9 Mayıs 2022 Pazartesi

Anlamlandırdığım Gerçeklerim - 09.05.2022

 

Haftaya tam motive haliyle başladım ve bu yazıyı aslında öğleden sonra yazmayı çok istiyordum ama yetiştiremedim. Günüme video çekimleri ayarladım, hala çok kolay çekebildiğim söylenemez. Acemi oyuncu gibiyim, dilim dilime dolanıyor kamera karşısında! :) Oysa sadece kendi kendime konuşuyorum değil mi? Tam alıştım derken, ara vermeler de beni acemi ediyor doğrusu. Dilerim bu sefer yeniden alışmam çok uzun sürmez... :))


Öncelikle iyi haftalar olsun, bu motivasyonumu bağladığım günün konusuna bağlıyorum sizleri; planla iş yapmak ve de kendini anlamak dedim ben buna... Kendimi anlamaya ve anlaşılmaya çok bağlıyım, bunu bloğumda çok sık dile de getiriyorum. Bugün bu konuları açmama yeniden bir rüya ve sonrasındaki sabah farkındalık dolu motive halim sebep oldu. Sonra bloğumda, hayat günlüğüm dediğim yerde bu da bulunmalı dedim...

Sabah nefesim daralmış şekilde uyandım, aklımda sıkıntılı olduğum bir rüyam vardı; sabah hayrına anlatıyor olayım, siz de öyle okuyun olur mu? =) (Anneciğim hep "sabah hayrına" dedirtir de, alışkanlık işte :) ) ;


               Rüyamda bir sosyal medya fenomeni benim fizik tedavi aldığım bir rehabilitasyonda çalışıyor idi; fizyoterapist imiş sözde. Ben fizik tedavimi almış kasıla kasıla merdivenlerden iniyorum önce, onun bulunduğu kata. Ama merdivenler o kadar dar ki, ayağım aslında birçok basamağın sadece çok küçük kısmına basıyor. Nefesim yok derecesinde "düşeceğim ve bu sefer hiç kalkamayacağım" korkusuyla merdivenleri iniyorum. O korku içimi tüketiyor. Bir yerden sonra da epey zaman geçmiş halde "Ne olacaksa olsun, hızlıca ineyim ve birçok basamağı atlayayım. En fazla bir kez düşer, ondan sonra da biri beni kaldırır ve buradan götürür." diyorum. Ama o kasılma, o nefes sıkışması ve o darda kalma hali gerçek hayatımda yaşanmışcasına gerçek. Geçmiş zamanlarda yaşadım da, ben çok küçükken ayakta iken benzerlerini ve çeşitli nicesini yaşadım... (Düşmekten ve kalkamamaktan korkmak, unutmayalım)

Rüyamın bu kısmında merdiveni inerken birçok kez uyandım. Öyle hissediyorum, bilinçli uyuyor ve uyanık halde gibi hissettim. Ya da uyanmaya çalıştım uyanamadım da diyebiliriz. O rüya sanki uyandım uyudum ama odamda olduğumu bildiğim halde bitmedi bir süre boyunca. Başladı durdu hep yeniden, var mı böyle bir his? 

Sonra bir şekilde indim. Nefesim genişe çıktı, hiç daralmamışcasına güçlü. Ama merdivenlere yönelmeden hemen önce "yüksekten düşeceğim" korkusunu da bir balkonun tepesinden yangın merdiveninden inmeye çalışırken yaşadığımı hatırladım. Merdivene yönelirken annemle beraber, ayağımız bir an boşluğa düştü. Annem tuttu beni, "Tamam, buradayım." dedi, ama o da çok korkmuştu. İçim boşaldı bir an, nefesim tükendi sanki tamamıyla... 

Tüm bu korkuların ardından indiğim katta, bahsettiğim sosyal medya fenomeni adam bir danışma masasının önünde duruyordu. Ben hala ayakta idim, bir trabzana tutunup belimden yukarısını havaya kaldırdım tamamıyla; uzun zaman sonra dehşet şekilde rahatlamış gibi olup yeniden nefes doldum resmen.. (Nefes, unutmayın!)

Ayaklarımı yere indirdiğim anda hemen dibimde o bahsettiğim adam bitti, "Seni ben dersime almak istiyorum Didem." dedi. "Ama siz benim fizyoterapistim değilsiniz hocam," dedim. "İzin ver bana, bir ders yapalım. Bunu sonra konuşuruz." dedi. Derse girdik, beni inceledi. Onun dersine girmek için akülü sandalyeme bindim. Bir yandan telefonum çalıyor, ablam beni almaya geliyor olduğunu söylüyordu. Ona durumu anlatıp adamın odasına geçtik, birkaç muayene yaptı ve durumumda çok büyük bir sıkıntı görmüyor göründü... 

Babam odasında belirdi sonra, "Peki ne yapmalı," dedi; "Çalışacağız, düzenli ve planlı olarak." cevabını aldık. Gözlerinden ben ne demek istediğini anlamıştım. Merdivenler geldi gözümün önüne, onun bana gösterdiği merdivenleri gözledim sonra. - Basamakları çıkmak aşırı zor geliyor, inmesi daha kolay. diyordum kendi kendime... Sonra ablam aradı bizi, babamla arabaya kadar yarı yolu akülü sandalye ile gerisini de yürüyerek gittik. Uyandığımda içimde hem sıkıntı hem de aydınlanma vardı. Sabah yaptığım ilk iş, Allahıma şükretmek oldu... (Düzenli çalışmak, hem planlı hem de her anlamda.)


Bu rüyayı siz nasıl yorumluyorsunuz? Fikri olan yorumlayabilir mi kendince? Ben kendi yorumuma geçeceğim ama fikrini söylemek isteyenlere, hayırlara vesile olmasını temenni ederek yorum yapmasını rica ediyorum... :) 


Benim yorumum çok net olarak, içimdeki korkuları derinden yaşamam oldu. Şu an kafamda o merdiveni inme ve boşluğa düşme hissini getirdikçe, sanki hemen o rüyanın içerisine giriyormuşum gibi korku düşüyor. Sabahtan beri bu farkındalığı yaşıyorum. İçimde ciddiyetini farketmediğim korkularım varmış, bence bana bu rüyayla Rabbim istediğim cevabı verdi. Ben cevabımı aldım, şükürler olsun Rabbim! 

Bu bloğumda yazmak benim için çok doğru diye düşünüyorum, siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama bu rüya bence haberci rüya idi... Allahıma "Daha neleri çözmem gerekiyor Rabbim, çalıştığım halde neden güçten düşüyorum? Korkularımla da gücümle de yüzleşmeye çaba gösteriyorum!" demiştim. :) (Bunu yazdım ya, içim gülüyor hala düşündükçe, "Neuroformat" bilincini öğrendikten sonra içimdeki nice duyguyla yüzleştiğimi bu bloğumu okuyan ve beni dinleyenler bilir. Bu yazımın altına o yazılarımın linklerini bırakırım yeniden...) 

Şimdi ciddi anlamda yeniden korkularımla yüzleşip, planlı ve rutin bir çalışmaya daha başlamam lazım geldiğinin bilincindeyim. Ne yazık ki bugün başlayamadım, ama yarın bu mevzuuda net bir başlangıç daha yapacağım. "Ciddi bir hastalığım var, vücudumdaki kaslarım için yeterince protein ve mineraller üretilemiyor. Bunları da biliyorum. Ama içimde biriktirdiğim korkularla yüzleştikçe, onları uzun çalışmalar sonucunda da olsa serbest bıraktığımda; ciddi anlamda hayat kalitemin düzeldiğine tanık olduğumu bildiğim için, bilinçaltımla ortaya çıkan bu korkulara bugün uyandığımdan beri minnet borçluyum!"

Son zamanlarda bel kasılmalarım ve de sırt ağrılarımın sebebi bile olabileceğini düşünüyorum bahsettiklerimin. Anlamlandırdığım yeni gerçeklerim bunlar! Bunca zamandır bu korkularını bilmiyor muydun derseniz, bu kadar ciddi olduğunu hiç düşünmemiştim... Daha ayakta iken hatırladığım bir anım var; merdivenlerden çıkmak eziyet, merdivenlerden inmek de kasılmak demekti benim için... 

İki hafta önce bir rüyamda da kendimi uzun bir merdivenin başında merdiven çıkmaya uğraşırken görmüştüm. O zaman da terle uyandığımı hatırlıyorum, ama bu sefer kasılmış ve nefesim kesilmiş uyandım; tıpkı iki rüyada da gerçek hayatta merdiven başında veya tepesinde hissettiğim gerçek düşüncelerim gibi... :) Bu ne kadar net görüyor musunuz? Bir de merak ediyorum, anlıyor musunuz... 


Diyeceğim o ki; bu yazıyı yazarken bile çok kasıldım, ama daha bu yazının sonunda bile rahatladım. Ben artık ayağa kalkamamama rağmen, tek başıma desteksiz ayakta duramıyor olmama rağmen; hala düşmekten ve de benzer kötü deneyimlerimi yaşayacağımdan korkuyormuşum. 

Bunun ciddiyetine ne kadar inanırsınız bilmiyorum ama; belki de gücümü bu sebepten bile kaybediyor olabilirim. Neden bunca zamandır netlikle bunun hissiyatına eremedin de şimdi oluyor bunlar derseniz, "ben konfor alanımdan geçen aydan bu yana çıkıyor haldeyim." Bunu buna hiç tereddütsüz bağlayabiliyorum. Ben bunun bana etkisinin böyle olduğuna çok şaşırmıyorum bile ama hissiyat hala benimle. Düşündükçe nefesim sıkışıyor, düşündükçe korku zihnime ve kalbime doluyor...

Böylesi ilk oldu, sahada yer aldım ve herkesin içerisinde boy gösterdim. Oralarda beklemediğim gelişmeler yaşanacak diye korktu isem de kendim için hayatın üstüne üstüne gittim. Bunların hepsi korkuları tetikledi, hatırlattı. Belki içimde biriktirdim, ama cesaret de gösterdim devam ettim. Düzenli çalışarak anlayacağım. Dualar, düşüncelere odaklanıp geçtiğini ve olsa da en fazla yaşanması gerekenin yaşanacağını kendime kabullendirerek. Yazarak, çizerek ve kendimle konuşarak... 

Serbest bıraktığım arındığım korkularıma bir çalışma daha eklenecek. Görüyorum ki gelişmeler burada yazılacak. Anlamlandırdığım Gerçeklerimle, sizinle beraber yüzleştik kabul ediyorum. Eğer sizi benim şu nefesimin sıkıştığı kadar korkutan bir anınız var ise, sizi de davet ediyorum. Sadece düşünün, onun varlığını kabul edin ve içinizden nasıl geliyorsa konuşun. O olmayınca nasıl olacağını düşünün. Gerisi için neuroformat ile ilgili yazılarımı da okuyabilirsiniz şimdilik. Bu farkındalığımın da devam yazısı gelecek.. :)

Sevgilerimle, görüşmek üzere...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bloğuma hoşgeldiniz. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

İnşallah beni yorumlarınızdan mahrum bırakmazsınız... :)