- 2023e girmeden önce yapacağım dediğim maddeleri tamamladım.
- Yeni yıla sakin girdim, böyle geçirmekte kararlıyım.
- Özgüvenim daha da kuvvetli ve ben bunun altında kendimi içten de sakinleştirmeyi başardığımı gördüm. Bu anlamda artık nefes ve düşünce kontrolüm olduğunu da düşünüyorum.
- Ah'larım, kırgınlıklarım ile beraber kabullenerek vazgeçtiklerim var bu sene başında. Birçoğu farkında değil, birçoğu da farkında bu hislerimin. Ben kendi adıma 2023 başında tüm bu farkındalıklarıma teşekkür ederek başlamak istedim...
2023 hepimizi emeklerimizin sonuçlarında dağlar kadar mutluluklara kavuştursun dilerim. :)
Bu sene yeni yıl öncesi son yemeğimizi ve senenin son vakitlerini ablamlarda geçirdik. Genel itibariyle bizim evde oluyorduk yılbaşı akşamlarında ama bu sefer onların evi seçtik... Normal bir akşam yemeği idi ama o yemeği özel kılan zaten bir arada kalabilmek ya, çocukları mutlu etmek ve bir arada senenin son gününü değerlendirmek üzere çaba gösterdik yine...
Her yılbaşı akşamı hangi kanalı izlesek diye televizyonda zaplamakla geçirirdik akşamı, bu sefer kararlılıkla O Ses Türkiye Yılbaşı bölümünü izledik. Benim sayemde... <3 =)) Diğer senelerdeki kadar değilse de yine güzeldi. En beğendiğim performans Edis oldu, en beğendiğim performans ve sonrasındaki muhabbetleri ise Eser Yenerler ve Berfu Yenerler çifti idi...
Akşam boyu yeni seneye dair son hedeflemelerimi yaptım durdum aklımda, en çok da kendimi sakin tutup düşüncelerimi dinlemeyi başardım gerçek anlamda. Çok gereksiz şeylerin bazen gereksiz olduğunu kavramak için, bir acı çekip onun en dibine girmek gerekiyor ya; o dipten döndüğümü düşünüyorum yine. 3 aydır stres benimle idi, kovsam da geri geliyordu. Şimdi kovdum, bir daha gelse de barındırmayacağım diye düşünüyorum... :)
Yeni yılın ilk gününe uyandım uyanalı, hareketlerime nefes egzersizlerimi timüs vuruşlarıyla beraber ekleme kararı uyguluyorum 3 gündür. Mevcut durumu size anlatayım, içimde bir yerin ferahladığını hissediyorum. Nefes, bir bedenin ve ruhun daimi yaşam kaynağı gibiymiş ya; bunun ciddiyetine gitgide daha çok varıyorum! Geçtiğimiz sene boyunca, solunum aletimle aramdaki problemleri çözünce ve ondan önce de astımla ilgili sorunum ortaya çıkınca elbette, benim için büyük gelişmeler oldu nefesle ilgili yaşadıklarım...
Timüs Vuruşları Nedir peki? 2022'nin son ayında keşfedip de deneme işini en sona bırakıp iyice anlamaya çalıştığım bir egzersiz. Timüs bezinin bulunduğu bölgeye (nefes borusunun 3 parmak altı, iman tahtası dediğimiz bölge var ya; orası.) 3 parmağınız ile ritmik şekilde vurmanızdır. Bu sırada alınıp verilen nefeslerle, oradaki timüs bezi aktif ediliyormuş. Bu aktif etme durumu bağışıklığı düzenlerken stresi de azalttığı söylenilen bir yöntemmiş. Bilin bakalım üç gündür stresi azalmış hisseden kim? Bildiniz, ben! :))
Psikolojik bir inanış mı bu durum, birkaç haftaya görürüz. Ama ben öyle olmadığına inanıyorum... Yılbaşına gireceğimiz akşamdan beri ablamlardaydık ve bir gün diye gittiğimiz için solunum aletimi almamıştım yanıma, bu sürede olabildiğince az aradım solunum aletime. (Şu satırları yazarken de evimize dönmüş ve de solunum aletime kavuşmuş şekilde yazıyorum. Etki bence katlanarak artacak...)
Yeni yıla tam bir bereyi bitirdim diyerek başlamıştım bu arada, ama annem ve ablam dar olduğunu söyleyince tamamını söktüm ve yeniden örmeye başladım. Yeni bir aya ve de yeni bir yıla başlarken, kendime güvenimi zırh gibi kuşandım da başladım hani! Bu durumu da böyle gördüm. Kendimle gurur duyuyorum ve de kendimi bu "olan oldu biten bitti, dön bakalım devam etmeye" diyebilecek kadar özgüvenle yetiştirebildiğimi gördüğüm için de 2022'yi sevdim.
Üç kez söküp ördüğüm bu berenin, son örme halini yaşıyorum umarım. Çünkü onunla ilgilenirken diğer örgü projelerim yarım kaldı. Tez zamanda bu hafta onu bitirip diğer örgülerime el atmam gerekiyor... Diğer yandan yazı yazmalarıma da döndüm gördüğünüz üzere. Yeni yılın ilk kahvesini içer, ilk örgüsünü örer ve ilk hatasından geri dönerken; yazı planlarımı da okuma planlarımı da sıkı bir şekilde ele aldım esasında. Ama daha yeni eve dönebildiğimiz için bu yazıyı bilgisayarımda yazmayı daha çok içime sindirebildim. Esasında okumalarıma verdiğim üç günlük ara bile bu yazıyı çabuk toparlayabilmemi engellemiş durumda. Okunacak çok kitap, yazılacak çok fikir ve de yazı içeriğim var...
Yılbaşı akşamından kalan birkaç anıyla beraber, yeğenimin benim için seçmiş olduğu hediye kitaba odaklanmak istiyorum... İçeriğini bilmiyordum ama kitap başlığını biliyordum Kağanımın ağzından kaçırdığı kadarıyla. Benim için Derin Düşünceler başlıklı bir kitap serisinin "Ölüm" başlıklı kitabını almış. Bu kitabı almasının en baş sebebi de, benim bu tarz kitapları çok okumuyor olmammış... :)
2022'de İbrahim amcamızı kaybetmiş olmamızın üstüne, yeni bir yıla girerken böyle başlıklı bir kitabı almasını biraz da bu sebebe yordum. Canım amcam, mekanın cennet olsun. Biz bu sene yılbaşını kutlama yapmak niyetiyle değil, sadece çocukları mutlu etmek amacıyla yaptık. Bir yemek yedik, çocuklar için hediyeler aldık o kadar... Bana yeğenim "Ölüm'ü de okumalısın, neticede var bizim için bunlar teyze." deyince hediyemi açarken, hissettiğini ve anladığını düşündüm. Hala da bunu düşünüyorum.. Canımın içi, biliyorum benim odaklandığım veya belki birçok açıdan kaçtığım ve de onun çoğunlukla merak ettiği şeyleri ben ona anlatayım ve buna da destek olsun istiyor ama açıklıkla söylemek de istemiyor. (Korku kitaplarını okuyamamasına rağmen ve benim de okumayı sevmememe rağmen "neden okumadığımı sorgulaması ve beni o içerikleri de okumama teşvik etmesi gibi)
Bilmem ben mi çok derin düşünüyorum, yeğenimi derinden anladığımı farkedince çok derinden de gülüyorum. Ailemizden birini kaybedince pek hissettirmemeye uğraşsa da kendisi de bizim üzülmemizden etkilendi. Bana en sevdiğim hediye içeriği olan kitap seçiminde, konuyu "ölüm" seçmesini haklı olarak manidar buluyorum. "Aşk, Yalnızlık ve de Korku" gibi başlıkları olan diğer kitapları varken, o Ölüm'ü seçti çünkü; bunu bana kendisi seçim yaparken de dile getirdi.
Kitabı elime alana kadar bir hikaye kitabı falan sanmıştım ama Ölümü kabullendirmeye uğraşan o süreç ile ilgili açıklamalar yapan adı üstünde "Derin Düşünceler" kitabı. Okuyunca bizzat yorumumu yapacağım bloğumda...
Bu kitap haricinde eniştemden bir hırka hediyesi aldım, bir de Yurdagül yengemden bu akşamda açmam için verilen çorap hediyem vardı... Hediyeleşmek çok güzel, ben çok severim. Küçük yeğenime Kağanımla bir hikaye kitabı almıştık bir hafta öncesinde, Kağanıma da bir küçük defter ve de satranç ile ilgilendiği için daha çok ilham olacağını düşündüğüm Satranç adlı Stefan Zweıg'in mini kitabını aldım. Yanında taşırken de zorlanmasın değil mi? :)
-- Annem ve ablama yeni yıl hediyesi aldım bir de, 10.000 TL biriktirme hedefi bulunan tahta kumbaralardan... :) Biriktirmeyi ikisi de seviyor ve bu onlara ilham olsun, bereketleri hiç azalmasın. İnanır mısınız, ikisi de havada bulmuşlar gibi sevindi. Ben bu kadar da mutlu olacaklarını düşünmemiştim. Annemin kumbara almak istediğini ve aradığını biliyordum kendisi için, ablamın da bu kumbaralardan istediğini yeğenim Kağandan tüyo şeklinde alınca; ani gelişen bir hediye seçimi oldu. İyi ki de olmuş, orası da ayrı... :)
Biz yeni yılın tombalasını, adet yerini bulsun diye yeni yıl akşamı oynayamasak da, yeni yılın ilk günü Kağanımın gönlünü yapmak için oynadık. Oldukça eğlenceli ve de komikti. Benim haricimde herkes birden fazla kez çinko tombala falan yaptı... Yeni yılın ilk günü hiç mi kazanamaz insan, aşkta kazanacağım herhalde?! "Evleniyorum ben, haberiniz olsun!" dediğim bir oyunun başında kazanmaya başladım... O da sadece bir kere kazandım işte, bir tek oyun; ona da nasıl sevinmişim! =) Tabii bu hikaye birden gelişti, nasıl idi falan derken şakam ile evren benden korktu herhalde şansımı dönderdi.
2023 adına ne olsa şaşırırsın deseler, sanırım bu sene sonunda evli bir kadın olarak diğer yıla giriyor olsam şaşırırım. Yani 2023 beni aşkla, şifayla ve mucizelerle tanıştırsa nasıl olurdum? Beklediğim her mucize beni bulsa bu sene ne kadar mutlu olurdum ve de ne kadar mutlu ederdim? İstemsiz bunları düşünüyorum ve instagramdaki bazı hesapların tavsiye ettiği gibi sorup bırakıyorum buraya tamam mı? :) O soruları evrene yollayalım bakalım, bana bize size nasıl geri dönecekler? :) Hep beraber görelim e mi...
2023'te umudum sadece kendimden demeye geldim bu yazımda...
2022'nin ilk 6 ayında yaptığım en büyük hata birçok kişiye umut bağlamaktı çünkü.
Birçok kişiden beklenti içerisinde de olarak hareket ediyor olmam bana vakit kaybettirdi ve içimdeki gücün geç farkına varmama sebep oldu...
Kendi başıma birçok şeyi başardığımı gördüğümden itibaren özgüvenim çok daha fazla yerine geldi. Gördüğünüz üzere şu son 4-5 ayda aldığım yol, çevremden de sıklıkla benim adıma mutlu olduklarından yana geri dönüşlerle, çok bariz şekilde gözle görünüyor. Cildimde parlama, yüzümdeki mutluluk hep umut oluyormuş ve senelerdir yapamadıklarım adına olanlar hepimize şifa olmaya başlamış. Çok şükür...
Bu sebeple 2022 çok şey kattı ama şimdi 2023'ün başından itibaren çok daha fazla şeyi değiştirmek adına, umudumu tamamıyla kendime çevirme konusunda çok kararlıyım. :) Bir sonraki yazımda görüşene kadar, sizler de umudunuzu en çok kendinize yönlendirin e mi? Hayatınızın gidişatı, birilerinin yaptığı eylemler veya yapmadığı eylemlere bağlı olunca anlamsızlaşıyor herşey. Stres oluyor sonu hep... Dönelim kendimize, kararlarımız da umutlarımız da hep kendimizden yana olsun e mi? Bu durum çok ama çok kıymetli... (Bence böyle, sizce?) =)
Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)