6 Ocak 2025 Pazartesi

Yeniden Başlamaktan Korkmuyorum - Yıllar Geçerken Didem #1 - #yillargecerkendidem

* Bu sabah diğer sabahlardan ayrı olarak saat 07.00da uyandım, çünkü çok sevdiğim Radyo programcısı Onur Yar Metro Fm'de haftaiçi her gün 07.00-10.00 saatleri arası programa başladı. Ben de kendime bir neden buldum, erken kalkıp yazmaya yeniden başlamak için. 

Bloğumu epeydir takip edenler biliyor, benim yıllardır hayatta deneyimlediğim öğretilerimi yazma hayalim var. Bir türlü istediğim raddeye getiremedim ama yeniden başlamaya hiç korkmadım. Şimdiki gibi... 

Nasipse devam etmeyi planlıyorum, bu da ilk günüm. Beni destekler, yorumlarınızdan mahrum bırakmazsanız çok mutlu olurum. (Yazı sonuna dünden bir resim bırakıyorum. Sevgilerimle...)


Bir şekilde hayatımı yerine oturtmam ve oldurmam gerektiğini farkettiğimde sadece 20 yaşındaydım. Her zaman planlarım ve hedeflerim vardı ama ben o yaşımda bambaşka hislerle geri dönüş yolu arıyordum. Geri dönüş değil, yeniden başlamış olduğumu farketmiş bulunmak zorunda kaldım.

Artık yavaş yavaş eski hareketliliğimi yaşayamayacaktım, herkesin benden beklediği neydi bilmiyordum ama ilk bekleneni de yapamayacaktım. Hep hayat dolu bir kız oldum ve asla pes etmedim. Ben başka yöntem bilemedim ki. İyi ki de bilemedim...

2013'ün Haziran başlangıcında, sebepsiz görünen veya şu an (şimdilik) öyle bilinmesini de biraz istediğim üzere, atak geçirdim. İnanın o zaman ben de bilmiyordum böyle bir şeyi yeniden yaşayabileceğimi, oysa ilk değildi ama son olması için çok uğraş verdiğimi şu an gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Üzüntüler silsilesi sebep olmuştu, herkes tek bir sebep vardı sanırken ben "yapamadığım" çok şeye üzüldüğümü artık kabul ediyorum.

Hayatımda öğrendiğim en derin kabullenişimi size itiraf edeceğim şu satırlarda; "Çok hayal kurmak bazen iyi değildir, gerçeklikle bağınızı asla kaybetmeden hayallerinize sarılmayı başarmalısınız. Hayallerinizi hayatınızın merkezinde tutarken gerçeklikle bağı kopunca, hiçbirini olduramadığınızda üzüntüler büyüyor. Sonra bir sebep buluyorsunuz, öyle sandırıyorsunuz ve olduramadıklarınızın yasını tutmak durumunda kalıyorsunuz." 

Ben yirmi yaşımda hayatımı hayal ettiğim gibi yaşayamayacağımın bilincinde uyandığımda, vücudum bana bir sürpriz yaptı ve neredeyse tüm devrelerimi bir anda kapattı. Sadece bir haftalığına geçerli olan bu süreçte, son bir senedir aslında kötü sandığım şeyin kötünün iyisi olduğunu farkettim. Daha fazla geç kalmadan hayal kırıklıklarımla başa çıkmam gerektiğini düşünüp içinde bulunduğum durumu yaşamaya başladım. 

Evet, elimde ağrılı bir beden ve eskisinden de derin hareket kapasitesini kaybetmiş bir beden vardı. Peki ya bunun da geri dönüşü yoksa? Daha bir senedir aktif bir teyzeydim, küçücük yeğenimle kurduğum hayalperest teyze yeğen park maceralarımız hiç mi olamayacaktı? Eskiden beri okulum bitince başlayacağımı hayal ettiğim yetişkin hayat, arkadaş ortamında hayal ettiğim aktivite planlarım, ailemle ve de yalnız başıma yapacağım şehir dışı gezileri? Hepsi cidden hayallerde mi kalacak şimdi?

En başa mı dönmeli yoksa buradan mı devam etmeli diye uğraşıyorum, size bunu daha net nasıl anlatabilirim ki; herkes hayatında bir engellinin tek bir süreçte engelli olduğuna ve hep öyle yaşadığına inanıyor, biliyorum. Ben hayatıma herkes gibi başladım, ayakta ve hayatın tam içinde. Sonra imkanların aslında her anlamda insanların hayatta kalabilmeleri için ayarlanmadığını farkedeceğim şekilde tekerlekli sandalyede de yaşadım. Şimdi ikisinin ortasındayım, hayatın içinde ve tekerlekli sandalyeli. Ve cidden bu yaşadığım daha kolay hali, biliyorum artık. 

Kendim de görebilmek, zorlukları aslında yapanların biz insanlar olduğunu anlatabilmek için yıllardır hayalini kurduğum hayat hikayemi yazmaya yeniden başka şekilde başlamaya karar verdim bugün.

Birçok kez farklı şekillerde yazdım kendi hikayemi, bu seferkinin içime daha çok sinmesini diliyorum. Size demek istiyorum ki, ben de varım; hayattayım ama kendim ve yakın çevrem hariç kimse görmüyor ben gibileri.

İş, aşk, aktif etkinlik hayatı, sosyal hayatın gerektirdiği kolay ulaşım araçlarına ulaşmak, sosyallikte insan topluluklarından beklenen anlayış ve de devlet imkanlarının dezavantajlı görülen sana yeterince aktarılması BÜYÜK HAYALLER DİZİSİ...

Yıllar Geçerken Didem, demiştim seneler önce. Yıllar geçti, 2013'ten 2025e kadar çok kabullenme çok farkındalık ve çok yitip giden hayal-hayat ve de umut üçlüsü gördüm. Çoğu hayat bana ve benim gibilere çok görüldü diye söylenmeye devam ettim, görülmeye de devam ediyor ne yazık ki!

Sahi, son zamanlarda hangi engellinin elinden tutmak üzerine bir farkındalık kazanmak için uğraş verdiniz? Hayat, bir bütündür ve çevreye uyum sağlamak gerekir deriz çoğumuz. Bulunduğunuz ortamda yerinin olmadığını gören engelliler var farkında mısınız?

Onlardan biri de benim ne yazık ki, olmasın istediğim çok şey oldu bu hayatta ama hepsi bir sebep için olmalı dedim ve ben hayatım için uğraşmaya devam ettim buradayım. Peki siz? Kendinizi bugün bir sorgular mısınız? Neredesiniz ve kendinizle yaşadığınız toplum için ne yaptınız?




 
** Not: Bu sefer bu deneyimlerimi yazma uğraşıma "kim ne der veya ne düşünür?" Düşüncemi umursamadan devam etmeyi planlıyorum. Sorum muhatabı üstüne alınmak isteyen herkes. Kimse sorumlu değil ama düşünün neden? Kimse üzerine sorumluluk almak istemediği için olabilir mi? Aksi durumdaki herkesi tenzih ederim. 

Üstteki kolajda dün gece uyumadan önce, bu sabah radyo dinlerken gün aydınlandıktan sonra gördüğüm ve kalktıktan sonra dumble'ım ile çalışmam sonrasında çektiğim fotoğraflarım var. Yazımı okuduğunuz için teşekkürler. Yarın görüşmek üzere diyelim... :)

Sevgiler, Didolatteniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...