Yazı uğurluyor iken yazıyorum şimdi, bugün Ağustos 2019'un son günü... Her ne kadar garip bir rüya ile güne başlamış olsam bile, dün akşam o kadar güzeldi ki! Umurumda bile değil o rüyanın en garip rüyalarımdan biri oluşu, unutmayı tercih ettim; unuttum gitti bile. :)
Bu yazıma ilk notum da şu olsun istiyorum; 2019 için kendime koyduğum 5 konsere gitme hedefimin ilki gerçekleşti. Geç bile kaldığım düşünülürse de, hiç gidemem diye korkar olmuştum ama sabrettim oldu demek istiyorum. Dün 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutlamak üzere, Gemlik Belediyesinin festival kapsamında hazırladığı konser ve festival alanında iskelede Resul Dindar konserinde idik babamla... (: Diğer dört konsere gitmek için daha da hevesliyim dünden bu yana, hadi devamı gelsin diyelim o zaman! :)
Uzun zamandan sonra kutladığım en iyi Zafer Bayramı konseri dün gerçekleşti; severek dinlediğim Karadeniz Müziği Sanatçılarımızdan Resul Dindar'ı, canlı canlı dinlemek ve izlemek de nasip oldu... Sahnesi o kadar iyiydi ki, bir ara avuçlarım yandı ve ellerim kollarım da oynamaktan acıdı. Ama değdi; konser alanında ağzım memnuniyetten sürekli açıktı ve şarkılara eşlik etmekten sesim azıcık yorulmuş halde eve gelmiş de olsam, "ihtiyacım varmış meğer" gördüm ki...
Gemlik Belediyesi çalışanlarına ve belediye başkanımıza, alanda çalışan polis ekiplerine teşekkürlerimi sunarım; nacizane... (:
Biz alana gittiğimizde, Resul Dindar daha sahneye çıkmamıştı ekibi hazırlanıyordu daha. Alan o kadar kalabalıktı ki ama kendimize bir yer bulmaya uğraştı isek de, arka tarafta tekerlekli sandalyemde barkovizyonları bile göremiyordum en başta. Babam sağolsun herkesten rica ederek beni ikinci polis barikatinin önüne kadar götürdü. Haklarını helal etsin inşallah beni görüp yol verenler; "kusura bakmayın" dediğimde yüzlerini asan bir iki kişi haricinde, hepsi gülerek yol verdiler bana şükür ki. Ama insan yine de bir mahcup oluyormuş işte...
Epey bir süredir ne konsere gitmek kısmet olmuştu, ne de tiyatroya işte. İstiyordum ve gerçekleştirmeye fırsat kolluyordum ki, Gemlik Zeytin Festivali etkinlikleri duyurusu verilmeye başlandı. Dediğim gibi Resul Dindar, çok sevdiğim Karadenizli sanatçılarımızdan; ama gel gelelim bir de, ilk gittiğim bu türde konser oldu bu konseri. Benim ilk Karadeniz Müziğinden oluşan bir konsere gitmeme sebep oldu bu durum. Ve çok eğlendim... :)
Eşlik edemediğim 3 şarkı haricinde, söylediği tüm şarkılarını biliyordum. Bunun haricinde 3 şarkı da kendi şarkısı değildi, onlara dahi eşlik ettim. Eğlenmeye sebep bunlar oldu işte sonrasında, uzun zaman sonra konsere gidememiş olmanın yanı sıra... Bir daha olsa bir daha gidebilirim, olur ya nasip olursa; Resul Dindar'ı bir daha canlı canlı dinlemek isterim.
Ruhsuz müzik yapanlar var, doğruya doğru; kendi şarkısını söylerken (ben rastlamadı isem de), başka vokaliste söyleten sanatçılar da varmış. Ama Resul Dindar sahnede iken hem eğlendi, hem de eğlendirdi. Şarkı söylerken sallanmaları, biz eşlik ederken gözünü kapatıp gülmeleri; her birimizi coşturdu bence.
Sonra konser ile ilgili aramızda babamla bir dalga konusu da oldu, konser sonrası arabamıza yürürken "Konser sence nasıldı baba?" diye sorduğumda... Babam benim soruma, "Beş para etmezdi!" dedi ciddiyetle, "Hadi ya, neden?" dedim ben de. O kadar eğlendim ki ben çünkü, garip geldi. Kısa zaman içinde; Gemlik coştu Gemlik, diye içimde bir düşünceler zinciri oluştu! =) Babam bana dönüp; "5 Milyon ederdi!" dedi gülerek. "Adam çok iyiydi, coştu coşturdu. Şarkıları da çok güzeldi, daha ne olsun!" dedi. Gerçekten 5 Milyon ederdi. eve geldiğimizde, annemle annemin teyzesigile de bu şakayı yaptık ama önce;
"Konser 5 para etmezdi!"
"Hadi ya."
"He ya..."
"..."
"5 Milyon ederdi, 5 Milyon!" :)
Belediye başkanımız zeytin fidanı ve zeytin ürünleri dolu bir sepet vermeye çıktığında sahneye sonra, o anda da güzel sohbetler gerçekleşti. Resul Dindar zeytinin en sevdiği kahvaltılık ürün olduğunu söyledi mesela, siz vermeseydiniz ben yüzsüzlük yapacak ve isteyecektim bile dedi. :) Uğur başkan, "Zeytin ağacı barışın simgesi, hep barış olsun diye veriyorum bugünün de önemi adına." dedi. Resul Dindar ise daha sonrasında, "Ben de kendi zeytinimi getirdim, burada." dedi ve kızını çıkardı sahneye Belediye Başkanımız ile sohbeti sırasında. "Bu da benim zeytinim!" dedi utanarak. Öyle güzel bir sahneydi ki benim gözümde. Uğur başkan, "Nice zeytinler yetiştirmeni diliyorum Resulcum." dedi. Maşallah, o minicik zeytin sayesinde "Arı Vız Vız"ı da dinledik Resul Dindar'ın sesinden; bu sıra en çok söylediği şarkı imiş de! (:
Böyle sahneleri yaşamayı fazlaca seviyorum sanırım, mutlu oldum... :)
Dediğim gibi pek fazla bilmediğim şarkısı yoktu ama bir hafta önce klibini yayınladığı yeni şarkısını tamamen ezberleyememiştim bir de; sadece nakaratını biliyordum. Şarkısının adı "Sevdam İle Beraber"... O şarkıyı söylerken sahneye bir kadın çıkardı, dün görmüştüm instagram hikayesinde eşiyle beraber; tanıdım tabi. Şarkıyı eşinin yanında, ona bakarak ve onunda dans ederek; "Sevdası İle Beraber" söyledi yani... Gönderdikten sonra da açıkladı; "Az önce sahneye çıkardığım kadın benim eşimdi. İlk defa bir klip çektim kendi şarkıma, başkasını oynatmayı istemedim böyle bir şarkıda; eşimi oynattım. Başrol oyuncusundan yana da böylece hesaplı da oldu yani!" dedi güldü, güldük. Sonra "Hanımlar bizim canımız, onları onore etmek gerek, desteklemek gerek. Ben eşimi çok seviyorum, sevdam olsun yanımda ölüm olsa raziyim işte." dedi. :) Çok tatlı, çok samimi idiler; Allah ayırmasın, hep mutlu etsin. Resul Dindar'ın sanat yolunun da hep açık olmasını temenni ederim... (:
Bugün baktım, üstte kendi dediği gibi; düet yaptığı sanatçılarla kliplerinin haricinde, hiç tek başına söylediği şarkılarda klibi yok. İlk defa klip yaptım deyince, benim aklıma düetlerine çektiği klipler gelmişti tabi... Üstte o son klibini paylaştım, izlemenizi tavsiye ediyorum.
Dün fotoğraflarımdan da gördüğünüz üzere, benim için çok eğlenceli ve ağzım kulaklarımda bir akşam idi işte. Bunu gerçekleştirmeme yardımcı olan anneme ve babama da teşekkürlerim büyük yine, Allahım başımdan eksik etmesin onları... Dün Gemlik öyle kalabalıktı ki, sahilin sonlarına doğru park ettiğimiz arabamızdan konser alanına kadar koşturduk biraz. Konser sonunda da, biraz festival alanını gezip zeytinleri tattıktan sonra, arabamıza gidebilmek için yine sahilin sonuna doğru ilerledik...
Gemlik Zeytin Festivalimiz 1 Eylül akşamına kadar sürüyor olacak; 2-3 gün boyu zeytincilerin sergi standları, akşam saat 20.00 kadar da festival kapsamında sergi tarzı eski eşyaların yer aldığı standlar açık olacak. Ziyaret etmenizi ve kışlık zeytininizi almanızı da tavsiye ederim. :)
Velhasıl, Ağustos'u güzel anılarla uğurluyorum; bir hedefler grubuna daha giriş yapmış olarak ve bir şekilde yine birçok şeyi başarabildiğimizi ve şükredebiliyor olduğumu görerek! Dün çok güzeldi, nice mutlulukları sizler için de dilerim. Benim, ailem ve sevdiklerim için de devamını dilerim tabii ki. =)
Okuduğunuz için teşekkürüm ve de sevgilerimle; bu yaz dolu dolu geçti, yazı uğurlaması da bu yazı ile kısmet oldu. :) Yaz güzel gitsin, hiç bitmesin istesem de; yine gelsin, sağlıcakla e mi! :/ Esen kalın, sevgimle kalın... (:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)