 3'te işe gidecekti yine ve benim tek gidip işlerimi bitirip eve dönebilecek olmam; okul okuduğum zamanlardaki gibi ayakta olduğum gibi hayatta olarak, bu kadar kolay olabilmeliydi işte...
Engelsiz taksi desteği, Gemlik'te bu zamana kadar yapılan en iyi hizmetlerden biri. Ekim 2021'den bu yana kullanıyorum, akülü sandalyemle binmek ve yine akülü sandalyem ile inmek; benim hayatın içinde olmamı sağlayan şey oldu. Kendi imkan ve cesaretimin zamanla oluşan yeriyle bu da oldu yani... Bana sunduğu kolaylıkla beraber, çok hayalim gerçekleşti ve gerçekleşmeye devam edecek. :)
Konuyu dağıtmayalım. Biraz ileride peynirci baba vardı, onun çadırının altına saklandım; yağmurdan kaçan diğer birkaç insanla beraber. Çok ıslanabilirdim o yağmurda, elimde telefon ve de torbanın üst tarafında görünen ürünlerin kutuları olmasaydı... Islanmayı özlemişim, ama en çok da "sıradan bir şekilde insanlarla beraber yağmurdan kaçıp, yüz yüze gülmeyi" özlemişim. İşte bu sebeplerden dolayı "Olağandışı bir düzen hali" idi o gün... Kendimi bir kez daha aşmış, hayata cesaretle atılmıştım. 1,5 aydır ertelediğim o aramayı yapıp görüşmeyi kendi gidebileceğim saat ve duruma göre uydurarak... =)
Devamını yapmak istediğim çok güzel bir düzen haline daha, bu hafta girmiş gibi hissediyorum kendimi. Hayatımda daima bir oluşum oluyor ve bir diğerinin üzerine küçük veya büyük şekilde bir gelişim taşı koyuyor. Son 1,5 senedir yaşadığım şey net olarak bu... Ama bu bazen çok küçük ve görünmüyor bile, bazen digerleri kadar ile gidemiyor ve geriye bile düşürüyor.
Ama o gün beni cok net yerlere taşıyacak, bana böyle hissettiriyor. Ve o gün için bir reels videosu da hazırladım dün, bakmak isterseniz burada bulabilirsiniz... (:
10.08.2022'yı hep güzel hatırlamak istediğim için, yazıyorum bugün. Harita mühendisi arkadaşımı iş yerinde ziyaret ettim, 1,5 saatimi onun yanında geçirdim. Beraber kahve içtik uzun zaman sonrasında, onun kendi işi ve benim kendi işim vardı. Üstelik ona uğramadan önce bir iş görüşmesinden dönmüştüm. Ne güzel şeyler yaşıyorum, çok şükür ki çoğunun nerelerden sonra geldiğini de bildiğim için "tarifini yapamayacağım kadar kıymet veriyorum ve kıymetli buluyorum". diye düşünüyorum...
İlk atağımı geçirip de, bir süre atlatmakta zorlandığımız kasılmaların ardından; son atağımı geçirip de artık gerçekten çalışamayacak durumda hissettiğim nice anlardan sonra... Üstelik bir de bir iş yerinde 8 saat boyunca oturmanın beni nasıl köreltebileceğini görüp deneyip ve de başaramayınca olan bu durumlar; çok ama çok anlamlı! Şu an bu yazımı okuyup da, kendi koşullarına hayalleri uymayan ve karşısına çok engeller çıkan arkadaşlarım; kendinize ve hayallerinize inanmaktan vazgeçmeyin. Hayal ettiğiniz gibi olmayabilir, şekil değiştirdiği ölçüyü de denemeyi ihmal etmeyin!
Tavsiye veya hayatın mantığına ayak uydurma diyelim; olmayan şeyler için, "bir daha asla mutlu olamayacağım" diye düşünmeyelim... Çok uzun zaman boyunca, dışarıda herkes gibi çalışamıyor olmama çok içerlendim. Benim hayalim böyle evde olmak değildi çünkü. Bu senenin ilk yarısının sonunda bile bu duruma hiçbir şey çare olamıyor diye çok üzülüp ağladım... Şimdi son 2 aydır farkettiğim bir şey var ki; uzakta aradığım şey, olmadığı için benim için (teselli değil bu) en hayırlısı. Sağlığım buna el veriyor, zorlandığım şey ve bana göre ayarlanmayan iş durumları beni daha çok üzüyor ve yıpratıyormuş..
Bir iş düzenim olsun, "bu benim işim olsun ve ben bundan ötürü kendi kazancımı kazanabileyim" dediğim iş elimin altında imiş meğerse... Daha atak bile geçirmeden önce internetle tanışmam, sandığım gibi oradan tanışacağım kişilerle ilgili bir durum değilmiş. Benimle ilgili bir durummuş. Uzakta sandığım iş düzenim, elimin altında ve benim sağlığımın da gerektirdiği şekilde "benimle her yerde olması, mental ve de beden sağlığım açısından en güzel şekilde olacakmış." :)
2020'den beri çok net aydınlanmalar yaşıyorum hayatım adına, yaratıcının benim için yazdığı düzeni ve değiştiremediğim bazı şeyleri "belki de neden değiştiremediğimi" açıklıyor gibi değil mi? En azından ben öyle düşünüyorum. Belki beden sağlığım bile öncelikle olmayan şeylerimi kabullenmemle gelecektir, dediğim süreçten beri "2-3 aydır" hayatımda sağlık açısından dahi daha güzel geçen günlerim oldu. Beklenmedik gelişmeler, değişimler, bereketli işlemler ve de daha net güzelliklere sebep olabilmem; şu ara bir tek şeyi kabullenmemle beraber oldu.
Bu sözü ettiğime hayret ediyorum şu an ama gerçek bu;
"Gençlikte kurduğum hayallerimin esiri olarak mutsuz olmaktansa, gerçekten her yolu denediğim ve denettirdiğim halde olmadığını kabullenerek mutlu olmayı seçiyorum."
Olanda bir, olmayanda bin hayır varmış; görebiliyorum. Rabbime bir kez daha şükrediyorum, şu anki düzenimizi de çok daha fazla seviyorum...
Deli gibi rutine binmiş bir iş kalabalığım yok belki, her gün gece iş kaygım da yok ama...
Bir gün değil her gün hayatın keyfini çıkarabiliyorum. Dr. Clinic ile network hayatındaki yerimi de, hayatımdaki yeni düzeni de seviyorum...
Ekibime katılmak isterseniz de, başvuruları mail adreslerim veya sosyal medya hesaplarım üzerinden takip ediyorum. Bana yazmayı unutmayın, beni yorumlarda yalnız bırakmayın. Sevgiler... :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)