Geçen sene Antalya Konyaaltı Engellilere Ayrılan Sahalarda; (resmini çekebildim mi hatırlamıyor ve de resimlerini bulamıyorum) 2 tane denize kadar engellilerin girişini sağlamaya yönelik engelli sandalyeleri vardı. Denize doğru 100 metre kalana dek yapılmış tahta bir yol vardı bir de plajın içinde. Engelliler için yapılan gelişmeler buydu, ki bunlar olmasa halimiz daha da haraptı ki; geçen sene gerçekten bu gelişmelerle de hiç kolay değildi denize girebilmek ve özellikle de çıkabilmek! (Geceden sabaha dalgalar o kıyıya öyle bir taş yığını yığıyor ki, denize girmesi neyse de çıkması epey zorlu oluyordu babamın sırtında yürüyerek veya yürümeye çalışarak.)
Geçen sene hiçbiri korunamadı üstte anlattığım Engelli plajına sahiplendirdikleri malzemeler; ilk başta sağlam bulabildiğimiz büyük tekerlekli yatak sandalyeler, her sabah gittiğimizde kırık dökük bulunmaya başlandı bizim gibi engelli aileler ile beraber. Neredeyse her sabah babam tamir etmeye başlıyordu diğer aileler ile veya annemle beraber; çıkartılmış tekerlekleri yeniden takmaya çalışmalar, arkası kırılmış sandalyeler veya tahtaları yerinden çıkartılıp bir kenara yığılan engelli yolunun tahtalarını buluyorduk sabahları... Tamir ediyorsunuz ama birkaç gün sonra gidiyorsunuz ki yine aynı şey...
Engelli ailelere tahta yolun yanına koyup oturabilecekleri 1 adet şezlong istikakı vardı, bedelsiz olarak. Bir tek bu düzen biraz korunabildi ama zaman geçtikçe az aralıklı konulmuş olan tahta yollar da kırılmaya ve zamanla aileler tarafından onarılmaya başlandı... Geçen sene o kadar da iyi değildi ve plajın gececileri sebebiyle kırık dökük çıkıyordu plajın eşyaları bir dahaki sabaha...
Bu sene Antalya Konyaaltında Engellilere Ayrılan Sahalarda Engellilere yönelik yapılmış plajın gelişmelerinde neler var dersek;
demirler çakılmış, denizin içine kadar girilmiş sağlam bir iskele,
denize kadar inen engelli rampası,
denize iskeleden engellileri indirebildikleri engelli asansörü,
biri plajın cankurtaran sahasında denetleyen, diğeri aynı zamanda engellilere ve araçları kullanmaya da yardımcı iki adet cankurtaran,
bir de yapılan sistemi ve de plajı kontrol altında tutan güvenlik görevlisi var.
Tüm bu gelişmelerin bu yaz olması canım babamın şansına mıydı bilmem, geçen sene epey zorlanmıştık. Şimdi geçen seneye göre epey kolaylık sağlanmış ve ben bu gelişmeleri ülkemde görebilmekten ötürü bu sene daha da mutluyum. Eniştem ve annem ile nasıl denize gireceğiz derken, böyle bir gelişme ile karşılaşabilmek gerçekten çok güzel bir gelişme. (Muğla Akyaka'daki engelli plajını biliyorum ama deneyimlemedim, o sebeple benim için bu bir ilktir.)
Üst resimlerde de gördüğünüz üzere; denize girişimize yardım eden yardımcıların bulunması ve de engellilere yönelik böyle bir sistemler dizisinin bulunması büyük bir nimet bizim için... Denize girmeyi geçelim hadi, çıkması ayrı bir zorluktu çünkü benim için. Deniz içine bıraktığınız zaman sorunum yok; yürüyebiliyorum, oturup kalkabiliyorum, zıplayabiliyorum, fizyoterapistlerimin desteğiyle yaptığım hareketleri tek başıma deniz üstüne yatarak veya ayakta durarak tek başıma yapabiliyorum... Denizin kendisi benim için başlı başına en iyi tedavi alanı! :)
Bu yazıdaki resimleri dün eniştem; babam ve Fizyoterapistim ve de artık arkadaşım da olan Yaseminim için çekti. Bir de buraya yazısını yazabileyim de, sizler de resimleriyle görün deniz içinde nasıl bağımsız olarak ayaktayım diye çektirdim işte... :)
Dün denizde 4. günümüz, bugün de 5. günümüzdü. Sabahları erkenden kalkıp gidiyoruz denize, geçen yaz olduğu gibi. Geçen seneki kadar çok giremeyeceksem de, bu sene de yine olabildiğince kıymetini bilmeye devam ediyoruz denizdeki her anımın. Her gün denizde hareketlerimi mutlaka yapıyoruz annemlerle ve kaslarımı açmaya yönelik hareketliliğimi de ihmal etmiyorum. Dalabildiğim kadar denizin içine dalıyorum ve birkaç kulak birkaç ayak çırpıntısı da olsa vücudumu kullanabildiğim her imkanı değerlendiriyorum. Şükür ki... :)
Tüm bunlara rağmen bu sene de denize girmek için temin edilen sandalyelerin üzerindeki bez brandaların yırtılma sorunu var ki, yenilerini temin edemediklerini ve de eskilerini de onarmaya gelemediklerini söylüyor plajda çalışan cankurtaran görevlileri birkaç gündür. Bugün sabah denize gittiğimizde, kendi sandalyemle indim deniz kenarına kadar. Sonra bir süre bekledikten sonra tamiri yapılan bir başka engelli sandalyesi getirdiler de öyle girebildim denize. Dün Antalya'ya yağan yağmur sebepli, denize indirilen engelli asansörü de bozulmuştu. Biz orada iken bir ekip geldi tamir etmek için, ama ne yaptı bilmiyorum... Bugün fazlasıyla dalgalı denizde akıntının bizi çekmemesi için çabalamaya odaklı idik, bugün girdiğimizden beri ilk defa bu kadar dalgalı idi deniz...
Son olarak; Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ve Belediye Başkanına bu örnek davranışı için teşekkür ederim. Elbette bir şeyler yaşanmadan bazen hatalar ve eksiklikler giderilemeyebiliyor. Geçen sene o sorunlar; o koruyamamalar ve o yapılanları hor görmeler olmasaydı, bu sene bu kadar güzeli ve gelişmişi yapılamayacaktı belki de Engelliler için. Eksiklikleri elbette var, projesinde olsun, tedariklerinde olsun... Yapılan bu sistemlere rağmen, "yapacak tabi, şu da eksik bu da!" gibi laflar edenler de yok mu? Onlar da var elbet! Sanırım onlar da hep olacak, maalesef! Ama ben böyle düşünmüyorum. Aksine yapılmayabilirdi ki, yapmayan birçok belediye var.
Ben isterim ki herkes örnek alsın. Yapılanı takdir etmesini, yapılmayan ihtiyaç unsurunun da eksikliğini dillendirmeyi tüm ülke olarak bilelim. Dilerim denizin içine kadar sokabildikleri engelli sandalyelerinin tamir ve tedarik sorununu da halledebilir Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye'ye örnek olurlar... Gönlüm ister ki; şimdilik her ilde bir adet olsun bu sistemlerden, engellilere yapılan bu projeler ilerleyen zamanlarda da dağlar kadar olsun ve daha çok takdir edelim. Nedeni basit; engelliler için bedensel aktivitenin en iyi şekilde geliştirilebildiği en önemli alanların başında geliyor deniz. Her fizyoterapist birçok hastalığa denizi öneriyor. Tıpkı bir Kas Erimesi hastası olan bana, küçüklüğümden beri önerdikleri gibi; "Didem senin kendine, ailenin de sana yapabileceği en güzel şey; yazın denize girmeyi ihmal etmemeniz. En büyük önerimiz budur, kesin tedavisi henüz olmayan bu hastalıkla savaşmanızda." :)
Not; Antalya Konyaaltı'nda bu sene plajların numaraları kaldırılmış; şu numaralı plaj bu sistemin olduğu engelli plajıdır, diyemiyorum o sebeple. Eğer soracak olursanız bu plaj nerede diye; Konyaaltı Plajlarına doğru gidin, McDonalds'ı geçtikten sonraki ilk ışıklardan dönün plajlara doğru, McDonalds'ın tam karşısında kalıyor. Umarım sizlere de bana da bu yaz faydası büyük olur, Allahımın güzel nimetleri olan denizlerimizin.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sağlıklı günler olsun hepimize, sevgilerimle.. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)