Mayıs başındaki düğün bittikten sonra, bizim biraz tatlı biraz da endişe temalı hazırlıklarımız başlamıştı... Ben mayıs başındaki düğün hazırlığımız ile ilgili yazının sözünü verdim ama, gerek yoğunluktan gerekse de final hazırlıklarımdan bu yazımı bir türlü tamamlayıp yayınlayamamıştım. Telaşımızdan ve son olayların kritiğini yapmak yarına artık diyelim. Geç olsun güç olmasın diyerek; bu güzel hazırlık sırasındaki ve sonundaki halimizin anısı da burada bulunsun istedim. :)
İyi okumalar...
Düğün Sonrası Kritiği adlı yazımda da söylediğim gibi, uzun zaman olmuştu böyle, bir düğüne hazırlanmayalı. Ve bu hazırlığımızın arkasındaki güzel ve becerikli ellerin sahipleri; dostlarım Damlam ve Sedam'dı. Buradan tekrar teşekkür ediyorum canlarıma, bizleri çok güzel hazırladılar düğüne. Annemin ve benim saç ve makyajımızı, ablamın da makyajını yaptılar...
En son 2012'de dayımın düğününe hazırlanmıştık annemle ve yengemlerle Antalya'da, dedemlerin evinin yakınında bir kuaförde... 2 Mayıs'ta da bir telaşımız vardı ki, içinde eğlencesi büyük ve deneyimli bir hazırlıktı... Bu yazımda düğün öncesi hazırlığımızı fotoğraflarla beraber okuyacaksınız. İyi okumalar dilerim... :))
Böyle düğün hazırlıkları bana şöyle hissettiriyor; telaşıyla yorucu da olsa çok ama çok eğlenceli, üstelik heyecan verici. Bizim hazırlığımız yine böyle başladı. Önce maşa işlemi başladı, Damla'mın hamaratlı elleriyle. Sonra Seda makyajıma ve saçımın geri kalan kısmına el attı... Dostlarım diye söylemiyorum, çok hamaratlar kendileri maşallah.. Buralarda bir düğün veya eğlence için hazırlık yapılacaksa, güvenerek teslim edebiliyorum kendimi onlara çok şükür. İyi ki yanımdalar canlarım...
Damla saçımı yaparken, Seda da ablamın makyajını yaptı. Ablam Sedalar gelmeden önce kuaföre gitmiş şaçını yaptırmıştı. Makyajı da kendim yaparım demişti. Benim saçımdan sonra, "keşke saçımı da yaptırmaya gitmeseymişim" dedi. Ablamın göz makyajını görüyorsunuz üst resimde. Biz çok beğendik, geri yorum size kalmış... :)
Ve Seda, ablamın geri kalan makyajını yapıp rujunu da sürdükten sonra benim saçıma geçti. Helen topuzu diyorlarmış, o şekilde topladı arkada saçlarımı. Düz saç olduğum sebebiyle, düğün sırasında tokalarım açılmıştı. Ama çok ama çok güzel oldu. Bu yapım sırası. Ama saçımın arkasını Seda'nın çektiği fotoğrafı resmi almayı unutmuşum. :)
Ve sonrasında, önce Damlam biraz kaşlarımın ortasında ufak tefek tüyler varmış onları aldı. Sonra da Seda'm makyajımı yapmaya geçti. Bu kolajı; görün işte, makyaj yapılırken fazlasıyla deneyimsiz ve korkağım. Denemesine çok deniyorlardı bir ara üstümde makyajı; ama fazla sık yapmamamdan ötürü olsa, fazla telaşlanıyorum gözüme makyaj yapılırken. Allahım çook zor benim için... =)
Gözüme kalem çekilecekti aslında. Ben hiçbir göz kalemini kullanamıyorum, kendi göz kalemimi Oriflame'dan almıştım. Bir tek Oriflame'ın göz kalemini kullanabiliyorum, bir o kaşındırmıyor gözümü. Ama Seda, göz kalemimi getirmişken son anda vazgeçti ve eyeliner çekti gözüme. Gözüme makyaj yapılırken, kırpıştırmamak bir eziyetken benim için, bu sefer en az gözümü kırpıştırdığım zamandı. Damla da farketti ve hayret etti. Sanırım daha da cesaretleniyorum zamanla... :)
Benden sonra sıra Kağan'ımda idi. Onunki çok basitti, saç fırçası ile saçları tarandı, sonra da saçları havalanmasın diye ona da saç spreyi sıkıldı biraz. İmage-macker'larımız çok ustaca çalışıyordu doğrusu... :)
Ve Sonuç; Düğüne Hazırız...
Annem ve ablam... Bence düğünün en şık bayanlarıydılar. Benim şık bulduklarım arasında; annem, ablam ve Ayşe teyzem vardı. Ben mi, ben de şıktım elbet. Kırk yılda bir böyle hazırlanıyorum doğrusu. Doğallığın güzelliği kadar, doğallığa bir şeyler ekleyip de güzel olmak da güzel elbet. Ama olduğunca özel ve güzel günlerde. Onun haricinde doğallığın güzelliği başka... :)
Makyaj yapmak, dediğim gibi çok sık yaptığım bir şey değil. Hal böyle olunca da, bir makyaj yapınca bambaşka gibi görünüyorum hem kendime hem de tanıdıklarıma. Sonuca gelirsek, iki açıdan da güzel bence, doğal olmak da, hafif makyaj da. Ama olduğunca doğallık diyenlerdenim ben nedense. Beceremediğimden de olabilir, uğraşmak istemediğimden de... :)
Ve hazırlıklarımız bittikten sonra, toplu fotoğrafımız. Sayacak olursam, soldan sağa; Ablam, Sedacım, Damlacım, ben ve annecim... Damla ve seda cidden becerikliler, ellerine sağlık bizi toplu bakıma soktular o gün... :)
İste böyle; Bir yazının daha sonuna geldik. Ben anlatmaktan bıkmadım yine, ilgi alanım olmasa bile. Daha birçok şey anlatabilirim bilgim olmasa da makyaj alanında; makyajı aslında sevdiğimden, ama tümden boyanmayı değil de, bir göz bir dudak makyajı yapmanın bana yettiğinden (bir rujla hazır olanlardanım aslında, göz makyajı çok çok istisna zamanlarda)...
Bu konuya bir açıklık getirelim; makyajı sevmiyorum değil aslında, çoğunluk kadar delisi değilim. Doğallık, cidden benim alanım. Bir ruj yetiyor bana, bazen de bir far ekleniyor yanına. Benim makyajla ilgilenme alanım, başkası yapmadıkça bu kadar kısıtlı işte. Aslında şu BB krem oldukça pratik gibi. Bu sıralar da onu düşünüyorum nedense. Ruj, göz kalemi ve göz farı malzemelerimden oluşan küçük makyaj eşyalarıma eklesem mi acaba? Hayırlısı... :)
Okuduğunuz için teşekkür ederim, Sevgilerimle mutlu kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)