2 Nisan 2015 Perşembe

Çanakkale/Gelibolu Şehitlikleri Gezimiz - Şehitler Abidesi (Ekim 2014)

Ekim 2014'den, yani bayram sebebiyle eniştemlerin memleketine ve ailesine gittiğimiz zamandan kalma Şehitlik Ziyaretimizin yazısını yazmak bu zamana kısmet oldu... Bu Ekim'den kalma bir gezi yani. Mart ayı çıkmadan yazayım dedim ama, ancak bugüne nasip oldu. Çanakkale gezilmesi ve görülmesi gereken, ciddi anlamda tarih kokan bir yer benim için de. Gezenler veya o atmosferi içine çekenler bilir... Çanakkale; buram buram tarih ve toprak kokan, umuda ve inanca boğan bir şehir...


Öncelikle ilk resimle demek istiyorum ki; bu Çanakkale'ye ve Gelibolu'ya ilk gidişimiz değildi. Ama her gidişimizde, o atmosferi garip hissettirir beni. Şehrin yaşanmışlıkları mı öyle hissettirir, yoksa anlatılan hikayeleri mi bilmiyorum. Çanakkale'nin sanki başka bir ruhu var. Ki bunu hep söylerim, bana göre her şehrin ayrı bir ruhu vardır. Çanakkale ise, buram buram tarih kokan ve sizi mistik bir havaya büründüren bir yer bence. Bence öyle...


İlk durağımız, Seyit Onbaşı'nın heykelinin bulunduğu sanırım Eceabat ilçesi taraflarında, deniz kenarında çevrilmiş bir park alanıydı. Seyit Onbaşı'nın Savaşın seyrini değiştiren 276 kiloluk top mermisini sırtlayıp, top kundağına yerleştirmesinin hikayesini bilirsiniz. Bu heykel, her ne kadar tam heykel değilse de, yani sırtında bulunması gereken merminin elinde bulunmasını kabul etmeyenler var ise de; ben tarihçi değilim ve o heykelin orada bulunuyor olması bile bir onurdur. Denizden de görünen bir heykel kendisi ve hikayesini okumak isterseniz Seyit Ali Çabuk'un kahramanlık hikayesini buradan okuyabilirsiniz...


Ve babamın Seyit Onbaşı heykeli ile çektirdiği fotoğraf; babam Seyit onbaşı'na yardım ederken. Tabii burada eklemek istediğim bir şey var. Söylenene göre, Seyit Onbaşı'nın sırtına mermiyi almasında yanında bulunan arkadaşı da yardımcı olmuş. İki kahramanlık hikayesi var aslında burada işte. Seyit Onbaşı ve topu kaldırmasında yardımcı olan Ali...


Kağanım ile dedesi Seyit Onbaşının heykelinin önünde iken poz verirlerse... :)


Ve Annanne-Dede-Torun, Seyit Onbaşı heykeli ile... Annanne ve Dede olaya hakim, Kağanım henüz değil... :)


Ve Kağanım. Kuzum bir bakıma Gelibolu'lu sayılır, çünkü babası oralı. Bu Kurban Bayramı'nda ona babasının şehrini gezdirdik bu sene... :) Gerçi allah sağlık versin, ileride daha çok gezer inşallah o da bizler gibi.
Ve gelelim Çanakkale Şehitler Abidesine....


Bu taş üzerine yazılmış yazı, abidelik'e doğru giderken şehitliklerin orada yazıyordu. Babam da bu yazı önünde fotoğraf çekinmek istedi. Taşın üzerinde şöyle yazıyor; 

EY BU TOPRAKLAR İÇİN TOPRAĞA DÜŞMÜŞ ASKER! 
GÖKTEN ECDAD EDEREK ÖPSE O PAK ALNINI DEĞER. 
SANA DAR GELMEYECEK MAKBERİ KİMLER KAZSIN? 
NE BÜYÜKSÜN Kİ, KANIN KURTARIYOR TEVHİD'İ...


Abideliklere doğru şehitlikler var, sıra sıra... Burası temsili bir şehitlik tabiki... 10 sene kadar önce Çanakkale'ye okul gezisiyle gittiğimizde, Abidelikte böyle bir şehitlik var mıydı hatırlamıyorum. Bu şehitlikler, zamanla okulların yardımı toplanarak yaptırılmış. Gazetelerle şehitlikler için yardım ihtiyacını bildirmişler. Sonra yurt çapında yardım paraları gelmiş ve bu şehitlikler yapılmış... Bir tek şehitliklerin üzerindeki otlar biraz bakımsızdı. Ama yine de, beyaz şehitlikler tüm Çanakkale şehitlerimiz adına yakışır olmuştu bence... 

Her mezar taşında, birden çok şehidin ismi var. Ve sıra sıra memleketleri olan şehirleri de yazılmıştı tabelalarda... Babam da üstteki resmi çekti. Memleketimiz Sivas bizim. Babam, "Hepsi dedelerimiz ama, savaşa giden o zamandaki neslimiz işte burada yatıyor olabilir." dedi...  


İnsanın tüyleri diken diken oluyor ister istemez. İstatistikleri bilmiyorum tabii ki ama, neredeyse her şehirden yüzlerce şehit vardı gibime geldi. Çoğuna baktık şehitlik anıtlarının, bir süre sonra bakamadık...  


Ve bir de Meçhul Asker'in mezarı vardı... Meçhul Asker...

Hikayesini bilmiyordum ama internetten bakıp öğrendim. Hikayesini buradan okuyabilirsiniz isterseniz...


Şehitliklerin bulunduğu yerde, Mustafa Kemal Atatürk'ün bu topraklar üzerine düşmüş tüm askerlere ve annelere seslenişinin yazılı olduğu Anıt Yazı var bir de. Şöyle yazıyor burada da;

Bu memleket üstünde kanlarını döken kahramanlar! 
Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve Sükun içinde uyuyunuz.
Sizler Mehmetçiklerle yan yana ve koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler.
Ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
Mustafa Kemal Atatürk, 1934


Bu duvar, şehitliklerin hemen karşısında bulunan duvar; Şehitliklerden sonra, Abide'ye geçmeden... Temsili Mustafa Kemal Atatürk Ve Askerleri heykeli... 


Ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Askerleri önünde babam... :)

Ve Şehitler Abidesi...


Şehitlik Abidesi, resmi açılışı 21 Ağustos 1960'da yapılan bu anıtın altında Savaş Eserleri Müzesi, yanında Mehmetçik Anıtı ve Türk Şehitliği bulunmaktadır. Morto Limanı ile Çanakkale Boğazının girişi arasındadır. Bu yapıtın fikir babası, Atatürk'ün silah arkadaşı ve ilk askeri pilotu Emin Nihat Sözeri'dir. Sözeri, yapılması için gerekli olan paranın bulunabilmesi için onlarca yıl mücadele vermiş sonunda bu abideyi 253 bin şehidin anısına, milletimize armağan etmiştir. Daha fazla bilgi için buraya bakabilirsiniz...


Abidelik anıtının tavan kısmında bayrak var. 10 sene öncesinde de geldiğimde, 10 sene sonrasında da geldiğimde burayla resim çektiren çoktu. Açıkçası, öyle güzel bir anı ki bu bayrakla fotoğraf çektirmek. "Hepsi bu bayrak dalgalansın ve bizler rahat bir ortamda yaşayalım diye." diyor insan ister istemez. Bayrağımızı; o anıtın içinde ve oralarda görmek, daha da anlamlı kılıyor gezinizi... Bu toprak kolay kazanılmamış dedirtiyor...


Babamın Türk bayrağımızla çekildiği fotoğraf...


Annemin Türk bayrağımızla abidelik altında çektirdiği fotoğraf...


Ve Eniştem-Ablam-Annem birarada abidelik önünde fotoğraf...


Abidelik işte böyle görünüyor. Soracak olursanız, neden senin fotoğrafın yok diye; ablamın telefonundan çekildik abidelik önünde fotoğraflar daha sonra benim de içinde yer aldığım fotoğrafları. Aksilik o ya, ablamın telefondaki fotoğraflar çekildikten sonra kararmaya başladı. Virüs kapmış internetten... Abidelikten çıkmak üzere iken farkedildi, geri dönüşü olamadı. Kısmet değilmiş demek ki... :) Kurtarabilirsem diye almıştım resimleri bilgisayarıma ama bulamadım...


Ve bayrak tutkusu olan kuzu Kağanım. Onca bayrağı birarada görmek, en çok onu mutlu etti sanırım. Şehitlik ve abidelik gezimiz, Kağanım için büyük bir görsel şölendi... Aklı daha da erdiğinde inşallah tekrar gitmek kısmet olur... :)


Abidenin önündeki heykellerden biri daha... Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşları...


Bu bayraklar, abideliğin karşısına dizilmiş sıra sıra bayraklar. Saymıştım sayısını ama şu an unuttum. Sayılı mı ve sayılı olmasının bir anlamı var mı onu da tam bilmiyorum. Rehber ile gitmek önemli aslında böyle yerlere. Bir tarihçinin ağzından dinlemek, daha olağanüstü yapıyor o güzelliği çünkü...

Biz Nusret Mayın Gemisi ile döşenilen mayınları ve askerlerimizin başarısını rehberden dinledik orada. Rehberin anlatımı ile gezmek, çok ama çok başka...


Ve Abidelik'in hediyelik ve hatıralık eşya bölümünden, Kağan'ıma Bayraklı Bandana aldık en son çıkmadan önce. Bizimkinin bayrak sevdası malum, bir süre kafasında durmasına müsaade etti hayret ettik. Allahım nazar değdirmesin inşallah kuzuma. Orada gezen yabancı turistler ve gezen Türkler kuzumun fotoğrafını çekmişler hep... Maşallah kuzuma. Evet haylazlıkları bol dönem dönem ama, sevgisi değişilmez hiçbir şeye... :)


Ve anne-oğul resmi ile son vereyim yazıma. Bu yazının dün veya önceki gün gelmesini hayal ediyordum. Ancak 1 Nisan'da gelebildi. Mart yine yoğun geçti, Çanakkale gezi yazımıza ancak fırsat gelebildi... Ve Çanakkale'ye Kağanım adım attı Ekim 2014'te... Güzeldi, beraber gezmek de çok güzeldi. Kim derdi ki, 10 sene önce annemle okul gezisi için gittiğim Çanakkale'ye, 10 sene sonra ailecek ve ailemizin en küçük üyesi Kağanımla da gezeceğiz... Hayat çok garip, ama bir o kadar da güzel. Tüm bu çifteliği içinde barındırdığı için bile güzel sanırım... :)

Benim gözümden Çanakkale şehitliklerinin küçük bir bölümünü gezdiniz... Umarım, güzel bir yazı olmuştur. Bu yazı burada bulunsun anı olarak istedim. Harici belleğimde fotoğraflar olsa bile, yazısının bulunması ayrı güzel... 

Sevgiler... :)

1 yorum:

  1. Çanakkale bölgesinde yılın hergünü kesin kalkışlı şehiltik turlarımıza katılmak için http://sehitlikturu.gen.tr/canakkale-sehitlik-turu.html adresinden bize ulaşabilirsiniz.

    YanıtlaSil

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...