5 Mayıs 2022 Perşembe

Bu Da Yeni Bayram - Mayıs 2022


Ramazan ayını ve bayramını uğurlayalı da bir günü geçirdik bile. "Bu da yeni bayram idi herhalde!" dedirtti. Çok kendi halinde, sessiz ama 'olsun varsın, sağlık olsun da!'lık bir bayramdı. Gelen gideni yok denecek kadar az, eski bayramları aramayı geç "bayram demeye şahit gereken cinsten" bir bayramdı. Bu da yeni bayram arkadaşlarım, ciddi anlamda kalabalık ve birliktelik dolu bayramları yaşamış bir nesil olarak bunu görüp içlenmemek de elde değil doğrusu... 


Eski bayramları sorgulamamamıza gerek kalmayacak derecede güzel bayramlara yeniden kavuşabilmemiz dileğimle, geçmiş bayramımız mübarek olsun dilerim... :) 

Üst fotoğraftaki görsellerle başlayalım, size bu bayramımız evde nasıl geçti anlatayım isterim! İki gün öncesinde annemin sitemizde yediğimiz iftar yemeğine hazırladığı poğaçanın artan içi ile kalem böreği yapalım istemiştim. Bayramın arife akşamında üstteki börekleri ben sardım. Sonuç nasıl oldu derseniz, hazırlığı ayrı sonrası ayrı güzeldi bence.. (: Bayram sabahımızda kahvaltımızda kalem böreklerimiz vardı, birçoğumuzun sigara böreği diye bildiği o börek işte... 

Sevdiklerim için ve kendim için bir şey yapması güzel. Seneler seneler önce yaptığım ilk salatanın resmi durur anılarımda, bloğumda da daha sonrasında anlatmıştım sanırım.. Yine böyle güzel bir anı kalsın istedim. O akşam ben sararken karşı komşumuz kızı ile bize geldi, onunla sardık yarısından sonrasını da. Hiç beklenmedik anda gelişti her şey. İlk kalem böreğimi karşı komşumuz Sezin ile sardım yani... Kahvaltıda afiyetle yedik sonrasında da.

Yanındaki fotoğraf ne ki derseniz, güzel geçmiş bir ramazanın ardından emek dolu bir bayrama geçtiğimi hissettim o gece. Ekibimizle bayramlaşma sohbetimizin hemen sonrasında idi o özçekimim de. Yani kalem böreğimi sarmışım, komşularımızla sohbetimizi etmişiz. Üstüne ekibimizle bayram sohbetimizi yapmışız Teams uygulamasından, gece geç saat ama mutlu bir Didem suratı var. Annem sarmasını sarmış, bulaşıklarını yıkarken; açıp The Vampire Diaries'in 5. Sezon 13 ve 14. bölümlerini bile izledim... =) 

Mutluluk anlarda saklı, güzel geçmiş bir ayın ardındaki akşamın ardında yaşadığın o kendine has mutlulukta saklı. Çok şükür ki... :) Ablamlarla kahvaltı, gündüzüne onların iki üç akrabayı ziyareti ve akşamına bir komşumuzu bayramlaşmak üzere misafir etmemizle geçti ilk günümüz. Kendi halinde ama güzeldi, benim kalem böreklerimin mutluluğa katkısı da çok büyüktü! (= Defnoşum 5 taneden fazla yedi, babam ne kadar yemeye çalıştı ise de onun yarılarını da bir ara hep Defnem elinden aldı yedi. O kalem börekleri keyifle yendi, çok az kaldı ertesi güne; daha ne olsun ki? :)


"İçini bile sen hazırlamamışsın, bu neyin mutluluğu bu kadar Didem?" diyebilirsiniz. Mutluluk için çok fazla da mükemmele tutunmamak lazım. Eldekiler de yeterli inanın ki... Bayramın ikinci gecesine epeydir kitap okumuyorum kafasında yatağımda elimde kitabımla giriş yaptım. Elimdeki kitabı bu hafta bitirme hayalim var bu arada; bu instagram hesabımdan takipte kalabilirsiniz, bildirmeye çalışacağım... :)


Ramazan ayında ihmal ettiğim bir mevzuu, yillargecerkendidem adlı instagram hesabım idi. Oraya da dönmeye çalışıyorum bu ara. Orada daha hesapsız olmaya çalışıyorum. Daha da kişisel ve de bunu da herkes görmesin dediğim şeyleri paylaşıyorum belki de. Bloğum niteliğinde iki hesabımı da kullansam da, biri daha rahat olması gerekli değil mi? Misal blog instagram adresime çok sık paylaşım yapamaz oldum, bu şekilde olmasını istemiyorum aslında. Ama elimde ördüğüm örgülerin tamamlanmamış halleri var, onları da eskisi gibi atamıyorum mesela. Halbuki hesapsız kitapsız olacağım de mi, dengesizlik diyebilirsiniz bu fikrime işte! (=

Bayramın ikinci akşamı çok kendi halimde geçti. Evimizde bayram ve akşam oturmasına gelmiş bir akrabamız vardı, hava soğuktu ve bir süre sonra onları balkonda bırakıp ben içeri kendi başıma takılmaya geçtim. Gün boyu döne döne dinlediğim şarkı "Raf" idi; "tenime yazılmışsın, elimden ne gelir..." diye başlayan o güzel şarkı.. 

Lisede ve üniversitede ara sıra yaptığım şeyi yaptım. Çok fazla talep görmedi instagram hesaplarımda ama ben hala yapmaktan büyük mutluluk duyuyormuşum. Boş bir kağıda o şarkının en sevdiğim şarkı sözlerini yazdım; "Bulursun ararsan hata, hep ölçer biçersen cefa. Unutulur gidersin, kaldırırlar raf'a!"

Sonra hesabımdan eklemek istediğiniz şarkı sözleri var mı diye yazdım. Bir tek ekleme önerisi geldi, Deniz Tekin'in şarkısı idi o da. Buraya öneri olarak o şarkıyı bırakıyorum. :) Bahsettiğim bu akşamı, dizimde diz battaniyem önümde bilgisayar ekranım; müzik dinleyerek ve de olabildiğince çok düşünerek geçirdim. İçimden bu geliyordu. Dedim ya, değişik bir bayramdı. Hayalimde ertesi günün daha dolu dolu olması vardı, bir de yapılacaklar listem. Her biri bugüne kaldı ama varsın olsun. Güzel bir akşamdı yine de... :)


Ertesi gün, yani bayramın üçüncü günü olan düne gelince; kahvaltıda yine ablamlarla beraber idik. Sonrasında babam işe gitti, biz de toplaşıp Bursa'ya Avm gezmeye gittik. Anatolium Avm'ye... Ne yazık ki eskisi kadar Avm gezmek de güzel gelmiyor. Ama dışarıda olmanın hazzı artık daha fazla. O özgürlük mü dersiniz, rahatlık mı; belki de daha ötesi, yapabiliyor olmak gibi bir şey. Pandeminin bizlere kötü etkisi dışarıda olmaktan rahatsız olmaktı ya hani, yavaş yavaş geçiyor bu hissiyatım gibi hissediyorum...

Anatolium Avm'de ihtiyaçlarımızı almaya uğraştık. Ama her şey ne yazık ki çok pahalı olmuş. Misal ben kitap almak istiyordum kendime, okumak istediğim kitaplar listemden. Ama okumak istediğim tüm kitaplar gereksiz pahalı idi. Tabii bu şimdiki kağıt üretimimizin azalmış halinde gereken bir durum, ben kabulleniyorum da; herkes nasıl bunu görmezden gelebiliyor bilemiyorum. Son zamanlarda hobi anlamında alamadığımız ürünler arasına kitapların girdiğine aşırı üzülüyorum doğrusu. Önce ipler idi, sınırladık. Şimdi de kitaplar ve de eğlence platformlarımız sınırlandırılmak zorunda kalınan kategori oldu... 

Ablamlar Kağanıma ve enişteme ayakkabı alabildiler neyse ki. Ben de Çocuklar için Nutuk kitabını aldım Kağanıma, eve kitapsız da dönmedik şükür ki... :) Ablamla eniştem çocuklar için geri kalan ihtiyaç duydukları kıyafetleri, gerek fiyatları gerekse de bedenleri olmadığı gerekçesiyle internetten almaya karar verdiler. Umuyorum ki bulacaklar... :) Defnoşum dün epey huysuzdu, uykusunu Avm'de de uyuyamayınca gezeceğimiz yeri gezip sonrasında eve dönüşe geçtik. Ablam eniştemle bana Bluetooth kulaklık almış! Artık benim de bir bluetooth kulaklığım var ama ben bu konuyu çok güzel erteliyordum aslında. Çok mahcup olsam da, ablama iade ettirmeye çalışsam da; "Anneler günü hediyen o senin! Sus artık lütfen!" dedi. Sonrasında ettiğim laflara bile ikna olmadı. İtiraf geliyor; "Ablamın bana anneler günü hediyesi alıyor olması, içimde kelebekler uçuruyor." :) Kağanımı da Defnemi de kendi çocuğummuş gibi seviyorum. Bunun ötesinde ablamın da anne yarısı görüyor kabul ediyor görmesi, bu sevgimi de hal ve tavırlarımdan yıllardır hissediyor olması beni daha da mutlu ediyor. Teşekkür ederim, Rabbime ablama ve de aileme... <3

Dünün akşamında da bizim evde idik... Avm sonrasında eve geldik, eniştemle beraber ablamın bize hediye ettiği Bluetooth kulaklıklarımızı açtık. Kurulumlarını yaptık. Akşam yemeğimizi yedik ve çaylarımızı karşı komşularımızla içtik. Bir gün öncesi eniştemin doğum günü idi ama eniştem çalışıyor idi. O sebeple küçük bir pasta kesimini dün akşama ertelemiştik. Nice yaşları yeğenlerimle ve ablamla, bir de bizlerle sağlıcakla mutlulukla olsun inşallah... :)  

İşte dün akşamın sonunda da bayram bizler için de bitmiş oldu... Üstteki tüm fotoğraflar da bu anlattıklarımın hatırası olarak kaldı. Yeğenlerim tam anlamıyla bayramı yaşayabildiler mi, sanmıyorum. Onların bizler kadar umursamadığını farkedebiliyorum. Diyorum ya, bizler gibi o kalabalık sokakları ve de evleri görmediler. Ben çok net hatırlıyorum, küçüklüğümdeki o arabalarına binerken insanların yaşadığı bayram coşkusunu. Evdeki durumları izlemek kadar, bu halleri izlemesi de çok hoşuma giderdi. Sanırım bir ömür hatırımda bu anılarla yaşamasını da çok iyi öğreneceğim. Zira her şey değişirken kendi evrimini yaşayarak senesine göre gelişiyor. 

Her ne kadar kabul etmesek de, bu da 2022'de gelişmiş versiyon bir bayram işte. Bu da yeni bayram hallerimiz. Çoğu kendi kabuğuna (çekirdek ailelerine) çekilmiş herkesin kendine has bayramı. Sağlık olsun da, helali hoş olsun hepimize... =)

Sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)