Ben bu sene geri dönüş yazılarına doyamadım. Şükür ki bunca ihmal etmemin üstüne burada okuyanlarım da hala var ama dilerim bu son olsun ki, bir daha bu kadar uzun ayrı kalmayalım inşallah... :)
Koca bir yaz daha geçti, ayağımı bile denize havuza sokamadan. Koca bir yaz daha geçti, tatil havasında çok geçiremediğim halde; dolu dolu yazılar yazamayıp, bir dili daha gönlümdeki gibi layıkıyla bitiremeden... =)
Onun haricinde bir sürü şey yaptım ama bu yaz... Pandemi başladı başlayalı, deniz sahil ve güneş tatiline hala gidememiş olsam da, benim için en verimli yaz bu yazdı! Başlayalım yazı değerlendirme yazıma madem, iyi okumalar olsun.. :)
Sahilde stant açmalarımla başladım yaz mevsimine... Bu yaz hava şartları esinti gerekçesiyle çok zorlu idi. Akşamların bu sıkıntısından ötürü, toplamda haftada bir gün olmak üzere bir ay kadar durabildik. (ailem sağlığım gerekçesiyle ara vermemi istedi, yoksa her hafta bırakmadan devam etmeye niyetim vardı aslında) Ama bana çok şey öğretti gibi hissediyorum yine de. Bir benzeri geçtiğimiz Cuma oldu, sanırım o da bu sezonun son standı idi ve onun deneyimi de çok çok başkaydı...
Sahilde stant açmakla ilgili, çok değişik ve yerinde bir deneyimdi benim için diyebiliyorum. Öğrettikleri hem bu ana hem de hayata yönelikti. Sanki epey zamandır beklediğim bir şeymiş hissi vardı içimde. Hala da benimle... İnsanları evde oturduğum zaman dilimi içinde bir yere kadar anlayabiliyordum, gözlem yapma fırsatını daha derinden verdi bana. Bir noktada hala insanları anlayamıyorum, ama bu da belki bir heyecan bırakıyor olabilir. Yine de her anlamda, yaşadığım yerdeki insanları anlama yetimi geliştirdiğime düşünüyorum. Misal, Gemlik insanı "benim eskiden hatırladığım gibi değilmiş artık." Kitleler de gelişip değişebiliyor elbet, zamanın ekonomisinin ve de ortamının değiştiği gibi... Neler değişmedi ki, öyle değil mi? :)
Sahilde stant açmalara, kış boyunca elbet devam edemeyeceğim. Ama dilerim bu sene bahar erken gelir ve yaz tatili öncesinden başlarım stantlara yeniden. Bana kattığı özgüveni, o herkes gibi işe gidememiş olan yanımı doyuran varlığıyla bana bu işi daha fazla sevdirdi çünkü... Şu an kış gelse de, ürünlerimizi tanıtmayı ve anlatmayı bırakmayacağım dükkan sahipleri olacak biliyorum ki. Bu da bir gezme gitme gelme durumu oluşturmaya devam edecek bana. İyi ki diyelim, iyi ki ben de durmuyorum da devam ediyorum şükür ki... :)
Yaz boyu sırası geldikçe kışa hazırlıkları yaptık sonra, bu kış neler neler olacak diye korkutuyor aldığımız duyumlar. Şu zamana kadar alınan duyumların gerçekleşip daha fazla hallerine bile tanık olduğumuz için olmaz da diyemiyoruz... Kış çok soğuk, çok zorlu ve de gıdadan yana çetin geçecekmiş. Dünyanın durumu malum; doğalgazını kapatan ülkeler mi demezsiniz, savaşan ülkeler mi... Ülkemizin üretimden yana azalan kısmını da düşününce, ah olur mu olur diyoruz kısaca...
Her sene yapılan kış hazırlığı bu sene biraz daha buruk esasında. Pandemi başladığı senenin sonrasında, annem ve ablam çok fazla pazarda vakit geçirmemek için arttırmıştı hazırlıkları. Öncesinde soğan ve sarımsak alıp dolaba atmıyorduk mesela, şimdi onu da yapıyoruz. Bezelye, fasulye ve de turşu için gıda hazırlığı haricinde; son 1,5 senedir annem kendi sirkesini de sağlığımız için kendi yapar oldu. Fotoğraflardaki elmaları da ben sirkemiz için ayıkladım bu yaz. Bir o kadar daha ayıklamıştık bir kaç hafta öncesinde, annemle ikimiz...
Bezelye ayıkladık, nane ayıkladık, defne ayıkladık, birkaç gün önce de kurutmak üzere reyhan ayıkladım. Bugün annem kurumuş Reyhanları da kaldırdı... Bu uğraşlar kışı sevmiyor olmama rağmen beni mutlu ediyor aslında, herhangi bir dizi film ve video izlerken bu işlemleri yapmak dehşet rahatlatıyor. Daha iki gün önce, bu piknik tarzı yerlerden alınarak biriktirilen çatal kaşıkların içerisinde bulunan baharatları mesela ayırdım baharatlıklara. Kekik, nane, karabiber, tuz ve acı biber... Acayip rahatlatıcı bir uğraşmış o da. :)
Seneler önce şu ilk atağımı geçirdiğimde de bu gibi uğraşlar benim zihnimi berraklaştırmıştı... Hala zamanı geldikçe yapılan bu uğraşlar çok rahatlatıyor. Allahım cümlemize ağız tadıyla kışlık hazırlıklarını yemeyi ve bir o kadar da keyifle hazırlamayı nasip etsin... =)
Sonra Bu Yaz Da Baya Örgü Ördüm...
Çok net farkındayım ki, geçtiğimiz yazlara nazaran ne yeterince kitap okudum ne de yeterince dizi film izleyebildim! Bu yaz 7-8 tane kitap bitirdim, ama tek bir tane dizi bile bitiremedim. Bu da benim eksik kaldığım noktam olarak gördüğüm bir mevzu şu an. Dizi film izlemeye çok vakit ayıran ve bundan da çok keyif duran biriydim. Bu yaz vakit bulamadığıma bir nebze sevinsem de, odaklanamadığıma da üzüldüm...
Şu fotoğrafları görüyor musunuz? Son 1 aydır hayatın içinde ciddi anlamda yerimi almayı başardım. Bu fotoğraflar o anların bir kısmına dair... Mesela bu hafta sahile tek başıma oturmaya gittim işlerimi bitirince ve orada bir video çektim, kendi mutluluğumu anlatmak için. Anlattıkça çok rahatladığımı farkedince de, bu videoyu instagram hesabıma ekledim. O videoyu burada bulabilirsiniz... :)
Akülü sandalyemin aküsünün yenilenmesinde bu durumların çok etkisi var. Biraz da benim yavaş yavaş tek başıma bir şeyler yapma isteğimin ve cesaretimin etkisi var elbet... Önce bir arkadaşımın tanıdığı bir kuaför dükkanındaki bir ablayla görüşmeye gitmeyi planlayarak başladım bu işe. Sonra bu durum tek başıma gezmeye, birkaç kuaför ve de arkadaşlarımla görüşme ayarlamaya, bu durumu besleyerek kendi alışverişimi yapmak ve bu deneyimlerimi paylaşmak üzerine gelişti... Bunları netlikle instagram hikayelerimde paylaşmaya çalışıyor ve devam ediyorum.
Beni mutlu ettiği ölçüde yakınlarımı da mutlu ettiğini görmek beni daha da besliyor inanır mısınız... Ciddi olarak kendimi son 1-1,5 aydır çok daha iyi hissediyorum... Ağustos sonuna doğru başlamıştım, şu an aldığım yol çok güzel. Bu konuda bir deneyim yazısı yazacağım. Bilin isterim, yıllar sonra hayatın içinde yer almanın ne hissettirdiğini ve her birimizin neleri bilerek veya bilmeyerek gözden kaçırdığını... :)
Cümlelerimi şöyle toparlayacağım; kendi iş görüşmelerimi yapıyorum, kendi başıma tedavime gidiyorum, eve ihtiyaç grupları görülecek şeyleri alabiliyorum, kendi planlarımı yapıp işlerimizi halledebiliyorum... Dahası da zaman içerisinde olacak diye hissediyorum. Bu durumlara çok mutlu oluyorum. Arkamda desteklerini asla hissettirmekten geri durmayan canım ailem, iyi ki varsınız. Sizler sayesinde bu kadar cesaret ve umutla yollara devam ediyorum. Allahım sizleri yanımdan başımdan ve canımdan eksik etmesin... <3
Bir de benimle beraber sevinen, benim aktif olduğum ve uğraşlarımı gördükçe umut dolanlara Rabbim gönüllerine göre versin. Gördüğümüzden geri bırakmasın Allahım... :)
O zaman şimdilik benden bu kadar. Döndüm diyoruz öyle değil mi? Diğer yazılarımda da görüşmeye devam edeceğiz. Sevgilerimle... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)