Şu yazıyı yazdığım sıralarda, son bir haftayı böyle geçirdiğim üzere; yeni bir rutine sahip oldum... Bunu yazmaya bu rutine sahip olmaya nasıl hasretmişim meğer, her gece hala uyku düzenim olmadan yatıyor olsam da; bu sıra kendimi psikolojik anlamda daha rahat hissediyorum... :) Gelin neler yapıyorum konuşalım...
Doktorumun talimatlarına uymaya başladım başlayalı, tek zorlandığım nokta "kakao'yu sütsüz içmem gerektiği zaman" içine şeker atmak durumunda kalmam oldu... :) 1 haftadır yeni düzenim çok iyi gidiyor bu durumumun haricinde...
Uzun zamandır şekerli hiçbir şey içmemeye alışmıştım. Yeşilçayı sevmiyorum diye içine şeker atmayı da hiç düşünmedim o sebeple. Sabah kahvaltımda bir bardak yeşilçay içiyorum. Arkasına siyah çay içmekle hata yapıyorum büyük ihtimalle ama şimdilik en az bir iki çay bardağı siyah çay içmeden de duramıyorum. Uzun zamandır kahvaltımı siyah çaysız yapmamamın alışkanlığı bu sanırım...
Gün ortasında süte katılmış bir kaşık kakao veya süt yoksa sıcak suya katılmış kakaoyu iki küp şekerle içiyorum. İlk başlarda şekerli halini bile kabul edememiştim, şimdi yavaş yavaş önce bir şeker sonra da hiç şeker haline susuz da geçebilirim diye düşünüyorum...
Bir de içtiğim kas kuvvetlendirmek için ilacım, daha fazla arttırmaya gayret gösterdiğim hareket düzenim mevcut... Kas ilacını doktorumun söylediği düzende kullanıyorum; ilk 5 gün akşam, ikinci 5 gün sabah akşam başladık. Devamı da mevcut. Bu düzeni bir gün geriden takip ediyorum, ama o kadar da olur değil mi? Yazmaya başladım, not ettikçe düzene daha net odaklanırım gibi hissettim. Beyne bazı konularda güvenmemek gerek diyorlar ya, buna ben de katılıyorum... :)
Bir de başladım başlayalı (ilacıma, kakaoya ve yeşilçaya) yediğim içtiğime de dikkat ederek ilerlemeye başladım. Bir önceki pazar idi, anında hamur işini kestik. Sabah 1 dilim ekmek harici hiçbir hamur işi veya abur cubura ulaşımım yok. Abur cubur konusunda sadece çikolata parçası yediğim oldu. Bir de ev kekine müsaade ettim. Haftada ikiyi aşmadım bu konularda da. İlk hafta için çok makul bence! (=
Durumu bu anlattıklarım konusunda değerlendirecek olursak; psikolojik mi emin değilim, şu an için kendimi daha iyi hissettiğim anlar mevcut. Kaslarımın kasılması azalmaya başladı, ağrılarım ve güçsüzlüklerim de benim hissedebileceğim derecede azaldı sanki... Güçlendireceğimi görebileceğimize de inancım var üstelik... <3 Yeni rutinim güzel değil mi?
Not etmem gerekir; doktorumun kakao ve de yeşilçay önermesi, kaslarımı güçlendireceği ve de sinir sistemime destek olacağını söyleyerek gelişti. Kakao yorgunlukları da alıyormuş, içtiğim vakitler (uyku düzenimi hala düzenleyememiş olduğum sebebiyle) az uyumuş olduğum halde yorgunluğu öncesi gibi derinden hissetmiyorum. Doktorum proteinden zengin beslenmem gerektiğini de söyledi ama ben bu konuya her anlamda ağırlık gösteremediğim daha. En azından iki haftadır haftada bir balık yedim ama ikisinde de biraz rahatsızlandım yine. Onda da benim hatam vardı biraz sanırım, protein diye balığı biraz fazla yemiş olabilirim, özellikle dün tüm balığı bitirmeye zorlamasaydım kendime daha iyiydi sanki...
Böyle böyle alışacağım. En yakın zamanda kendime gidip protein zengini kuruyemiş alacağım, araştırdığıma göre kabak çekirdeği ve badem böyle kuruyemişlerdenmiş. Bir de mor meyve sebzeler ye dedi ama ben henüz oraya da tam yönelemedim. Bakacağız... :)
Rutinim halini alan bir diğer şey, her sabah kalkıp kahvaltı sonrası elime aldığım şu yelek örgüm oldu. Örgü rutinim olduğu vakit kendimi çok seviyorum! :) Günüm çok ferah, olabildiğince daha odaklı ve sakin geçiyor. Hiç hayatıma sinir stres girmiyor diyemem, ama sürekli onu uzaklaştırmak için odaklanan bir zihin; anda kalan bir örme halindeki ben varım ya, bu çok iyi bir durum halini aldı benim hayatımda...
İnstagramımda da geçen gün yazmıştım:
"Günler yeni bir rutine ulaştı yeniden; örgü ör, aramalarını yap, kafa dağıtmalık bir şeyler izle ama kulağın hep haberlerde olsun, gözün internet haber ve bildirimlerinde.Bazen bu rutin boğuyor beni, kapatıyorum interneti. Soluk ala ala kitap okuyorum, ortama ve düzene daha tamahhül edebilir hale gelince yeniden bu rutine dönüyorumDiyecektim ki; işte o anlarda şu elimdeki örgü ve de kitaplarımdaki hikaye beni fazlasıyla kendimde tutuyor.İyi ki varlar..."
Demek istiyorum ki bu yazımı da bitirirken; kendinize bir rutin belirleyin, soluklanmak için o rutinler arasında koşun zaman zaman. Bu rutin sizlere bir şey kazandırsın. Kitap okumak odağı düzenliyor, öğretiyor ve dinginleştiriyor. Örgü örmek, yemek yapmak üretme hazzı veriyor gibi gibi. Çok zor bir dönemden geçiyoruz ve böyle bir dönemde yeni bir doktora sahip olmuş biri olarak, kendimi düzende tutmam gerekirken; rutinlerim olmasa sanırım hiçbir şekilde adapte olamazdım. İyi olmak zorundayım, anda kalmak ve yaşamak durumundayım. Buna hakkınız yokmuş gibi hislere kapılıp hayatlarınızı yaşanılmaz kılmayın. Üzüldüğümüz hayatlara desteğimiz daha zorlu olur. İstemediğimiz hayatlara esir olmayalım sonrasında...
Yazımla ilgili ve düşüncelerinizle ilgili bana yorum bırakmanızı çok isterim. Sevgilerimle... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)