2017'in ilk pazarına üstteki hallerden sonra, bir nişan günü ve akşamının sonrasındaki sabah ile kalabalıklarımızı yolculayarak başladık. Allah eksikliklerini göstermesin, akraba kalabalığımız boldu 1,5 haftadır. Dayımızın kızı Ebru ablamın nişanı vardı dün, gündüz evde kız istemesi ve yüzük takması, akşamına da nişan yemeği ve sohbeti vardı bir mekanda... Küçük bir organizasyon ile geçmiş de olsa, yorgunluğu oldu her birimizde. :)
Akşama doğru küçüklük arkadaşım Seda geldi bize, o yaptı ablam ile benim saçlarımı sağolsun. Ellerine sağlık buradan bir kez daha... :) Bir gün öncesinden Gemlik'e gelmesi, yine bir tesadüf oldu. Benim arkadaşlarım becerikli neyse ki, ben gibi değiller bu konularda. Çoğu düğünümüze ve etkinliğimize, hazırlanmamda büyük yardımcılar... :) Üstün körü plan yaptık bir gün öncesi akşamından böylece. Saç yaptırmak dediğim işte, görüldüğü üzere tepeden bir örgü ile toparlama sadece; ablama da hafif bir maşa yaptı sonrasında; üstüne de annem kız istemeden gelince onun saçına başına şekil verdi ve hafif makyaj yaptı; bir bende makyaj yoktu yine, gerek görmedim ona da. Arkadaşlıklarına ve desteklerine minnettarım arkadaşlaımın, sevgilerimle tabii ki; arkadaşlar ve dostlar, seçilmiş kardeşlerdir derler...
Neyse işte, geri dönecek olursam nişan meselesine; küçük ya da büyük ne olursa olsun, böyle günlerde toplanmalarımızın tatlı telaşları oluyor ve bir araya gelmek esasında yorgunlukları tatlı kılıyor... Dün nişanlanan çiftimizin fotoğraflarını çekemedim ama üstte annem, babam, ablam, Yurdagül Yengem, annemin Fatma teyzesi ve Ayşe teyzesi ile fotoğraflarımız var; tutulan mekanda da 6 uzunlamasına masada toplandık akrabalar olarak. Bu saydıklarım gelebilenlerimiz oldu, düğün vaktine yani yaza yine daha kalabalık olabileceğimizi de tahmin ediyoruz tabii...
Gün nasıl geçti'ye gelirsek; bu pazar, sabahında yolcularımızı yollayıp, akşamına dek birkaç gündür ihmal ettiğim planlarımdaki maddeleri yapmak ile sürdü geçti... Biraz yorgun, biraz kalabalıklar sonrasına alışmak ile sakin; geçiyor işte günler... Ve önümüzdeki hafta ile bir sınav haftamıza daha giriveriyoruz dostlar, biraz gerginim ne yalan söyleyeyim! Bu dönem için son 5 ders olması da, bir an önce bitirmek istiyor oluşum da canımı azıcık sıkıyor. Ama her defasında, "çabayı elden bırakmaz isen yaparsın, düşün son derslerden bunlar!" Kendini gaza getirenlerde bugün mü desek bu duruma, ne desek? :)
Yeni yılın ilk haftasına ilk pazarından bir küçük değinecek olursam; biraz gergin, bolca kalabalık dolu, eğlenceli, gergin ama güzel bir hafta idi bence. Bu hafta gibi geçmesini ister miyim tüm, galiba hayır. Biraz daha sakin haftalar dilerim her birimize! Bu hafta gibi geçerse 2018, geçmez tüm yıl ona göre. Ben 2018 ile pazarlık ediyorum dualarımda ve de planlarımda. Hadi hayırlısı diyorum bu sebeple. :)
Nişandan fotoğraflarımızı, yeni çiftimiz Ebru ve Alper'i, güzel kalabalıklarımızla beraber sohbetlerimizi çok sevdim 2018'in ilk haftasında... Bu açılardan geçebilir tüm yıl böyle. Sevinç dolu kalabalıklarla ve sağlıcakla bir araya gelmeler ile geçsin günlerimiz aylarımız yeter ki... Sık sık değilse de aralıklarla da olsa; mutluluklarla, planları toparlayabildikçe, acılarla değil güzel sevinçlerle bir araya gelelim inşallah.
2018'in ikinci haftasına daha farkında gireceğimize eminim, ben ilk haftadan planlarımı da yürütebildim valla. Sıra şu sınavlarımı güzel atlatmakta. Aöf'li arkadaşlarım, önümüzdeki hafta hepimize güzel bir hafta ve iyi geçen sınavlar dilerim! Hepimizin emeğinin karşılığını alabildiği bir hafta ve haftasonuna olsun inşallah.
Sevgilerimle... =)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)