2018 başladı başlayalı, yine bir planım vardı; çok kitap okuyacak ve çok film izleyeceğim, diye. Sene başında kendime belirlediğim, aylık 8 film izleyeceğim sözümü, ilk defa Ağustos ayında tamamlamadım ama fazlasıyla bu ay geçtim. 16 film izledim, ikisi daha önceden izlediğim de olsa; onları bile saydım! :) Sene başında, okuyacağımı belirlediğim kitap sayıma da yakınım. Oh şükür, Allahım sağlık mutluluk versin bununla beraber hep bizlere; istediklerim bunlar şu anlarda...
05.08.2018- The Duff (2015)
11.08.2018 – Bang Bang (2014)
12.08.2018 – Kaho Naa… Pyar Hai (2000)
v
Gerçek güzellik sadelikte gizlidir.
13.08.2018 – Krrish (2006)
16.08.2018 – Mutluluk Zamanı (2017)
17.08.2018 – Terminatör Genisys (2015)
17.08.2018 – Hükümet Kadın 2 (2013)
18.08.2018 – Hayat Öpücüğü (2015)
19.08.2018 – Kara Bela (2015)
22.08.2018 – Sessiz (Hush) (2016)
23.08.2018 – Serendipity (Tesadüf) (2011)
25.08.2018 – Koloni (The Colony) (2015)
26.08.2018 – Alacakaranlık Şafak Vakti Bölüm İki (2012)
27.08.2018 – Alice Harikalar Diyarında
2: Aynanın İçinden (2016) – Alice Through the Looking Glass
n Rüya ile gerçeği kim ayırabilir.
27.08.2018 – Hancock (2008)
30.08.2018 – Çınar Ağacı (2011)
Tam listem bu, Ağustos ayında izlediğim filmler adına... Evet, bunun da listesini tutuyorum. Bunlar daha çok zamanı dolu dolu geçirdiğim adına beni mutlu ediyor ve hayata daha motive ediyor. İçinde, fragmanı ile çok beğenebileceğimi düşünüp de birçoğunun fragmanından ibaret olduğunu gördüğüm filmler çok. Ama bayıldığım da birçok var. Bazıları hakkında ise, hiçbir şey söylemek istemiyorum, nedensiz... :))
Öncelikle en sevdiğim iki filmden bahsetmek istiyorum; The Duff (2015) ve Bang Bang (2014) filmlerinden. Sadece, "çok güzellerdi" demek basit kalır. Benim en sevdiğim filmler arasına girdiler. The Duff, uzun zamandan sonra izlediğim en güzel gençlik filmlerindendi. Bang Bang ise, aksiyon ve romantik komedi'nin bir arada ele alınışı ile iki kategorinin bu kadar başarılı olamayacağını düşünenlere "Emin misin?" dedirtecek derecede olmuş. İzlenmeli bence... :)
Hayal kırıklığına uğradığım da iki tane film vardı; biri Mutluluk Zamanı (2017) ve bir diğeri de Hayat Öpücüğü (2015) filmleri idi. İkisi de Türk yapımı filmler ve fragmanlarından çok güzel olacaklarını tahmin ettiğim filmlerdi. Oyuncu kadroları, ikisinin de çok başarılı da olsa; bir o kadar başarılı oyuncuların hikayeyi sunum şekillerinden dolayı mı bilmem, filmleri aşağı da kaldığını düşündüğüm iki film oldu. Ali Sunal'ın dizilerini de, show programlarını da çok severek izliyor ama bu filmin bu kadar sade bir hikaye olacağını düşünmemiştim. Mutluluk Zamanı filminin de, Kiralık Aşk dizisinin çok sevilmesi üzerine biraz ezbere yapıldığını düşündüm doğrusu. Evet, çerezlik filmler; sakin de geçse izleniyor ama bazı yerleri çok sakin geçiyor ya. İyi bir film eleştirmeni değilim ama bir Gupse Özay filmi değildi; bir Romantik Komedi filmleri gibi değilllerdi. Bana böyle düşündürttü, o komediyi arattırdı doğrusu...
Daha önceden izlediğim iki filmi izledim; birini Meroma izlettim, bayramda burada iken: Serendipity (Tesadüf), 2011 yapımı Romantik Komedi türünde bir film. Benim en sevdiğim filmlerden biridir, neyse ki Merom da beğendi ve ben de bir kez daha izleyip bir daha sevdim filmi ve oyuncularını... :) Bir diğer filmi de, Meromun evine dönüş yolculuğu yaptığı gün ablam ve eniştemle televizyonda izledik; Alacakaranlık Şafak Vakti Bölüm 2, 2012 senesinde bu son fimi ile, benim en sevdiğim seri kitap ve filmin son filmi. Alacakaranlık kuşağının her filmini bıkmadan izleyebilirim. :)
Bir korku filmi izledim, ablamların da ısrarı ile bayramda onlarda idik Meromla beraber iken... Filmin adı Sessiz (Hush) idi, 2016 yapımı gerilim filmlerinden idi. Hikayede bir kızımız var, yazarlık yapıyor ve küççükken geçirdiği bir rahatsızlık sonucunda sağır ve dilsiz olmasına rağmen; hangi akla hizmet bilemediğimiz şekilde, ormanda bir eve gidiyor ve kitabını orada tamamlamaya çalışıyor. Tabii bu kızımıza bir katil kafayı takana kadar her şey ona göre yolunda. Ormanın içindeki bir evde yaşam mücadelesi başlıyor...
O gece biz bu filmi izleyip yattık ama o gece de epey sesli idi ablamların evinin bulunduğu sokak. Konuşarak geçen, bağırarak geçen ve toplanıp gece yarısı takılan falan. Gece bir ara rüya görmüşüm, ama o kadar gerçekti ki; yaz vakti penceremiz gece açık olduğundan, pencereden tırmanıp silüetinden başka hiçbir şeyini göremediğim biri odamıza giriyor ve gözümü açtığımda karşımda duruyor. İki karış bile aramızda mesafe olmamasına rağmen, Meryem duymuyor ve ben ona bağırmaya çalışıyorum ama sesim çıkmıyor. Aksilik, o odamıza giren kişi de elini uzatıp, "Şşş Didem!" diyor. Uğraştım uğraştım sesimi çıkaramadım bir süre, sonra "Meryem" diye bağırıp uyandım rüyamdan rahatladım. Rüya olduğunu anladığımdaki rahatlığımı, gelin de bir bana sorun! Meryem mışıl mışıl uyuyordu ve belki de ben hiç bağırmamıştım? Nefes nefese kaldığımı hala hatırlıyorum, bir süre camdan acaba girebilirler mi diye düşündüm ve sonra da yattım neyse ki. Bu da böyle bir anımdır... :) Korku filmleri çok nadir izlemeye cesaret edebildiğim film kategorisi benim için. =))
Bu filmler haricinde üstte bahsetmediğim filmleri izlerken de epey zevk aldım, hele hele Hrithik Roshan'ın tüm filmlerini izlerken ayrı zevk aldım; Bang Bang, Kaho Naa... Pyaar Hai, Krrish... Alice Harikalar Diyarında Aynaların İçinden filminin oyunculukları ve içeriği de çok güzeldi. Film izlemek güzel, es geçmemeli ve her ay böyle bol bol film izlemeliyim ya... İnşallah bundan sonrasında kısmet olur diyelim!
Sevgilerimle... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)